Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/210 E. 2018/968 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/210 Esas
KARAR NO : 2018/968

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde, vekiledeni şirket ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olup, bu ilişki gereği vekiledeninin üstlendiği edimini tam ve gereği gibi ifa ettiğini, fakat davalı tarafından taraflar arasında ticari münasebet kapsamında edimlerine riayet etmediğini davalı-borçlunun temerrüde düştüğünü, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalının vekiledeni şirkete 9.726.52 TL tutarında borcu bulunduğunu, işbu tutarın tahsili için …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı borçlu tarafından kötü niyetli olarak borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini beyanla fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline takibin devamına davalının alacağın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davayı dayanak faturanın taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak, karşılığında hiçbir hizmet veya mal verilmeden kesildiğini, bu nedenle 31.12.2011 tarihli faturaya vekiledeni tarafından …, Noterliğinin 19.01.2012 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, davacı tarafından 33 ay sonra 22.09.2014 tarihinde … Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturanın tekrar gönderdiğini, vekiledeni tarafından …. Noterliğinin 30.09.2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturaya tekrar itiraz edildiğini, faturanın … bedeli olarak kesildiğini, … adında davacı iptal, markette satılan ürünlerin tanıtıldığı dergi olup, vekiledeninin, davacının marketinde satılan, tablet bulaşık deterjanı ve tablet çamaşır deterjanı olmak üzere iki ürünü bulunduğunu, bu ürünlerinde fason yaptırıldığını, vekiledeni firma kobi ölçeğinden dahi küçük, aile işletmesi çapında olup, vekiledeninin toplam 2 adet ürününün dev firmaların sayısız ürünlerinin yanında çıkarılan dergide yayımlanmış olduğunun meçhül olup, yayımlandığını ispat etme külfetinin davacıya ait olduğunu, ayrıca davacının fatura tarihindeki mağaza sayısının da araştırılması gerektiğini, sözleşmenin 6. sayfasında, 2010 yılı … kare sayısının 1 adet olduğu belirtilmiş olup, sözleşmenin bitiş tarihi 30.12.2010 olduğunu, taraflar arasında yeni bir sözleşme bağıtlanmadığını, bu durumda davacının sözleşmenin sona erme tarihinden sonra sözleşmenin 6. sayfasındaki … bedeli hesaplama yöntemi ile kendiliğinden 31.12.2011 tarihli fatura kesmesinin mümkün olmadığını, davacının, sektörde belli bir hacmin üstünde güçlü bir firma olup, davalının ise aile işletmesi çapında olduğunu, sözleşmenin tek yanlı olarak, davacı lehine hükümlerle hazırlandığını, haksız şart niteliğinde birçok hüküm bulunduğunu, cari hesap ekstresi incelendiğinde satılan ürünlerin bedelinin, 50 TL – 100 TL – 200 TL – 300 TL gibi çok küçük miktarlarda vekiledeninin hesabına geçtiğini, buna karşın davacının tek kalemde 31.296,66 TL gibi … bedeli kestiğini, bu rakamın vekiledeninin bir yıllık satışlarına denk geldiğini, yine … bedeli olarak mağaza başına tek gondol bedeli olarak 10.000 EURO yazılmış olduğunu, Gondolun marketlerde kasaların yakınında sıra rafların önünde müşterilerin dikkatini çekecek biçimde düzenlenen fark teşhir sistemi olup, davacının, sözleşmeyi, tek taraflı olarak, kendi lehine, maddelerle doldurduğunu, vekiledeninin davacıdan, muavin defler kayıtlarına göre halen 23.939,90 TL alacaklı olduğunu, davacının bu tutarı, TTK’ nun 1530. maddesinin amir hükmüne rağmen halen ödemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; cari hesap bakiyesi alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itiraz üzerine İİK 67 madde uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … Ltd. Şti. tarafından davalı … Ltd. Şti. Aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 9.726,52-TL asıl alacağın tahsili için 05/02/2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 23/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket tarafından süresinde takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranı ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, takibin durduğu, işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmaktadır.
Yanlar arasında bağıtlanan 01/01/2010 başlangıç tarihli, 12/10/2010 imza tarihli ve 01/01/2011 başlangıç tarihli 10/10/2011 imza tarihli sözleşmeler getirtilip incelenmiş, davalı yan hernekadar başlangıçta 01/01/2011 tarihli sözleşme bağıtlanmadığını bildirmiş iselerde, 01/01/2011 tarihli sözleşme ibraz edildikten sonra sözleşmeye karşı çıkmamışlardır. Sözleşmeler yenisi imzalanana kadar geçerli olmak üzere düzenlenmiş olup, Ticari Şartlar Anlaşması başlıklı sözleşmenin, … satın alma sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olarak düzenlendiği, anlaşma kapsamında davacının 2010-2011 yıllarında davalı yana ait ürünleri … dergisinde yayınladığı, dava konusu alacağın, bu hizmetin verilmesinden dolayı davacı yanca davalı adına düzenlemiş 31/12/2011 tarihli 31.296,66-TL tutarlı faturadan kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasındaki çekişme bu faturadan kaynaklanmıştır. Davacı faturayı ticari defterlerine kaydederek cari hesap bakiyesi için takibe geçmişlerdir.
Mahkememizce dosyaya sunulan tüm deliller ile tarafların 2010-2011-2012-2013 yılı ticari defter ve belgelerinin mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi suretiyle taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin tespiti, taraflarca ihtilaflı olduğu açıkça kabul edilen 31/12/2011 tarihli faturanın taraf defterlerine işlenip işlenmediği, fatura bedeli 31.296,66-TL iken kısmi olarak ve cari hesap üzerinden takibe girişilmesine göre fatura bedelinin kısmen ödenip ödenmediği, yanlar arasında bağıtlandığı kabul edilen 01/01/2010 ve 01/01/2011 tarihli sözleşmeler kapsamına göre … katılım karşılığı iş bedelinin yani itiraza uğrayan fatura bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve dahi dosyaya sadece 17/03-14/04/2011 tarihli tek dergi ibraz edilmekle ve davalı ürününün yayınlandığı sayfa işaretlenmiş olmakla ilgili sözleşmeler hükümlerine ve davacı yanca delil olarak ibraz edilebilen tek dergiye göre iş bedeli hesabının yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş, 20.12.2017 tarihli raporda;
“… Davacı şirkete ait 2010-2011-2012-2013-2014-2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve yıl sonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu,
İncelenen davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 05.02.2015 takip tarihi İtibarıyla 9.726,52 TL alacaklı olduğu,
İncelenen davalı şirkete ait 2010-2011-2012-2013-2014-2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu,
İncelenen davalı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 05.02,2015 takip tarihi itibarıyla davacı yandan 23.939,90 TL alacaklı olduğu,
Taraflar arasındaki carî hesap farklılığının, davaya konu 31.296,66 TL tutarındaki faturanın davalı yan ticari defter kayıtlarında yer almaması ve 2010 yılından 2015 yılına kadar geçen sürede 2.369,76 TL tutarındaki denkleştirme ve yuvarlama işlemlerinden kaynaklı olduğu,
Taraflarca ihtilaflı olduğu açıkça kabul edilen 31.12.2011 tarihli faturanın davacı yan kayıtlarında yer almasına rağmen davalı yan kayıtlarında yer almadığı,
Fatura bedelinin davalı yanca kısmen ödenmediği, zira davacı yanın söz konusu faturanın keşide edilmesinden önce davalı yana borçlu olduğu, faturanın keşide edilmesinden sonra davalı yandan alacaklı duruma geçtiği, bu anlamda, fatura bedelinden daha az bir tutar üzerinden takip başlatılmasının, söz konusu faturanın cari hesap üzerindeki borç/alacak bakiyesine olan etkisinden kaynaklandığı,
Yanlar arasında bağıtlandığı kabul edilen 01.01.2010 ve 01.01.2011 tarihli sözleşmeler kapsamına göre … katılım karşılığı iş bedelinin, yani itiraza uğrayan fatura bedelinin, 01.11.2011 tarihli ticari şartlar anlaşmasının 4. Sayfasında belirlenen hesaplama kriterlerine göre doğru olarak hesaplandığı,
Davalı yanın, söz konusu fatura bedelinin, taraflar arasındaki işlem hacmi gözetildiğinde fahiş olduğu ve sözleşme hükümlerinin ağır olduğu yönündeki beyan ve itirazları hususunda taktirin mahkemeye ait olduğu ” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu yan vekillerine tebliğ edilmiş, davacı ve davalı vekili bilirkişi raporuna karşı yazılı itirazda bulunmuşlardır.
Hernekadar Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmış ise de, taraflar arasındaki sözleşmeler içeriğine göre sektör bilirkişisinden de rapor alınması zorunlu görülmekle bu kez sektör (reklam / dergi) bilirkişiside atanmak suretiyle Mali Müşvir bilirkişi ile birlikte oluşturulan kuruldan taraflar arasında bağıtlanan sözleşmeler ve 31/12/2011 tarihli faturanın sözleşme koşullarına uygun olup olmadığı hususunda özellikle mahkememizce verilen 26.09.2017 tarihli inceleme ara kararındaki hususlarda dikkate alınmak suretiyle rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişiler kuruluna verilmiş 20/06/2018 tarihli rapor alınmıştır.
Sözleşmeler ve bilirkişi kurulu raporuna göre;
Dosyada … numaralı 17.03-14.04.2011 geçerlilik tarihli … broşürü bulunduğu,
2011 yılı için geçerli Sözleşmeye göre anlaşılan koşulların (Mağaza sayısı x … kare bedeli) + KDV= (18 x 300 Euro) + KDV olduğu,
Broşürde 1 … karesi kullanıldığından ve … katılım karşılığı iş bedelinin yıllık olduğu (15 günlük yayın bir yılda 24 kez yayınlanıp, yıllık yayın sayısının 24 olduğu)
(Mağaza sayısı x 1 … karesi bedeli / 24) + KDV) şeklindeki hesaplama kriterinin yayınlanan reklam, yayın alanı erişim potansiyeli dikkate alındığında reklamcılık kriterleri yönünden makul olduğu, sadece 2011 yılına yönelik Ticari Şartlar Anlaşmasının 4. sayfasındaki hesaplama kriterinin esas alınması halinde fahiş bir reklam yayın geliri elde edileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Toplanan tüm delillere taraflar arasında bağıtlanan sözleşmelere ve alınan bilirkişi raporlarına göre;
Taraflarca 01.01.2010 geçerlilik başlangıcı olan Ticari Şartlar Anlaşması ile; 2010 yılı anlaşılan … kare sayısı 1 adettir. … bedeli hesaplama yöntemi: Mağaza başı … Kare Bedeli: 300 Euro+KDV olarak belirlemişlerdir. Dosyada 2010 yılı ile ilgili herhangi bir … bulunmamaktadır.
Davacı tarafından 18.07.2016 kayıt tarihli dilekçe ekinde … broşürü olduğu belirtilen fotokopide 1 adet 2 karelik davalı ürünü yer almıştır.
Taraflarca 01.01.2011 geçerlilik başlangıcı olan Ticari Şartlar Anlaşması ile; 2011 yılı anlaşılan … kare sayısı 2 adettir. Karşılıklı antat kalınmak koşulu ile 2 … yerine 1 … olabileceğini ve mağaza başı … Kare Bedeli: 300 Euro+KDV olarak belirlemişlerdir.
Dosyada 2011 yılı ile ilgili olarak 06 numaralı 17.03-14.04.2011 ortası geçerli … broşürü bulunmaktadır. Broşürde davalı ürünü yer almaktadır. Davacı tarafından 18.07.2016 kayıt tarihli dilekçe ekinde aynı broşürün ilgili sayfası fotokopi olarak sunulmuştur. Davacı aynı dilekçe ekinde 2012 başlıklı bir fotokopi sayfasında yine davalı ürünü yer almaktadır.
Davacı, … broşürün 15 günde bir yayınlandığını belirtmektedir.
Davalı, 18 olarak belirtilen mağaza sayısına itiraz etmiş ise de mağaza sayısının 18 olduğu sabittir.
Dosyada 1 adet … broşür bulunmaktadır. Bunun dışında … broşür aslı ibraz edilmemiştir. İncelenen büroşüre göre 2011 yılı için anlaşılan … kare sayısı 2 olmasına karşın kare sayısı 1 olarak konunun uzmanı bilirkişi tarafından tesbit edilmiştir. Keza davalının itirazına rağmen mağaza sayısının 18 olduğu hususu da dosya kapsamına göre sabittir. O halde 2011 tarihli anlaşma doğrultusunda 18x300x2=5400×2=10800 EURO+KDV üzerinden 31.296,66-TL miktarlı olarak düzenlenen ihtilaf konusu faturanın, yukarıda yazılı gerekçeye ve 20/06/2018 tarihli bilirkişi raporu sonuç kısmında belirtilen hesaplama yöntemine göre … kare sayısı 1 olmakla 18×300=5400 EURO:24=225 EURO+KDV olarak hesaplanması halinde rakamın reklamcılık kriterleri yönünden makul olduğu, ancak bu hesaplama yöntemi bir tarafa, bilirkişi tarafından tespit edilen … kare sayısı 1 olmakla 31.296,66-TL miktarlı faturanın 1/2 oranında hesaplanacak miktarının 15.648,33-TL olması gerekmektedir. Zira taraflar arasında ihtilafa konu fatura 2 … kare sayısı üzerinden düzenlenmiş olup, somut olayda 1 … kare sayısı tespit edilmiştir. Bu durumda da bilirkişi tarafından hesaplanan ve mahkememizce de piyasa raiçlerine uygun olarak kabul edilen mağaza sayısı x 1 … kare bedeli:24+KDV şeklinde hesaplama yapılmasına dahi gerek duyulmaksızın, cari hesaba dayanan davacının davalıya 23.939,90-TL borçlu olduğu, buna karşılık davacının ihtilaf konusu fatudan kaynaklı alacağının ise ancak 15.648,33-TL (faturanın yarı bedeli) olacağı, davacı vekilinin 20/12/2017 tarihli bilirkişi raporuna, davalıya borçlu olmadıklarından bahisle herhangibir itirazlarının da bulunmadığı, netice itibarıyla davacının cari hesaba dayalı alacağı bulunmadığı, aksine borçlu olduğu, dosya kapsamına göre yeniden herhangibir hesaplama yaptırılmasına da gerek bulunmadığı anlaşılıp kabul edilmekle, davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90-TL maktu red harcının peşin alınan 166,11-TL harçtan mahsubu ile bakiye 130,21-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi. 06/11/2018

Katip …

Hakim …