Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/281 E. 2018/776 K. 14.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/281 Esas
KARAR NO : 2018/776

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18.06.2011 olay günü, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı resmi otomobili ile Araç ilçesinden … köyü istikametine seyrine devam ederken 21. Km+ 55,30 m mesafede tepe üstü yaklaşımında karşı yönden gelen araç trafiğinin yoluna girerek kullanmış olduğu aracın ön kısımları ile sürücü … sevk ve yönetmindeki … plakalı aracın çarpması neticesi maddi hasarlı, yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, Kaza tespit tutanağında … plakalı araç şöförünün şeride tecavüz sebebiyle asli kusurlu bulunduğunu, diğer araç sürücüsünün ise hız kuralına uymadığından kusurlu bulunduğunu vekiledeninin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığını ve “Mandipula Kırığı” nın tespit edildiğini, ayrıca çenesinde platin bulunduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı araç, davalı …’ne … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kazaya karışan … plaka sayılı aracın ise, davalı …’nin … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, vekiledeni 06.10.1987 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 24 yaşında oldğunu ve sigortacı olarak çalıştığını, vekiledeninin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını alabilmesi için iş bu davayı açma zarureti doğduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla,
vekiledenine ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 1.000,00-TL daimi maluliyet(sakatlık) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan her iki aracın ZMS Trafik Poliçesinin vekiledeni şirket kaydı altında olduğunu, … Plakalı aracın 24.07.2010 – 2011 vadeli … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile … plakalı aracın 24.09.2010/2011 vadeli … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi müvekkil şirkete sigortalı olduğunu, poliçede verilen şahıs başı sakatlık azami teminat tutarının 175.000-TL olduğunu, vekiledeninin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince Karayolunda meydana gelen zararların azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, sigortacı sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan, izafe edilecek kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alınması gerektiğini, ayrıca davacıların tedavi gideri, geçici işgöremezlik, vs. sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yerine getirileceğini, davacının tedavi gideri ve sakatlıktan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat olup olmadığının araştırılması gerektiğini. sosyal kurumdan tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin sakatlık ve tedavi gideri tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, dava konusu olayda hatır taşımasının sözkonusu olduğu çok açık olup, kendi yararına taşınan şahıs açısından, araç sahibi ve sürücüsünün ivazsız hareketi sözkonusu olduğu için, hesaplanan tazminat tutarından indirim yapılmak sureti ile, zararın bir bölümünün zarar gören üzerinde bırakılması gerektiğini, KTK’nun 99/1 maddesinde, sigorta genel şartlarında ve Yargıtay içtihatlarında sigorta şirketinin temerrüte düşmesi için hak sahipleri tarafından sigortacıya tüm belgelerin tam olarak ibrazı şartı arandığını, davacı, vekiledeni şirkete dava öncesi bir başvuru yapmaksızın, doğrudan dava açtığından vekiledeni şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını beyanla davanın reddine, kabulü halinde ise, vekiledeni şirketin sorumluluğunun azami poliçe teminatı ile sınırlı tutulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; 18/06/2011 günü meydana gelen … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının daimi sakatlığına ilişkin maluliyet tazminatı talebinden ibarettir.
Yapılan yargılamada tüm deliller toplanmış, araç sürücülerinin kusurları yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu, adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan maluliyet raporları alınmış, dosya aktüer bilirkişiye verilerek tazminat raporu da alınmıştır.
Davacı vekili 13/09/2018 tarihli elektronik imzalı dilekçesiyle; davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir. Yapılan vekalet kontrolünde davacı vekilinin davadan vazgeçmeye, feragat v.s. yetkilerinin olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tazminat tutarının 13.08.2018 tarihinde ödendiğini beyanla davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti alacağından feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın feragat sebebiyle HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-)Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-)HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı yan vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle ile karar verildi. 14/09/2018

Katip …

Hakim …