Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1271 E. 2018/714 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1271 Esas
KARAR NO : 2018/714 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2016
KARAR TARİHİ: 18/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 26.12.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı şirket sahibi ve yetkilisi ….’ın olduğunu, davacı şirket ile davalı …arasında cep telefonu abonelik sözleşmesi İmzalandığını ve iş bu sözleşmeye istinaden davalı, … tarafından kullanılan … numaralı cep telefonu hattı dahil toplam 9 adet hat tahsis ve teslim edildiğini, davacı şirket adına kayıtlı … cep telefon hattı, davacı şirket sahibi … tarafından kullanıldığını, davacı şirket, söz konusu cep telefonu hattına ilişkin tüm fatura bedellerini abonelik sözleşmesinin başlangıcından bu yana süresinde ve tam olarak ödediğini, ancak, davalı tarafından düzenlenen ve davacı şirkete tebliğ edilen 06.09.2016 tarihli fatura ile davacı şirket adına kayıtlı söz konusu cep telefonunun 07.08.2016 – 06.09.2016 tarihleri arasındaki kullanım bedeli olarak 7.098,16-TL ödenmesinin talep edildiğini, 06.09.2016 tarihli ve 7.098,16 -TL tutarlı fatura bedeli oldukça fahiş ve mesnetsiz olması üzerine, davacı şirket yetkilisi …. tarafından davalı şirket yetkili çalışanlarına muhtelif yazılı ve sözlü müracaat ve itirazlarda bulunulduğunu, davalı şirket yetkili çalışanları faturanın inceleneceğini, inceleme sonucuna kadar ödeme yapılmadan beklenmesini cevaben bildirdiğini, davalı şirket yetkili çalışanları tarafından, ilgi fatura ve fatura bedelinde herhangi bir sorun ve hata bulunmadığını, fatura bedelinin yüksek olmasının 19.08.2016 tarihinde cep telefonunun yurt dışı kullanılmasından kaynaklandığını ve faturanın ödenmesi gerektiğini davacı şirket yetkilisi ….’a bildirildiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından, davalı şirkete hitaben keşide edilen … 28.Noterliği’nin 05.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, ilgi cep telefonu fatura bedelinin, tam itiraz, takip ve dava haklarının saklı tutulması suretiyle ödendiğini, davacı şirket tarafından konu fatura nedeniyle cebri icra ve sair yasal takip işlemleri ile karşı karşıya kalmamak için zorunlu olarak fatura bedeli itiraz-i kayıtla ödendiğini, davacı şirket tarafından İtiraz-i kayıtla ödenen, 06.09.2016 tarih 7.098,20 TL tutarlı fatura bedelinin içerisinde bulunan 6.345,89 -TL’lik tutarın davacı şirkete iadesi amacıyla İstanbul …. Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından davalı şirket hakkında icra takibi yapıldığını ve davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine itiraz edildiğini beyan etmiş, neticeten; fazlaya dair her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasından yapılan itirazın İptaline ve takibin devamına, yapılan itirazın kötü niyetli olduğundan davalı/borçlunun %20 dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 20.02.2017 tarihli cevap dilekçesine özetle; “Davacı tarafından davalı şirket aleyhine girişilen icra takibinin hukuki dayanağı bulunmadığı gibi davacı şirketin haksız kazanç sağlamasını, davacı şirketin akdedilen GSM Tip Abonelik Sözleşmesi ile davalı şirketin abonesi olduğunu, davacı, tahakkuk ettirilen faturanın haksız olduğunu iddia ederek, ödemiş olduğu bedelin 6.345,89 TL’nin tahsili için icra takibine girişildiğini de alacak iddiasına dayanak gösterilen faturaya yansıtılan ücretler davacının yapmış olduğu kullanımların bedelleri olduğunu, davalı şirketin, herhangi bir borcunun bulunmaması nedeniyle aleyhine icra takibine girişilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket tarafından abonelik sözleşmesine ve mevzuata uygun olarak davacının yaptığı kullanımların ücretlendirmeye tabi tutulduğunu ve anılarının fatura tahakkuk ettirildiğini, davacı tarafından da fatura bedeli ödendiğini faturada herhangi bir hata ve hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle davacının ödediği bedelin iadesinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, alacak iddiasına dayanak gösterilen ve ödenen bedelin iadesi nedeniyle takip konusu yapılan faturaya, davacının yaptığı yurtdışı kullanımlar nedeniyle yapılan ücretlendirmenin yansıtıldığını, davacının davalıdan alacağının bulunmadığını, davacı ile akdedilen abonelik sözleşmesinin 4.10. maddesi gereği davacının yaptığı kullanımların standart roaming üzerinden ücretlendirildiğini, söz konusu faturada yer alan bedelin davacı tarafından yapılan kullanımlardan kaynaklanmakta ve herhangi bir hatanın içermediğini beyan etmiş, neticeten; haksız hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacı tarafın takibinde haksız ve kötü niyetti olduğundan, taraflarınca itiraz edilen miktar üzerinden %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini” talep etmişlerdir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 6.345,89 Tl asıl alacağa uyğulan avans faizi tutarı 98,10 Tl ile birlikte toplam 6.443,99 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 02.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 07.12.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 01.02.2018 tarihli 10 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasında cari hesap yönünde çekişmenin mevcut olmadığı, huzurdaki davada ihtilafa vukuu konunun, … GSM numaralı hat İçin davalı yan tarafından davacı yana tahakkuk ettirilen ve davacı yan tarafından ödenen 06.09.2016 tarihli ve … numaralı 7.098,16 TL tutarlı faturanın davalı yan tarafından haksız olarak tahakkuk ettirilip ettirîlmedlği noktasında toplandığı, Teknik Yönden yapılan incelemelerde; Yurt dışında davacı yanca, (anılan süre İcerisindel İnternet üzerinden yapılan haberleşmede, 3,96 TL/MB birim fiyatı ile toplam, 180 adet kullanım yapıldığının görüldüğü, Ortalama kullanım 18,32 TL/Adet hesaplanmasıyla, davacı vanca internet kullanım bedeli 180 Adet x 18.32 TL/Adet = 3.297.60 TL. (Yurt Dışında GPRS) olarak KDV Hariç saptandığı, Davacı yandan bu bedelin 5.232.66 TL olarak dava konusu 7.098.16 TL tutarlı fatura içinde tahsil edildiği görüldüğünden, bu nedenle anılan faturanın gerçeği yansıtmadığı teknik görüşüne varıldığı” Sonuç ve kanaatiyle raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişi kuruluna verilerek ek rapor alınmıştır.
Bilirkişinin düzenlediği 23.05.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “araflar arasında cari hesap yönünde çekişmenin mevcut olmadığı, huzurdaki davada ihtilafa vukuu konunun, … GSM numaralı hat için davalı yan tarafından davacı yana tahakkuk ettirilen ve davacı yan tarafından ödenen 06.09.2016 tarihli ve … numaralı 7.098,16 TL tutarlı faturanın davalı yan tarafından haksız olarak tahakkuk ettirilip ettirilmediği noktasında toplandığı, Teknik yönden yapılan İnceleme ve değerlendirmeler sonucunda bu bedelin KDV hariç olarak 1.583,17 TL olarak dikkate alınması gerekeceği, bu bağlamda Davacı yanın Davalı yandan takip tarihi olan 29.11.2016 tarihi itibariyle KDV hariç 1.583,17 TL alacaklı olabileceği” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davacı şirketin sahibi ve yetkilisi olan ….’ın, davacı şirket ile davalı …arasında cep telefonu abonelik sözleşmesi İmzalandığını ve iş bu sözleşmeye istinaden davalı, … tarafından kullanılan … numaralı cep telefonu hattı dahil toplam 9 adet hat tahsis ve teslim edildiği yanlar arasında ihtilafsızdır. Davacı şirket adına kayıtlı … cep telefon hattı, davacı şirket sahibi … tarafından kullanıldığını, ancak, davalı tarafından düzenlenen ve davacı şirkete tebliğ edilen 06.09.2016 tarihli fatura ile davacı şirket adına kayıtlı söz konusu cep telefonunun 07.08.2016 – 06.09.2016 tarihleri arasındaki kullanım bedeli olarak 7.098,16-TL ödenmesinin talep edildiği. Davacının bu bedeli yüksek bulurak her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak koşulu ile itirazlı olarak ödemesi üzerine, fazla yaptığını iddia ettiği bedelin istirdadı için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esaslı dosyası ile yaptığı takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki hukuki İhtilaf davacı yanın, 29.11.2016 tarihinde davalı borçlu aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası İle; 6.345,89 TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Taraflar arasında cari hesap yönünde çekişme yoktur. Huzurdaki davada ihtilafa vukuu konunun, … GSM numaralı hat için davalı yan tarafından davacı yana tahakkuk ettirilen ve davacı yan tarafından ödenen 06.09.2016 tarihli ve … numaralı 7.098,16 TL tutarlı faturanın davalı yan tarafından haksız olarak tahakkuk ettirilip ettirilmediği noktasında toplanmaktadır.
Teknik bilirkişinin yaptığı İnceleme ve değerlendirmeler sonucunda bu bedelin KDV hariç olarak 1.583,17 TL olarak dikkate alınması gerektiği belirlenmiş, mahkememizce bu belerleme hüküm kurmaya yeterli görülmüştür.
Davacı yanın Davalı yandan takip tarihi olan 29.11.2016 tarihi itibariyle KDV hariç 1.583,17 TL alacaklı oldugu saptanmış olmakla temerrüt oluşmadığından Takip miktarı olan 6.345,,89 Tl den davalının tahakkuk ettirmesi gereken 1.583,17 Tl ile bu bedelin %15 KDV tutarının 284,97 Tl KDV tutarı ile birlikte 1.768.14 Tl nin çıkartılması sonucu bakiye 4.577,75 Tl fazla ödeme yaptığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.577,75 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 915,55 Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kısmen Kabulü ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.577,75- Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı tutarı 915,55- Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 312,71-TL nin peşin alınan 77,83-TL den düşümü ile kalan 234,88-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 111,33-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 1.823,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.295,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.866,24-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan 28,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 8,11-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2018

Katip … Hakim …