Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/190 E. 2018/54 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1566 Esas
KARAR NO : 2018/52
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2014
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni şirketin davalıların da hissedarı olduğu dava dışı … Sağlık Hizmetleri A.Ş (eski unvanı … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık Ticaret Ltd. Şti.)’nin halihazırda sermayesinin % 55 ’ine sahip en büyük ortağı olduğunu, vekiledeni … Medikal ile … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık Ticaret Ltd. Şti.’nin pay sahipleri olan davalılar … ve … arasında 24.12.2013 tarihinde “Hisse Devir Anlaşması” ve 22.01.2014 tarihinde de “Hissedarlar Sözleşmesi” imzalandığını, 24.12.2013 tarihli Hisse Devir Anlaşması’nda … Grubuna ait … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık Ticaret Ltd. Şti’nin paylarının %60 ının davacı … Medikale devri ve tarafların işbu devre ilişkin hak ve yükümlülükleri’nin düzenlendiğini, … Tıbbi Cihazlar … Ltd. Şti’nin tür değişikliği ile önce Anonim Şirkete dönüştüğünü, sonrasında 02.07.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararla şirket ünvanının … Sağlık Hizmetleri A.Ş olarak değiştirildiğini, söz konusu hissedarlar anlaşmasında satıcı … Grubu’nun şirketin mali durumu ve malvarlığı ile ilgili ve sair hususlarda bir çok açık taahhüdü bulunduğunu, davalılar … ve …’nın imza altına alınan taahhütlerini yerine getirmediğini, bu sözleşmenin imzalanması aşamasında ve sonrasında … Tıbbi Cihazlar … Ltd. Şti’ in mali durumu ile ilgili bir takım bilgileri gizlemek suretiyle vekiledenini mağdur ettiklerini ve büyük miktarda zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini, şirketin bankalara olan kredi borçları ile ilgili şirket mizanında yer alan bakiyeler ile gerçek bakiyeler arasında 198.142,97-TL, şirketin kamu idarelerinden olan alacaklarına ilişkin sözleşme aşamasında verilen bilgiler ve gerçekte mevcut alacaklar arasında ise 895.234,14.-TL fark bulunduğunu, şirketin Leasing ödemelerinde temerrüde düşmüş bir borcun söz konusu olmadığı belirtildiği halde İş Leasing’e 34.940,60-TL temerrüt ödemesi yapıldığını, şirketin cari hesabında Ekstrem isimli firmaya olan borcun 2013 yılı sonu itibariyle 9.200-TL olarak gözükmekte ise de 2013 yılı bu firmadan gelen ekstrede borcun 18.200-TL olduğunun ortaya çıktığını, davalıların 28/08/2014 tarihli tutanak ile vekiledeni şirkete olan tazmin borçlarından bir kısmını açıkça kabul ettiklerini beyanla, taraflar arasındaki hissedarlar sözleşmesine uygunsuzluk ve sözleşmedeki taahhütlere aykırılık nedeniyle vekiledeni şirketin uğramış olduğu tüm zararlarına karşılık alacak miktarının davalıların tüm tazmin borcunun HMK 107. Maddesi uyarınca belirlenmesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 900.000-TL tutarındaki alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ; hisselerinin tamamını davalılara ait olan … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık ve Ticaret Ltd.Şti’nin 23.07.2003 tarihinde ticari faaliyetine başladığını, söz konusu şirket ticari faaliyetlerini yürütmekteyken …. ile şirket hissedarları vekiledeni … ile … ‘nın 24.12.2013 tarihli Hisse Devir Anlaşması’nı imzaladıklarını, anlaşma hükümlerine göre, … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık ve Ticaret Ltd.Şti’nin %60 oranındaki hissesinin sözleşmenin “III-Bölüm 3.2 Maddesi- Alım Fiyatı” başlıklı maddesindeki şartlarla davacı ….’ne satıldığını, hisse satışı tamamlandıktan sonra söz konusu şirket nev’i değiştirerek … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık ve Ticaret A.Ş. ünvanını aldığını, bu gelişmeler üzerine …. ile … Grubu üyeleri vekiledeni … ve …’nın 22.01.2014 tarihli “Hissedarlar Sözleşmesi”imzaladığını, … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi’nin % 60 oranındaki hissesinin satışı dolayısıyla 25-TL nominal değerde 20.880 adet pay karşılığında vekiledeni …’ya 1.817.300.00-TL ödendiğini, diğer ortak …’ya ise 25 TL nominal değerde 720 adet nama yazılı hisse karşılığı olarak 62.700.00 TL ödendiğini, hisse bedelleri ödendikten sonra şirketin sermaye artışına gideceği beyan edilerek yeni şirketin %40 oranında hisse sahibi olan …’dan yaklaşık 650.000.00 TL tutarındaki bedelin şirket sermayesine ödenmesi talep edilmesi üzerine vekiledeninin hisse artışı nedeniyle talep edilen bedeli şirkete ödediğini, ancak, davacı taraf … 18. Noterliği’nin 08.09.2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 22.01.2014 tarihli Hissedarlar Sözleşmesi’nden döndüğünü beyan ettiklerinden bu sözleşmeye bağlı olarak alınan tüm kararların yok hükmünde olduğunu, ayrıca vekiledeninin eşi … fiilen çalışmadığı iddia edilmiş ise de , …’nın söz konusu iş yerinde satıştan önce 11 yılı aşkın bir süre çalıştığını ve satıştan sonra da 9 aylık süre boyunca çalıştığını, bu konuda işçilik haklarından dolayı … 11. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, davacı tarafın beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu vekiledeninin böyle bir borcu olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; vekiledeninin dava konusu şirketin satış aşamasına dahil olmadığını ve herhangi bir şekilde davacı tarafa taahhütte bulunmadığını, bu nedenle aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, vekiledeni aleyhine dava dilekçesinde yer alan iddiaların tümü gerçek dışı beyanlar olup, vekiledeninin 11 yılı aşkın süredir söz konusu şirkette görev yaptığını, vekiledeninin çoğunluk hissesine eşi …’nın sahip olduğu … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık ve Ticaret Ltd. Şti’nde %2 oranında hissedar olarak bulunduğunu, söz konusu şirket ile davacı şirket arasında imzalanan 24.12.2013 tarihli Hisse Devir Sözleşmesiyle hisselerini davacı şirkete devrettiğini, vekiledeninin dava konusu şirket ile ilgili olarak yapılan hisse devirlerinin değerlemelerine katılmadığını ve davacı tarafı yanıltıcı şekilde hiçbir beyanda bulunmadığını, %2 oranındaki hissesi ile davacı tarafa 900.000.00 TL gibi bir zarara uğratmasının mümkün olmadığını, şirket ile olan hissedarlık ilişkisi 22.01.2014 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin imzalanmasıyla birlikte bitmiş olup o tarihten sonra sadece şirketin bir çalışanı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
…-… E.K. SAYILI DAVA DOSYASINDA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı … ile eşi … tarafından 2003 yılında kurulan … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık ve Ticaret Ltd. Şti.’nin devamı olduğunu, davalı … ile eşi … nın bu şirketin %60 hissesini dava dışı … Medikal Yatırımları AŞ ye devrettiğini, hisse devrinden sonra şirket nevi değiştirilerek Anonim şirket olduğunu ve daha sonra yapılan genel kurul toplantısıyla şirketin adının … Sağlık Hizmetleri A.Ş.olarak değiştirildiğini, hali hazırda davalının vekiledeni şirkette %40 hisse ile ortak olduğunu, davalıya duyulan güven neticesinde şirket müdürü seçildiğini, şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, davalının hisse devri anlaşması sırasında dava dışı … Medikal şirketine şirketinin mali durumu hakkında yanlış ve yanıltıcı bilgiler verdiğini, davalının şirkete zarar verdiğini tutulan tutanaklarla ikrar ettiğini, bu nedenle davalı … ve eşi … aleyhine … 13. Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında şirketin büyük pay sahibi … Medikal tarafından 900.000 TL bedelli alacak davası ikame edildiğini, davalının şirket müdürlüğü ve yönetim kurulu üyeliğinden doğan yetkilerini kötüye kullanarak şirketi zarara uğrattığını, müvekkili şirketin uğradığı zararının HMK 107. Maddesi uyarınca belirlenmesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300.000 TL tutarındaki alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını, vekiledeninin davacı şirketi zarara uğratmadığını, şirkete ait tüm hesaplar ve bilançoların …. tarafından bu iş için görevlendirilen … tarafından yapıldığını, vekiledeni …’nın bu süreçte değerlemelere hiçbir müdahalesinin olmadığını, bununla birlikte aldatıldığını ileri sürerek zarara uğradığını beyan eden davacı tarafın aynı konuda ve aynı talepler için … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasıyla dava ikame ettiğini, bu davada ileri sürülen talep ve iddiaların bir kez daha huzurdaki davada mükerrer olarak talep edildiğini, vekiledeni …’nın dava konusu şirketin %40 oranındaki hissedarı ve 01.01.2014 – 05.09.2014 tarihleri arasında Genel Müdürü ve şirketin Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu, Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür olarak görev yaptığı dönem içerisinde şirketin tek imzayla temsil ve ilzama yetkili olduğunu, her türlü harcamaya tek imza ile yapabileceği dava dosyasında mübrez Ticaret Sicil Gazetelerinde yayınlanan Yönetim Kurulu Kararlarında da belirtildiğini vekiledeninin bu yetkileri çerçevesinde ilgili şirket için gerekli olan işlemleri yaptığını, bu nedenle şirketin zarara uğradığını iddia etmenin kabul edilemez bir tutum olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl dava, davalıların şirketin (… Tıbbi Cihazlar … Ltd. Şti) mali durumu ve malvarlığı hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmaları nedeniyle bir kısım hisseleri devralan davacı ortağın uğradığı zararın tazmini Birleşen dava ise TTK 553 maddesine dayalı sorumluluk davasıdır.
… 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin … – … E K sayılı 17.11.2016 tarihli kararıyla dava dosyasının Mahkememizin iş bu dava dosyası ile ; taraflar ve dava konusu yönünden bağlantı olması, usul ekonomisi, dosyalar arasındaki fiili ve hukuki bağlantı sebebiyle birleştirilmesine karar verilmiş, dosya … tarihinde Mahkememize gönderilmiştir. Davaların farklı hukuki sebeplere dayanması alacak ve sorumluluk davalarının birleşemeyeceği gerekçesiyle dosya iade edilmiş ise de, ilgili mahkeme tarafından birleşme kararının bağlayıcılığı gerekçesiyle dosya geri gönderilmiştir.
Öncelikle yanlar arasında bağıtlanan 24/12/2013 tarihli Hisse Devir Anlaşması ile 22/01/2014 tarihli Hissedarlar Sözleşmesi ve tüm hükümleri incelenmiştir.
Getirtilip incelenen ticaret sicil dosyasından; evveliyatta … ve …’nın … Tıbbi Cihazlar Sağlık Hizmetleri Danışmanlık Ticaret Ltd Şti’nin … %98, … %2 hissedarı oldukları 24/12/2013 tarihli hisse devir anlaşması ile …’nın %58 oranında hisseye karşılık 20.880 adet hissesini, … ise %2 oranında hisseye karşılık 720 adet hissesini davacı …’ne devrettikleri, … Tıbbi Cihazlar … Ltd. Şti.’nin sonradan tür ve ünvan değiştirmek suretiyle … Sağlık Hizmetleri A.Ş ünvanını aldığı bu şirkette davalı …’nın %40 oranında hisseye sahip olduğu ve devir işleminden sonra düzenlenen 22/01/2014 tarihli hissedarlar sözleşmesi uyarınca davalı …’nın … … Şirketinde 3 yıl süre ile genel müdür olarak görev yapması ve 07/04/2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davalı …’nın … grubunda …. ve … Demir Çivi ile birlikte 3 yıllığına yönetim kurulu üyeliğine ve aynı zamanda …’nın … …’i tek başına temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. Davalı … tek başına temsil ve ilzam yetkisini 05/09/2014 tarihli yönetim kurulu kararına kadar yürütmüş bu tarihte şirketi temsil ve ilzam yetkileri kaldırılmış, 06/11/2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliğinden azledilmiş ve aleyhine mali sorumluluk davası açılmasına karar verilmekle birleşen davaya konu dava açılmıştır. Keza asıl davada başlangıçta devir sırasında … Tıbbi Cihazlar … Ltd. Şti’nin mali durumu hakkında yanlış bilgi ve beyan verildiği gerekçesiyle doğan zararın tahsili için dava açılmıştır.
24/12/2013 tarihli hissedarlar anlaşmasında, satıcı Turna grubunun şirketin mali durumu ve mal varlığıyla ilgili açık taahhütleri bulunduğu ve bu taahhütler kapsamında: şirket (… Tıbbi Cihazlar .. Ltd. Şti) defter ve …tlarının gerçeğe uygun ve doğru …tlar içerdiği, ilk bilanço ve buna ait mizanın şirketin o tarih itibarıyla mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru ve düzgün bir şekilde yansıttığını 2. Bilançonun da aynı esasa uygun olarak düzenleneceği, ilk bilanço tarihinden itibaren şirketin aktif veya pasifleri, işleri, mali durumu ve sair hususlar üzerinde önemli olumsuz etki meydana gelmediği şirketin sözleşmenin ekinde belirtilenler dışında maddi önemi haiz herhangi bir sözleşmeye taraf olmadığı ve mevcut anlaşmalar tahtında bir temerrüt durumunun söz konusu olmadığı, hisse devir kapanış tarihi itibarıyla şirketin ilk ve sonradan düzenlenecek bilançodan gösterilen ve işbu sözleşmede belirtilenler dışında herhangi bir borcu yükümlülüğü ve sorumluluğunun olmadığı (hissedarlar anlaşması 4.13) taahhüt edildiği,
Hissedarlar anlaşmasının 7.2. Maddesi ile ise; kapanış tarihinde veya daha önce meydana gelen ve bilançoda ve buna ait nizamda gösterilmeyen yada gösterilmesine rağmen herhangi bir karşılık ayrılmayan ya da karşılık ayrılmasına rağmen doğan borcun veya maruz kalınan zararın ayrılmış olan karşılık tutarını aştığı işlem veya olaylardan doğan veya bundan dolayı maruz kalınan zararların tamamına, gizli ayıp nedeniyle kapanış tarihinden sonra ortaya çıkan zarar ziyan, masraf, eksilme, sorumluluk veya borçların tamamını, satıcıların bu anlaşmada verdiği beyan garanti veya taahhütlerin ihlalinden kaynaklanan borçların tamamını, kapanış tarihinden önce ödenmesi gereken dolaylı ve dolaysız vergilerin, harçların ve SGK primlerinin eksik veya yanlış hesaplanması, beyanı veya ödenmesi nedeniyle şirketin ödemek zorunda kaldığı bedellerin tamamını tazmin etme yükümlülüğünü üstlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce asıl davada iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanmış özellikle birleşen davadan önce verilen ara kararla dava dışı … … .. A.Ş’nin defterleri ve tüm mali yapısının da incelenmesi suretiyle başlangıçta şirket hisse devri sırasında davalıların … Tıbbi Cihazlar …. Ltd Şti’nin gerçek mali durumu hakkında yanlış ve yanıltıcı bilgi verip vermedikleri ve yanıltıcı beyanlarla davalıyı zarara uğratıp uğratmadıkları hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır. Davacı yanın satın alma sırasında 24/12/2013 tarihli hisse devir anlaşması ve 22/01/2014 tarihli hissedarlar sözleşmesi sırasında davalı tarafça verilen bilgilerin gerçekle uyuşmadığı iddiaları doğrultusunda ticari defter …tlarının yanında 24/12/2013 tarihli hisse devir anlaşması hükümlerinin önem taşıdığı finansal yönden anahtar nitelikte görülen belgelerin “ilk bilanço”, “ikinci bilanço” ve “kapanış bilançosu” ile dayanağı mizanlar, envanter süreçler ile “due diligence” çalışmasını yansıtan düzeltme ve düzenleme işlemleri ile bunlara ilişkin dayanak belgelerin sunulması gerektiği, keza hisse devir anlaşması eki belgelerin sunulmadığı gibi hangi tarih itibariyle kapanış bilançosuna ulaşıldığınında belirsiz olduğu, kapanış bilançosu tarih itibarıyla öz kaynak tutarının ne kadar olduğunun belirlenemediği, zamanında davacı şirket tarafından incelemeye esas olacak bilanço, envanter, kapanış bilançosunun incelenmediği, mali yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmediği dolayısıyla bunların sonradan yerine getirilmesinin de mümkün olmadığı o halde davacının iddia etmiş olduğu zararların tespitinin de mümkün olmadığı bu hususların bilirkişi kurul raporuyla da; dava konusu zarar kalemleriyle birlikte eğer varsa başkaca aktif-pasif hesap farklılıklarına ilişkin olarak zarar tespiti ve analizi yapılabilmesinin bu kalemlerin niteliklerine göre zamanında yapılmış sayım, ölçme, teknik analiz ve bunun gibi işlemler yanında ilgili taraflar ve ilişkili taraflarla objektif denetime elverişli mutabakatlar gibi envanter süreçlerinin gerçekleştirilmiş olmasına muhtaç bulunduğu tespit edilmekle, davacı yanın hisse devir sözleşmesi imzalanması aşamasında …’ i mali durumu ile ilgili bir takım bilgilerin gizlendiği, pay devrini takibende şirketin mali durumu hakkında yanıltıcı beyanlar verildiği ve bu suretle pay devralan davacı ortağın zarara uğradığı iddiaları ispatlanamamıştır.
Davacı yanca, hedef şirketin bilançosunun gerçek durumunun tespitine dair çok sonra alınan … & … Uluslararası Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş ‘den ibraz edilen özel amaçlı rapor (raporda tarih olmamasına rağmen çalışmanın 08/04/2015 – 22/04/2015 tarihleri arasında olduğu rapor başlangıcında bildirilmiştir.), davacı yanın tüm itirazlarına rağmen 07/04/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında …’nın diğer … grubu ortakları … ve … Demirçivi oylarıyla ibra edilmesi, yine aynı olağan genel kurul toplantısında davalı …’nın diğer … grubu ortakları … ve … Demirçivi ile birlikte 3 yıllığına yönetim kurulu üyeliğine ve ayrıca şirketi tek imza ile temsil ve ilzama yetkili kılınması ve 05.09.2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile …’nın genel müdürlük görevine ve şirketi temsil ve ilzam yetkilerine son verildiği tarihe kadar görevini sürdürmesi dahi davacı yanın, başlangıçta ve …’nın genel müdürlük görevine son verilene kadar mevcut durumu ve beyanları olduğu gibi kabul ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla davacı yanın bilirkişi raporunun sunulmasından sonra davalının muhalefetine rağmen dosyaya sunduğu bilgi ve belgeler, mevcut delillerin bilirkişiler tarafından incelenmediğine dair itirazları, yeniden bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması hususundaki itiraz ve talepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak davacı yan, dava konusu zarar kalemlerini: şirketin taraf olduğu leasing ve kredi sözleşmelerinin bazılarının sonradan ortaya çıktığı iddiasına dayalı olarak şirketin bankalara olan kredi borçları ile gerçek bakiyeler arasındaki fark, şirketin kamu idarelerinden olan alacaklarına ilişkin sözleşme aşamasında verilen bilgiler ile gerçekte mevcut alacaklar arasındaki fark, şirketin leasing ödemelerinde temerrüde düşülmüş bir borcun söz konusu olmadığı belirtildiği halde iş leasinge ödediği belirtilen temürrüd tutarı ile şirketin cari hesabında Ekstrem isimli firmaya olan borcun 2013 yılı sonu itibarıyla 9.200-TL olarak görünmesine karşın bu firmadan gelen ekstre tutarının 18.200-TL olduğu şeklinde bildirmiş ve yukarıda açıklandığı üzere zarar iddialarına ilişkin dayanak belgeler sunulamamasına karşın davalı … imzaladığı 28/08/2014 tarihli tutanakla: satıcılar tarafından taahhüt edilen beyan ve taahhütler ile gerçek arasındaki farklılıklar nedeniyle 1.232,209-TL üzerinden %60 oranında tazmin borcu olduğu ileri sürülen 739.325,40-TL ile, … A.Ş özkaynakları tutarı arasındaki fark olan 251.000-TL’nin %60’ı oranında 150.600-TL olmak üzere toplam 889.925,40-TL’nin …’ya iade edilmesi gerektiğini, açıkça kabul, beyan ve taahhüt etmiştir. O halde bu miktar alacak için davalı …’nın sorumlu tutulabileceği anlaşılıp kabul edilmiştir. Ancak davalı …’nın sorumluluğu belgelerle ispata değil, kendisi tarafından imzalanan tutanağa bağlı olarak kabul edilmiş olmakla, ayrıca tutanak altında diğer davalı …’nın imzası bulunmadığı gözetilerek … aleyhine açılan davanın yukarıda açıklandığı üzere ispata muhtaç olduğu anlaşılmaktadır.
Birleşen davada; davalı …’nın davacı şirketin yöneticiliğini yaptığı dönemde şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla sorumlu tutularak aleyhine sorumluluk davası açılmasına 05/11/2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında karar verilmiş ve süresinde işbu dava açılmıştır. Birleşen davada birleşme kararından evvel bilirkişi heyet raporu alınmıştır. Davalı …’nın genel müdürlük – yönetim kurulu üyeliği temsil ve ilzam yetkisi 22/01/2014 tarihinde başlamış ve 05/09/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile son bulmuştur.
Davacı yan iddasında ve düzenlenen bilirkişi raporunda: otomatik enjektör cihazlarının fatura tarihlerinden önce alınmasına rağmen sonradan alınmış gibi naylon fatura düzenlenerek şirkete zarar verildiği, … Turizm Taşımacılık … Ltd. Şti’den hizmet alımı olmadan bu şirkete ödemeler yapıldığı, …’nın şirkette çalışmamasına rağmen kendisine ücret ödendiği, … Operasyonel Araç Kiralama şirketinden … tarafından araç kiralandığı ve bedelin şirketten tahsil edildiği, … Devlet Hastanesi görüntüleme merkezi ihalesinde talebin süresinde yapılmaması sebebiyle şirket zararına sebebiyet verildiği, … Sağlık Bilişim A.Ş’ne usulsüz fatura kesildiği, bazı harcamaların mükerrer tahsil edildiği sebebiyle şirketin zarara uğratıldığı, (29/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda sonuç kısmında bu kalem zararların toplam 321.845,88-TL olarak hesap edilmiştir.) ayrıca devir sırasında borç alacak devirlerinde farklar bulunması sebebiyle 1.350.811,48-TL miktarınca şirketin zarara uğratıldığı (asıl davanın konusu) iddia ve tespit edilmekle birlikte, rapor ekinde dayanak hiçbir belge bulunmadığı, devir sırasında uğratılan zararın asıl davanın konusu olup, asıl davada bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere davacı iddialarına ilişkin ispatlayıcı belge bulunmadığının açıkça tespit edildiği, birleşen dosyada alınan raporda da görüleceği üzere devirdeki borç- alacak arasındaki farklar başlığı altında yarım sayfayı geçmeyecek şekilde ve tamamen davacı iddialarının rapora geçirilmesi suretiyle düzenlenen raporun hükme esas alınamayacağı, diğer sorumluluğa dair zarar kalemleri hususunda da yanlar arasında bağıtlanan 22/01/2014 tarihli hissedarlar sözleşmesinin 7. Maddesinde açıkça “Genel Müdür …’nın görev yaptığı süre içinde şirket faaliyetleri ile ilgili olarak bütçelenmiş her türlü yol, akaryakıt, yemek, telekomünikasyon, konaklama dahil ANCAK BUNLARLA SINIRLI OLMAKSIZIN HERTÜRLÜ MASRAFLARI ŞİRKET TARAFINDAN KARŞILANACAKTIR.” hükmü düzenlendiği, enjektör pompalarına ilişkin düzenlenen faturaların sahte (naylon) olduğuna ilişkin iddiaların düzeltme beyanından sonra alındığı sabit olan tanık beyanlarına dayandırıldığı, basiretli tacir olarak bu konularda gerekli yazılı belgelerin sunulmadığı muhafaza edilmediği, … eşi …’nın şirkette hiç çalışmadan kendisine maaş ödendiği iddialarının … 11. İş Mahkemesinin … E sayılı dava dosyası kapsamında asılsız olduğu, 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının 07/04/2014 tarihinde yapıldığı ve yönetim kurulunda … ile birlikte diğer … grubu ortakları … ve … Demirçivi’ninde oylarıyla davalının ibra edildiği, şirket yöneticilerinin yasa ve anasözleşme hükümleriyle, genel kurullar tarafından alınan kararlar uyarınca şirket yararını gözeterek şirketin temsil ve yönetimini gerçekleştirmekle yükümlü oldukları, şirket yöneticilerinin kasti veya ihmali hareketleri sonucu şirketi zarara uğratmaları halinde meydana gelen zarardan sorumlu oldukları, dolayısıyla yöneticilerin şirkete karşı sorumluluğunun kusur sorumluluğu olduğu ancak zararda kusurunun olmadığını ispat yükünün davalı yöneticide olduğu, somut olayda davalı yöneticinin eylemleri sebebiyle şirketin zarara uğradığının sabit olmadığı, 22/01/2014 tarihli hissedarlar sözleşmesinin 7. Maddesinde açıkça davalıya her türlü masrafının karşılanacağı taahhüdü verildiği, bu nedenle davalı harcamalarına ilişkin zarar iddiasının haklı ve yasal olmadığı, naylon fatura düzenlenmesi, mükerrer tahsilatlar, …’nın şirkette çalışmamasına rağmen çalışmış gibi gösterildiği iddialarının da sabit olmadığı anlaşılmakla davalının şirketin zarar gördüğü gerekçesiyle sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılıp kabul edilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davalı …’nın 28/08/2014 tarihli tutanak yönünden “borç ikrarı niteliğinde değil aksine tarafların ortaklıktan ayrılma niyetinde oldukları için tanzim ettikleri ve tarafların maddi yükümlülüklerini gösteren basit bir evraktır.” savunmasının aksine 28/08/2014 tarihli tutanakta … tarafından 889.925,40-TL tutarında zarar kalemleri açıkça kabul edilmiş olmakla, bu tutanağa dayalı olarak asıl davada davanın kısmen kabulüne bu tutanak altında diğer davalı … imzası bulunmadığından ve dahi zarar iddiası başkaca belgelerle ispat edilemediğinden … aleyhine açılan davanın reddine, birleşen davada TTK 553 madde uyarınca …’nın yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönem itibarıyla şirket zararına sebebiyet verdiği iddiasıyla sorumluluk davası açılmış ise de, iddialara dayanak belge bulunmamasına, 24/01/2014 tarihli sözleşmenin 7. Maddesine, iddia edilen eylemler sebebiyle şirketin zarara uğradığının kanıtlanamamasına göre birleşen davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla
HÜKÜM:
ASIL DAVADA,
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-)889.925,40-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 60.790,80-TL ilam harcından, peşin alınan 15.369,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 45.421,05-TL harcın davalı …’dan tahsili ile, Hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 15.369,75-TL peşin harç, 3,80-TL vekalet harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 261,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 17.659,75-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 17.462,10-TL sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 49.547,01-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Davalı … davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 49.950- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine,
8-)Davacı-davalı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/davalılara/vekillerine iadesine,
BİRLEŞEN DAVADA ,
DAVANIN REDDİNE,
9-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 31,40-TL harçtan peşin alınan 5.123,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.091,85-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
10-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-)Davalı tarafından yapılan 27,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
12-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 23.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
13-)Davacı-davalı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/davalıya/vekillerine iadesine,
Asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. …, Davalı asil … ile vekili Av. … yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2018

Başkan Üye Üye Katip