Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1036 E. 2019/964 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1036 Esas
KARAR NO : 2019/964
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/01/2015
BİRLEŞEN ….ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2015/521
ESAS …37 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
KARAR TARİHİ : 06/12/2019

Mahkememize ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/521 Esas, …37 K. Sayılı dosyası ile … Esas … K. sayılı dosyası birleştirilmiş olarak 31/05/2015 tarih … Esas … K. sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası mahkememize tevzi edilmekle; yapılan açık yargılaması sonucunda;
ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle ; oğlunun ilkokul 3. Sınıf öğrencisi olduğunu, okula davalı şirkete ait servis aracı ile gidip geldiğini, servisin oğlunu defalarca sitenin girişine uzak bir yerde bıraktığını , oğlunun koş talimatıyla site girişine kadar tek başına yürüdüğünü, 16/10/2014 günü okulun servis aracının gideceği yere uygun bir şekilde , araçla sitenin arasında araç geçisişine olanak sağlayacak şekilde durup kapısını açtığını, oğlunun da ”Koş … ” talimatına uygun şekilde yolu geçerken arkadan gelen otomobilin oğluna çarparak yaralanmasına yok açtığını, oğlunun ayağının kırıldığını, başından darbe aldığını, iki ay okula gidemediğini, aracın şoförünün kusurlu davranarak kazaya sebep olduğunu, hastane masraflarını kendisinin ödediğini, oğlunun ayağındaki kırığın tamamen iyileşmesinin belki de söz konusu olmayacağını, ailece acı, üzüntü , keder yaşadıklarını belirterek davanın kabulünü, davalının olay tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte 700,00TL maddi ve manevi tazminata mahkum edilmesini istemiş ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın velayeten açılmadığından usulen reddi gerektiğini, müvekkilinin kaza yerinde olmamasına , her hangi bir kusuru olmamasına rağmen olaydan son derece üzüldüğünü, kazada yaralanan çocuk ve ailesiyle irtibat kurarak yapabileceği bir şey olup olmadığını defalarca sorduğunu, ilgilendiğini, çocuğun her zaman indirildiği yerde müvekkile ait okul servisinin durduğunu, , servis hostesinin çocuğun servisten inmesine yardımcı olduğunu, çocuğun çantasını serviste unuttuğunu farkeden servis hostesinin servis aracından çantayı almak için gittiği sırada çocuğun beklemeksizin bir anda aracın arkasından yolun karşısına hamle yaptığını, bu esnada tek yönlü yolda ters istikamette gelen başka bir aracaın çocuğa çarptığını, çocuğun söz dinlemeyen hiperaktif bir çocuk olduğunu, çocuğun anlık hareketi ve kusuruyla kazanın meydana geldiğini, ters istikamette gelen araç sürüsünün de asli kusurlu olduğunu, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin …’ta bulunan … ilköğretim Okulunda öğrenci olduğunu, davalı … (… Turizm) e ait … plakalı okul servisiyle okuluna gidip geldiğini, 16.10.2014 günü akşam saat 18.20’de ikametinin olduğu … Sitesl’nin giriş kapısının karşısına getirildiğini, servis aracının kendi gideceği yöne uygun şekilde durduğunu, araç ile çocuğun gideceği yönün arasında araç geçişine imkan verecek kadar mesafe bırakarak olay tarihinde henüz 8 yaşını bile doldurmamış olan müvekkilimin araçtan indirerek karşıya koşarak geçip siteye gitmesini istediğini, servis çalışanının çocuğu sitenin kapısına kadar bırakmadığı gibi, yolu karşıdan karşıya geçerek olan çocuğa da eşlik etmediğini, her zaman olduğu gibi servisten indirilerek ‘koş …” talimatı alan çocuğun yolun karşısına geçmek isterken, hem ters yönden gelen, hem de dikkatsiz bir biçimde seyreden davalı …ın idaresindeki ve davalı … ‘a ait … plakalı kamyonetin çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, Kazanın oluşumunda davalı … ’in işlettiği okul servisinin şoförü ve hostesinin ağır ihmali bulunduğunu, kendilerine emanet edilen çocuğa gerekli özen ve sorumluluğun yerine getirilmediğini, davalı …’ın ise … plakalı araçla, ters yönden dikkatsizce geldiğini, ters yönden geldiği için görüş mesafesi kapalı olması sebebiyle servisten inip karşıya geçmek isteyen … ’ye çarptığını, davalının kazanın oluşumunda kusurlu olduğu gibi kaza sonrası zararlardan da sorumlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkil …’nin ayağında kemik kırıkları ve çeşitli bölgelerinde yaralanmalar meydana geldiğini, ayağı 2 ay alçıda kaldığı için okula gidemediğini, tedavi masraflarının tümümün çocuğun babası tarafından karşılandığını , tedavi evraklarının hastaneden celp edilmesi gerektiğini, ayrıca … hastaneden çıktıktan sonra da bir müddet evde tedavi gördüğünü ve kontrollere götürüldüğünü, evdeyken annesinin sürekli, babasının da haftanın birkaç günü başından ayrılmadığını, ve bu sebeple babasının bir süre işe dahi gidemediğini, davalı … ‘ın kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın işleteni sıfatını taşıdığını, bu sebeple de davalı …’ın bahsi geçen araçla karıştığı trafik kazasında kusursuz sorumlu olduğunu, kaza sebebiyle ağır biçimde yaralanan … başta olmak üzere, annesi … ve babası … ciddi bir üzüntü ve ızdırap yaşadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmak kaydıyla,öncelikle davalarının … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine , şimdilik 200,00TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına , sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe kapsamı ve limiti ile sınırlı tutulmasına, olay sebebiyle oluşan manevi zararlar karşılığı … için 20.000,00TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam: 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … , …ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini istemiş ve dava etmiştir.
Birleşen davalı … ve … vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği caddenin ters yön olmadığını, kazanın oluşumunun kusuru servisin küçüğü araçtan indirme yeri sebebiyle servis sürücüsü ve küçüğün araçtan iniş ve yolun karşısına geçiş şekli nedeniyle küçükte olduğunu, davacının maddi tazminat taleplerinin hukuki yararlarının olmadığını, manevi tazminat taleplerinin aşırı fahiş olduğunu, kazanın haksız kazanç ve sebepsiz zenginleşme düşüncesinin kuvvetlendirdiğini, müvekkillerinin kaza sonrasında küçüğü hastaneye götürdüklerini, tedavi süresinde refakat ettiklerini, davacının polis beyanında müvekkil sürücü …’tan davacı ve şikayetçi olmadığını imzalı bir şekilde beyan ettiğini , … CBS’nın …6 sayısı ile KYOK kararı verildiğini , haksız ve hukuki yarar ve dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen davalı … vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya oknuu azanın sigorta poliçesi teminatında olmadığını, davanın İstanbul Ticaret Mahkemesinde görülmesi
gerektiğini, görev itirazında bulunduklarını, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin ATK vasıtasıyla belirlenmesi gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına ATK 3. İhtisas Dairesinden maluliyet ilişkin rapor alınaması gerektiğini, davacının talepleri hakkında uzman bir bilirkişiden hesaplama yapılmasının istenmesinin gerektiğini, davacının müvekkilden talep etmiş olduğu tedavi giderlerine bağlı maddi tazminat ve diğer taleplerin reddinin gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkil şirket tarafından ödenecek tazminatttan mahsup edilmesi gerektiğini ,müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
İş bu dava sebebiyle davacı … maluliyeti yönünden dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, 25/01/2018 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan raporda özetle; Mevcut tıbbi belgelere göre; … oğlu, 2006 doğumlu …’nin 16.10.2014 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazası trafik kazasına bağlı tibia kırığı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ilerde ihraz edeceği meslek ve mevkii bilinmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 XII(32a……..1)A %5 E cetveline göre %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Maluliyet raporundan sonra dosyanın kusur bilirkişisine tevdii edildiği, 03/09/2018 bilirkişi raporunda:dava konusu olayda …’in %75 oranında asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın %25 oranında tali kusurlu olduğu, olayda başka kişi veya kuruluşlara yüklenilebilecek kusur olmadığı hususunda tespit ve rapor edilmiştir.
