Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1167 E. 2018/156 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1167 Esas
KARAR NO : 2018/156 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2016
KARAR TARİHİ: 07/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin İstanbul Tüketici Mahkemesine verdiği 03.06.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkil şirketin üretim yapan bir şirket olup elektriğinin davalı kurum tarafından sağlandığını, 18/04/2016 son ödeme tarihli 2016/3 dönem faturasının müvekkili şirkete ibraz edildiğinde her zamankinden bir hayli yüksek bir fatura olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davalı kuruma 14/04/2016 tarihinde müracaat edildiğini ancak davalı kurumca müvekkilinin itirazının reddedildiğini, müvekkili şirketin faturayı ödediğini, davalı kurumun tamamen kendi kontrolünde olan sayacın arızalı olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketten fahiş oranda ücret almasında kötü niyetli olduğunu, söz konusu durumun müvekkili şirketin maddi ve manevi mağduriyetine sebebiyet vermiş olduğunu beyanla; fazlaya dair hakların saklı tutularak bilirkişi incelemesi sonucunda rakam yükseltilmek üzere şimdilik 23.000,00 TL’nin 18/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının … numaralı tesisatındaki.. nolu sayacın 11.09.2015 tarihinde değiştirilip yenisinin takıldığını, daha sonra yapılan incelemede sayacın arızalı olduğunun tespit edildiğini ve 28.11.2014-11.09.2015 tarihleri arasında 73297kWh eksik tüketim kaydettiğini, eksik tüketim bedeli olan 27.620,20-TL’nin davacıdan istendiğini, davacının da fatura bedelini ödediğini beyan etmiş, sonuç olarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dosya İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin 21/07/2016 tarih 2016/776 – 2016/1458 E ve K. sayılı görevsizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 22.05.2017 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının kusuru dışında işyerindeki sayaç tüketimi eksik kaydetmiştir. Eksik kaydedilen tüketim miktarı ve buna ilişkin enerji bedeli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. Maddesindeki hükümlere göre 10.731,79 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının daha önce ödediği bedel 27.620,20 TL olduğundan, davacı 27.620,20 TL – 10.731,79 TL = 16.888,41 TL’sinden borçlu değildir. Bu nedenle davalının 16.888,41 TL’yi davacıya iade etmesi gerekmektedir.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine itirazın değerlendirilmesi ve ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden aynı bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 11.12.2017 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacı ve davalının itirazları yukarıda teker teker cevaplandırılmış olup, kök rapordaki kanaatlerimi değiştirecek her hangi bir husus mevcut değildir. Bu nedenle kök rapordaki kanaatlerimi muhafaza etmekteyim.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen deliller, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davac şirketin üretim yapan bir şirket olup, davalı şirket ile yaptığı sözleşme uyarınca elektriğinin davalı kurumdan sağlandığı anlaşılmaktadır. Davalı kurum tarafından 18.04.2016 son ödeme tarihli 2016/3 dönem faturasının yüksek bir fatura olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davalı kuruma 14/04/2016 tarihinde müracaat edildiğini ancak davalı kurumca davacının itirazının reddedildiği sabittir. Davacı şirketin faturayı ödemek zorunda kaldığı anlaşılmaktadır.
Davacının davalı kurumun tamamen kendi kontrolünde olan sayacın arızalı olduğunu ileri sürerek davacı şirketten cezalı fatura adı altında fahiş oranda ücret talep ettiği iddiası ile bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce atanan teknik bilirkişinin saptamalarına göre davacı işyerindeki … seri numaralı … marka elektrik sayacının 28.11.2014-11.09.2015 tarihleri arasında tüketimi eksik kaydettiği anlaşılmaktadır. Sayaca müdahale edilmediğinden olayda davacının kusuru yoktur. Bu nedenle dava konusu somut olay, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. Maddesinde tanımını bulan ; “Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmemesine ” ilişkindir.
Ancak, yeni takılan sayacın 11.09.2015-29.10.2015 arasında 49 günde kaydettiği tüketim miktarının günlük ortalaması 355,16 kWh/gün olmasına rağmen, 436,162 kWh/gün olarak yanlış hesaplamış bunun sonucunda da eksik tüketim miktarı yanlış belirlemiştir. Ayrıca, davalı sayacın tüketimi eksik kaydettiğini 202 gün sonra fark ederek eksik tüketim faturasını 31.03.2016 tarihinde tanzim etmiştir. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. (2). Maddesindeki Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez. ” hükmü gereğince en fazla 31.03.2015 tarihine kadar eksik tüketim hesabı yapması gerektiği halde 28.11.2014 tarihine kadar giderek hükmü yanlış uygulamıştır. Bu nedenlerle davalının eksik tüketim miktarı ve tüketim bedeli hesabı yanlıştır.
Eksik kaydedilen tüketim miktarı ve buna ilişkin enerji bedeli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. Maddesindeki hükümlere göre 10.731,79 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının daha önce ödediği bedel 27.620,20 TL olduğundan, davacı 27.620,20 TL – 10.731,79 TL = 16.888,41 TL’sinden borçlu olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davalının 16.888,41 TL’yi davacıya iade etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın Kısmen Kabulü ile 16.888,41 -Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin Reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kısmen Kabulü ile 16.888,41 -Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin Reddine,
2- Karar ve ilam harcı 1.153,65-TL nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 824,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 605,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2018

Katip …

Hakim …