Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1259 E. 2019/407 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1259 Esas
KARAR NO: 2019/407

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 22/12/2016
KARAR TARİHİ: 08/05/2019

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, taraflar arasında 10/02/2009 tarihli protokol gereğince, davalının maliki olduğu… Mahallesi 13 Pafta, 73 ada 244 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 15/10/2010 tarih ve …yevmiye numaralı resmi senetle müvekkili lehine 5 yıl süreliğine intifa hakkı tesis edildiğini, aynı zamanda taraflar arasında İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi, Otogaz Bayilik Sözleşmesi ve İstasyon Otomasyon Sistemi Servis Bakım ve Automatic Satış Sözleşmesi’nin akdedildiğini, davalının yapılan sözleşmeleri uzatmayacağını bildirmesi ile 5 yıllık intifa ivazının belli bir kısmının karşılıksız kaldığını, Protokol uyarınca intifanın tesis edildiği 15/10/2010 tarihi itibariyle 5 yıllık süresi için 90.000 USD+KDV intifa ivazı bedeli ödendiğini, 15/10/2015 tarihine kadar yürürlükte kalması öngörülen intifa hakkının, davalının 31/05/2014 sonrasında yenilemeyeceğini ihbar etmesiyle geçersiz hale geldiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla bu bedelin 31/05/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile, taraflar arasında yapılan sözleşmelerin …Noterliğinin 16/05/2014 tarih ve… yevmiye nonu ihtarnamesi ve … Noterliğinin 20/05/2014 tarih ve … yevmiye nonu ihtarnamesi ile yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, intifa süresi ile taraflar arasındaki sözleşme sürelerinin birbiri ile uyumlu olmadığını, müvekkilinin yıllardır davacının bayiliğini yaptığını, ancak EPDK’nın bir kısım kararlarından sonra taraflar arasında intifa hakkının yeniden tesis edildiğini, esasında asıl amacın bayilik sözleşmesi akdedilmesinden sonra, intifa sözleşmesinin akdedilmesi sağlanarak, bayilik sözleşmesi süresinin intifanın devamı gerekçe gösterilmek sureti ile uzatılması olduğunu, dolayısıyla davacının intifa hakkının tesis edilen taşınmazdan bayilik sözleşmesinin tarihi ile yararlanmaya başladığını, bu nedenle iadesi gereken bir süre olmadığını, davacı türklirası ile ödeme yaptığından, iadeye karar verilmesi halinde türklirası bedelin dikkate alınması gerektiğini, Tapu Resmi Senedinde 5 yıllık intifa için 126.000-TL ivaz belirlendiğini, dolar bazında anlaşma yapıldığı gerekçesi ile dolar bazında iade talep etmesinin hukuki gerekçesinin olmadığını, fatura bilgilerine göre 5 yıllık ivaz bedelinin 147.841,02-TL olduğunu, dolayısıyla davanın kabulüne karar verilmesi durumunda iadeye konu bedelin bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiğini beyanla, davanın zamanaşımı nedeni ve esastan reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde iade yükümlülüğünün tapu resmi senedi ve düzenlenen faturada yer alan Türk lirası bedele göre belirlenmesini talep etmiştir.
Dava, sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirilmesi nedeni ile 5 yıl için ödenen intifa ivazının kalan süreye tekabül eden kısmının iadesi istemini konu almaktadır.
Mahkememizce yürütülen tahkikat kapsamında, intifa hakkında konu taşınmazda intifa hakkının terkinine dair akit getirtilmiş incelenmesinde, intifa hakkının 09/12/2016 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
Eldeki dava, 22/12/2016 tarihinde açılmış, 15/10/2010 tarihinde beş yıllığına tesis edilen intifa hakkı, 09/12/2016 tarihinde terkin edilmiştir. İntifa hakkının olağan sona erme tarihi 15/10/2015 tarihidir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 03/03/2015 tarih, 2014/6291 esas ve 2015/2925 karar sayılı ilamı; 09/10/2018 tarih, 2016/18971 esas ve 2018/4895 karar sayılı ilamı; 03/10/2018 tarih, 2016/19294 esas ve 2018/4752 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere intifa hakkının tesis edildiği tarih ile terkin edildiği tarih arasındaki toplam sürenin intifa süresinden indirilmesi ile bakiye süre için kıstelyevm usulü ile davacının talep edebileceği intifa hakkı bedelinin tespiti ile bu miktar üzerinden intifa hakkı bedelinin lehine intifa hakkı terk edilenden tahsili gerekir. Bu durumda davacı, intifanın terkin edildiği tarihten itibaren bakiye kalan süreye ilişkin intifa bedelinden kıstelyevm metodu ile hesaplanacak miktarı isteyebilir.
Somut durumda, intifa hakkının tesis edildiği tarih ile terkin edildiği tarih arasındaki süre, toplam süreyi aşmaktadır. Bir diğer ifade ile, terkin tarihi itibari ile intifa süresi zaten sona ermiştir; davacının davalıdan isteyebileceği intifa bedeli bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana idesine,
3-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 10.970,90 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …