Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/307 E. 2018/999 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/307 Esas
KARAR NO : 2018/999 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 23.03.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkillerinin miras bırakanı …’nin … Emeklisi olduğunu, 22.06.2015 tarihinde dava dışı … nezdinde 25.000,00-TL miktarlı “…”adlı krediyi kullandığını, kredi sözleşmesi ile birlikte davalı şirketle 25.000,00-TL vefat teminat tutarlı Hayat Sigortası Sözleşmesinin imzalandığını müvekkillerinin miras bırakanı …’nin kredi sözleşmesinin imzalanmasından yaklaşık 2 ay sonra karın ağrısı şikayetiyle hastaneye baş vurması üzerine bir çok tahlil ve kontrol neticesinde 07.08.2015 tarihinde Adenokarsinom Infiltrasyonu (Kanser) teşhisinin konulduğunu, …’nin teşhis konulmasının akabinde 02.12.2015 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin miras bırakanı …’nin vefat ettiğinden rizikonun gerçekleştirildiğinden bahisle tüm evrak ve belgeler ile birlikte davalıya müracaat edildiğini, ancak davalının 22.12.2015 tarih ve 1100463 sayılı yazı ile “Sigorta başlangıç tarihinden önce gelen /mevcut bulunan kanser hastalığının vefat teminatının dışında olduğundan bahisle “talebin red edildiğini, bunun üzerine müvekkillerinin tıbbi evrak incelmelerinde bir değerlendirme hatası olabileceğini düşündüklerini, …’nin ilk müracat ettiği … Devlet Hastanesinden teşhis tarihine dair yazı aldıklarını ve tekrar davalıya müracaat ettiklerini, bu seferde davalı şirketin 11.02.2016 tarih ve … sayılı yazısı ile talebin red edildiğini, müvekkillerinin miras bırakanın kanser hastası olduğunun poliçe tarihi olan 22.06.2015 den önce bilinmemekte olduğunu, kesin teşhisin 07.08.2015 tarihinde konulduğunun dosyada mübrez doktor raporları ile de sabit olduğunu, çekilmiş olan krediye istinaden ödemelerin düzenli olarak yapıldığını, ilaveten bu krediye istinaden ilk taksidin 15.07.2015 tarihinde 806,46-TL olarak ödenmesi yeterli iken 02.07.2015 tarihinde 5.803,20T-L lik ödemenin gerçekleştirildiğini, davalının, vefat teminatını ödememek suretiyle 6102 sayılı TTK. uyarınca basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve diğer hukuki gerekçelerini beyanla; açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklan saklı kalmak kaydıyla davalının Müvekkillerinin miras bırakanı … ile yapmış olduğu Hayat Sigortası Sözleşmesi kapsamında riziko gerçekleştiğinden, 25.000,-TL lik vefat teminatının rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müvekkillerine verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin da davalıya yükletilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından dava dosyasına UYAP üzerinden sunulan 22.04.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket tarafından bankadan kredi kullanan kişilerin isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alındığını ve vefatları halinde teminat tutarı ile sınırlı olmak üzere kredi borcu bankaya varsa teminatının kalan kısmının ise kanuni mirasçılarına ödendiğini, bu kapsamda muris sigortalının şirketleri nezdinde 26.05.2015 başlangıç tarihli … nolu poliçe ile vefat tarihi itibarı ile 25.000,00-TL teminat bedelli sigorta kapsamına alındığını, sigortalıya ilişkin talep ve temin edilen belgelerin incelenmesi sırasında davacıların murisi sigortalının sigorta öncesinde kanser hastalığının bulunduğunu ve hastalığa bağlı olarak vefat ettiğinin tespit edildiğini, sigortalıdan sigortaya giriş öncesi sağlık durumu ile ilgili beyan formu alındığının ve sigortalının ; “kanser hastalığı bulunmadığını ,buna ilişkin herhangi bir tedavi görmediğini.. sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının teminat dışında olduğunu bildiğini” beyan ettiğini, sigorta poliçesi üzerinde yazıldığı üzere; “Sigorta öncesinden gelen kanser hastalığına bağlı vefat teminat kapsamı dışındadır” sigortalının sigorta öncesi talep edilen sağlık beyanında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, kendisinde var olan teşhis ve tedavi gördüğü ölümüne neden olan kanser hastalığını beyan etmediğini ve diğer hukuki gerekçelerini beyanla; mahkemece resen dikkate alınacak sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacılara tahmiline karar verilmesini” talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 01.11.2017 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dava dışı … Şubesi tarafından , davalıların murisi …’ye … Kredi no ile 22.06.2015 Kredi Açılış Tarihi ile 25.000,-TL anapara tutarındaki , aylık % 1,16 , yıllık % 13,92 akdi faiz oranından 15.07.2015 ilk taksit ödeme tarihli 36 ay vadeli, 887,66-TL eşit miktarlardaki taksit ödemeli, … kredi adı ile ( …-İHTİYAÇ KREDİLERİ ) tahsis ederek kredi kullandırıldığını, 02/12/2015 tarihinde vefat eden müteveffa … hakkında dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde ölüme sebep olan hastalık veya durumun ” Pankreas kanseri” olarak tespit edildiği, ilk teşhisin poliçe başlangıç tarihinden önce olduğu ve bu hastalığı ile ölümü arasında illiyet bağının açıkça bulunduğunun, görüş ve kanaatine varıldığı, Davacıların talebinin sigorta teminatı kapsamında bulunmadığı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 09.04.2018 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “İlgili Tüm … incelemesine dair evrak incelendiğinde, tahlil tarihinin 18/06/2015 olduğu ve yazdırma tarihinin ise 23/06/2015 olduğunun açıkça ortada bulunduğu, sonuç olarak inceleme sonuçlarının poliçe tarihinden (22/06/2015) bir gün sonra çıktığı ve böylelikle bu evraka dayanarak müteveffa sigortalının kanser hastalığını öğrendiği” belirtilmiştir. Bu itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapıldığında, müteveffa …’ nin hastalığının teşhis tarihi, rapor tarihi olan 18/06/2015 olarak kabul edileceği ve kök raporumuza bağlı kalınacağı, kök rapordaki görüşümüzü değiştirecek bir kanaate varılmadığı, müteveffanın ölüme sebep olan hastalık veya durumun ” Pankreas kanseri” olarak tespit edildiği, ilk teşhisin poliçe başlangıç tarihinden önce olduğu ve bu hastalığı ile ölümü arasında illiyet bağının açıkça bulunduğu sonucuna varılmıştır.” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Dava dışı … Şubesi tarafından, davalıların murisi …’e; … Kredi no ile 22.06.2015 KREDİ AÇILIŞ TARİHİ ile 25.000,-TL anapara tutarındaki , aylık % 1,16 , yıllık % 13,92 akdi faiz oranından 15.07.2015 ilk taksit ödeme tarihli 36 ay vadeli , 887,66-TL eşit miktarlardaki taksit ödemeli ,… kredi adı ile ( …-İHTİYAÇ KREDİLERİ) tahsis ederek kredi kullandırıldığı tarafların dava dosyasına sunduğu KREDİ ÖDEME PLANI belgesinden anlaşılmaktadır.
Dava dosyasına sunulan “… SERTİFİKASI” belgeden Sigorta ettirenin … olan , sigortalı …’nin … Kredi risk nolu , vefat teminat tutarlı 25.000,-TL , 36 AY Poliçe Vadesi , 22.06.2015 Poliçe başlama tarihi 22.06.2018 Poliçe Bitiş Tarihi olan bu poliçe yalnızca vefat teminatlıdır şeklinde beyan bulunan sigorta sertifaksı içeriğinde; “Sigorta öncesinden gelen kanser hastalığına bağlı vefat teminat kapsamı dışındadır” şeklindedir.
SİGORTA BEYANI kısımda ise “Kanser hastalığımın bulunmadığını buna ilişkin herhangi bir tedavi görmediğini ,… sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının teminat dışında olduğunu bildiğini beyan ederim” şeklindeki beyanın sigortalı tarafından imzalandığı belirlenmiştir.
