Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/233 E. 2020/610 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/233 Esas
KARAR NO : 2020/610
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilin %25 hisse ile ortağı bulunduğu davalı şirket uzun zamandır müvekkile elde edilen kardan dağıtım yapılmadığı, şirket ortakları ile arasında anlaşmazlıkların yaşandığı ve müvekkilin bu anlaşmazlıklar neticesinde şirketin önceki ortaklan … ve … …’nın haksız tavırları sebebi ile fiilen şirket ile ilişiği kesilmiş, hakedişlerınin verilmediği ve defter ve belgelerin incelenmesinin ortaklar tarafınca ortadan kaldırıldığını, diğer şirket ortaklarının müvekkilin haberi olmaksızın kendi hisselerinin tamamım …’e devrettiğini, müvekkilin bu durumdan haberinin olmadığını, hissedarı bulunduğu şirkete hiç tanımadığı birinin %75 hisse oranı ile ortak olduğunu, şirket adresinin … Mah. … Cad. No: … / istanbul adresine taşınması için 13.10.2015 tarih ve … no’lu karar alındığı ve bu kararda müvekkilin yerine sahte imza atıldığını, şirket adresinin nakledilmesine müvekkilin hiç bir onayı olmadığı gibi haberinin de olmadığını, müvekkilin bu durumu şirketin vergi borçlarından dolayı aracı üzerine haciz konulması üzerine öğrendiğini, müvekkilinin … Ticaret Odası kayıtları üzerinde yaptığı araştırma neticesinde sahte imza kullanılmak suretiyle şirket adresinin değiştirilmiş olduğunu ve adres olarak da bir kahvehanenin gösterilmiş olduğunun öğrenildiğini, sahte imza ile ilgili sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, şirketin iyi yönetilememesi ve vergilerin de ödenmemesi sebebi ile şirketin kamuya olan borçlarını müvekkilin ödemek zorunda kaldığım, uzun süredir fiilen ayrılmış olduğu ve şirket yetkililerinin tavrı ile haber alamadığı şirketten dolayı vergi borcu ödemek zorunda kalan müvekkilin haklı biçimde şirket ortaklığından çıkmak istediğini, yargılama süresince müvekkilin ortaklıktan doğan tüm borçlarının ve sorumluluklarının TTK hükümleri uyarınca dondurulmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP;
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının davaya cevap vermediği anlaşılmaktadır.
DELİLLER:
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler. İş bu davada İTO kayıtları, … nolu ortaklar kurulu kararı, Şirket Defterleri, bilirkişi raporu, tanık beyanlarına dayanmışlardır.
İmzası inkar edilen 13.10.2015 tarihli adres değişikliğine ilişkin … nolu karar aslı üzerinde imza incelemesi yaptırılmış, 31.01.2018 tarihli raporda: ”…İnceleme konusu 13.19.2015 tarih, … numaralı karar örneğinde … … ismine atfen atılmış olarak görülen fotokopi imza ile davacı …’a ait imzalar arasında yukarıdaki görüntülü analizlere göre aynı elden çıktığını gösterir nitelikte uygunluk ve benzerliklerin mevcut olmadığı nedeniyle; söz konusu karar imzasının, mevcut mukayese imzalarına kıyasla Davacı … IN eli ürünü OLMADIĞININ kabulü güçlü olasılık seviyesinde görülmektedir…” tespit ve rapor edilmiştir.
İncelenen dosyada davacı vekilinin haklı sebebe dayanması kapsamında sahte imza atıldığı beyan edilen 13.10.2015 tarihli 2015/2 nolu karar aslı altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünden imza incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ise de, dosyada TSM’nin gönderdiği belgenin asıl belge değil, imzası tasdik edilmiş fotokopi belge olduğu ve imza bilirkişisinin bu belge üzerinden muhtemel görüş bildirir rapor düzenlemiş olduğu ve bu itibarla İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’ndan temin edilen belge aslı üzerinde yeniden inceleme yaptırılmış, 16.01.2019 tarihli raporda: ”…İnceleme konusu ve … Noterliğince 13 Ekim 2015 tarih, … yevmiye numarası ile tasdik edilmiş olan … 13.10.2015 tarih, … numaralı kararın; karar defterinden çekilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu kez incelenen örneğin de önceki raporda incelenen ve Ticaret Sicili Müdürlüğünden elde edilen örnekle aynı olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla aynı belgeden elde edilen fotokopideki imzanın aynı grafolojik özellikte olması nedeniyle; önceki raporda belirtilen sonuçtan farklı bir sonuç çıkmasının olasılık içerisinde olamayacağı değerlendirilmek durumundadır.” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili haklı sebeple ortaklıktan çıkma talebi doğrultusunda tanık beyanına dayanmış olup, dinlenen tanık … : ”Davacı …’ın halasının oğlu olduğunu, şuan emekli olduğunu, daha öncesinde eşinin kardeşleri ile birlikte tekstil üzerine bir şirket kurduklarını, 2007 yıllarında, 2-3 yıl kadar beraber çalıştıklarını ancak daha sonra bir anlaşmazlık sebebiyle ortaklıklarının bozulduğunu, Hamit’in daha sonra bu tekstil işine girmediğini, şirketin müdürü Hamit’in eşinin abisi olduğunu, işi eşinin abisinin idare ettiğini, Hamit’in bundan başka herhangibir şirkete ortaklığı olmadığını, o şirketin güncel durumunu yöneticilerini bilmediğini…” beyan etmiştir.
Tanık … : ”Davacı …’ın dayısının oğlu olduğunu, 2008 yıllarında tekstil işi ile uğraştığını, şuanda emekli olduğunu, …’ın kayınları ile birlikte bir işe girdiğini ve tekstil şirketini yaklaşık 10 yıl önce kurduklarını, kayınları ile birlikte bu işin 1-2 yıl yaptıklarını, hissesini kayınlarına devrettiğini ondan duyduğunu, Hamit’ in kayınları ile birlikte kurduğu bu şirketin güncel durumunu ve şirket ortaklarını kim olduğunu bilmediğini…” beyan etmiştir.
Dosyada davacının çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı ve dahi ortaklık payının gerçek değerini tespiti yönünden rapor aldırılmış, 10.07.2020 tarihli raporda: ”…Davacının TTK md. 638 f. 2’ye istinaden ortaklıktan çıkma talebinin kabulü için gerekli şartların mevcut olduğu, davalı şirketin defter kayıtlarına ulaşılamadığı için davacıya ödenmesi gereken ayrılma akçesinin hesaplanamadığı…” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı yanın davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesi istemli tespit davasıdır.
Çıkma ve çıkarılma başlıklı …m.638 hükmüne göre; “(1)Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2)Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.”
Davalı şirketin ana sözleşmesinin incelenmesinde bir ortağın şirketten çıkması konusunda herhangi bir hüküm konulmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, toplanan deliller ile mahkememizce hükme elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre; ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde bulunmadıkları, aynı amaç için çalışma azminin zedelendiği, tarafların ortaklığı sürdürmelerinin mümkün olmadığı, tarafların güven duygusunu yitirdikleri anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile davacının … Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarasına kayıtlı … ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine,
2-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40- TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-)Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı, 4,30-TL vekâlet suret harcı, 2.300-TL bilirkişi ücreti, 466,41-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 2.829,11-TL. nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacı / vekiline iadesine,
Davacı asilin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır