Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1221 E. 2018/1033 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1221 Esas
KARAR NO : 2018/1033 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ : 21/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 03.12.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacının, davalı şirketten olan alacağına istinaden, davalı borçlunun aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası marifetiyle icra takibi başlatıldığını, fakat borçluya gönderilen ödeme emri üzerine borçlu tarafından, 28.08.2014 tarihinde borca itiraz edilmesiyle icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız, mesnetsiz ve gerçek dışı olup itirazın iptalinin gerektiğini, Davacının, nakliye hizmetleri sunduğunu, davalı borçlunun inşaatını üstlendiği bir kısım yerlerdeki hafriyat çalışmaları sonucu ortaya çıkan molozlan taşıyarak davalıya hizmet sunduğunu, bunun karşılığında ise davalı borçluya, 30.05.2014 tarih ve … seri numaralı faturayı düzenleyerek gönderdiğini, davalı borçlu ise, davacının hak edişi olan fatura bedelini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, davaya konu icra takibinin başlatıldığını, takibe vaki itiraz üzerinde de takibin durduğunu, davacının alacağının gerçek bir alacak olduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, takip konusu alacağın likit bir alacak olup, faturaya dayalı olduğunu, dava konusu ettikleri alacağın miktarının açıkça belli olduğundan dolayı likit bir alacak olduğunu, neticelen; tüm bu nedenlerle, davalı-borçlunun haksız itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili tarafından açılan davaya karşılık dava dosyasına sunulan 08.01.2016 havale tarihli cevap dilekçesine özetle; “Huzurdaki itirazın iptali davasına konu edilen … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibe ilişkin davalı şirket tarafından yasal süre olan 28.08.2014 tarihinde itiraz edildiğini, işbu davanın ise 03.12.2015 tarihinde ikame edildiğini, huzurdaki davanın 1 yıllık süre dolduktan sonra açıldığını, 28.08.2015 tarihinden sonra ikame edilerek zamanaşımına uğradığını, bu sebeple davanın esasına girilmeden zamanaşımı sebebiyle usulden davanın reddi gerektiğini, dava konusu icra takibine konu edilen faturanın davalı şirkete tebliğ edilmediğini, ilgili fatura tebliğ edilmediği halde davacı tarafından davalı aleyhine davaya dayanak oluşturan icra takibinin başlatıldığını, icra takibine süresi içinde davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ve İcra takip dayanağı olarak gösterilen faturanın şirkete tebliğ edilmediğinin açıkça belirtildiğini, davalı şirketin muhasebe kayıtlarında da alacaklı olduğunu iddia eden davacının herhangi bir kaydının dahi olmadığının belirlendiğini, icra takibine konu edilen faturanın ödeme emri ile birlikte gönderilmesi gerekirken davalı aleyhine haksız ve kötüniyetli olarak takip dayanağı belgenin tebliğ edilmediğini, davacı tarafından ödeme emri ile birlikte faturanın tebliğe çıkarılmamasının yanında … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe itirazlarında da belirttikleri üzere dava konusu faturanın taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarının bilgisi dahi olmadığı faturaya ilişkin icra takibi düzenlenmesinin ve bunun akabinde dava konusu yapılmasının davacı tarafın kötü niyetti olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra takibine dayanak faturanın davalı şirketçe tebliğ alınmadığından bahisle davacının faiz ve sair taleplerde bulunma hakkının bulunmadığını, işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, süresi içerisinde açılmayan davanın zamanaşımından reddine, davanın esasına girilmesi durumunda davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı Takibinin iptaline, kötüniyetli icra takibi başlatan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücrefinin davacı tarafa yükletilmesini” talep etmişlerdir.
… İcra Müdürlüğü … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 12.360,48 Tl asıl alacağa % 11,75 temerrüt faizi tutarı 298,43 Tl ile birlikte toplam 12.658,91 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 22.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 28.08.2014 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 15.01.2018 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dosyaya sunulu faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, faturalara konu nakliye hizmetine bağlı olarak düzenlendiği anlaşılan Faturanın Teslim konusunun Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 3.05.2014 tarihli … Seri Numaralı faturadan dolayı 13.08.2014 takip tarihi itibariyle 12.360,48-TL alacaklı olduğu, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 13.08.2014 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine itirazların değerlendirilmesi için ek rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 02.08.2018 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacı yan vekili faturanın davalı yana normal posta yoluyla gönderildiğini buna ilişkin olarak teslim ve tesellüm belgesi yedimizde bulunmadığından bu nedenle teslim tesellüm belgesini Bunamadıklarını beyan ettikleri, Bu bağlamda Faturanın Teslim konusunun kararının mahkemenizde olmak üzere, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 3.05.2014 tarihli … Seri Numaralı faturadan dolayı 13.08.2014 takip tarihi itibariyle 12.360,48 alacaklı olduğu” Sonuç ve kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 13.08.2014 tarihinde davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası İle; 12.360,48 TL tutarlı fatura alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Dosyamızda davacı yan tarafından davalı yana 30.05.2014 tarihli … Seri Numaralı 12.360,48 TL tutarlı fatura düzenlenmiştir.
Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlamalıdır.
Bu durumda Mal ve hizmete konu fatura ve İrsaliyeleri İncelemesinde Faturanın Davacı şirket tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş olduğu. Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı. Fatura muhteviyatının “Dolgu Malzemesi Nakliyesi” olduğu, Faturaların davacı yan tarafından davalı yana ne şekilde teslim edildiği ile ilgili dosyada somut bir belge ve verinin bulunmadığı. Faturaya konu nakliye hizmetinin verildiğine ilişkin kantar fişleri ve sevk irsaliyelerinin sunulu olduğu. Faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği, kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 03.05.2014 tarihli … Seri Numaralı faturadan dolayı 13.08.2014 takip tarihi İtibariyle 12.360,48 alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Davacı yan 13.08.2014 tarihli icra takibinde asıl alacağına 298,43 TL işlemiş faiz talep etmiştir. Dava dosyası incelemelerimizde davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle işlemiş faiz hesaplaması yapılmamıştır. Bir alacağa faiz talep edilebilmesi İçin ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması, taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da karşı borçlunun bir İhtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur.
Tüm açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 12.360,48 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 2.472,-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 12.360,48- Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmasına, fazla istemin Reddine
% 20 icra inkar tazminatı tutarı 2.472,-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 884,34-TL nin peşin alınan 147,89-TL den düşümü ile kalan 736,45-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 179,69-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.128,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2018

Katip …

Hakim …