Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1213 E. 2021/27 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1213 Esas
KARAR NO : 2021/27

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 09/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; 01.05.2009 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki… plaka sayılı …marka otomobili ile Zara ilçesi istikametinden Sivas İli istikametine seyri esnasında 200-21 kod nolu Devlet Karayolunun 64km+62 metresine geldiğinde, karşı şeride geçerek içerisinde davacıların kızı olan Muris …’un da bulunduğu… sevk ve idaresindeki …plaka sayılı … Marka kamyon ile çarpışması sonucu ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkilerin kızı olan Muris … vefat ettiğini, 01.09.1981 doğumlu olan müteveffa … 01.05.2009 kaza ve ölüm tarihinde henüz 29 yaşında ve annesine, babasına destek olduğunu, davacı müvekkiller, çocuklarının kendilerine sağlıdığı ve maddi ve manevi desteğinden, hem manevi varlığından ve hem de sağladığı maddi olanaklardan çocuklarının bakiye ömrü boyunda yoksun kaldığını, kazada asli ve tam kusurlu olan… plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından, 5864 sayılı sigortacılık kanunun 14. Maddesi gereği vefat eden …’un annesi… ve babası … için destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminatı 2918 sayılı KTK,TBK, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve Yargıtay kararlarına göre davalı kurum ödemekle yükümlü olduğunu, sorumlu kurumdan müvekkillerin kaza nedeni ile uğramış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının tazmini talep edildiğini, 19.05.2016 tarihinde gönderilen talebimiz davalı kurum tarafından tebliğ alınmış, tarafımıza bir ödeme yapılmadığını, 20.06.2016 tarihinde ek başvuru yapılmış olup, davalı kurum tarafından baba …için 18.221 TL anne … için 21.095 TL şeklinde eksik ödeme yapıldığını, davanın kabulü ile, trafik kazasında ölüm sebebiyle, davacı anne… ve davacı baba … için, 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca; davacılar için şimdilik 1.000.TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı Güvence Hesabı yönünden dava tarihinden işletilecek reeskont avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretiyle birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunduğu 09/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın kazaya karışan …plakalı araç sürücüsü işletenine ve … plakalı aracın trafik sigortacısı…Sigorta A.Ş’ye ihbar edilmesini, dava öncesinde vekil eden kurumun kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitinin tamamının kazada ölen …’un eşi ve çocukları mirasçıları ile davacı anne ve babasına ödendiğini, vekil eden kurumun tüm yükümlülüğünü mevzuata uygun şekilde yerine getirdiğini, huzurdaki davanın H.M.K.30 143/2.maddeleri düzenlemeleri gereği esastan reddine karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ihbar olunan konumunda bulunulduğundan müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulmamasını, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitine, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 01/05/2009 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında ölen …’un desteğinden yoksun kalınması nedeniyle destek zararına ilişkin tazminat talebinden ibarettir.
Dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, davacının kusur oranının saptanması istenilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu 20/07/2018 tarihli raporunda özetle; Sürücü… ‘ın %100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu, Sürücü …’ın kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının meydana gelen trafik kazasında kusur ve maluliyet oranı belirlenerek ödenmesi gereken tazminat miktarının saptanması için aktüer bilirkişiye verilmiş olup, 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacılara yapılan ödeme ile davacıların ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan maddi zararlarının %98 oranında karşılandığı, buna göre yapılan ödemelerin yeterli sayılması gerekeceği, davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun kabulü halinde güncel verilere göre davacı anne …’ın talep edebileceği maddi zararının 391,75 TL ve davacı baba …’ın talep edebileceğini maddi zararının 407,25 TL olduğu, mahkemece yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun kabulü halinde temerrüt başlangıcının 02/06/2016 tarihi ve işleyecek faizin yasal olduğu belirtilmiştir.
