Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1113 E. 2019/694 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1113 Esas
KARAR NO : 2019/694
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili 09/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin …’de yayınlanmakta olan “…” adlı dizide kullanılmak üzere set malzemeleri ve işçilik konusunda müvekkili şirket ile anlaşma sağladığı, işbu anlaşma doğrultusunda müvekkili edimini ifa ederken, davalı tarafından ödemelerin aksadığı ve birden fazla faturanın ödenmediği, Müvekkili şirketin davalı şirkete verdiği hizmet sonucu faturalarını keserek söz konusu şirkete gönderdiği, Müvekkili şirketin bu zamana kadar davalı şirkete 20.11.2015 tarihli 14.160,00 TL, 17.12.2015 tarihli 9.440,00 TL, 21.12.2015 tarihli 14.160,00 TL, 04.01.2016 tarihli 59.590,00 TL, 21.01.2016 tarihli 10.384,00 TL bedelli olmak üzere anlaşmaya göre toplam 107.734,00 TL bedelli faturaları kestiği ve davalı şirkete teslim ettiğini, Davalı şirketin ise bu faturalara karşılık 27.11.2015 tarihinde 8.000,00 TL, 27.11.2015 tarihinde 4.000,00 TL, 18.12.2015 tarihinde 8.000,00 TL, 31.12.2015 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere 30.000,00 TL ödeme yaptığı, bunun üzerine davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile bakiye 77.734,00 TL fatura alacağı talepli icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takip başlatıldıktan sonra 25.02.2016 tarihinde 11.760,00 TL müvekkili şirket hesabına harici ödeme yaptığı, davalı şirketin 26.02.106 tarihinde aylık toplam 12.000,00 TL üzerinden anlaşıldığını ve gönderilen fatura bedellerinin ödendiğini, fazladan ödeme talep edildiğini iddia ederek takibe itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, İtirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin muavin defter ve ticari defterlerinde de açıkça görüleceği üzere müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının edimi olan ödemeleri yapmadığı, bu nedenle müvekkilinin davalıdan 65.974,00 TL fatura alacağı bulunduğunu ifade ederek, itirazın iptali ile 65.974,00 TL üzerinden takibin devamını, Davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 16/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Davacı … San ve Tic. Ltd. Şti.’ne herhangi bir borcunun bulunmamasına rağmen Davacı vekilince gerekli araştırmalar yapılmadan haksız olarak ilamsız takip başlatıldığı, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkili şirkete tebliğ edilen ödeme emrine, 26/02/2016 tarihli dilekçe ile itirazlarının sunulduğunu, Davacı şirket ile Müvekkili şirket arasında aylık 12.000,00-TL + KDV set malsemesi ve buna ilaveten kullanılacak ek malzemeler, işçilik ve diğer masraflar olarak karşılıklı güvene dayanarak sözlü olarak anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanmış olan herhangi bir yazılı anlaşma olmadığı, müvekkili şirketin, Davacı şirkete belirtilen şekilde bir borcu olmadığı, Davacı şirket tarafından Kasım 2015 dönemine ait 12.000,00-TL + KDV olmak üzere toplam 14.160,00-TL bedelli faturalar ile kullanılan ek malzemeler e işçilik karşılığı olarak 7.966,10-TL + KDV karşılığı olarak 9.400,00-TL bedelli faturalar kesildiği, ancak Davacı şirket tarafından Ocak 2016 döneminde söz konusu tutarlardan farklı ve tarafların aralarındaki anlaşmayla ilgisi olmayan şekilde 59.590,00-TL + 10.384,00-TL olmak üzere toplam 69.974,00-TL tutarlı fatura kesilip Müvekkili şirkete gönderildiği ve tutarın ödenmesinin talep edildiği, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak Davacı Şirket tarafından Müvekkili şirketten fazladan ve dayanaksız bir ödeme talep edilmiş olunduğunu, buna göre gönderilen faturaların davacıya iade edildiği, Taraflar arasında set malzemesi ve işçilik konusunda aylık toplam 12.000,00-TL üzerinden anlaşıldığı ve buna göre gönderilen fatura bedelleri alacaklı gözüken firmaya ödendiği, Davacı şirket tarafından Müvekkili şirketten, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak fazladan ödeme talep edildiği, Davacı şirket vekilinin Müvekkili aleyhine başlatmış olduğu takibin kötü niyetli olduğu, bu haksız takip ile talep edilen miktara ilişkin yıllık %9 faiz oranını kabul etmediklerini ifade ederek, davanın reddini, kötü niyetli olarak takip başlatan Davacı yan aleyhine %20 den az olamamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Ltd Şti, borçlunun … A.