Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1296 E. 2018/878 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1296 Esas
KARAR NO : 2018/878
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2016
KARAR TARİHİ: 15/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kredi lehtarı …Şti. Davalı bankanın … Şubesinden almış olduğu çek koçanlarından 2 adet 2001 tarihli çekin davalı bankaya iade edilmediğinden bahisle, davalı banka tarafından 2 adet çeke karşılık 2.460,00-TL güvence / garanti bedelinin davalı bankaya yatırılmış olduğunu, müvekkil şirket davalı bankadan taşıt kredisi kullandığını, araç üzerinde rehin/satılamaz kaydı bulunduğu için 2015 yılı Kasım ayında rehnin kaldırılması için talepte bulunulduğu, davalı bankaca rehnin kaldırılabilmesi için 2.460,00-TL bankaya yatırıldığını, 2001 yılından bu yana aradan 14 sene geçtiği ve çekin zaman aşımına uğradığını, davalı banka buna rağmen çekin güvence bedelini müvekkilden talep ettiğini, müvekkili 30/11/2015 tarihinde 2.460,00-TL yatırmak zorunda kaldığını, …Noterliğinin 25/12/2015 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile daha öne ödenen 2.460,00-TL iadesinin talep edildiğini, ancak davalı bankaca anılan bedelin iadesinin yapılmadığı belirtilerek, 30/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket müvekkili bankanın …no.lu müşterisi olduğunu, davacı ile müvekkili banka arasında akdedilen çek taahhütnamesi ve çek hesabı açılış sözleşmesi dahilinde 2011 yılında 2 adet çek koçanı verildiğini, bu hususta bir ihtilafın bulunmadığını, davacıya verilen çek karnelerinden dolayı 2 adet iade ya da ibraz edilmeyen çekin bulunduğu, bu 2 adet çekten dolayı müvekkil bankanın garanti/yükümlülük riski bulunduğunu, bahse konu çeklerin karşılıksız çıkması olasılığı nedeniyle depo edilmesi gerektiğini, baskı tarihinden itibaren getirilen 5 yıllık zaman alımı süresi yeni baskılı çekler için söz konusu olduğunu, dava konusu edilen çekin 2001 yılına ait olduğu ve o dönemde 3167 sayılı çek kanunun uyarınca bu çeklerin verildiğini, ancak anılan yasa kapsamında verilen çeklerin de 5941 sayılı çek K’da yapılan düzenlemelere tabi olduğunu, 5941 sayılı çek K’nun geçici 3.3 m. Göre 3167 sayılı çek K’na tabi olarak basılan eski çeklerin hukuki geçerliliğinin devam ettiğini, dolayısıyla davacının zaman aşımına ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu, kaldı ki zaman aşımı süresi ibrazdan itibaren işlemeye başlayacağını, ancak anılan çekler ibraz edilmediği için zamanaşımı süresi işlemeye dahi başlamadığını, müvekkili bankanın karşılıksız çeklerde iade edilmeyen çeklerde ve kayıp çeklerde de banka sorumluluk riskinin bulunduğunu, müvekkil bankanın eski çek defterleri nedeniyle sorumluluk riskinin 30/06/2018 tarihine kadar devam ettiğini, 5941 sayılı çek K’nun geçici 3/4 m. Göre eski çek defterine ilişkin güvence/garanti bedelinin 30/06/2018 tarihine kadar devam ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacak davasıdır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 08/03/2018 tarihli raporunda; dava konusu … seri no.lu boş çek; davalı bankaca yukarıda belirtilen gerekçelerin aksinin ispatlanamaması halinde, davalı bankaca … seri no.lu boş çeke karşılık tahsil edilip depo edilen 1.230,00-TL (2.460 TL/2 adet çek=) tahsil edildiği 30/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi (tarafların tacir olmaları, olayın ticari ve alacağın ticari işletmeyle ilgili olması nedeniyle) ile birlikte davacıya iade/istirdat edilebileceğini, dava konusu 8023681 seri no.lu kayıp çek; … seri no.lu kayıp çekin kökten iptal edildiğine ya da hükümsüz kaldığına ilişkin somut bağlayıcı bir delilin ibraz edilememiş olması nedeniyle, davalı bankanın anılan kayıp çekten dolayı sorumluluğu/yükümlülüğü 30/06/2018 tarihine kadar devam edeceği anlaşılmakla anılan çek bedelinin İstirdat talebinin yerinde olmadığını tespit ve rapor etmiştir.
Tarafların itiraz etmesi sonucunda dosya önceki bilirkişiye verilerek ek rapor tanzim edilmiş, bilirkişi 24/05/2018 tarihli ek raporunda; tarafların kök rapora karşı beyanları yukarıda bir kez daha değerlendirildiğini, ancak, kök raporda revizyon yapılmasını gerektiren yeni bir delil sunulmadığı gibi, mevcut delillere göre de zaten – asli takdir delillerle doğrudan temas eden muhterem yargı makamına ait olmak kaydıyla kök raporda bir değişiklik yapılamadığını tespit ve rapor etmiştir.
Mahkememizin 15/10/2018 tarihli duruşmasında; davacı vekilinin “bilirkişi rapor ve ek rapor sonucunda bankanın 2 çek bedeli yönünden konulan bloke tarafımızdan Temmuz 2018 ayında ödendi, dava konusuz kalmıştır, ancak davalı taraf davanın açılmasına sebep olduğu için yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa hükmedilmesini ve davamızın kabulüne karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu, aynı tarihli duruşmada; davalı vekilinin “bilirkişi rapor ve ek rapor sonucunda bankanın 2 çek bedeli yönünden bloke tutarı Temmuz 2018 ayında ödendi, dava konusuz kalmıştır, davanın açılmasına davacı taraf sebep olmuştur, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmış olup, bu sebepten dolayı davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-Davanın KONUSUZ KALMASI SEBEBİYLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90-TL harçtan peşin alınan 42,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,12-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 42,02-TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.230,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.230,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti, 153,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 753,50-TL yargılama giderinin 376,75-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; miktar yönünden kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