Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/308 E. 2018/965 K. 05.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/308 Esas
KARAR NO : 2018/965

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 05/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 01/01/2014-31/12/2014 tarihlerini kapsayan iş sözleşmesinin yapıldığını ve davalının müvekkili dershanesinde yabancı uyruklulara Türkçe dersi vermeye başladığını, sözleşmenin bitiş süresine kısa bir süre kala davalının işyerindeki diğer öğretmenlerle birlikte müvekkiline ait dershanedeki tüm ders notlarını, çalışma metodlarını alarak, Beyoğlu’ nda kayıt dışı bir dershane açarak ve müvekkiline ait öğrencileri de bu dershaneye toplayarak sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmenin 9.maddesinin (g) fıkrasında, işçinin ç,d,e,f fıkralarında belirtilen hususlara uymadığı takdirde işverene 75.000,00 TL tazminat ödemeye yükümlü olduğunun hüküm altına alındığını beyanla; davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle 75.000,00 TL tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın işin türü bakımından müvekkilinin öğretmenlik faaliyetinin rekabet yasağına konu edilemeyeceği ve iş sözleşmesinden ayrıldıktan sonra da yine geçimini sağlamak için Türkçe öğretmenliğine devam edecek olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğundan, rekabet yasağının uygulanmasının Anayasamıza göre geçersiz olduğunu, işveren davacının daha sonradan Türkçe kursu işletmeciliğini artık bırakmış olduğundan, rekabet yasağı adı altında kısıtlanamayacağı için bu bakımdan rekabet yasağının sürdürülmesinde davacı bakımından herhangi bir yarar bulunmadığını, davacının … Ltd. Şti.’ de işçi olarak çalışmaya başladığını, kendi adına herhangi bir ticari işletmenin bulunmadığının icra dosyalarındaki yazışmalarla tespit edildiğini, dolayısıyla davacının rekabet yasağına taraf olarak gerçek bir yararının artık kalmadığının belirlendiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Haksız rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi iddiasına dayalı tazminat talebinden ibarettir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; sözleşme, tanık ve bilirkişi deliline dayanmıştır.
Davacının 01/12/2016 tarihli dilekçesinde tanık olarak … ve …’ i tanık olarak gösterildiği, 09/02/2018 tarihli celsede, mahkememize bildirdiği tanıklarından … karşı tarafın korkutması sebebiyle tanıklık yapmak istemediğini, … ‘ nın ise babası olduğunu, Balıkesir’ de oturduğundan dinlenmesi için talimat yazılmasını talep ettiği, davacı asilin 08/06/2018 tarihli celsede;” Davalı benim önceki işyerimde çalışan öğretmenimdi, aramızda sözleşme yapılmasına rağmen bütün öğretmenlerime ve öğrencilerime götürmüştür, bu sebeple aramızdaki sözleşmeye aykırılık nedeniyle davalıdan tazminat talebim vardır, benim dersanem vardır, bir sürü dosyada icra dosyam vardır, her ne kadar iflas ettiğimi beyan etmiş isemde hakkımda ticaret mahkemesi tarafından verilen bir iflas kararı yoktur , her ne kadar tanık listesinde tanıklarımı bildirmiş isemde tanıklarımı hazır edemedim, ayrıca tanığım …’i ve beni …’liler tehdit etmektedir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce iddia, savunma toplanan tüm deliller ve yanlar arasındaki sözleşmede, yanların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının iddiası, davalının vermiş olduğu cevap dilekçeside göz önüne alındığında dava konusu vak’anın haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil ediyor ise bu eylemden dolayı davacının uğradığı maddi kaybın ve bu anlamda davacının davalılardan alacaklı olup olmadığının belirlenmesi hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi18/09/2018 tarihli raporunda: davalı fiillerinin kanundan doğan rekabet yasağına, hizmet sözleşmesi uyarınca işçinin sadakat ve bağlılık borçlarına aykırılık teşkil etmediğini, dava konusu uyuşmazlık tahtında rekabet yasağı kaydının geçerli olabilmesi için TBK m 444/2 hükmü uyarınca gereken koşulların mevcut olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede, rekabet yasağı klozunda yer bakımından sınırlandırılma bulunmadığı, bunun geçersizlik nedeni teşkil ettiği, taraflar arasındaki sözleşmede sadece davalı işçi aleyhine cezai şart ön görüldüğünden, TBK m 420 uyarınca, söz konusu cezai şartın geçersiz olduğu, anılan nedenlerle, davalı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği tespit edlidiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının reddine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı asilin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**