Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/237 E. 2019/654 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/237 Esas
KARAR NO: 2019/654

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 07/03/2016
KARAR TARİHİ: 18/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni ile davalı …’un aralarında anlaşarak davalı şirketi kurduklarını, vekiledeninin yurt dışında yaşadığını, bu yüzden davalı …’un şirket müdürü olarak tayin edildiğini, vekiledeninin şirket ortağı olarak yükümlülüklerini yerine getirdiğini, şirket müdürünün TTK md.625 gereğince şirketin mali yapısı hakkında diğer ortağa bilgi vermesi gerektiğini, davalının bunu yerine getirmediğini, şirket ortaklarını genel kurul toplantısına çağırmadığını, …Noterliğinden 24.09.2015 tarihinde… yevmiye sayılı ihtarnameyi keşide ederek davalıdan şirketle ilgili belgeleri istediğini, istenen evrakın 7 gün içinde verilmesini ihtar ettiğini, ihtarnamenin davalıya 28.09.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini, vekiledeninin şirketin gelir-giderlerinden haberdar olmadığını beyanla, davalı şirketin mali yapısının ve hissesine düşen kar miktarının vekiledenine ödenmesini, buna istinaden şimdilik 10.000.00-TL’nin avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Şirketin kurulduğu 2008 yılından bugüne kadar dağıtılabilecek bir kar elde etmediğini, şirketin kar yapmadığının kayıtlarla sabit olduğunu, yıllık kar’ın %5’i, ödenmiş sermayesinin %20’ye ulaşmadığı takdirde kar dağıtımının yapılamayacağını, şirketin kar dağıtımının yapılmadığını ve şirketin işlerinin yokluğundan ötürü vekiledeni ortaktan 392.673.63 TL tutarında para tahsil edildiğini, vekiledeni şirketin 2016 yılı ekonomik problemler nedeni ile 2016 yılında zarar ettiğini, bundan ötürü dağıtılacak kar’ının bulunmadığını, davacının talebinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; şirket ortağı davacının ticari ortaklıktan doğan alacaklarının tespiti ile kar payından hissesine düşen kısmı bakımından şimdilik 10.000-TL’nin en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
Talep doğrultusunda şirketin mali durumu ve kar payı talep edilip edilemeyeceği yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 23/01/2018 tarihli heyet raporu alınmıştır.
Davacı vekilinin özellikle delillerinin toplanmadığına ve bundan sonra yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin itirazları doğrultusunda 11/04/2018 tarihli ara karar uyarınca bilirkişiler heyetinden 24/09/2018 tarihli ek rapor alınmış ise de, ek raporun ön rapor şeklinde düzenlendiği, davacının talebine göre inceleme yapılabilmesinin gerekli delillerin toplanmasına bağlı olduğu tesbit ile yetinilmiştir.
Bilirkişiler heyeti kök raporunda da tespit edildiği üzere davalı şirketin 11/04/2008 tarihinde tescil ile hükmi şahsiyet kazandığı, davalı şirket ortaklarının davacı … ile davalı … olduğu, davalı şirketin ödenmiş sermayesinin 50.000-TL olup geçmiş yıllar kar ve zarar hesabına göre -34.755,65-TL menfi öz varlığı bulunduğu, dolayısıyla şirketin sermayesinin tamamen kaybetmiş olduğu, borca batık olduğu , şirketin herhangibir alacağınında bulunmadığı tesbit edilmektedir.
İncelenen şirket kayıtlarına göre şirketin kar payı dağıtmadığı, limited ortaklıklarda karın tespiti ve dağıtılmasına karar verilmesi yetkisinin genel kurulun münhasır yetkilerinden olduğu (TTK 616.madde), kar payının sadece net dönem karından ve bunun için ayrılan yedek akçelerden dağıtılabileceği, genel kurulun ancak kanun yada şirket sözleşmesinde öngörülmeyen yada öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçe ayrılmasına, sadece zararın karşılanması için gerekli ise ve dahi şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse karar verebileceği (TTK 608.madde), somut olayda genel kurul kararının bulunmadığı, ayrıca şirketin dağıtılacak karının da bulunmadığı, davacının açtığı iş bu davanın kar dağıtmama kararına karşı bir iptal davası yada TTK 614/3 madde kapsamında bilgi alma hakkına ilişkin bir dava olmadığı gibi davalı müdürün azli davası da olmadığı, davacının şirket karının tespiti ve hissesine düşen miktarın kendisine verilmesi talepli eda davası açtığı, öğretide de kabul edildiği üzere genel kurul tarafından kar dağıtımı kararı verilmedikçe kar payının dağıtılamayacağı, Yargıtay 11 HD. yerleşik kararlarınında bu doğrultuda olduğu (Yargıtay 11 HD. 07/02/2017 2015/12729-2017/638 E.K. Sayılı kararı), bu sebeplerle davada davacı vekilinin itirazına konu sair delillerin toplanmasınında gerekli ve neticeye etkili görülmediği, ortada dağıtılacak bir kar bulunmadığı gibi özellikle bu konuda alınmış bir genel kurul kararıda bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yasal ve yeride görülmüştür.
Bu itibarla;

HÜKÜM:
1-)DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL maktu red harcının peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 126,38-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-)Davacı yanca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.