Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/990 E. 2018/664 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/990 Esas
KARAR NO : 2018/664
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2015
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni şirketin sanat organizasyonları alanında faaliyet gösteren, “…” adında ünlü uluslararası sanat fuarını düzenleyen, ticari bîr tüzel kişilik olup, davalı şirketin de vekiledeni tarafından 2014 yılında düzenlenen “…” etkinliğine katılan sanat galerisi olduğunu, …’da yerleşik davalı sanat galerisi şirketin de, vekiledeni şirketin organizasyonunda yer almak istemesi üzerine aralarında “Katılım Sözleşmesi” bağıtlandığını, bu sözleşmeye göre, davalı şirketin 2014 … … Sanat Fuarında 67 m2 lik IKM 205 numaralı standda eserlerini sergileyeceğini, bunun bedeli olarak da KDV dahil 19.012-EURO bedeli iki taksit ile ödemeyi kabul ettiğini vebuna göre İlk taksit 9.506 EURO’nun sözleşme imzalanması ile birlikte, ancak kalan 9.506 EURO’nun ise 17.10.2014 tarihinde vekiledeni şirketin banka hesabına gönderilmesi şeklinde ödeyeceğini kabul ettiğini, ancak davalı şirket tarafından, ne sözleşme gününde ne de kararlaştırılan ikinci ödeme gününde herhangi bir ödeme yapmadığını, kendisine 2014 … katılım bedeli ücreti olan 19.012 Euro bedelli, 17.11.2014 tarih ve 182576 sıra numaralı fatura keşide edilmesi üzerine, davalı şirket tarafından belirli miktarda ödeme yapıldığını, ancak faturadan kaynaklı borcun cari hesap bakiyesi 8.743-EURO nun ödenmemesi üzerine taraflar arasında imzalanan 10.09.2014 tarihli Sözleşme’nin katılım şartlarının 25. maddesinde açıkça “KATILIMCI” nın sözleşme şartlarına uymaması veya sözleşme bedelinin tamamını veya bir kısmını ödemekte temerrüde düşmesi halinde vekiledeninin sözleşme bedeli ile bedel kadar cezai şartı talep etmek ve/veya fesih hakkına sahip olup, ihtar veya ikaza gerek kalmaksızın ödeme tutarının gecikmesini takiben her ay katılımcı tarafından %3 oranında gecikme faiz bedeli ödeyeceği hususu hükme bağlandığını, işbu sözleşme maddesi uyarınca davalı aleyhine vade bitiş zamanı olan 17.10.2014 tarihinden işbu davanın açılma tarihine kadar 10 ay 4 günlük gecikme faiz bedeli olan toplamda 2.710,26 EURO yu da ödeme borcu doğduğunu, bu doğrultuda vekiledeni tarafından sözleşme bedeli kadar cezai şartın talep edilebileceği açık olup, bu bedelin KDV hariç 18.632,00-EUR olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile 8.743- EURO bakiye alacak, 2.710,26 EURO 10 ay 4 günlük gecikme faiz bedeli ile 18.632,00-EURO cezai şart bedeli olmak üzere toplam 30,085,26 EURO’nun tahakkuk tarihi itibariyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekiledeninin merkezi …’da olan … GALERİ isimli galeride koleksiyoner, sanatçı ve sanat danışmanı olduğunu, davacı şirketin, dava dilekçesinde belirttiği gibi hem 2013 hem de 2014 yılında yerli ve çeşitli ülkelerden gelen sanatçıların, koleksiyönerlerin ve galerilerin, ellerindeki sanat eserlerini sergileyecekleri “…” uluslararası sanat fuarını düzenleyen, stantları kiralayan tek şirket olduğunu, sanatçı ve sanat danışmanı olan vekiledeninin, 12 Kasım 2014- 16 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenecek olan bu uluslararası sanat fuarına katılmak için davacı şirket ile iletişim kurduğunu, bu fuara katılmak için başkaca bir kişi veya kurum ile ietişim kurmasının mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan ve 10/09/2014 tarihli maktu olan sözleşmeye göre; İstanbul’da 13 Kasım 2014 -16 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenecek olan “…” olarak anılan fuara stant ile katılım sözleşmesi olduğunu, vekiledeninin 67 m2 stant alanı kiraladığını, sözleşme bedelinin katılım masrafı 67 m2 X 236-EUR= 15.812 EUR Pazarlama ücreti+fuar katalogu =300 EUR Vergi öncesi toplam=16.1l2 EUR %18 KDV =2.900 EUR toplam = 19.012 EUR ‘nun iki eşit taksitte ödeneceğini, ilkinin 9.506-EUR sözleşmenin imzalanmasıyla ve bakiye 9.506-EUR nun 17/10/2014 tarihinde ödeneceğini, sözleşmenin 25. maddesinde “Sergici’nin işbu sözleşmeye uymaması ya da sözleşme bedelini zamanında ödememesi halinde sözleşme bedelinin yanı sıra sözleşme bedeli kadar cezai şart ödeyeceği ve gecikme halinde hiçbir bildirim ve uyan olmaksızın aylık %3 faizin uygulanacağı” hükmünün yer aldığını, vekiledeninin, kendine ait sanat eserlerini ve koleksiyonunu sergilemek için söz konusu fuara katılmak isteyince bu fuarın tek düzenleyicisi ve stantları tek kiraya veren davacı firma tarafından kendisine bu maktu sözleşme sunulduğunu, işbu sözleşmenin aynen kabul edilerek imzalandığını, hatta stant büyüklüğü ve yeri hususunda bile kendisine tercih ve seçenek sunulduğunu, davaya dayanak 10.09.2014 tarihli sözleşmenin davacı tarafça tek taraflı hazırlandığını ve vekiledeni ile diğer müşterilere, katılımcılara sunulduğunu, karşı tarafla müzakere edilmeksizin ve müzakere imkanı da mümkün olmayacak şekilde hazırlanan genel işlem koşullarını içeren bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin içerdiği aylık faiz oranı olan %3 ve sözleşme bedeli kadar cezai şart miktarı çok fahiş olduğunu ve tarafların edimleri ve yükümlülükleri arasında dengesizlik bulunduğunu, vekiledeninin 800 EURO tutarındaki ödemeyi 22/04/2014 tarihinde, 9506-EUR tutarındaki ödemeyi de 09/10/2014 tarihinde davacı şirket hesabına şahsen transfer ettiğini, ayrıca 1.176,48-EUR tutarındaki ödemeyi 29/10/2014 tarihinde, 400,00-EUR tutarındaki ödemeyi de 02/12/2014 tarihinde kendisine ait şahsi kredi kartıyla yaptığını, sözleşmeye göre belirlenen ödeme tutarı 19.012-EUR olup, bu ödemeler düşüldükten sonra kalan tutarın 7.119,52-EUR olmasına rağmen, davacı tarafın vekiledeninden ek olarak 8.743-EUR talep ettiğini, vekiledeninin bu farkı kabul etmediğini, aynca kendisine fatura gönderilmesinin talep edildiğini, farkın nereden kaynaklandığının haklı gerekçelerle izah edilemediğini ve davacı tarafından vekiledenine bugüne kadar herhangi bir fatura da gönderilmediğini, …’da herhangi bir ödemeyi müteakiben derhal fatura hazırlanarak teslimi ticaret hayatının olmazsa olmazı olduğunu, kendisine fatura gönderilmemiş olması ve bakiye tutarda mutabık olunmaması ticaret hayatından uzak olan vekiledenini çok rahatsız ettiğini ve ödeme yapmak hususunda tedirgin olduğunu, hernekadar davacı taraf işbu dava dosyasına 17/11/2014 tarihli 19.012-EUR tutarındaki fatura fotokopisini sunmuşsa da bu faturanın aslı vekiledenine gönderilmediğini, teslim edilmediğini , talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, talep edilen ve hesaplanan faiz birleşik faiz olup hem sözleşmeye aykırı hem de fahiş olduğunu, ayrıca talep edilen cezai şart miktarının da fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; sözleşmeye dayalı bakiye alacak ve yine sözleşme kapsamında cezai şart alacağından ibarettir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; taraflar arasında bağıtlanan 10.09.2014 tarihli Katılım Sözleşmesine, faturaya, cari hesap ekstresine, bilirkişi incelemesine v.s ye dayanmışlardır.
Mahkememizce davacı yanın 2014 – 2015 yılı ticari defter ve belgelerinin incelenmesi suretiyle yanlar arasında bağıtlandığı bildirilen sözleşmenin davacı defterlerine ve yapılan ödemelerin davacı defterlerine yansıyış biçimi ve davacının mevcut sözleşme uyarınca bakiye ve talep edilen faizi ile birlikte alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, 28.05.2018 tarihli raporda;
“… Davacı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve yıl sonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu,
Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran dava tarihi itibarıyla davalı yandan 8.743,00 Euro karşılığı 24.657,38 TL alacaklı göründüğü,
Davalı yanın cevap dilekçesi ekinde sunduğu ödeme belgeleri ile davacı şirket ticari defter kayıtlarının mukayese edilmesi sonucunda, dava tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 7.566,52 Euro alacaklı olacağı,
Sözleşme şartları çerçevesinde hesaplanan işlemiş faiz miktannın 2.729,32 Euro olduğu,
Sözleşme kapsamında cezai şart bedelinin, sözleşme bedeline eşit miktardaki 16.111,86 Euro olabileceği,
Davacı yanın talep edebileceği toplam alacak tutarının 7.566,52 Euro asıl alacak, 2.729,32 Euro işlemiş faiz ve 16.111,86 Euro cezai şart olmak üzere toplam 26.407,70 Euro olabileceği, ” tesbit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili ve davalı rapora karşı yazılı beyan sunmamışlar, rapora itirazda etmemişlerdir.
Toplanan tüm delillere , dosya kapsamına, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli mali müşavir bilirkişi raporuna göre ;
Davacı şirketin 2013-2014 yılında yerli ve yabancı sanatçıların, koleksiyonerlerin ve galerilerin elindeki sanat eserlerini sergiliyecekleri ” …” Uluslararası Sanat Fuarını düzenleyen şirket , davalının ise … da mukim “… Galeri” isimli galeride kolleksinoyer , sanatçı ve sanat danışmanı olduğu,
Yanlar arasında 13 Kasım-16 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenecek Uluslararası Sanat Fuarı’na katılmak için 10.09.2014 tarihli “…” katılım sözleşmesi bağıtlandığı, sözleşme doğrultusunda davalının 2014 yılında davacı tarafından düzenlenen sanat etkinliğine ücreti karşılığında katılmasının öngörüldüğü, sözleşmede katılım ücretinin çok açıkça belirlendiği, davalı seçeneğinin ödeme planı -2 olup, toplam 19.012 EURO ücretin 9.506 EURO %50 kısmının sözleşme bağıtlandığı tarihte, bakiye 9.506 EURO luk kısmın ise 17.10.2014 tarihinde kredi kartı ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından itiraza uğramayan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davalının tüm sözleşmesel borcu 19.012 EURO’ dan; 08.04.2014 tarihinde 800 EURO karşılığı 2.325,44-TL, 14.10.2014 tarihinde 9.469 EURO karşılığı 27.251,78-TL ( 9.506 EURO ödenmiş gözükse de bunun 37 EURO su havale masrafı alınmıştır) , 28.10.2014 tarihinde 1.176,48 EURO karşılığı 3.304,28-TL ödeme yaptığı, toplam ödemenin 11.445,48 EURO olduğu, ödemelerden sonra davacının bakiye alacağının 7.566,52 EURO kaldığı anlaşılmaktadır. 1.176,48 EURO tutarındaki tahsilat kaydı davacı defterlerine önce işlenmesine rağmen, daha sonra bu bedel davalı yana keşide edilen aynı tutardaki hizmet faturası ile kapatıldığı tespit edilmekle beraber, dosyaya davacı tarafından faturanın sunulmadığı, dayanağının da açıklanmadığı, davacı tarafından bu miktar esas alınmadan toplam hesap bakiyesinin 8.743 EURO olarak talep edildiği, ancak yukarıda açıklanan nedenle 1.176,48 EURO ödemenin daha sonra hizmet faturası ile kapatılması yasal görülmediğinden, bu tutarda davalı lehine ödeme olarak kabul edilmiştir. Ayrıca davalı tarafından 02.12.2014 tarihinde 400 EURO ödeme yapıldığı bildirilmiş ise de, bu ödemenin davacı defter kayıtlarında yeralmadığı gibi, davalı tarafından 400 EURO luk ödemeye istinaden herhangi bir belge de sunulmadığından ödeme kabul edilmemiştir.
Yanlar arasında bağıtlanan sözleşmenin 25. Maddesinde ” Sergicinin (davalı) işbu kaldım sözleşmesinin hükümlerine uymaması ya da sözleşme bedelinin tamamım ya da bir kısmını ödememesi durumunda, CI (davacı) sözleşme bedeli yanında ayrıca sözleşme bedeline eşit miktarda cezai şart bedeline ve/veya sözleşmeyi fesih etme hakkma sahip olacaktır. Geç ödeme için, bildirim veya uyan yapılmaksızın aylık %3 faiz uygulanacaktır,” hükme düzenlenmiştir. Buna göre, sözleşme şartları çerçevesinde hesaplanan faiz miktarının 2.729,32 EURO olduğu, ancak davacı talebi bunan altında 2.710,26 EURO olmakla bu miktarın esas alınması gerekmiştir.