Maluliyet raporundan sonra dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, 25/03/2019 bilirkişi raporunda: 16.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %3.3 oranında malul kalan davacı …’nin: sürekli işgücü kaybı ve maluliyet nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının (42.509,00)TL.den (Kırkikibinbeşyüzdokuz TL.den) ibaret bulunduğu, tedavi giderinden nihai ve gerçek maddi zararının (800,00)TL den (Sekizyüz TL.den) ibaret bulunduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 09/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 43.309,00- TL olarak , ayrıca davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, asıl davada faiz talep edildiği, birleşen davada faiz talebinin sehven unutulduğu ancak birleşen dava yönünden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmak kaydıyla açıldığı, bu sebeple birleşen dava dosyası yönünden faiz talebinde bulunduklarını bildirmişlerdir.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Adli Tıp Kurumun’dan alınan maluliyet raporuna ve bilirkişiden alınan kusur ve aktüer hesap raporuna göre;16/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle bu olayın meydana gelmesinde; davalı … Sigorta A.Ş.ye Sigortalı (…) Plakalı araç işleteni davalı …’in %75 kusurlu olduğu, … Plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %25 kusurlu olduğu,davacı çocuk …’nin kusurunun söz konusu olmadığı, dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 24.01.2018 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı %3.3 oranında Meslekte anma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (Geçici İşgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren (3) Aya kadar uzayabileceği belirtildiği,
Dava konusu (…) Plakalı araç’ın Kaza tarihi itibariyle davalı … Sigorta A.Ş.ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş.ye sigortalı olduğu, kaza tarihini de kapsayan 01.01.2014-31.12.2014 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçelerinde Sağlık ve Sakatlık halinde ayrı ayrı kişi başına Teminat Limiti tutarı (268.000,00)TL. olarak belirlendiği, davacının Maluliyet nedeniyle yukarıda tesbit ve hesaplanan nihai ve gerçek maddi zararı (42.509,00)TL. ve tedavi giderinden nihai ve gerçek maddi zararı (800,00)TL.olup, poliçede belirlenen (268.000,00)TL. tutarındaki teminat limitinin altında kaldığı, sürekli işgücü kaybı ve maluliyet nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının(42.509,00)TL’den , tedavi giderinden nihai ve gerçek maddi zararının (800,00)TL’den ibaret bulunduğu tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre maddi tazminat talepleri yönünden 16/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı … yönünden 42.509,00-TL iş göremezlik tazminat talebi ve 800,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 43.309,00-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.den 23/12/2015 tarihinden itibaren, Davalı …, …, …’tan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile birlikte davacılara verilmesine karar verilmiş,
Manevi tazminat talebi yönünden; Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Manevi tazminat talebi, tarifini, B.K’nun 56. maddesinde bulmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. B.K’nun 56. maddesinin yukarıda açıklanan hükmüne göre, böyle özel durumlar gerektiriyorsa, manevi giderim öngörülmüş bulunmaktadır. Ayrıca B.K.’nun 56. maddesi, gerek sözleşme dışı sorumlulukta ve gerekse B.K’nun 114/II maddesi ile yapılan yollamadan dolayı, sözleşmeden doğan sorumlulukda da uygulama alanı bulur. Ancak, manevi tazminatın gerek doğması, gerekse kapsamı, özel koşullara bağlanmıştır. Özel hak ve şartlardan maksat, olayın özellikleri olup her olaya göre değişir, Manevi tazminat miktarı belirlenirken B.K.’nun 51. ve 52. maddelerindeki kuralların aynen uygulanması gerekir.
Ayrıca Medeni Kanunun 4. maddesi dikkate alınarak, hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği hususları değerlendirilerek, manevi tazminat talebi yönünden; davacılar yönünden oğulları davacı …’nin geçirdiği kaza sebebiyle duyduğu elem ve üzüntüye, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 25/01/2018 tarihli raporu ile %3.3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, davacıların bu trafik kazası sebebiyle hayatı boyunca duyacağı kuşku ve acı sebebiyle tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma sonuçları ve kusur durumuda nazara alınarak, Manevi tazminat talepleri yönünden davacı … için 12.000,00-TL, davacı … için 4.000,00-TL, davacı … için 4.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın, 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …, …, …’tan tahsili ile davacılara verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
-Asıl ve birleşen dava dosyası kapsamında (ıslahla) açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Maddi tazminat talepleri yönünden 16/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı … yönünden 42.509,00-TL iş göremezlik tazminat talebi ve 800,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 43.309,00-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.den 23/12/2015 tarihinden itibaren, Davalı …, …, …’tan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile birlikte davacılara verilmesine,
2-Manevi tazminat talepleri yönünden davacı … için 12.000,00-TL, Davacı … için 4.000,00-TL, Davacı … için 4.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın, 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı …, …, …’tan tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 4.324,63 TL harçtan asıl ve birleşen dosyada peşin alınan 27,70 TL, 137,31-TL ve ıslah harcı olan 147,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.012,37 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 27,70-TL, 137,31-TL peşin nispi harcın ve ıslah harcı olan 147,25 TL olmak üzere toplam 312,26 TL davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan asıl ve birleşen dosyada 27,70-TL, 27,70-TL başvurma harçları, 1.550,00-TL bilirkişi ücreti 577,10-TL davetiye ve tezkere gideri olmak üzere toplam 2.182,50-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre 1.658,70-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, geriye kalan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.113,99 -TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş., …, …, …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kısmen kabul edilen manevi tazminat yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …, …, …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Red edilen manevi tazminat yönünden; davalı …, … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair,Davacı ve Davalı …, … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi.06/12/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.