Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1060 E. 2020/621 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1060 Esas
KARAR NO:2020/621

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/10/2016
KARAR TARİHİ:11/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … yılında …’da küçük bir butik olarak faaliyetine başlayan kurucusu … tarafından kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkilinin imalat tasarımlarının özgün ve nadir olduğunu, markanın yalnızca … ve … ülkelerine satış yapmayıp … ve …’ya mal satan tek … markası olduğunu, davalı şirketin kurucusu …’in ayartmaya çalıştığı müvekkili şirket çalışanlarından, müvekkilinin özgün tasarımlarının kopyalanmasını, müvekkilinin satış yaptığı noktaların tespiti ve bu noktalarda davalı mallarının satılmasının istenmesini, müvekkilinin tasarımlarının kimliğini oluşturan nakış işleme malzemelerinin ve tasarımlarda kullanılan özel, birinci kalite kumaşların nereden alınıp nerede yaptırıldığı bilgisini talep ettiğini, söz konusu şirketin müvekkilinin sahip olduğu tecrübe ve bilgiden haksız bir şekilde yararlanmaya çalıştığını, davalının şirketteki pozisyonu nedeniyle müvekkilinin önemli ticari sırlarına vakıf olup, müvekkilinin ticari sırlarını ifşa ettiğinin öğrenilmesi üzerine, 04.10.2016 tarihinde kendi isteğiyle iş ilişkisini sonlandıranın … olduğunu, davalının müvekkili aleyhine anlaşma yaparak haksız eylemlerde bulunduğu şirketin … …, …. Ltd. Şti. olup, … markası altında müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalının, müvekkili şirket çalışanlarından … üzerinde psikolojik baskı kurarak ve onu zorlayarak müvekkili şirketin ticari sırlarını rakip şirketlere ifşa ettirdiğini, …’in bir süre sonra pişman olup, kendisine yaptırılan eylemleri itiraf ettiğini, müvekkili şirket nezdinde Modelhane Yöneticisi olarak çalışan ve firmanın yaratım faaliyetlerinde ana beyin olan …’ın, …’in talebi üzerine davalı … … tarafından ayartılmaya çalışıldığını, davalı …’nin müvekkilinin ticari sırlarını ifşa edip, diğer çalışanlarını ayartmaya çalıştığını, ayrıca hizmet ilişkisi devam ettiği süre içerisinde müvekkilinin müşterilerine “…” markalı ürünleri satarak hizmet sözleşmesini ihlal ettiğini, … ile … arasındaki 24.08.2016 tarihli yazışmadan …’nun ürünlerinin müvekkili müşterilerine satıldığının anlaşıldığını, davalı … … ile … … arasındaki 03.10.2016 tarihli yazışmadan müvekkilinin ticari sırlarının USB belleğe aktarılıp başka şirketlere ifşa edildiğinin anlaşıldığını, davalı … … ile … arasındaki 03.10.2016 tarihli yazışmadan, davalının rakip firmanın ürünlerini müvekkilinin müşterilerine sattığının anlaşıldığını, T.T.K. 54/1-a.4., 55/1-b,2, 55/1-b,3, 55/1-c,2 ve 55/1-d fıkraları gereği haksız rekabetin oluştuğunu, ticari sırların ve tasarımların hukuka aykırı olarak ele geçirildiğini, bu sebepten T.T.K. 56. uyarınca haksız kazancın elde edildiğini, eylemlerin dürüstlük kuralına aykırı olduğu belirtilerek, haksız rekabetin tespitine, haksız rekabetlerinin menine ve durdurulmasına, haksız rekabetlerinin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetlerin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasına, müvekkilinin söz konusu haksız rekabet eylemlerinden doğan zararlarının tazmini için 1.000,00-TL manevi tazminat ile alacağın belirsiz olması dolayısıyla mahkemece yapılacak inceleme sonucunda ortaya çıkan zarar miktarının belirlenmesi halinde tamamlanmak üzere 1.000,00-TL’lik maddi tazminata hükmedilmesine, müvekkiline karşı işlenen haksız rekabet eylemlerinin durdurulması, önlenmesi ve bu davanın zımnında davalıya ait müvekkilinin üretim ve iş sırlarından dürüstlük ilkelerine aykırı bir şekilde yararlanılarak ortaya çıkartılan bütün materyallere, iş mahsullerine, ürünlerine, haksız rekabetlerin işlenmesinde etkili olan araçlara ve mallara el konulmasına ve toplanmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine, verilecek ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde de söz konusu emtiaların imhasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde davalı olarak yalnızca müvekkili … …’nın gösterildiğini, ancak dava dilekçesi incelendiğinde 3. sayfada davalı şirket ifadelerinin yer aldığını, bu ifadelerin de dava dilekçesinin matbu formatta hazırlandığını gösterdiğini, dava dilekçesinin 4. sayfasında müvekkilinin 04/10/2016 tarihinde kendi isteği ile işyerini terk ettiği ve iş ilişkisinin bu tarihte son bulduğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin iş sözleşmesinin, davacı şirket tarafından haklı bir sebebe dayanmadan feshedildiğini, bu konuda …. İş Mahkemesi …E sayılı dosyası ile işçilik alacağı ve tazminat davası yargılamasının devam etmekte olduğunu, davanın, birtakım whatsapp yazışmalarını delil olarak gösterdiğini, Whatsapp yazışmalarının müvekkilinin onayı olmadan davaya delil olarak sunulmasının hukuka aykırı olduğunu, …’in bir gün iş arkadaşlarına işten sıkıldığını söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin yanına gidip iş teklifinde bulunduğunu, böyle bir teklifin hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, haksız rekabetin tespiti,önlenmesi,maddi ve manevi tazminatların istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler; whatsapp yazışma çıktıları, mail çıktısı, pasaport fotokopisi, ticaret sicil gazetesi ilanları, tanıklar, bilirkişi incelemesi v.s delile dayanmışlardır.
Davacı tanığı …’ın 12/03/2018 2019 tarihli duruşmada : ” Halen … … Tekstilde modelhane yöneticisi olarak çalışmaktayım, 2010 yılından beri burada çalışmaktayım, davalı da burada çalışıyordu, benden iki yıl sonra işe girdi, 5-6 yıl kadar çalıştı, pazarlama sorumlusu olarak çalışıyordu, davalı … ile benim geçmişe dayalı bir arkadaşlığım vardı, bir gün bana iş ahlakıma yakışmayacak bir iş teklifiyle geldi, neden böyle bir işe ihtiyacı olduğunu sordum, bir arkadaşımın yeri var ben oraya geçmeye çalışıyorum, … abla sen de gel dedi, önce olumlu davrandım, ne yapmak istediğini anlamak için, bana sunduğu iş teklifinde kendisinin de benim de bir süre daha burada çalışmamız gerektiğini, buradaki tasarımları hepsini biriktirip, yeni geçeceğimiz firmaya geçeceğimizi söyledi, daha sonra firmanın ismini de söyledi, … firması … olduğunu söyledi, kendisinin bir müddettir dışarıdan bu firmaya çalıştığını söyledi, ben de durumu firma yetkililerine bildirdim, o gün avukatımız çağrıldı, kendisine durum soruldu, kendisi hiçbir şey anlatmayacağını söyleyerek, iştençıktı ve bir daha gelmedi. Daha önce başka bir kişiyle buna benzer bir sorun yaşamıştım, o kişiyle de davalık olduk, dava lehimize sonuçlandı, diğer tanık … ile benden önce konuştu, ben … hanımın durumu ortaya çıktıktan sonra … ile işbirliği yaptığını duydum, … ile birlikte iş görüşmesine gitmişler, ama sonuçlanmamış diye duydum, bunu bana …’ in kendisi söyledi, ayrıca yazışmaları da gördük, … halen o işyerinde çalışmaktadır. ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Davacı tanığı …’ın 12/03/2018 2019 tarihli duruşmada : ” Ben … Tekstilde 2016 yılından beri çalışıyorum, … ile birlikte aynı işyerinde çalıştık, ben bu şirkette pazarlama ve satış temsilcisi olarak çalışıyorum, … de pazarlama ve satış temsilcisi olarak çalıştı, o benden önce işe başlamıştı, … bana yeni bir işten bahsetti, yeni bir iş teklifinde bulundu, yeni bir işe başlamaktan başlattı, bana da daha yüksek maaş alabileceğimden bahsetti, istersen gidebiliriz, tanıştırabilim dedi , beni iki üç defa aldı, görüşmeye gittik, sonra banden yavaş yavaş başka şeyler istemeye başladı, benden müşteri ve acente bilgilerini istemeye başladı, ben daha sonra firma sorumlulularına bahsettim, ortaya çıkınca taraflar arasında dava açıldı, … bana yeni firmayla tanıştırmak için de hem bilgileri USB’ye yükleyerek vermem için bana ısrar etti. Benden müşteri ve acente bilgilerini istedi, kendisinin bilgilere ulaşabilirliğini bilmiyorum, o alırsa belki firma sahipleri bunu anlar diye düşünmüştür, benden neden neden bu bilgileri istediğini bilmiyorum, herhangi bir insan yeni bir teklif alabilir, ama … hanımın sonradan benden istediği, teklif ettiği şeylerin sağlıklı olmadığı tehlikeli olduğundan dolayı kabul etmedim, daha sonra özür diledim, … ile Asliye Ceza Mahkemesinde aramızda başka bir dava vardır. ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Davalı tanığı …’ün 04/10/2019 tarihli duruşmada : ” Şu an çalışmıyorum, tekstil işinde satış ve pazarlamada çalışıyordum, davalıyı da 2015-2017 yılları arasında beraber davacının işyerinde çalıştık, benim orada işe giriş tarihim … hanım benden 3,5 yıl önce işe başlamış ve ben işten çıktıktan sonra halen çalışmaya devam ediyordu, onun da işi satış ve pazarlamaydı, belirli ürün yelpazesinin dışarıya başka bir firmaya verildiği iddiasıya … hanım işten çıkarılmıştır, detaylı olarak bilgiye sahip değilim, ben de gerekçesiz olarak işten çıkarılmıştım, bu sebeple sürekli olarak çalışanlar işten çıkarılırdı, … hanımla sürekli görüşürdük, birebir çalıştığı için işlerinin devamını da bilirdim, … hanımdan çok memnunlardı, beni eşim orada işe soktuğu için işten çıkarılınca dava açmadım, bütün müşteri bilgileri zaten …’ in internet sitesinde mevcuttur, başka birinden bilgi alınması ihtiyacı yoktur, … ile birlikte çalıştık, o da … hanıma bağlı çalışırdı, en kıdemlimiz … hanımdı, … hanımın …’ ten bilgi istemesi sözkonusu değildir, bildiğim bu kadardır. Kolleksiyon gizli tutulurdu, biz bile göremezdik, her departmanda sesli kamera sistemi vardı, girişlerde parmak izi kullanırdık, güvenlik oldukça sıkı tutulurdu. ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre alınan 27/11/2018 havale tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; T.T.K. 55/1-a,4 hükmü uyarınca haksız rekabetin oluşmadığı, T.T.K. 55/1-b,2 hükmü uyarınca sözleşmeyi ihlale yöneltme eyleminin gerçekleştiği ve haksız rekabetin oluştuğu, T.T.K.55/l-b,3 hükmü uyarınca üretim ve iş sırlarını ifşaya yöneltilmesi eyleminin gerçekleştiği ve haksız rekabetin oluştuğu, 55/1-c,2 hükmü uyarınca dosya kapsamında haksız rekabetin oluşumuna yönelik bir tespit yapılamadığı, 55/1-d hükmü uyarınca dosya kapsamında haksız rekabetin oluşumuna yönelik bir tespit yapılamadığı, davacı fazlaya talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL maddi tazminat istemişse de, bu konuda dosya kapsamında ispata yarayan delili bulunmadığı,24/06/2019 tarihli bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; 08.11.2018 tarihli kök raporda herhangi bir değişiklik olmadığı, Bilirkişi heyetinden 08/04/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6. maddesi gereğince davalının eylemine bağlı olarak maddi zarar (kazanç kaybı) oluştuğunu ispat yükü bu yönde iddiada bulunan davacılara ait olduğu, Davacıların, davalının haksız eyleminden ticari işletmelerinin ne şekilde olumsuz etkilendiğini, hangi sözleşmelerinin fesihle sonuçlandığını ya da hangi işleri alamadıklarını, haksız eylem öncesine göre ne miktar kazanç kaybına uğradıklarını somut delillerle kanıtlamaları gerektiği; 2017 yılındaki zararın davalının işten ayrılması ve haksız rekabet fiillerini işlemesi arasında illiyet bağının kurulamadığı, TTK’nun 55/1 b2 ve b3. maddelerine göre haksız rekabet fiilinin oluştuğu ve fakat ispat zorluğu sebebiyle TBK’nunun 50. maddesi uyarınca hakimin hakkaniyete göre maddi tazminatı belirleyebileceği; yukarıda hesaplandığı üzere 155.902,00-TL’nin hakkaniyete uygun tazminat olarak düşünülebileceği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 05/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000 TL olarak talep ettiği maddi tazminat miktarını 50.000 TL olarak ıslah etmiştir
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;davaya konu talep, davalı tarafından işlendiği iddia edilen haksız rekabetin tespiti, men’i ve durdurulması, oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması, rekabette etkili araçların ve malların imhası, şimdilik 1.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminata karar verilmesinden ibaret olduğu,
Somut olayda ise, davacı davayı yalnızca …’na karşı ikame ettiği, söz konusu kişi davacı şirkette daha önce çalışmış bir işçi konumunda olduğu, karıştırılma fiilini işlemesi gündeme gelebilecek olan kişi ise, davalı … ile irtibat halinde bulunan ve … markası altında müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren … şirketi olduğu, … şirketi incelemeye konu olan davada Davalı olarak gösterilmediği, TTK m. 55’te sayılan diğer hallerden veya dürüstlük kuralının ihlalinden kaynaklı olarak haksız rekabetin varlığı mümkün olmakla beraber, TTK m. 55/1- a,4 hükmüne dayalı olarak haksız rekabetin bulunduğu söylenemeyeceği,
Davacı vekili T.T.K. 55/l-b,2 uyarınca sözleşmenin ihlale veya sona erdirmeye yöneltilmesine yönelik bir baskının davalı tarafından oluşturulduğunu iddia ettiği, davacının, şirket çalışanları … ve …’a haksız çıkar karşılığında sözleşmelerini ihlal etmeye yöneltme eylemini gerçekleştirdiği belirtildiği,davacı şirket çalışanları … ve …’ın iş akitleri incelendiğinde madde 6 (Sır Saklama), madde 7 (Sadakat Borcu) ve madde 8’İn (Rekabet Yasağı) ihlal edildiği, Yöneltme eylemi ile iş sözleşmesi ihlal edilmiş olduğu ve TTK 55/1- b,2 uyarınca haksız rekabetin oluştuğu,
Davacılar vekilinin TTK 55/1-b,3 uyarınca haksız rekabetin bulunduğunu, üretim ve iş sırlarının ele geçirilmesi amacıyla hareket edildiğini iddia ettiği,davalı, 03.10.2016 tarihli yazışmada davalının …’e USB bellek getirmesi gerektiğini ve bilgileri almaya başlayacaklarını ifade ettiği ve … ile bu konuda anlaşma sağladığı , daha sonra devam eden süreçte … tarafından elbiselere, fiyat ve stok listelerine ait bilgiler dava dışı … firmasına gönderildiği, Bu hususların gerçekleşmesi, whatsapp uygulaması konuşmalarından anlaşılacağı üzere davalının yöneltmesi sonucu meydana geldiği, şirket içi bilgilerin alınması ile …’in, davalı tarafından üretim veya İş sırlarını ifşaya yöneltildiği ,TTK 55/l-b.3 uyarınca haksız rekabetin oluştuğu,
Davacının dilekçesinde, haksız rekabetin bulunduğunu ileri sürerken, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma halinin öngörüldüğü TTK’nın 55/1-c maddesini de hukuki sebep olarak ileri sürdüğü ,davalının davacı şirkette model hane yöneticisi olarak çalışan ve henüz piyasaya sunulmamış tasarımlardan haberdar olan …’a Davacı şirketteki tasarımların hepsini biriktirip yeni şirkete geçeceklerini söylediği; Davacı şirket çalışanlarından …’in 03.10.2016 tarihinde şirkete USB bellek getirmesini ve bütün bilgileri aktarmaya başlayacaklarını Whatsapp yoluyla bildirdiği ve …’in buna lamam (ok) diyerek karşılık verdiği, …’ın mahkeme nezdinde tanık sıfatıyla verdiği beyanda belirtildiği üzere, …, davalı ile arasında geçen konuşmadan yetkilileri haberdar etmiş, bunun üzerine davalı hiçbir şey anlatmayacağını söyleyerek işten ayrıldığı, davalı şirkete ait tasarımların … aracılığı ile davalıya tevdi edildiğine dair bir açıklık bulunamadığı, her ne kadar davacı tarafından mahkemeye giysi modellerini içeren resimlerin bulunduğu mail yazışmaları sunulmuş olsa da, bu modellerin niteliği, tasarlayanı, paylaşım amacı gibi hususlarda açıklık bulunamadığı, bunun yanında, dosyanın muhteviyatından 03.10.2016 tarihli konuşmanın ardından iş ürünü niteliğindeki teklif, hesap ve plan benzeri bir ürünün … tarafından USB belleğe aktarıldığına ve bunların davalıya yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğuna dair bir delil bulunmadığı,
Davacıların TTK 55/1 -d bendi uyarınca haksız rekabetin bulunduğunu iddia ettiği, dosya muhteviyatından bu sırların USB bellek ile ele geçirildiği ve değerlendirildiği veya başkalarına ifşa edildiği hususlarına yönelik bir delil bulunmadığı, bu sırların elde edilme işleminin tamamlandığı ve değerlendirildiği veya başkalarına ifşa edildiği kanaatine ulaşılması halinde haksız rekabetin varlığından söz edilebileceği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden buna yönelik bir ispat unsuruna rastlamadığı,
TTK 55/1-a,4 hükmü uyarınca haksız rekabetin oluşmadığı, TTK 55/1-b,2 hükmü uyarınca sözleşmeyi ihlale yöneltme eyleminin gerçekleştiği ve haksız rekabetin oluştuğu, TTK55/l-b,3 hükmü uyarınca üretim ve iş sırlarını ifşaya yöneltilmesi eyleminin gerçekleştiği ve haksız rekabetin oluştuğu, 55/1-c,2 hükmü uyarınca dosya kapsamında haksız rekabetin oluşumuna yönelik bir tespit yapılamadığı, 55/1-d hükmü uyarınca dosya kapsamında haksız rekabetin oluşumuna yönelik bir tespit yapılamadığı, tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
(Dava, haksız rekabetin tespiti,önlenmesi,maddi ve manevi tazminatların istemlerine ilişkindir. Davacı vekili,haksız rekabetin tespit ve önlenmesi yanında maddi tazminat da talep etmiştir.TTK.nun 58-d maddesinde haksız rekabet fiilinden zarar görenin maddi tazminat da talep edebileceği hükme bağlanmıştır. Davalının haksız rekabette bulunduğu tespit edilmiştir. Davacının, bu eylem nedeniyle zarara uğradığı sabittir.Ne var ki,davacı zarar tutarını ispat edememiştir.Bu durum karşısında, BK’nun 42 nci maddesi dikkate alınarak davacı yararına uygun tutarda maddi tazminata karar verilmesi gerekir. Ayrıca, davacı vekili manevi tazminat da talep etmiştir.TTK’nun 58-e maddesi hükmünün yollama yaptığı BK nun 49 ncu maddesinde açıklanan şartların varlığı halinde haksız rekabete maruz kalan yararına manevi tazminatın da hüküm altına alınması gerekir.3444 sayılı Yasa ile değişik BK.nun 49 ncu maddesi uyarınca,manevi tazminat için hukuka aykırılığın varlığı yeterli olup,ayrıca kusurun özel bir kasta veya ağırlığa bağlı olması şart değildir.O halde,tarafların aynı alanda faaliyette bulunduğu ve davalı eyleminin hukuka aykırılığı tespit edildiğine göre,somut olayın özellikleri de dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınmıştır -Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2006/12564 E 2007/14906K)
(Ayrıca, davacının aynı davalıya karşı ileri sürebileceği farklı istemlerini tek bir davada isteyebilmesi mümkün olup, bu duruma objektif dava birleşmesi denilmektedir. Davada haksız rekabetin tespiti, men’i ile maddi ve manevi tazminat olmak üzere üç ayrı dava açılmıştır. Haksız rekabetin tespiti yönünden ayrı hüküm kurulmuş olup, bu talep yönünden davacı yararına ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. -Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5136 E 2019/5136 K-)
HÜKÜM:
-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı yönünden 6762 sayılı TTK’nun 55/1-b,2 ve TTK’nun 55/1-b,3 maddesi gereğince haksız rekabet yaptığının tespitine ve menine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Tazminat talepleri yönünden asıl ve ıslah ile açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 5.000,00-TL maddi tazminat, 1.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 409,86-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 34,16TL peşin harç ,836,80 ıslah harcından mahsubu ile 461,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
-Davacı tarafından yatırılan peşin harç,ıslah harcı olmak üzere toplam 409,86- davalı dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
– Haksız rekabetin tespiti yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00-TLmaktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20TL başvurma harcı 2000-TL bilirkişi ücreti ve 234-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.263,20TL yargılama giderinin davalıldan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.