Ş., borcun 77.734,00TL asıl alacak ve 364,18 TL asıl alacağa işlemiş faize ilişkin olduğu, takip dayanağının takip talebinde belirtilen 5 adet toplam 107.734,00TL fatira alacağından 77.734,0TL fatura alacağının tahsiline ilişkin ilamsız takip olduğu, 18/02/2016 takip tarihli ödeme emrinin 22/02/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 26/02/2016 tarihinde, süresi içerisinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 26/04/2019 tarihli raporunda: Taraflar arasında, yazılı olarak yapılmış ve dosyaya sunulmuş bir sözleşme olmadığı, ancak yanlar arası ilişki davanın her iki tarafının da kabulü içinde olduğu, buna karşılık, mümasil değer/talebin tetkiki için, ezcümle, yapılan işin/verilen hizmetin mahiyetine göre kadri marufunda olup olmadığını belirtmek için, eylemli olarak/somut durumda yapılan işin/işlerin verilen hizmetin mahiyetinin tam bir sarahatle ortaya konması gerektiği, sektörel değerlendirme için bu konuda tam sarahat içeren donenin henüz dosya içinde olmadığı mütalaa edildiği, şu hususunda gözetilmesi gerektiği; Davalı yan kendisine sunulan faturalara süresinde itiraz edip etmediği, bu da yanlarca sırası ile ortaya konulması gerektiği, şöyle ki; önce davacı yan çekişmesiz surette bu çekişmeye konu olan faturayı/faturaları mahkeme huzuruna getirmesi ve ardından, davalı da tebellüğden itibaren 8 gün içinde faturalara itirazını ispatlaması gerektiği, davalı yan her ne kadar “süresinde itaraz” savunmasında ise de, içeriğinin ne olduğu belirsiz posta dökümlerinin bu alanda yeterli delil olmadığı düşünülmekte, meseleye salt mali inceleme/defter durumu açısından bakıldığında ise, tablo; Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerine göre davalı yandan 18/02/2016 takip tarihi itibariyle 77.734,00-TL, 31/12/2016 tarihi itibariyle ise 65.974,00-TL cari hesap (cari işlem akışı) alacaklı olduğu, Davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yanın, kendi kayıt durumuna nazaran, 18/02/2016 takip tarihi itibariyle davacı yana 11.760,-TL borçlu görüldüğü, 31/12/2016 tarihi itibariyle ise onun karşı yana borç ve alacağının bulunmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farklılığı 65.974,-TL olduğunun tespit edildiği, bu terim TTK’da yer bulan cari hesap anlamında değil, muhasebesel terim olarak mütalaa edilmesi gerektiği, o çerçevede değerlendirilmek üzere, iş bu farklılık; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen; 04/01/2016 tarihli … no’lu “Hizmet Bedeli” açıklamalı 10.384,-TL tutarlı toplam 69.974,-TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, yine davalı yan tarafından davacı yana 30/11/2015 tarihinde yapılan 4.000,-TL tutarlı ödemenin davalı yanın kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp davacı yan ticari defterlerinden kayıtlı olduğundan kaynaklandığının görüldüğünü, nihai kanaat bildirmek için yukarıda izhar edilen hususların tavzihinin gerekli olduğu fakat, salt muhasebesel verilerle yetinilmesi kafi görülürse ve bu açıdan davacı yan yararına hüküm tesis edilmesi cihetine gidilirse, davacı yanın bahse konu alacağı için ayrıca, 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 18/02/2016 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda kısa vadeli avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelemesinden de anlaşıldığı üzere alacaklının … Ltd Şti, borçlunun … A.Ş., borcun 77.734,00TL asıl alacak ve 364,18 TL asıl alacağa işlemiş faize ilişkin olduğu, takip dayanağının takip talebinde belirtilen 5 adet toplam 107.734,00TL fatura alacağından 77.734,0TL fatura alacağının tahsiline ilişkin ilamsız takip olduğu, 18/02/2016 takip tarihli ödeme emrinin 22/02/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 26/02/2016 tarihinde, süresi içerisinde borca itiraz ettiği görülmüş, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 09/11/2016 tarihinde açıldığı, İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin geçmediği anlaşılmaktadır.
Alacaklı … Ltd Şti vekilince süresi içerisinde açılan bu davada, İİK madde 67 uyarınca alacaklının genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerekmektedir. Alacaklının iddiası, taraflar arasında … adlı dizide kullanılmak üzere set malzemeleri ve işçilik hizmeti verilmesine ilişkin sözleşmeden dolayı verilen hizmet karşılığı kesilen faturalardan dolayı alacaklı olduğu iddiasına ilişkin olup, …, … ve … tarafından müşterek imzalı bilirkişi heyetinin 03/07/2018 havale tarihli raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında yazılı olarak yapılmış ve dosyaya ibraz edilmiş yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak davacı vekilinin dava dilekçesi ve davalı tarafın cevap dilekçesi incelendiğinde taraflar arasında set malzemeleri ve işçilik hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme bulunduğu hususu çekişmesizdir. Ayrıca yine davalı tarafın cevap dilekçesinden anlaşıldığı üzere davacının takibe konu faturaları düzenlediği hususu da taraflar arasında çekişmesizdir. Davalı taraf, davacı tarafça takibe konu faturaların düzenlendiğini kabul etmekle beraber bu faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğinden bahisle kendisine gönderilen faturaları davacıya iade ettiğini beyan etmiş, fatura iadelerine ilişkin PTT gönderi makbuz suretini ise cevap dilekçesi ekinde sunmuş, ancak sunulan bu gönderi makbuzundan gönderinin içeriği anlaşılamadığı gibi, faturaların davalıya ne zaman ulaştığı belli olmamakla birlikte davalı tarafça da faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilip edilmediği de anlaşılamamıştır. Davacı tarafça davalıya gönderilen faturalara tebellüğden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edildiği hususunu ispat yükü davalı tarafta olup kısaca izah edildiği üzere davalı, sunmuş olduğu ve içeriği belli olmayan gönderi makbuzu ile bu hususu ispat edememiştir. Ayrıca …, … ve … tarafından müşterek imzalı bilirkişi heyetinin raporunda da belirtildiği üzere davacı ve davalı tarafın 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin TTK yönünden usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafça düzenlenen takibe konu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının aleyhine düzenlenen faturalara ilişkin süresi içerisinde usule uygun olarak itiraz ettiği hususunu ispatlayamadığı da dikkate alındığında, davacı ticari defterlerine göre 18/02/2016 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 77.734,00TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davacı taraf dava dilekçesinde takibe konu faturalar yönünden davalıdan 65.974,00TL tutarında alacaklı olduğunu, davalının 25/02/2016 tarihinde 11.760,00TL tutarında harici ödeme yaptığını belirtmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırmış olup, taleple bağlılık ilkesi gereği 65.974,00TL tutarındaki asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı tarafın faize ilişkin talebi incelendiğinde; davacı 18/02/2016 tarihli icra takibinde asıl alacağına 364,18TL işlemiş faiz talep ettiği görülmüş, ancak 03/07/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin belli olması gerekmektedir. Dava dosyası kapsamında da takip dosyası kapsamında da takibe konu faturaların vadesi elli olmadığı gibi davacının davalıyı takipten evvel temerrüde düşürdüğüne dair bir bilgi ve belgeye de rastlanmadığından davacı tarafın takip talebinde yer alan asıl alacağa işlemiş 364,18TL tutarındaki faiz yönünden talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 65.974,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, bu bedele takip tarihi olan 18/02/2016 tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz uygulanmasına,
2-65.974,00 TL’nin %20’si oranında 13.194,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.506,68-TL harçtan peşin alınan 736,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.770,49-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 116,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.949,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.607.14-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansından artan bakiyenin talep halinde yatırana iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair, tarafların Yüzüne karşı; gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır¸