Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1177 E. 2021/20 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1177 Esas
KARAR NO : 2021/20

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 06/01/2021

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/249 Esas, 2016/345 Karar sayılı 07/09/2016 tarihli kararı ile Mahkememize görevsizlikle tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 02/08/2011 tarihinde, müvekkilinin tasiye halindeki …Finans Kurumunda …nolu kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 25.086,00-USD nin temlik alan… A.Ş.’ye temlik edilmesine ilişkin sözleşme akdettiğini, alacağı temlik ettiği tutarın, müvekkilinin sözleşmede belirttiği IBAN nolu hesabına, sözleşmede kararlaştırılan vadelerde taksitler halinde, her bir taksitin ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru karşılığı TL olarak ödeneceğinin imza altına alındığını, sözleşme kapsamındaki ilk taksitin vadesinin 28/01/2013 tarihinden 28/12/2018 tarihine kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu zamana kadar düzenli ve tam olarak ödenmediğini, müvekkilinin hesabına, 27/09/2013 tarihinde 704,31-TL, 31/10/2013 tarihinde 596,364-TL, 28/11/2013 tarihinde 503,85-TLve 28/07/2015 tarihinde 275,67-TL ödeme yapıldığını, davalı yanın müvekkilinin hesabına yaptığı bu taksit ödemelerinin, hem taksitin ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru karşılığını karşılamadığı için eksik olduğunu, hem de hiç bir vade tarihine riayet edilmediğinden düzensiz olduğunu, davalı yanın bu tarihe kadar akdedilen sözleşme hükümlerine riayet etmediğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davaranışları neticesinde davacının maddi ve manevi açıdan çok zor günler geçirdiğini, davalıya bu hususta sözlü ve yazılı ihtarlarına rağmen davalının tutumunun değişmediğini, müvekkilinin bu durumunu ve sözleşme hükümleri ihlalini defalarca kez bildirmesi karşısında, 28/07/2015 tarihinde sadece 275,67-TL ödendiğini, bu tarihten sonra bir ödeme yapılmadığını, davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 22/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı tarafı arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan bir alacak davası olduğunu, ihtilaf konusu sözleşme ve iş bu sözleşmenin ifasının tacir olan müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari iş niteliğinde olduğunu, TTK nun 19 maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan bir iş sözleşmesi diğer taraf için de ticari iş sayılacağından, mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esas yönünden dava konusu alacağın henüz talep edilebilir olmadığını, borcun muaccel olmadığını, borcu temlik eden ihlas finansın tasfiye sürecinin devam ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 07/09/2016 tarih ve … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş ve görevsizlik kararının kesinleşmesi üzeri dosya Mahkememize tevzi edilerek Mahkememizin 2016/1177 esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, davacı ile dava dışı Tasfiye Halinde …Kurumu A.Ş.’nin… nolu kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve eklerinde bulunan 25.086,00-USD’nin davalıya temliki ile kararlaştırılan taksitlerden kaynaklanan alacak ve işlemiş faizlerine ilişkin İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Olduğu, takibe konu alacağın taksitler ve işlemiş faizlerine ilişkin toplam 14.903,11-USD tutarlı alacak olduğu, 03/05/2016 takip tarihli ödeme emrinin 06/05/2016 tarihlerinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 07/05/2016 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
… tarafından imzalı 13/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sözleşmenin başlığındaki lafza göre taraflar arasındaki sözleşmenin alacağın temliki sözleşmesi olduğunu, davaya konu sözleşmenin, davacının ibra ve feragatini de içerdiğinden sözleşmenin hukuken “borcun nakli’ olarak yorumlanması halinde dava dışı “Tasfiye Halinde…A.Ş” lehine muhasebe tekniği acısından bir avantaj ve davacı aleyhine de borcun ibra edilmiş olması nedeniyle dava dışı “Tasfiye Halinde …A.Ş’den bir daha hukuken istenemeyeceği sonucunu doğurabileceğini, 02/08/2011 tarihli sözleşmeye göre, davacının davalı şirketten alacağının 25.066,00-USD olduğunu, davalı şirket tarafından 26/11/2013 tarihine kadar davacıya (TCMB döviz alış kuruna göre) 2.080,47-TL karşılığı 1*027,60-USD ödediği tespit edilmekle davacının bakiye 25.086,47-USD – 1.027,60-USD = 24.058,40-USD davacı alacağı kaldığını, davacı her ne kadar işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de takipten önce temerrüt oluştuğuna dair dosyaya mübrez bir belge olmadığından, takipten önce temerrüt oluşmadığını ve işlemiş faiz talebinin yersiz olduğunu, Merkez bankası verilerinden, “Kamu Bankalarınca Amerikan Doları Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplanna Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz” Oranı olan %6 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen 24,058,40-USD asıl alacağına 03/05/2016 takip tarihinden itibaren %6 ve değişen oranlarda kademeli olarak “Kamu Bankalarınca Amerikan Doları Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz yürütülebileceği tespit ve rapor edilmiştir. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş olup taraf vekillerince rapora itiraz edilmesi üzerine itirazların değerlendirilerek ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye verilmiştir.
… tarafından imzalı 24/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda sadece bakiye sözleşme bedeli olarak 24.058,40-USD’nin tespit edildiği, fakat icra takibine konu edilen alacağın miktarına dair eksik değerlendirmede bulunulduğu, kök rapordaki görüşün özü muhafaza edilerek, davacı takip alacaklısının davaya konu takipte 13.246,27-USD asıl alacak talebinde bulunduğu ve taleple bağlılık ilkesi gereğince takibe 13.246,27-USD asıl alacak üzerinden devam olunabileceği mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Olduğu, takibe konu alacağın taksitler ve işlemiş faizlerine ilişkin toplam 14.903,11-USD tutarlı alacak olduğu, 03/05/2016 takip tarihli ödeme emrinin 06/05/2016 tarihlerinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 07/05/2016 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüş, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 03/06/2016 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge die bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki sözleşme alacağın temliki sözleşmesi olup, sözleşmenin hukuken “borcun nakli’ olarak yorumlanması ile davacının dava dışı Tasfiye Halinde …A.Ş’den talepte bulunamayacağı, 02/08/2011 tarihli sözleşmeye göre, davacının davalı şirketten alacağının 25.066,00-USD olduğu, davalı şirket tarafından 26/11/2013 tarihine kadar davacıya yaptığı ödemeler dikkate alındığında davacının bakiye 25.086,47-USD alacağı kaldığı, davacının takip öncesi davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair belge olmadığından, işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağı, bakiye sözleşme bedeli 24.058,40-USDzolmakla birlikte davacı alacaklının davaya konu takipte 13.246,27-USD asıl alacak talebinde bulunduğu, dava dilekçesinde de (1 USD = 2,7960 olmak üzere 14.903,11-USD’nin TL karşılığı olarak) 41.669,10-TL üzerinden talepte bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince takibe konu 13.246,27-USD asıl alacağın (1 USD = 2,7960 olmak üzere) TL karşılığı 37.036,57-TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline ve talep gibi asıl alacağa takip tarihi olan 03/05/2016 tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz yürütülerek takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderleri ödemeye mahkum eder” hükmünü içermektedir.
İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/249 esas 2016/345 karar sayılı görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
Davanın Kısmen Kabulüne,
1-İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında davalı itirazının 37.036,57-TL alacak üzerinden İPTALİNE, talep gibi asıl alacağa takip tarihi olan 03/05/2016 tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz yürütülerek takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında hesaplanan 7.407,31TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.529,97-TL harçtan peşin alınan 502,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.027,15-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 57,70-TL tebligat gideri, bilirkişi ücreti 900,00-TL, başvurma harcı 29,20-TL, peşin harç 502,82-TL, vekalet harcı 4,30-TL olmak üzere toplam 1.494,02 -TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 1.329,68-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.555,49-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/249 esas 2016/345 karar sayılı görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 7.maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra görevsizlik kararı verildiğinden tarifede yazılı ücretin tamamı olan 1.800,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”