Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/877 E. 2022/116 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/877 Esas
KARAR NO : 2022/116

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/09/2015
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Olay tarihi olan 10.04.2015 günü saat 08:00 sularında … Şirketin’de …’ın kullandığı … Plakalı araç aniden hareket ederek müvekkilinin …’e çarpmış ve müvekkilini yere düşürdüğünü, yere düşen müvekkilinin iki ayağının üzerinden geçen kamyon ancak durabildiğini, bu şekilde trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin yaralanmış ve hastaneye sevk edildiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin çeşitli yerlerinden ciddi olarak yaralanıp hastaneye sevk edildiğini, ilk müdahalenin burada yapıldığını, hastanede tedavisi gören müvekkilinin daha sonra …Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, yukarıda ki tedavi süreçlerinden sonra müvekkilinin … İlçe Devlet Hastanesi ve … Devlet Hastanesinde tedavisine devam ettiğini, oluşan kaza nedeniyle tutulan kaza tespit tutanağında kazanın sürücü …’nun 2918 Sayılı KTK ‘nın ilgili kural(lar)ını ihlal etmesi sonucunda meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren sürücü hakkında dava açılıp açılmadığı Cumhuriyet Savcılığına yazılacak müzekkere sonucu ortaya çıkacağını, kazaya karışan …plaka sayılı araç, davalı … Sigorta A.Ş’nin nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, ancak tüm bunlara rağmen davalı … Sigorta 2918 sayılı yasanın 98-99. maddesi gereğince sekiz (8) iş günü içerisinde ödeme yapması gerekirken bugüne kadar müvekkil davacıya herhangi bir ödemede bulunmadığını, dayanaktan yoksun bir şekilde bugüne kadar müvekkili davacıya ödeme yapılmaması nedeniyle iş bu davayı açmak zorunda kalındığını, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı fazlaya dair hakları ve delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili davacının uğradığı 1.000,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı şirketin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya karşı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Mahkeme nezdinde ikame edilen bu dava ile davacı Selahattin Özdemir’in 10.04.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması neticesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kalıcı iş görmezlik sebebi ile 1.000,00-TL tutarında maddi tazminatı müvekkili şirketten talep ettiğinin anlaşıldığını, dava konusu kazaya karışan … plakalı araç … poliçe numarası ile 24.05.2014 – 24.05.2015 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçelerden dolayı sorumluluğumuz, sigortalılarımızın kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, zorunlu trafik sigortası bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, kısaca açıklamak gerekirse söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmadığını, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, öncelikle davacı tarafından müvekkili şirket sigortalısı … araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından kazaya karışan … plakalı araca ilişkin Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlenmiş olması tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının müvekkili şirket tarafından ödeneceği anlamını taşımadığını, öncelikle davacı tarafından müvekkili şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ispatının gerektiğini, öte yandan dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiği her durumda araştırılması gerektiğini, karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kaza meydana geldiği esnada alkollü içki ve uyuşturucu madde etkisi altında olduğu açıkça belirlenmiş olduğundan rücu hakkımızı saklı tuttuklarını, dava konusu kazaya ilişkin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasının celbine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerekli olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olup olmadığı araştırılmalı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan dava konusu kaza nedeni ile davacı yana maluliyet nedeni ile bağlanan gelir var ise peşin sermaye değeri bulunup bulunmadığı ve söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığı hususu mahkeme tarafından sorulması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya yapılan peşin sermaye değerli ödemeler nedeni ile müvekkili şirkete rücu hakkı bulunduğunu, du nedenle dava konusu kaza nedeni ile davacının uğramış olduğu gerçek zararının belirlenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya yapılan ödemeler belirlenmeli ve tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, açıklanan nedenle ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılmak sureti ile dava konusu kaza nedeniyle davacıya ödenen rücuya tabi geçici iş görmezlik ödeneği ile maluliyet nedeniyle bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin olup olmadığının ve var ise tenzile tabi tutarının sorulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu tazminat ancak dava tarihinden itibaren işleyecek “yasal faiz” ile birlikte talep edilebileceğini, davacının ancak dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi talep edebilmesi mümkün olduğunu, müvekkili şirket müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, müvekkili şirket diğer şartların varlığı halinde ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, davaya yönelik tüm beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir.
Davanın davacı yanın davalıya sigortalı aracın kusuru nedeniyle yaralanmasından kaynaklanan tazminat dosyası olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili vermiş olduğu 15/02/2022 tarihli dilekçesinde; davalı tarafla sulh olduklarını, sulh doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir. Davacı vekilinin dosyaya ibraz edilen vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin açıkça yer aldığı görülmüştür.
Davalı vekili 02/02/2022 tarihli dilekçesinde; Davacı tarafla sulh olduklarını, vekalet ücreti ve yargılama giderleri sulh dahilinde ödendiğinden karar verilmesine mahal olmadığını, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamın incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davadan feragat HMK’nun 307.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı vekili 15/02/2022 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi açıkça yer aldığı görüldüğünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, davalı … Sigorta A.Ş. vekili beyan dilekçesi ile açıkça masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirttiğinden yargılama giderlerinin masrafı yapan üzerinde bırakılmasına ve davacı ile davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına dair taraf vekillerinin talepleri üzerine dosya üzerinden karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Davadan feragat ilk celseden sonra gerçekleştiğinden harçlar kanunu 22.maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 2/3 ü olan alınması gereken 53,80-TL harçtan peşin alınan 5,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 48,26-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili vekalet ücreti talepleri bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”