Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/232 E. 2019/20 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/232 Esas
KARAR NO : 2019/20
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ : 11/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ile davalı arasında akdedilen bir hizmet sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye göre davacı şirket, davalı şirkete istihdam edileceek elemanların pozisyon seçimi ve yerleştirilmesi konularında danışmanlık hizmeti verdiğini ve karşılığında detayları aynı sözleşmede belirlenen miktarlarda hizmet bedeline hak kazandığını, davacı şirketin danışmanlık hizmeti çerçevesinde öncelikle davalı şirketin istihdam ihtiyacı, stratejisi, şirket kültürü, pozisyon nitelikleri ve sorumluluk analizini dikkate alarak, kendisine bildirilen iş tanım formuna göre bir değerlendirme yaptığını ve davacı şirketin yürüteceği iki haftalık çalışma süresi boyunca çeşitli kaynaklardan başvuruları topladığını, bahsi geçen danışmanlık hizmeti toplanan özgeçmişler üzerinden yapılacak ilk değerlendirmenin ardından değerlendirmesi pozitif olan adayların öncelikle telefon ile mülakata alınmasını, bu aşamayı takiben bireysel mülakatların … Danışmanlık tarafından gerçekleştirilmesi sonucunda uygun görülen adayların özgeçmişlerinin davalı şirkete iletilmesini, belirlenen adayların davalı şirket yetkilileriyle olan mülakat organizasyonun yapılmasını ve adayın uygun bulunması durumunda ilgili referans kontrollerinin yapılmasını kapsadığını, davanın kabulüne karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip konusu alacak tutarının ödenmesine ve davalı borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … tarafından hiçbir ispat faaliyetinde bulunulmadığını, yalnızca fatura düzenlemesinin bir alacak hakkı yaratmadığını, bu durumda davacı … tarafından öncelikle, davalı ile aralarında hangi sözleşmenin akdedildiğini, işbu sözleşmeye dayalı olarak hangi malın teslim edildiğini ya da hizmetin sunulduğunu ve bu malın ya da hizmetin karşılığı olarak talep edilen miktarın ne olduğunu kesin delillerle ispatlanması gerektiğini, bu aşamadan sonra … tarafından yeni delil sunulmasının mümkün olmadığını, bu durumda ispatsız kalan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, taraflar arasında akdedilen 11.09.2007 tarihli sözleşmeye. dayanmışlardır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş tarafından, borçlu … A.Ş. aleyhine;-10.454,80 TL fatura alacağı, 3.928,75 TL işlemiş ticari alacak olmak üzere toplam 14.383,51 TL alacağın tahsili için 22/12/2016 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 28/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 30/12/2015 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 11/09/2007 tarihli sözleşmeye istinaden İstanbul mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırıldığından talebin reddine karar verilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılabilmesi için … Asliye Ticrate Mahkemesine talimat yazıldığı bilirkişi mali müşavir … ‘in 13/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; “Davalı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında, davacı tarafından icra takibine konu edilen alacağın, doğmadığı, takip dayanağı 20.10.2011 13.10.2011 tarihli … seri … sıra numaralı faturanın davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı taraf ticari defterlerindeki 31.12.2011 yıl sonu kapanış fişinde de davacıya ait başkaca bir fatura veya borç/alacak kaydına rastlanmadığı, takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396) gereği aylık dönemlere ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak belirlenmiş olduğu, takip ve dava konusu faturanın hadler dahilinde davalı Vergi dairesine verilen onaylı BA-BS formları acısından inceleme yapılabileceği, davalı Vergi dairesinden Savın mahkemenin talep etmesi halinde, bir de bu yönüyle değerlendirme yapılabileceği, takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere, davacının davalıyı icra takip tarihinden önce temerrüde düşürmemesi nedeniyle, takip tarihine kadar faiz talebinin yerinde olmadığı” görüşüne varılmıştır.
Mahkememizce davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda ; 08/11/2018 tarihli Bilirkişi raporunda özetle ; Tarafların iddia, talep ve savunmaları, sunulan delil ve belgelerin, icra dosyası kapsamı, davacının 2011 yılı ticari defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucunda, davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2011 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 22/11/2015 takip tarihi itibariyle 13/10/2011 tarihli … Seri … sıra nolu “Seçme ve Yerleştirme Hizmet Bedeli” açıklamalı faturadan dolayı 10.454,80 TL asıl alacaklı olduğunu, faturanın davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiği ile ilgili fatura konusu “Seçme ve Yerleştirme Hizmetinin” davacı yan tarafından davalı yana verildiği ile ilgili dosyada somut bir belge ve verinin mevcut olmadığından faturanın tesliminin ve içeriği hizmetin verildiğinin ispata muhtaç olduğunu, dava dosyası incelemelerinde davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia olmadığında işlemiş faiz hesaplaması yapılamadığını, davacı yanın alacaklı olması durumunda davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 22/12/2015 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna göre %9 yasal faiz talep edebileceğini raporunda sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla, 14.383,51 TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatılması sebebiyle, davalı yanın takibe itiraz etmesi sonucu, davacının itirazın iptali davası açtığı, Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 22.12.2015 tarihinde davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile; 10.454,80 TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıktığı, davacı yan tarafından davalı yana 13.10.2011 tarihli … Seri … sıra no.lu “Seçme ve Yerleştirme Hizmet Bedeli” açıklamalı 10.454,80 TL tutarlı fatura düzenlendiği,salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerekir. Kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmez ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yükler. Faturayı düzenleyen, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren yan, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu vs. İspatlanması gerektiği, davacı şirket tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura muhteviyatının “Seçme ve Yerleştirme Hizmet Bedelin” oluştuğu, taraflar arasında Personel seçme ve yerleştirilmesi üzerine 11.09.2007 tarihli sözleşme akdedildiği, ancak sözleşme konusu hizmetin verildiği ile ilgili dosyada bir belge ve verinin mevcut olmadığı, faturanın davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiği ile ilgili dosyada somut bir belge ve verinin mevcut olmadığı, Faturanın davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiği ile ilgili ve fatura konusu “Seçme ve Yerleştirme Hizmetinin” davacı yan tarafından davalı yana verildiği ile ilgili dosyada somut bir belge ve verinin mevcut olmadığından faturanın tesliminin ve içeriği hizmetin verildiğinin ispata muhtaç olduğu, 08/11/2018 tarihli ve 13/12/2017 tarihli raporlarında da tespit edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin şartların oluşmaması nedeniyle reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40.-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 245,64 TL harcın düşümü ile arda kalan 201,24 TL’ nin davacıya istek halinde iadesine,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı … davalılarca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 11/01/2019

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı