Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/497 E. 2021/32 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/497 Esas
KARAR NO : 2021/32
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2016
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu 05/05/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı, 23.05.2007 tarihti 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi ile, Sıvılaştırılmış Petrol Gazlan (LPG) dağıtım şirketi olan davacı … A.Ş.’ nin arasındaki sözleşmenin ana konusu davalının davacı şirketten aldığı LPG’yi nihai tüketicilere aktarması olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 23.05.2012 tarihinde sona ermesine rağmen davalı 29.03.2014 tarihi dahil LPG atımına devam ettiğini, ancak davalı hiçbir gerekçe göstermeksizin bu tarihten sonra LPG alimini kestiğini, … Noterliği’nin 30.04.2014 tarihli ihtarnamesiyle belirsiz süreli hale gelen sözleşmeyi makul bir süre tanımadan feshettiğini bildirdiğini, bunun üzerine davacı şirket, … Noterliğinin 14.05.2014 tarihli İhtarnamesiyle davalı zilyetliğindeki tüplerin İadesini talep ettiğini, davacının zilyetliğinde mülkiyeti davacıya ait toplamda 9.542 adet LPG tüpü mevcut olduğunu, bu tüplerin bayilik sözleşmesinin 17. maddesine göre sözleşme sona erdiğinde 15 gün içinde davacıya teslim edilmesi gerekmesine rağmen halen teslim edilmediğini, Bayilik sözleşmesinin 25. maddesine göre bayilik ilişkisinin bitmesi halinde bayi elindeki tüpleri teslim etmesini, teslim etmediği takdirde … a.ş’ nin beher tüp başına imalat bedeli kadar cezai şart talep etme hakkı doğduğunu, davalının davacıdan 7.300,30 TL depozito alacağının mevcut olduğunu, bu tutarın, huzurdaki davaya konu alacaktan ile takas ettiklerini, tensiple birlikte, Pendik İstanbul adresinde mukim … Ltd. Şti.’den, fesih tarihi olan Nisan 2014 ayındaki tüp imalat bedellerinin sorulmasını, sonuçta da tüplerin iade edilmemesi sebebiyle tazminat taleplerinin tarafından davalının davacıdan olan depozito alacağı da mahsup edilmek suretiyle hesaplandığında artırılmak üzere şimdilik 10.000 TL’nin, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 07/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraflarınca iade edilmemesi nedeniyle cezai şart talep edilen LPG tüplerinin, öncelikle taraflarına teslim edildiği hususunun, usulüne uygun, şirketin yasal temsilcilerinin imzasını taşıyan, irsaliyeler veya bu kapsamdaki mal teslim 6 belgeleri ile davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, bu kapsamda dava dilekçesi ekinde sunulan teslime İlişkin olduğu iddia edilen belgelerin çoğunluğunda herhangi bir İmza bulunmadığı gibi, imza bulunanlarda ise, imzaların hiçbirinin şirketlerinin yasal temsilcilerine ait olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu edilen LPG tüplerinin şirketlerine testim edilmiş olduğu varsayılsa dahi, şirketlerinin davacı taraftan 71300,30. TL depozito alacağının var olduğu ikrar edildiğine göre; şrkejteririın uhdesinde olduğu İddia edilen tüpleri, bu tüplerin ikrar edilen bedelleri davacı tarafça iade edilmeksizin yada en azından, İade etmek gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, taraflarının bu husustaki alacağı ödenmeksizin veya ödemeye hazır oldukları beyan edilmeksizin, bu teslim borcunun, tek taraflı olarak sadece şirketlerinden beklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle, temerrüde düşürülmemiş olmakla, dava şartları oluşmadığından, davanın bu nedenle de reddi gerektiğini. Neticelen; Sunulan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddi İle yargılama giderleri davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davanın, 23/05/2007 tarihli Bayilik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalı bayiye verilen ve sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gerektiği iddia edilen LPG tüplerinin teslim edilmemesi ve bedellerinin ödenmemesi üzerine açılmış alacak davası olduğu anlaşıldı.
… Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla rapor alınmış olup, Mali Müşavir ve Bağımsız Denetçi … ‘ın havale tarihli Talimat raporunda özetle; Davacı ve davalı taraf açısından borç alacak ilişkisinin net olarak sunulması için 2007-2014 yılları arasında inceleme yapılmasının gerektiğini, davalı taraf olan … inş. Ltd. Şti’nin 2012-2014 yılları arasındaki defter kayıt ve belgeleri incelendiği fakat söz konusu alacağın yıllar itibariyle birbirine bağlantılı olduğundan net olarak borç alacak ilişkisi tespit edilmediğini, 2012-2014 yılları arasındaki defter kayıt ve belgelere göre rapor hazırlandığı takdirde davacı veya davalı tarafın zarara uğrayacağından taraflarına net bir rapor sunulamadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … tarafından müşterek imzalı 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı …Ş. tarafından incelemeye sunulan 2010 -2011- 2012 – 2013 – 2014 yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı yana ait 9.542 adet tüplerin davalı yanın uhdesinde kalmış olduğunu, bu tüplerin bayilik sözleşmesinin 17. maddesine göre sözleşme sona erdiğinde 15 gün içinde davacı yana teslim edilmesi gerekmesine rağmen teslim edilmediğini, teslim edilmeyen 9.542 adet tüplerden dolayı davacı yanın davalı yandan 397.088,05 TL Cezai şart alacaklı olabileceğini, dava dosyasına sunulu depozito makbuzları ve davacı yan kayıtlarına göre davacı yanın davalı yana 7.300,00 TL depozito bedeli borçlu olduğunu, davacı yanın davalı yandan olan 397.088,05 TL Cezaî şart alacağından davalı yana olan 7.300,00 TL bedelli depozito borcunun düşülmesi sonucu davacı yanın davalı yandan olan alacağının (397.088,05TL -7.300,00 TL) 389.788,05 TL alacaklı olabileceğini, davalı bayiye veya son kullanıcı müşterilere depozito makbuzu ile verilen tüpler nedeniyle ana firma …’ın herhangi bir maddi zararının olmadığını çünkü sektörde ana firmaların bayilerden ve bayilerinde müşterilerden tüp bedellerinin depozito makbuzu karşılığı peşin aldığını, bayilerin müşterilere depozito karşılığı verilen tüpleri geri alma hakkı ve imkanı olmadığı İçin ana firmaların da bariyerden tüpleri talep etmeye haklarının olmadığını, tarafların imzaladığı bayilik sözleşmesinin eşitlerin sözleşmesi olmadığını, sektörde ana firmaların tüp ve LPG gaz bedellerini bayilerden peşin aldığı için davalı bayide bedeli ödenmemiş tüp olmayacağı ve davacı …’ın da ödenmemiş tüp bedeli nedeniyle zararının olmayacağı dikkate alındığında …’da bulunan 7.300,30 TL teminatın iade edilmeyen tüp bedeli karşılığı mahsup edilemeyeceğini, bu bağlamda Davacı …’ın talep edebileceği tazminat olmayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler… tarafından müşterek imzalı 30/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda değişiklik yapılmasına gerek olmadığını ve aynen geçerli olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … ve … tarafından müşterek imzalı 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan 16.04.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacı şirketin ticari defterlerinden davacı şirket tarafından toplam 9.542 adet tüpün davalı şirkete teslim edildiği ve bu tüplerin dava tarihi itibariyle davalı şirketin uhdesinde bulunduğu tespit edildiğini, dava dilekçesi ekinde bulunan davacı şirket tarafından davalıya teslim edilen depozito makbuzlarına göre davalıya 12 kg beyaz 345 adet. 12 kg diğer 40 adet, 2 kg piknik beyaz 143 adet ve 2 kg piknik mavi 45 adet olmak üzere toplam 573 adet tüp teslim edildiğini ancak, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan davalıya tüp teslimlerini gösteren 12 adet depozito belgesinden sadece 1 adedinde teslim alan kısmında “… ” ibaresi altında imza bulunduğu, diğer makbuzlarda teslim alan adı ve/veya imzasının bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan 23.05,2007 tarihli Bayilik Sözleşmesinin 22. Maddesindeki cezaî şart hükmü uyarınca davalı uhdesinde bulunan toplam 573 adet tüp için toplam 24.518.55 TL cezai şart hesaplandığını, dava dilekçesinde davacı şirketin davalı şirkete 7.300,00 TL depozito bedelli borçlu olduğu kabul edildiğinden. 7.300,00 TL mahsup edilerek, davacı şirketin cezai şart alacağının (24.518.55 TL – 7.300,30 TL=) 17.218,25 TL olarak bulunduğunu, dava dosyasında bulunana 15.09.2017 tarihli talimat bilirkişi raporunda davalı şirketin mali/ekonomik durumuna ilgili herhangi bir bilgi ve tespite yer verilmediği, ayrıca dava dosyasında cezai şartın davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı konusunda değerlendirme yapmaya everişli bilgi ve belgelerin bulunmadığı, davalı şirketin adresi İstanbul dışında (… / Yozgat] olduğundan davalı defter kayıtları ile bilanço ve gelir tabloları da incelenemediğinden cezai şartın davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı konusunda bir tespit yapılamadığını, genel sektörel uygulamalar içerisinde; LPG Tüp bayiliğinde. Bayi zilyetliğine geçen her tüpün, ilgili bayi’e teslim anında düzenlenen ve imza altına alınan makbuzlarla teslim edildiği, bayi tarafından iade edilen tüplerin de, yine teslim alındı veya giriş fişleri adı altında düzenlenen fişlerle kayıt altına alınıp takibinin yapıldığı, bilinmediğini, bu doğrultuda öncelikle davacı tpragaz’ın tüplü LPG sektörel uygulamaları ve yasal mevzuat gereği, davalıya teslim ettiğini iddia ettiği tüpleri, davalı tarafından imzalanmış depozito makbuzları ile ispatla mükellef olduğunu, dosyada teslim alanın ismi ve imzası (tek bir tanesi hariç) bulunmayan Depozito Makbuzu başlıklı belgelere dayanarak, Davacının iddiasını demlendirmesinin yeterli olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 23/05/2007 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedilmiş ve davacının ticari defterlerine göre davacıya ait 9542 adet tüp davalı uhdesinde kalmış olmakla birlikte sektörel yönden yapılan inceleme ve tespitlerde; LPG sektöründe tüp satışlarının bayiler aracılığıyla yapıldığı, ana firmaların bayilerine, bayilerin de müşterilerine peşin ödeme ile tüp sattığı, müşterilerin boşalan tüpleri doluları ile değiştirdiği, bayilerin tüp bedelini de LPG gaz bedelini ve her zaman peşin ödediği ve tüpleri … ın belirlediği fiyatlarla depozito karşılığı müşterilerine verdiği, bayilerin tüp depolama ruhsatının olmadığı, tüplerin, bayinin iş yerinin önünde veya yanında yer alan bir tüp kamyonunda depolandığı, her bayide dolu-boş toplam bir kamyondan biraz fazla tüp bulunduğu, eldeki davada davacının, ilişkisinin sona erdiği davalı bayiden bayilik süresince peyderpey müşterilere dağıtılan toplam 9542 tüpü istediği, ancak bu tüplerin depozito karşılığı verilen müşterilerden tek tek toplanmasının mümkün olmadığı, zira bayinin depozito karşılığı verdiği tüpleri takip etme imkanının da geri alma hakkının da bulunmadığı, zaten tüplerin depozito karşılığı piyasada dolaşmasının sektörel olarak yeni müşteri kazanmayı amaçlayan bir uygulama olduğu, ayrıca tüplerin depozito karşılığı olarak verilmesi nedeniyle davacı ana firmanın da bir zararının söz konusu olmadığı anlaşıldığından bedeli peşin alınan tüplerle ilgili, herhangi bir zararı mevcut olmayan davacının davalıdan talep edebileceği tazminat bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcın, peşin alınan 48,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/01/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”