Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/223 E. 2018/834 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/223 Esas
KARAR NO : 2018/834 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/02/2016
KARAR TARİHİ: 03/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 29/02/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; 09.05.2017 tarihinde … plakalı araç sürücüsü ve müvekkillerinin murisi …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptığını, bu kaza sonucu hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin desteği olan murisin ölümünden ileri gelen şuanda ve geleceği dönük ciddi bir kazanç mahrumiyetinin olduğunu, araca ait geçerli bir poliçe olmadığını ve bundan …nın sorumlu olduğunu beyan etmiş, kaza tarihinden başlayarak işleyecek ticari faiziyle veya yasal faizi ile birlikte şimdilik 2.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tazmin ve tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin vermiş olduğu 08.04.2016 tarihli cevap dilekçesinden özetle; davacılar alacaklı ve borçlu sıfatında birleştiği için müvekkili kurumun tazminat ödemesi yapamayacağını, müteveffa …’ın kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle ailesine tazminat ödenemeyeceğini, Mahkeme aksi kanaatte ise müterafik kusur nedeniyle müvekkili kurum açısından indirim yapılması gerektiğini, davacılara hem tazminat ödemesi yapılıp hem de rücuen alacak davası açılamayacağından davanın reddinin gerektiğini, ayrıca… plakalı aracın kusurunun ve zarar tespitinin yapılmasının gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılama sonunda davalı aleyhine karar verilirse sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, …nın kaza tarihi itibariyle temerrüde düşmemiş olmasıyla dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili kurum tacir niteliği taşımadığı için ticari faizin talep edilemeyeceğini beyan etmiş olup, davanın reddine, aksi takdirde kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 06.11.2017 tarihli raporunda bu olayın meydana gelmesinde; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmayan (…) Plakalı saraç sürücüsü müteveffa …’ın % 10 kusurlu olduğu,… Plakalı saracın tekerleğinin patlaması sonucu kazada %90 oranında etkili olduğu belirtilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasar dosyası ve kaza belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için Aktuer bilirkişiye verilmiştir.
Aktüer Bilirkişisinin düzenlediği 13/06/2018 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; 09.05.2007 tarihinde meydana gelen Trafik kazası sonucu vefat eden …’ ın geride kalan hak sahiplerinden; Davacı eş…’ın poliçede belirlenen teminatla sınırlı nihai ve gerçek maddi zararının 38.554,77- TL olduğu, Davacı kızı …’ın poliçede belirlenen teminatla sınırlı nihai ve gerçek maddi zararının 4.541,70-TL olduğu, Davacı kızı …’ın Poliçede belirlenen teminatla sınırlı nihai ve gerçek Maddi zararının 7.178,16-TL olduğu, Davacı kızı Nilgün Medine Topbaş’ın poliçede belirlenen teminatla sınırlı nihai ve gerçek Maddi zararının 8.760,05-TL olduğu, Temerrüt başlangıç tarihinin dava tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu sonuç ve kanaatiyle raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davalı şirketin hazırladığı hasar dosyası ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Kaza günü olan 09.05.2017 tarihinde… plakalı araç sürücüsü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptığı ve bu kaza sonucu hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Geriye müteveffanın eşi…, kızı …, kızı … ve kızı …müteveffanın desteğinden yoksun kalmışlardır.
Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 06.11.2017 tarihli raporunda bu olayın meydana gelmesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmayan… Plakalı saraç sürücüsü müteveffa … %10 kusurlu olduğu,… Plakalı saracın tekerleğinin patlaması sonuç kazada % 90 oranında etkili olduğu belirtilmiştir. Lastik patlaması Teknik bir arıza olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında teknik manada işletenin sorumlu olduğu belirtilmektedir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 07.11.2012 tarih ve …Esas ve … K-Sayılı kararında ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.5ayılı kararında; “… araç sürücüsünün veya İşleteninin tam kusurlu olması halinde destecinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve karayolları motorlu Araçlar Zorunlu malt Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi İşletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna karar vermek gerekir” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Bu durumda müteveffanın desteğinden yoksun kalan eş ve çocukları için Aktuer bilirkişisinden rapor aldırılmıştır.
Aktuer raporunun gelmesinden sonra davacı vekili bu rapor doğrultusunda davasını ıslah ederek davalıya tebliğ ettirmiştir.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü İçinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar,„” denmektedir. Dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talep edildiğinden temerrüt başlangıç tarihi talep İle bağlı kalınarak dava tarihidir.
Tüm bu nedenlerle asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile mütevefanın eşi davacı… için 38.554,77- TL kızı davacı … için 4.541,70- TL kızı davacı … için 7.178,16- TL, kızı davacı …için 8.760,05-TL olmak üzere toplam 59.034,68 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile mütevefanın eşi davacı… için 38.554,77-Tl, kızı davacı … için 4.541,70-Tl, kızı davacı … için 7.178,16-Tl, kızı davacı …için 8.760,00-Tl olmak üzere toplam 59.034,68 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 3.417,87-TL nin peşin ve ıslahla alınan 224,20-TL den düşümü ile kalan 3.193,67-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 286,90-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 556,50-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 545,37-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 6.843,81-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 965,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim