Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/164 E. 2018/691 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/164 Esas
KARAR NO: 2018/691
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/02/2016
KARAR TARİHİ: 13/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın İstanbul … Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı .. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı/kefilin de işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bahse konu sözleşmeye istinaden kredi lehtarı/borçlu lehine ticari kredi kartı ve taksitli destek kredisi hesapları açıldığını ve bu kanaldan kredi kullandırıldığını, ilgili kredilerin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle … 30. Noterliğinin 14/02/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği ve verilen sürede borcun ödenmemesi sonucunda, İstanbul …. İcra Md. … E. Sayılı dosyası ile takip açıldığını, davalı/borçlunun, kefalete, asıl borca, işlemiş faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, sonuç olarak 5.470,36-TL alacak üzerinden davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kat ihtarnamesi ile takip talebi içeriğinin örtüşmediğini, borcun ne kadar olduğunun şüpheli olduğunu, öncelikle borcun dayanağının ispat edilmesi gerektiğini, keşide edilen kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, borcun 24 saat içinde ödenmesi talebi sözleşmenin 42.md aykırı olduğunu, kefaletin geçerli olmadığını, TBK 584.md göre eş muvafakatinin bulunmadığını, kefalet limiti ve sözleşme süresinin kefilin kendi el yazısı ile yazılmadığını, alacağın öncelikle asıl borçludan talep edilmesi gerektiğini, asıl borçlu ödeme yapmazsa kefilin sorumluluğunun gündeme geleceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 72. Maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına, Genel Kredi Sözleşmesi ve banka kayıtlarına, Faiz oranlarına, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin, emsal kararlar ve sair her türlü delile dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından, borçlular .., … ve … aleyhine; 5.448,86-TL asıl alacak, 21,50-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.470,36-TL alacağın tahsili için 24/04/2014 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin .. ve …’a 05/05/2014 tarihinde, …’a 12/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’ın süresi içerisinde 20/05/2014 tarihinde borca, faize, takibe ve borcun diğer tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçlulardan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 28/03/2018 tarihli raporunda; davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı .. arasında “Genel Kredi Sözleşmesi” imzalandığını, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından kredi hesapları açıldığını ve bu hesaplar üzerinden nakit kredilerin kullandırılmış olduğunu, işbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı/kefil aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğunu, kefalet limiti ve davalı kefilin sorumluluğunun; davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 30.000,00-TL olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı (anapara) 5.378,23-TL’sinin kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hesaplanan borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olduklarını, davacı bankanın takip tarihi itibariyle hesaplanan alacaklarının; asıl alacak 5.378,23-TL, işlemiş temerrüt faizi 21,50-TL, toplam alacak 5.399,73-TL olduğunu, Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 70,63-TL (5.470,36-5.399,73=) reddi durumunda, tarihinden başlamak üzere 5.378,23-TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %48 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini tespit ve rapor etmiştir.
Davalı tarafın itiraz etmesi sonucu dosya bilirkişiye verilerek ek rapor alınmış, bilirkişi 30/05/2018 tarihli ek raporunda; tarafların kök rapora karşı beyanlarının bir kez daha değerlendirildiğini, ancak, kök raporda revizyon yapılmasını gerektiren yeni bir delil sunulmadığı gibi, mevcut delillere göre de zaten asli takdir delillerle doğrudan temas eden muhterem yargı makamına ait olmak kaydıyla kök raporda bir değişiklik yapılmadığını bildirmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki dava konusu 24/04/2014 tarihinde, davalı borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla, 5.470,36-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatılması sebebiyle, davalı yanın takibe itiraz etmesi sonucu, davacının itirazın iptali davası açtığı, davalı vekilinin beyanında; kat ihtarnamesi ile takip talebi içeriğinin örtüşmediğini, borcun ne kadar olduğunun şüpheli olduğunu, öncelikle borcun dayanağının ispat edilmesi gerektiğini, keşide edilen kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, borcun 24 saat içinde ödenmesi talebi sözleşmenin 42.md aykırı olduğunu, kefaletin geçerli olmadığını, TBK 584.md göre eş muvafakatinin bulunmadığını, kefalet limiti ve sözleşme süresinin kefilin kendi el yazısı ile yazılmadığını, alacağın öncelikle asıl borçludan talep edilmesi gerektiğini, asıl borçlu ödeme yapmazsa kefilin sorumluluğunun gündeme geleceğini beyan ettiği, dosyanın incelenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, davacı bankanın takip tarihi itibariyle hesaplanan alacaklarının; asıl alacak 5.378,23-TL, işlemiş temerrüt faizi 21,50-TL, toplam alacak 5.399,73-TL olduğu, 5.378,23-TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %48 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğinin tespit edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 5.378,23 TL asıl alacak olmak üzere toplam 5.399,73 TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa yıllık %48 temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 1.079,95-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 368,85-TL harçtan peşin alınan 93,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 275,42-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 93,43-TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 156,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 785,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 774,99-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 70,63-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının gider / delil avansından artan bakiyesinin davacı / vekillerine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2018

Katip Hakim