Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/322 E. 2019/962 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/322 Esas
KARAR NO : 2019/962
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2016

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … San. ve Tic. A.Ş.’nin … olmak üzere bir çok markası ile ödeme araçlarından biri olan mobil ödeme ve mobil cüzdan kullanarak alternatif ödeme yöntemi sunan mobil ödeme firmaları olduğunu, davalı …’in 24/09/2012 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ile müvekkili şirkette çalışmaya başladığını ve müşteri yöneticisi olarak birçok görev üstlendiğini, 22/05/2015 tarihinde istifa dilekçesi ile istifa ettiğini, akabinde 4 şirket çalışanını ikna ederek aynı sektörde hizmet veren … A.Ş.’ye ve … A.Ş.’de çalışmaya başladıklarını, davalının belirsiz süreli iş sözleşmesinin gizlilik taahhüdü ve rekabet yasağı maddelerini ihlal ederek haksız rekabete neden olduğunu, müvekkili şirketin bu haksız rekabet neticesinde 8.000,00-TL’nin üzerinde üzerinde zarara uğradığını beyanla, davanın kabulü ile; belirsiz süreli iş sözleşmesinin sözleşmenin 6.maddesi uyarınca 36.000,00-TL’lik, sözleşmenin 7.maddesi uyarınca 5.000,00-USD’lık cezai şartın davalıdan tahsilini ve tüm yargılama giderlerinin ve ücret-i vekaletin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, davacının dava açma hakkının bulunduğunu ancak hukuki yararının bulunması gerektiğini, davacı şirketin 01 Mayıs 2015 tarihi itibariyle mobil ödeme hizmetlerine son verdiğini, bazı sözleşmeler kapsamında komisyon geliri elde ettiğini, … A.Ş.’nin zarara uğradığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, haksız rekabetin meydana gelebilmesi için iktisadi bir menfaatin ihlal edilmiş olması veyahutta böyle bir tehlikenin meydana gelmesinin gerektiğini, müvekkilinin çalıştığı dava dışı … A.Ş.’nin mobil ödeme hizmetleri vermediğini, yazılım ve donanım faaliyetlerine ilişkin büro v.s. hizmetleri verdiğini, müvekkilinin davacı şirketin tecrübesinden haksız olarak yararlandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacı şirketten işten ayrılma sebebinin dava dışı … ‘in istifa etmesinden sonra şirket nezdinde aylarca süren yönetim boşluğu ve şirket içerinde yaşanan belirsizlik olduğunu, ….A.Ş. ile müvekkilinin çalıştığı şirketin müşterilerinin aynı olmadığını beyanla davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; rekabet yasağına aykırılıktan kaynaklı tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, iş sözleşmesi, istifa dilekçesi, davalının ticari bilgilere vakıflılığını gösteren bilgi ve belgeler, … ve … şirketlerine ait ticaret sicil odası kayıtları, İstanbul Cumhuriyet savcılığı dosyası, …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Sayılı dosyası, dava dışı şirket ticaret sicil kayıtları, bilirkişi, tanık, yemin vs. delile dayanmışlardır.
Mahkememizce 25/10/2019 tarihinde sözlü yargılamaya geçildiği, davacı vekilinin sözlü yargılama için süre talep ettiği, bu sebeple davacı tarafa süre verildiği, 06/12/2019 tarihli duruşmamızda davacı vekilinin esas hakkında son diyecekleri sorulduğunda dosyanın müracata bırakılmasını talep ettiği, davalı vekilinin beyanında karşı tarafın takip etmediği dosyayı takip etmek istediklerini, bunun üzerine davacı vekilinin dava dosyası kapsamında feragatlerinin olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, 21/01/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle ; davalı …’in eylemlerinin belirsiz süreli iş sözleşmesinde bulunan işgörenin gizlilik taahhüdü hükmüne aykırı olmadığı, dolayısıyla cezai şartın davacıya ödenmesi için yeter sebep bulunmadığı, avalı …’in eylemlerinin anılan sözleşmede bulunan işgörenin rekabet yasağı başlıklı 7. maddesine aykırılık teşkil etmediği, dolayısıyla cezai şartın davacıya ödenmesi için yeter sebep bulunmadığı, davalı …’in eylemlerinin TTK kapsamında haksız rekabet hükümlerinden herhangi birini ihlal eden nitelikte olmadığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; huzurdaki davada çözümlenmesi gereken hususun, davalı çalışanın imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin ve işten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı yeni işveren şirkette rekabet yasağına aykırı davranışta bulunup bulunmadığının, dolayısıyla haksız rekabet hükümlerinin ihlal edilip edilmediğinin tespitinden ibaret olduğu, somut olayda davalının iş ve üretim sırlarına yönelik teknik bir bilgisi bulunmadığı, ayrıca bayilere yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda müşteri çevresine yönelik rekabeti ihlal edici bir faaliyette bulunmadığı, yazılan müzekkereler, sunulan deliller ve taraf beyanları incelendiğinde davalının rekabet ortamını bozucu faaliyetlerde bulunmadığı, bayilerin davalının dürüstlük kuralına aykırı biçimde kendileri ile ilişki kurduğu hususunu reddettiği, davalının yeni işverenine sözleşmeye ve TTK’ya aykırı olarak bir yarar sağlamadığı, dosya muhteviyatındaki bilgi, belge ve deliller değerlendirildiğinde, davalının davacı şirkette çalıştığı süre boyunca, davacının iddia ettiği gibi sözleşme veya kanun hilafina hareket ettiğine yönelik bir kanaat oluşmadığı, davalı …’in eylemlerinin belirsiz süreli iş sözleşmesinde bulunan işgörenin gizlilik taahhüdü hükmüne aykırı olmadığı, dolayısıyla cezai şartın davacıya ödenmesi için yeter sebep bulunmadığı, davalı …’in eylemlerinin anılan sözleşmede bulunan işgörenin rekabet yasağı başlıklı 7. maddesine aykırılık teşkil etmediği, dolayısıyla cezai şartın davacıya ödenmesi için yeter sebep bulunmadığı, davalı …’in eylemlerinin TTK kapsamında haksız rekabet hükümlerinden herhangi birini ihlal eden nitelikte olmadığı hususu tespit ve rapor edildiği denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 860,15 TL den mahsubu ile 815,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.890,37-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı ve davalıca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.