Aynı madde de davacının sözleşme bedeli ile birlikte cezai şart talep edebileceği öngörülmekle, KDV hariç sözleşme bedeli toplam 16.111,86 EURO olmakla davacının sözleşme koşullarında bu miktarı da talep edebileceği kabul edilmiştir.
Davalı yanca somut olaya ilişkin sözleşmenin genel işlem koşullarını içeren sözleşme olduğu ileri sürülmüş ise de, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun TBK 20 ile 25. maddeleri arasında genel işlem şartlarına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
TBK’nın 20. maddesinin birinci fıkrası uyarınca genel işlem şartları : “Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.” şeklinde tanımlanmıştır,
Bu kapsamda, Kanun’un ilgili maddesi uyarınca, ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, taraflardan birinin tek başına hazırladığı ve diğer tarafa sunduğu sözleşme koşulları genel işlem şartları olarak kabul edilmiştir. Bununla beraber, genel işlem şartları yoluyla taraflar biri aleyhine sonuç doğuracak sözleşme düzenlenmesi ihtimaline karşı, genel işlem şartına ilişkin bir takım koruma önlemleri kabul edilmiştir.
TBK’nın 21. Maddesi uyarınca “karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.” Dolayısıyla karşı tarafın menfaatine aykırı olarak genel işlem şartları düzenlenmiş ise, bu koşulların varlığını koruyabilmesi için karşı tarafın bu koşullar hakkında açıkça, tereddüte yer vermeyecek, kapsamlı şekilde bilgilendirilmiş olması ve karşı tarafın da bunları kabul etmiş olması gerekmektedir. Yine, TBK’nın 23. Maddesine göre “genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanacaktır.” Bununla beraber, TBK’nın 24. Maddesinde sözleşmede karşı taraf aleyhine tek taraflı değişiklik yapması yasaklanmış olmakla beraber, karşı taraf lehine değişiklik yapılmasına olanak tanınmıştır. Son olarak ise, TBK’nın 25. Maddesinde, dürüstlük kurallarına aykırı olarak karşı taraf aleyhine hüküm konulamayacağı kabul edilmiştir.
Somut olayda, yanlar arasında bağıtlanan sözleşmede; davalı yanın genel işlem koşulu içerdiğini ileri sürdüğü tüm hususların açık ve net olarak yazılı olduğu ve davalının bu koşulları bilerek kabul ettiği, sözleşmede davalı aleyhine herhangi bir değişiklik yapılmadığı, davalının, sözleşme ile yüklendiği ödeme borcunu kısmen yerine getirdiği, kısmen ödeme yapılmakla, sözleşmenin davalı yanca koşulları ile birlikte kabul edildiğinin açıkça ortaya konulduğu, bu aşamadan sonra genel işlem koşulu savunması ileri sürülmesinin haklı zeminde olmadığı kabul edilmiştir.
TBK 179 maddede ” Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir….” hükmü düzenlenmiş olup, hernekadar yine davacı yanca cezai şart istenemeyeceği ve fahiş olduğu ileri sürülmüş ise de, sözleşmede açıkça hem bakiye borcun, hem cezai şart alacağının istenebileceği düzenlenmiş olmakla, davacı talebinin sözleşmeye ve yasaya uygun olduğu, bu tür sözleşmeler için mahkememizce malum olan organizasyon bedelinin ve cezai şart bedelinin fahiş olmadığı, bu sebeple TBK 182 maddenin olayda uygulama yeri olmadığı, ayrıca faizin fahiş olduğu bildirilmiş ise de, talep edilenin sözleşme faizi olup, davacının talep edebileceğinden daha az miktarda faiz talep edildiği anlaşılmakla; davanın 7.566,52 EURO sözleşme bedelinden bakiye alacak, 2.710,26 EURO sözleşmesel faiz, 16.111,86 EURO cezai şart alacağı olmak üzere toplam 26.388,64 EURO üzerinden kısmen kabulüne karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)DAVANIN KISMEN KABULÜNE
Sözleşmeden kaynaklı bakiye 7.566,52 Euro, faizi taleple bağlı kalınarak 2.710,26 Euro ve cezai şart alacağı 16.111,86 Euro olmak üzere toplam 26.388,64 Euro’ nun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 5.946,39-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.694,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.251,52-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 1.694,87-TL peşin harç, 4,10 -TL vekalet harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 76,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 2.603,17 -TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2.283,00-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.714,07-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım üzerinden 2.180,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya/ vekiline iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi. 10/07/2018

Katip Hakim