Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1198 E. 2019/44 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1198 Esas
KARAR NO : 2019/44
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Huzurdaki davada esasa ilişkin incelemeye girilmeksizin verilebilecek olan görevsizlik kararının önüne geçilmesi suretiyle zaman kaybının bertaraf edilmesi ve mağduriyetinin her geçen gün artan müvekkilin mağduriyetinin daha fazla artmasının engellenmesi amacıyla söz konusu Yargıtay kararını mahkemenin bilgisine sunduklarını, müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeyken birden tali yoldan önüne çıkan ve fakat niteliği ve plakası tespit edilemeyen bir araca çarpmamak için hamle yaptığı esnada meydana trafik kazası sonucunda müvekkilin en az %48 oranında malul sürekli iş göremez) kaldığını, kazanın oluşumunda niteliği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilin 1975 doğumlu olduğunu kaza tarihinde 36 yaşında olduğunu, kaza tarihindeki aylık gelirine ilişkin tüm evrakların aktüer hesabında bu evrakların dikkate alınmasını, fazlaya ait ve munzam zarardan kaynaklı hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil için şimdilik 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatına, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatına, 100 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere şimdilik 300 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama masrafları ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın tahsilini talep ettiği miktarın dürüstlük kuralları çerçevesi içinde açıklattırılması ve eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, dava dilekçesinde, davacının trafik kazasında yaralandığını belirterek dava değerini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300 TL olarak açıklandığını ve bu miktarın esas alınarak maktu peşin harç yatırıldığını, davacı yanın sırf eksik harç ödemek için çok küçük bir asgari talep sonucunu belirttiğinden dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, bu hususun sayın mahkemece gözetilmesini ve davacı yandan talep sonucunun belirlenebilir kısmını eksiksiz olarak gösterilmesi istenerek eksik olan harcın tamamlattırılmasına, bu eksiklik giderildikten sonra davaya devam olunmasına karar verilmesini, öncelikle usule ilişkin itirazların kabulüne, dava değeri açıklattırılarak eksik harcın ikmaline, davanın zamanaşımı sebebiyle esasına girilmeksizin reddine, dava konusu yapılan olayda kusuru ile kazaya karışan ikinci bir motorlu aracın bulunmamasını dolayısıyla esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddi ile avukatlık ücreti dahil her türlü yargılama giderinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maluliyete ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı- bakıcı gideri talep etiğinden dosya … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edilmiş, kurul tarafından düzenlenen 01/02/2018 tarihli raporunda özetle ; … oğlu 06/05/1975 doğumlu …’in 17/07/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak Gr 1….XII (1……5) A%9 olduğu, yaşı (36) göre (E cetveli)%8,3 olarak bulunduğu, 17/07/2011 tarihli trafik kazasına bağlı çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %8,3 olduğu, tıbbı iyileşme süresinin pelvik halkanın bütünlüğünün bozulmuş olması nedeniyle 9 aya kadar uzayabileceği, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlamasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince 3 aya kadar bakıcıya ihtiyacı bulunduğu tespiti rapor edilmiştir.
Toplanan delillere göre mahkememizden talep edilen maluliyete ilişkin 06/07/2017 tarihli miktarının tespiti yönünden hesap yapılması için dosya aktüerya bilirkişiye verilip rapor alınmış, 26/09/2018 tarihli raporda;; Davaya konu kazada plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün olayda %50 oranında kusurlu olduğunu, davacı …’in olayda %50 oranında kusurlu olduğunu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 3.209,77 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 24.528,94 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 1.093,50 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 14/11/2016 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunu, 20/12/2018 tarihli ek raporunda; Plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsü olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, davacı … olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 3.209,77 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 24.528,94 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 1.093,50 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 14.11.2016 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 03/10/2018 tarihli ıslah dilekçesinde maddi tazminat talebinin bilirkişi raporu doğrultusunda 28.832,21 TL olarak ıslah etmiştir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet- bakıcı gideri raporuna ve bilirkişiden alınan kusur ve aktüer hesap raporuna göre; 17.07.2011 günü saat 11.45 sıralarında davacı … yönetimindeki … ’a ait … plaka sayılı oto ile … beldesi istikametinden … Beldesi istikametine doğru seyrederken, … köyü mevkiinde, plakası tespit edilemeyen bir aracın aniden yoluna çıkması nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın yolun sol kenarında elektrik direğine çarpmasına neden olmuş, olay sonucu davacı sürücü yaralandığı, Olay yeri meskun mahal olup yol 7 metre genişlikte, iki yönlü, asfalt kaplama. Hava açık, görüş normal, zemin kuru. Dosya içinde olay yeri krokisi olduğu, krokide araca ait lastik izlerinin yolun sağından başlayıp sola yöneldiği, sol taraftan aracın yol dışı kalarak elektrik direğine çarptığı gösterilmiş, trafik kaza raporunda davacı sürücünün olayda kusurlu olduğu belirtildiği, davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, müvekkilinin … plaka sayılı araç ile seyri sırasında tali yoldan önüne çıkan fakat niteliği ve plakası tespit edilemeyen bir araca çarpmamak için hamle yaptığı sırada meydana gelen trafik kazasında % 48 oranında malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın asli ve tam kusurlu olduğunun aşikar olduğu ileri sürülerek şimdilik 300.-TL tazminat talebi ile iş bu davanın açıldığı, davacı … olaydan sonra polise verdiği ifadesinde, yönetimindeki oto ile …’e giderken … köyü içinde plakasını alamadığı beyaz renkli bir otonun tali yoldan anayola çıktığını, ona çarpmamak için direksiyonu kırınca elektrik direğine çarptığını beyan ettiği, olaydan sonra düzenlenen trafik kaza raporunda davacı yönetimindeki araca ait gösterilen izlerden, davacının aniden direksiyon kırmış olduğu anlaşıldığı, ancak aracın devam eden izlerinden, olay sırasında süratli olduğu anlaşıldığı, Karayolları Trafik Kanununun kavşaklarda geçiş ile ilgili 57.maddesi, b5) maddesinde, tali yoldan çıkan araçların anayolda seyreden araçlara ilk geçiş hakkını vermek zorunda oldukları, belirtildiği, plakası tespit edilemeyen bir aracın tali yoldan anayola çıkma teşebbüsünde olduğu gerek davacının ifadesinden, gerekse davacı aracının seyir izlerinden anlaşıldığı ancak araçların çarpışmamış olması bu aracın tamamen davacı aracının seyir yolunu kapatmadığı, ancak kısmen de olsa yola çıkma teşebbüsünde bulunarak davacının ani doğrultu değiştirip kontrolunu kaybetmesine neden olduğundan olayda kusurlu olduğu görüşüne varıldığı, Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde; a) bendinde sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”,b) “hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, zorunda oldukları belirtildiği, davacı … belirtilen kurallara uymadan meskun mahal içinde hızını yol şartlarına göre ayarlamadığından, böylece tali yoldan çıkma teşebbüsündeki aracı fark ettiğinde hızını azaltarak güvenli şekilde yolda kalamayıp kontrolunu kaybettiğinden olayda diğer araç sürücüsü kadar kusurlu görüldüğü, a) 26.04.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı torba yasada 01.06.2015 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına atıf yapılmakta ve anılan Genel Şartlarda ve ekinde cismani zarar hesaplarının TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılacağı belirtilmektedir. Ancak; davaya konu kaza 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardan önce meydana geldiğinden işbu raporda maddi zarar hesabı, kaza tarihinde geçerli mevzuat ve içtihatlar dikkate alınarak PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemine göre yapılacağı, a) 06.05.1975 doğumlu olan davacı … 17.07.2011 kaza tarihi itibariyle (36) yaşında olup, P.M.F.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (33) yıl ve muhtemelen (69) yaşına kadar yaşayacağı, b) Sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacının fotografçı olduğu belirtilmediği, c) Davacı aktif devrede olduğundan, bu olay sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen aktif olarak çalışmasını devam ettirerek ve kazanç elde edebileceği, buna göre; değerlendirmelerde 5510 sayılı Sosyal Güvenlik yasası hükümleri emsal olarak dikkate alınacağı, d) Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmediği, bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi itibariyle (36) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi (24) yıl olduğu, e) Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında (60) yaşından sonra devam edecek olan Pasif devreye ait Maddi zararın da hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre davacının(60-69) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (9) yıl olduğu, a) olayın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın kimliği meçhul sürücüsü %50 oranında kusurlu olduğundan %50 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacı yararına dikkate alınacağı, başka bir anlatımla; davacının %50 kusuru oranında kusur tenzili yapılacağı, … ğünün mahkememizin müzekkeresine verdiği 04.01.2018 tarihli cevapta davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı ve herhandi bir aylık gelir bağlanmadığı belirtildiği, .buna göre; rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığı, davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair dosyada belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığı, 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14/2/b maddesinde “sigortalısı belli olmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için” …na başvuru yapılacağı düzenlendiği, …na yapılan başvurular sebebiyle yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınmadığı, davacının malûliyet tazminatı talebi bedensel zarar kapsamında olduğu, Davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, …na başvuru şartları oluştuğu, dava konusu olayda söz konusu olan zorunlu poliçe, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi olup, tazminatın varlığının değerlendirilmesinde Trafik Poliçesi genel şartları ve KTK hükümleri dikkate alındığı, kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık halinde 200.000,00 TL olduğu, kaza tarihinde tedavi gideri yönünden teminat limiti ise ayrıca 200.000,00 TL olduğu, davacının geçici ve sürekli işgücü kaybı (maluliyet) durumu …nın 01.02.2018 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; a) meslekte kazanma ve çalışma gücünden %8,3 oranında kaybettiği, b) Tıbbi iyileşme süresinin (9) ay olduğu c) Bakıcıya ihtiyaç duyulan sürenin (3) ay olduğu belirtildiği, Davaya konu kazada plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün olayda %50 oranında kusurlu olduğunu, davacı …’in olayda %50 oranında kusurlu olduğunu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 3.209,77 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 24.528,94 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 1.093,50 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının 14/11/2016 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş olmakla , denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre asıl ve ıslahla açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile;
-3.209,77 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 24.528,94 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.093,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam; 28.832,21 TL maddi tazminatın 14/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.969,52 TL harçtan peşin alınan 29,20-TL ve ıslah harcı olan 120,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.820,32TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 29,20 TL peşin nispi harcın ve ıslah harcı olan 120,00 TL olmak üzere 149,20 TL davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 264,20-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.493,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.459,87 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza