Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1017 E. 2018/282 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1017 Esas
KARAR NO : 2018/282 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 10.10.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davalıya verilen gümrük hizmet bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazları üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından itiraz dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresinin gerçeği yansıtmadığını ve taraflar arasındı hesap mutabakatı sağlanmadığını beyanla neticeten başkaca dava itiraz ve şikayet haklarının saklı kalması kaydıyla, davalarının kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi.” talebinde bulunduğu görülmektedir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 14.11.2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait hesap ekstresine göre, davacıya karşı herhangi bir borçlarının bulunmadığını, ayrıca müvekkili tarafından tutulan carı hesap ekstresinde görülen birtakım ödemelerin, davacıya ait cari hesap ekstresinde yer almadığını, mutabakat sağlanmadan, davacı tarafça tek taraflı olarak tutulmuş cari hesap ekstresi esas alınarak başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, davacının iddiasını ispat etmesinin gerektiğini, diğer yandan davacı tarafından icra takibine konu edilen miktar ile cari hesap ekstresinin uyuşmadığını, cari hesap ekstresinde alacak tutarının 18.379,18-TL borç tutarının ise 10.160,36 -TL olarak işlendiğini, bu durumda bakiye tutarın 8.218,82-TL olacağı, ancak cari hesap bakiyesinde görülen bakiyenin bu olmadığını, beyanla neticeten huzurdaki davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesi” talebinde bulunulduğu görülmektedir.
… 29. İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 10.520,58 Tl asıl alacağa % 11,5 temerrüt faizi tutarı 92,81 Tl ile birlikte toplam 10.613,39 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 31.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 02.06.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 01.08.2017 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Taraflar arasında akdedilen yazılı bir sözleşmeye dosyada rastlanılmadı taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki yanın da kabulünde olduğu, Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 10.520,58-TL alacaklı durumda olduğu, davalı tarafından yapılan 1.663,50-TL lik akabinde ise, 01/06/2016 tarihi itibari ile davacının kendi defterlerinde 8.857,08-TL alacaklı durumda olduğu, davalının ise kendi defterlerinde 02/06/2016 tarihi itibari ile davalıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığı, Taraf defterlerinin karşılaştırılması sonucu, aradaki farkın 8.857,08-TL olduğu ve bu farkın, raporumuzun 6. maddesinde belirtildiği üzere, davacı defterlerinde kayıtlı 2 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, ancak bu 2 adet faturaya dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, iş bu dava konusu bakiyeyi oluşturan faturalara konu hizmetlerin davalıya verilip verilmediğine ilişkin dosyada her hangi bir dönemin mevcut olmadığı ve bu aşamada ispat yükünün davacıya ait olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu raporda saptanan eksikliklerin tamamlanmasından sonra yanların itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 22.12.2017 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “taraflar arasındaki ihtilafı oluşturan faturalara ilişkin gümrükleme işlerinin davacı tarafından yerine getirildiği anlaşılmış olup, bu sebeple huzurdaki davanın kabulü halinde davacının davalıdan 8.857,08-TL Alacaklı durumda olduğu” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı, taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut ticari ilişki kapsamında davalıya verilen gümrük hizmet bedellerinin davalı ödenmediği, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, ancak davalının itirazları üzerine takibin durduğu, davalı tarafından itiraz dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresinin gerçeği yansıtmadığı ve taraflar arasında hesap mutabakatı sağlanmadığını belirtmiştir.
Davalı ise davacının iddiasını ispat gerektiği, diğer yandan davacı tarafından icra takibine konu edilen miktar ile cari hesap ekstresinin uyuşmadığı anlatımındadır.
Davacı tarafından sunulan rican defterlerin tetkikinde takip tarihi itibari ile 10.520,58-TL borç bakiyesi vermiş olduğa takip tarihinden sonra ise 01.06.2016 tarihinde davalı tarafından yapılan 1.663,50-TL’lik bir ödeme kaydının bulunduğu, bu ödemenin akabinde 01.06.2016 tarihinde bu hesabın 8.857,08-TL borç bakiyesi verdiği belirlenmiştir.
Davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 10.520,58.-TL alacaklı durumda olduğu, davalı tarafından yapılan 1.663,50-TL’lik ödemenin akabinde ise, 01/06/2016 tarihi itibarı ile davacının kendi defterlerinde davalıdan 8.857,08-TL alacaklı durumda olduğu, davalının ise kendi defterlerinde 02/06/2016 tarihi itibari ile davacıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığı belirlenmiştir.
Taraf defterlerinin karşılaştınlması sonucu, aradaki farkın 8.857,08-Tl, olduğu ve bu farkın, davacı defterlerinde kayıtlı 2 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, ancak bu 2 adet faturaya dosyanın tetkikinde rasdanılmadığı. iş bu dava konusu bakiyeyi oluşturan faturalara konu hizmetlerin davalıya verilip verilmediğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği belirlenmiştir.
Davacı tarafından davalıya düzenlenmiş olan 11.03.2016 tarihli … seri nolu “…-İthalat İşlemleri (Hava Gümrükleri)” açıklamalı 4.130,00.-TL lik faturaya ilişkin gümrük beyannamesi, taşınan mala ilişkin fatura ve diğer gümrük belgelerine göre fatura konusu gümrükleme işinin davan tarafından yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Yine davacı tarafından davalıya düzenlenen 17.02.2016 tarihli … seri nolu, “…-İthalat İşlemleri (Hava Gümrükleri)” açıklamalı 4.727,08.-TL lik faturaya ilişkin gümrük beyannamesi, taşınan mala ilişkin fatura ve diğer gümrük belgelerine göre fatura konusu gümrükleme işinin davacı tarafından yapılmış olduğa anlaşılmaktadır.
Ancak bu 2 adet faturaya dosyanın tetkikinde davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerin tetkikinde, taraflar arasındaki ihtilafı oluşturan faturalara ilişkin gümrükleme işlerinin davacı tarafından yerine getirildiği anlaşılmış olup, bu sebeple davacının davalıdan 8.857,08-TL alacaklı durumda olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere davanın Kabulü ile davalının … 29. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 8.857,08-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 1.771,41 Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu Davanın Kabulü ile davalının … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 8.857,08-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmasına,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 1.771,41-Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 605,03-TL nin peşin alınan 128,19-TL den düşümü ile kalan 476,84-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 161,69-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 1.077,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 898,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.756,31-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2018

Katip …

Hakim …