Dava dosyasına sunulan belgelerden tespit edilen ve … Kredi no ile kullandırılan taksitli krediye konu yapılan ödemelerin Toplam 26.005,64-TL ödeme yapılıp dava konusu kredi riskinin tahsil edildiği ve dava dışı banka alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. …’nin teşhis konulmasının akabinde 02.12.2015 tarihinde vefat ettiğini, Davacının miras bırakanı …’nin vefat ettiğinden rizikonun gerçekleştirildiğinden bahisle tüm evrak ve belgeler ile birlikte davalıya müracaat edildiği ancak talebin reddedilmesine rağmen davacının kredi borcunu taksitler halinde ödediği anlaşılmaktadır.
… Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Patoloji Anabilim Dalı’ nin 12/08/2015 tarihli ek raporunda; müteveffa …’ ye Adenokarsinom Metastazı tanısı konulduğu, … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’ nin 30/11/2015 yatış 02/12/2015 çıkış tarihli epikriz raporu incelendiğinde; Pankreas CA tanılı hastanın ileri tetkik ve tedavi amacıyla yatırıldığı, günlük kontrol ve replasman tedavisi verilen ayrıca HD e alınan hastanın KTA ve nabız alınamaması üzerine 45 dk CPR işlemine başlandığı ancak yanıt alınamaması üzerine hastanın EX olduğu, Müteveffa …’ nin 02/12/2015 tarihli ölüm raporu incelendiğinde; ölüm nedeninin Pankreas Malign Neoplazmı olarak belirtildiği bildirilmiştir. Davalı Sigorta Şirketince müteveffa … için 22.06.2015 – 15.06.2018 tarihleri arası için 25.000,-TL vefat teminatı olan … Sigortası düzenlenmiştir. Poliçenin ön yüzünde; Bu poliçe yanlınızca vefat teminatlıdır. Grup sigorta sözleşmesi ve hayat sigortası genel şartları ile sigorta öncesinden gelen kanser hastalığına bağlı vefat teminat kapsamı dışındadır” Şartı bulunmaktadır.
Dosyada tıbbi olarak yapılan incelemede 02/12/2015 tarihinde vefat eden müteveffa …’nin bilgi ve belgeler incelendiğinde ölüme sebep olan hastalık veya durumun ” Pankreas kanseri” olarak tespit edildiği, ilk teşhisin poliçe başlangıç tarihinden önce olduğu ve bu hastalığı ile ölümü arasında illiyet bağının açıkça bulunduğu sonucuna varılmıştır.
TTK nun 1435.Maddesi gereğince sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir.
T.C. Hazine Müsteşarlığınca tespit edilmiş olup taraflar arasında sözleşme şartı niteliğinde bulunan hayat sigortası genel şartlarının C.2 maddesinde de sözleşmenin yapılması sırasında beyan yükümlülüğüne yer verilmiş olup buna göre sigortacı, bu sözleşmeyi, gerek sigorta ettiren gerekse bilgisinin olduğu hallerde hayatı sigorta edilenlerin ve temsilci aracılığıyla sigorta yapılıyorsa temsilcinin de beyanını esas tutarak yapmış olduğu, beyan yükümlülüğünün kasıtlı ihlalinde sigortacı riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanacağı şarta bağlanmıştır.
Yargıtay’ın bu konudaki emsal kararlarında da açıklandığı üzere sigortalının doğru İhbar yükümlülüğünü ihlal ettiği, sigorta şirketinin bu yükümlülüğün ihlal edildiğini riziko gerçekleştikten yani sigortalının vefatından sonra öğrendiği için sigortalının ölümünden önce cayma hakkından söz edilemeyeceğinden Davacıların talebinin sigorta poliçesi teminatında bulunmadığı kanaatine varılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir. sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 35,90-TL karar harcının peşin alınan 426,94-TL den düşümü ile kalan 391,04-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacıların üzerinde bırakılmasına,
6- Davacıların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2018

Katip …

Hakim …