Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/493 E. 2018/1227 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/493 Esas
KARAR NO : 2018/1227 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2013
KARAR TARİHİ : 24/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 05.12.2013 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkili Bankanın … Şubesi ile … Ltd.Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden Davalılara krediler kullandırıldığını, …, … Ltd. Şti., … ve …’ün bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Davalı Borçluların ödemelerini yerine getirmemeleri üzerine hesapları 26 Aralık 2012 tarihi itibariyle kat’edilmiş olup durumun kendilerine …. Noterliği’nin 28 Aralık 2012 tarihli … ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile bildirilerek, borcun ödenmesinin talep edildiğini, Kendilerine verilen süreye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle Borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi ikame edildiğini, Davalı Borçlular, 02/09/2013 tarihli dilekçeleri ile borca kısmi olarak, ferilerine, faize ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduklarını belirterek, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz kısmi itirazın iptali ve takibin devamına, davalılar tarafından icra takibinde borca ve faize yapılan itirazın iptaline, alacağın % 20 ‘den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, … Ltd.Şti, … Ltd.Şti. ve …’ın vermiş olduğu 06/01/2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarını tekrar ettiklerini, itirazlarının haklı nedenlere dayandığını, karşı tarafın taleplerinin hukuka ve yasaya aykırı olup fahiş olduğunu belirterek vs.açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 9.971,01-Tl asıl alacağa akdi ve temerrüt faizi ve % 5 Gider Vergisi, ayrıca 2.460.-Tl depo istemi ile birlikte toplam 18.076,29.-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 26.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 02.09.2013 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 14.10.2014 tarihli 4 sayfadan ibaret rapor alınmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ; “Davanın KABULÜNE, Davalının …. İcra Mürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİNE, takibin kaldığı yerden DEVAMINA, Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/5558 E, 2015/14296 K sayılı 09.11.2015 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle ; ” Davalılar icra takibine kısmi itirazda bulunmuşlar ve icra takibi itiraz edilen alacaklar yönünden durdurulmuştur. Mahkemece davalıların kısmi itirazları dikkate alınarak itiraz edilen kısım yönünden hüküm kurulması gerekirken, itirazsız kesinleşen alacak yönünden de hüküm kurulması ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca kefiller yönünden gayri nakdi alacaklara ilişkin olarak bankanın depo isteminde bulunabilmesi için sözleşmede hüküm bulunması gerekir. Mahkemece sözleşme hükümleri incelenip, açık hüküm bulunması halinde kefiller hakkında da gayri nakdi alacaklar yönünden depo isteminin kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda atanan bilirkişinin düzenlediği 24.04.2018 tarihli 12 sayfadan ibaret rapor alınmıştır.
Ancak davacı vekili son oturum davalıların icra dosyasındaki itirazları geri aldıklarını beyan ederek hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı bankanın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, verilen karar Yargıtay bozma ilamı sonra aldırılan bilirkişi raporu, davacı vekilinin beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davacı Bankanın … Şubesi ile …Ltd.Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden Davalılara krediler kullandırıldığını, …, … Ltd. Şti., … ve …’ün bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır. Davalı Borçluların ödemelerini yerine getirmemeleri üzerine hesapları 26 Aralık 2012 tarihi itibariyle kat’edilmiş olup durumun kendilerine …. Noterliği’nin 28 Aralık 2012 tarihli … ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile bildirilerek, borcun ödenmesinin talep edildiğini, Kendilerine verilen süreye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle Borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı Borçlular, 02/09/2013 tarihli dilekçeleri ile borca kısmi olarak, ferilerine, faize ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduklarını belirterek, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz kısmi itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili son oturum davalıların icra dosyasındaki itirazları geri aldıklarını beyan ederek hüküm verilmesine yer olmadığına, mahkeme masrafı ve ücreti vekalet istemediklerine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda davalı taraf icra dosyasındaki itirazlarını geri çekmiş olmakla konusuz kalan dava hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına, Mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin yan vekilleri üzerine bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davalı taraf icra dosyasındaki itirazlarını geri çekmiş olmakla konusuz kalan dava hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına,
Mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin yan vekilleri üzerine bırakılmasına,
2-35,90-TL karar harcının peşin alınan 148,70-TL den düşümü ile kalan 112,80-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı ve davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacı ve davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2018

Katip …

Hakim …