Sivas …Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celp edilmiş olup, ceza dosyası incelendiğinde; yargılama sırasında alınan ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 03.09.2009 tarih 3588 sayılı raporunda, Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araç ile aydınlatmanın bulunmadığı meskun mahal dışında çift yönlü yolda seyri sırasında olay mahalli virajlı bölümüne geldiğinde şerit ihlali yaparak karşı yol bölümüne girmesi sonucu aracının sağ ön ve sağ yan kısımları ile karşı yönden gelen sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kamyonun sağ ön sağ ön tampon teker kısımları ile kamyonun şeridinde çarpışmalarıyla sonuçlanan olaya sebebiyet vermiş, seyrini kendi yol bölümünü takiben sürdürmemiş, şerit ihlali yaptığı, sevk ve idare hatası gösterdiği, sürücü asli kusurlarından KTK 84-g” şeride tecavüz etme” kuralını ihlal ettiğinden olayda tamamen asli kusurlu olduğu, Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kamyon ile gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı meksukn mahalde i seyir halinde iken seyrini kendi yol bölümünü takiben sürdürdüğü, olayın oluşu üzerine etken hatalı tutum ve davranışı bulunmadığı, kural ihlali görülmediği, atfı kabil kusurunun bulunmadığı belirlenmiş, yapılan yargılama neticesinde Sanık …’ın suç tarihinde taksirle …ve …’ın ölümüne, …’ın yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 14/01/2010 tarihli … karar sayılı kararın kesinleştiği görülmüştür.
SGK’ya yazılan müzekkerenin cevabında davacı hak sahiplerine herhangi bir gelir bağlanmadığı ve rücuya tabi bir ödeme bulunmadığı bildirilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davacının hasta müşahade evrakları, kaza tespit tutanakları ve sunulan diğer belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur oranı raporuna göre 01/05/2009 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı, davacıların desteği olan ve kazada ölen…’ın 70 DY 937 plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu belirlenmiştir. Mahkememizce alınan ATK kusur raporu ile Ceza Mahkemesince alınan raporların aynı doğrultuda olduğu ve raporlar arasında çelişki bulunmadığı tespit edilmiştir.
… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi bulunmamakta olup, 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14/2/b maddesine ve Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1/b maddesine göre davalı Güvence hesabının kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMMS poliçe limiti 150.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacılar, ZMMS poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün neden olduğu zararlar için davalı Güvence hesabına başvurulabilecektir.
Davalı tarafından 24/06/2016 tarihinde davacı … için 21.095,00-TL, davacı Ömer için 18.221,00-TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup, aktüer bilirkişi raporunda davacıların ödeme tarihindeki zararı, indirimsiz maddi zararları, yapılan ödemenin güncel tutarı ve yapılan ödemelerin güncel tutarının tenzili ile bakiye nihai ve gerçek maddi zararları tespit edilmiş, davacı Sakine’nin maddi zararı 56.391,11-TL, davacı Ömer’in maddi zararı ise 54.002,27-TL olup, 24/06/2016 tarihinde davacı …’a yapılan ödemenin güncellenmiş tutarının 26.280,90-TL olduğu, davacı …a yapılan ödemenin güncellenmiş tutarının 22.700,37-TL olduğu, yapılan ödemelerin güncellenmiş tutarının tenzili ile davacı …’ın bakiye 30.110,21-TL maddi zararının, davacı …’ın bakiye 31.301,11-TL maddi zararının bulunduğu, belirlenmiş, yapılan ödemelerin güncellenmiş tutarları ile bakiye tutarlar dikkate alındığında hesaplanan bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark bulunduğu kanaatine varılmış, ancak kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ZMSS poliçe tedavi giderleri limitinin 150.000,00-TL olduğu ve davalının, davacılar ile dava dışı tüm hak sahiplerine yapılan ödemeleri sonrası bakiye teminat limitinin 799,00TL olduğu tespit edildiğinden, davacı hak sahiplerinin talep edebilecekleri zararlarının, bakiye teminat limitine göre garameten Davacı anne … için 391,75-TL ve davacı baba … için 407,25-TL olduğu anlaşılmakla Davanın Kısmen Kabulüne, Davacı …için 391,75-TL, davacı …için 407,25-TL olmak üzere toplam 799-TL maddi zararın davalıdan temerrüt tarihi olan 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
Davanın Kısmen Kabulüne,
1-Davacı anne … için 391,75-TL maddi zarar ve davacı baba … için 407,25-TL maddi zarar olmak üzere toplam 799-TL maddi zararın davalıdan temerrüt tarihi olan 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,57 TL harctan peşin alınan 29,20 TL den mahsubu ile bakiye 25,37-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri 95,50-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL, başvurma harcı 29,20-TL, peşin harç 29,20-TL olmak üzere toplam 753,90-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 601,65-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 799,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 201,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, ihbar olunan vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/01/2021

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”