Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/776 E. 2018/190 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/776 Esas
KARAR NO: 2018/190
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/08/2015
KARAR TARİHİ: 16/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin hastanelere medikal malzeme satışı yaparak faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki medikal malzeme satışına ilişkin ticari ilişkide, davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu fatura bedellerini davacı şirkete ödemediğini, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki iş ilişkisi kapsamında, davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu borca karşılık olarak çek verdiğini, verilen çeklerden iki tanesinin karşılıksız çıktığını, bu durum üzerine 25.12.2012 tarihinde davacı şirket tarafından, davalı Şirketin ilgili departmanına e-posta yoluyla bilgi verildiğini, davacı Şirket ile davalı Şirket 28.01.2013 tarihinde, ödemelere ilişkin yapılan görüşmeler sonucu; 2013 yılının Şubat ayı içinde her hafta 25.000,00TL olmak üzere toplam 4 adet ödeme yapılacağı kararlaştırıldığını, bununla beraber, geri kalan tutara ilişkin olarak da, Mart, Nisan, Mayıs aylarına ait ödemelerin çek vasıtasıyla yapılacağına hususunda mutabakat sağlandığını, üç aylık ödeme için kabul edilen çeklerden ilkinin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine Davalı Şirketle yapılan görüşmelerde, ödemelerin 15 Mayıs 2013 tarihinde yapılacağı bilgisi verilmiş olmasına rağmen ödemelerin bu tarihte yapılmadığını, bunun üzerine 14.07.2014 tarihinde, İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile 56.887,97TL borcun tahsili için davalı Şirkete ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı – borçluların borçlu olmadığından bahisle yapılan itirazı sonucunda takip durduğunu belirterek; itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; her ne kadar davalı şirketin davacı şirkete karşı cari hesaba dayalı olarak borçlu olduğu iddia edilmiş ise de, iddia edilen cari hesaba dayanak faturalar ve fatura tutarlarını karşılar mahiyette mal teslim edilmemiş olması nedeni ile alacak iddiası yersiz olduğunu, ispat yükünün MK. Md. 6. gereğince davacı tarafta olduğunu, öte yandan fatura ve sevk irsaliyelerinin sunulması da yeterli olmayıp sevk irsaliyelerinin geçerliliğinin de tartışılması gerektiğini, ayrıca davacı taraf her ne kadar davalı şirket tarafından çek verildiğini belirtmiş ise de, bu konuya ilişkin detaylı bir bilgiye dava dilekçesinde yer verilmediğini, iş bu nedenle davacı tarafın belirtilen çeklere ilişkin detaylı açıklama yaptırılması ve bu ödeme emrinde çek bedellerine konu edilen fatura alacağının olup olmadığının da açıklattırılması gerektiğini, dosya kapsamında yapılacak yargılamada davacı şirketin iddia ettiği kadar davalı şirkete mal satımı yapmadığı ve nitekim ödeme emrine konu ettiği gibi faturaların faturaya konu malların teslim edilmediğini, bu itibarla davacının teslim ettiğini ve ayrıca faturalara konu malları da teslim eden ve teslim alan hanesi imza ve kaşe içerir sevk irsaliyesi sunmak suretiyle teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, TTK Hükümleri’ne aykırı olarak, davacı tarafından, henüz cari hesap ilişkisi sona erdirilmeksizin takibe geçildiği anlaşılmakla henüz borçlu sıfatı bulunmayan davalı açısından icra takibinin geçerliliği bulunmamakla birlikte icra inkâr tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, TTK’nın 94. ve 97. maddeleri dikkate alındığında davacının takip öncesinde cari hesabın kesilmesine, kat’ına ve borcun ödenmesine ilişkin olarak herhangi bir yazılı talep ve bildirimde bulunmadığı, bu nedenle tarafların hiçbirinin alacaklı ve borçlu sayılmayacağı bir dönemde takibin başlamış olması sebebiyle davanın haksız olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına, fatura ve sevk irsaliyesi dökümlerine, e-posta yazışmalarına, cari hesap dökümüne, bilirkişi incelemesi, keşif vs. delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, borçlu … aleyhine; 56.887,92 TL asıl alacağın tahsili için 24/07/2014 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 07/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 13/08/2018 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 21/04/2016 tarihli kök raporunda: Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle yüce mahkemenin kabulü halinde, tarafların 2012 – 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğu görüldüğünden davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle, davacının 56.887,22TL kaydî alacağı olduğu, davalının ticari defterlerine göretakip tarihi itibariyle, davalının 53.390,88TL davacıya borçlu olduğu, davacının takipte talep ettiği alacağını oluşturan faturalarından 42.165,36TL tutara tekabül eden 8 adedinin teslim tebliğ eksikliği olmadığı gibi davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu nedenle davalı aleyhine borç doğurduğu, dosyaya mübrez olmayan 14.722,56TL tutarlı olan iki faturanın teslim/tebliğ durumu belirlenemediği, ancak; teslim/tebliğ hususu şüpheli olan 14.722,56 TL tutarlı 2 faturanın davalının ticari defterlerindeki 2013 açılış kaydında 3.497,04TL eksiği ile 11.225,52TL olarak kayda alınmış olması dikkate alınarak, takip tarihi itibariyle davacının, ticari defterlerindeki kaydî alacağı olan 56.887,22TL’nin 3.497,04TL eksiği ile 53.390,88TL davalıdan alacaklı olabileceği, buna göre davacının takip tarihi itibariyle 53.390,88TL davalıdan alacaklı olabileceği, davacının alacağına hükmedilmesi halinde, Merkez Bankası verilerine göre, 24.07.2014 takip tarihi itibariyle ticari faiz oranın %11,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına, takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak ticari faizi yürütülebileceği, 21/11/2017 tarihli ek raporunda; dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu, davacının ticari defterlerindeki kaydî verilere göre takip tarihi itibariyle teslim/tebliğ hususu tartışmasız olan 8 adet fatura miktarı kadar yani 42.165,36TL davalıdan alacaklı olabileceği, davacının takipte talep ettiği alacağını oluşturan faturalarından 42.165,36TL tutara tekabül eden 8 adedinin teslim tebliğ eksikliği olmadığı gibi davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu nedenle davalı aleyhine borç doğurduğu, davacının alacağına hükmedilmesi halinde, Merkez Bankası verilerine göre, 24.07.2014 takip tarihi itibariyle ticari faiz oranın %11,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına, takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak ticari faizi yürütülebileceği bildirilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen kök ve ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflarca ibraz edilen dava konusu, 2012 – 2013 ve 2014 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında ve eksiksiz yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının düzenli, yasalara ve muhasebe tekniğine uygun olarak, zamanında işlenmiş olduğu, ticari defterlerinin, birbirini teyit ettiği, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının olduğu, davacı şirketin hastanelere medikal malzeme satışı yaparak faaliyet gösteren bir şirket olduğu, davalı şirkete medikal malzeme satışı yaptığı, davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu fatura bedellerini davacı şirkete ödememiş olduğu, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki iş ilişkisi kapsamında, davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu borca karşılık olarak çek vermiş olduğu, verilen çeklerden iki tanesi karşılıksız çıktığı, davalı Şirket ile ödemelere ilişkin yapılan görüşmeler sonucu; 2013 yılının Şubat ayı içinde her hafta 25.000,00 TL olmak üzere toplam 4 adet ödeme yapılacağı kararlaştırılmış ise de ödeme için kabul edilen çeklerden ilki karşılıksız çıktığı, bunun üzerine, davacı şirket 56.887,97TL alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, davalı borçlunun borçlu olmadığından bahisle yapılan itirazı sonucunda takibin durduğu, davacı şirketin itirazın iptali ile takibin devamını talep ettiği, davalı taraf ise iddia edilen cari hesaba dayanak faturalar ve fatura tutarlarını karşılar mahiyette malların teslim edilmediğini, ispat yükünün MK. Md. 6. gereğince davacı tarafta olduğunu, fatura ve sevk irsaliyelerinin sunulması da yeterli olmayıp sevk irsaliyelerinin geçerliliğinin de tartışılması gerektiğini beyanda davanın reddini talep ettiği, davacının 2012 -2013 ve 2014 yılı ticari defterlerine göre, takibe konu borcu oluşturan 10 adet faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 24.07.2014 takip tarihi itibariyle kaydî olarak davacının 56.887,22 TL davalıdan alacaklı olduğu davalı …2012 – 2013 yılı ticari defterler, yardımcı defter kayıtlarına göre davacının takibe dayanak 8 adet faturasının 2013 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 2012 yılı ticari defterlerinde yer alan 2 adet fatura tutarının davacı kayıtlarından farklı olarak 11.225,52 TL tutarla kayıtlı olduğu ve devir kaydı ile 2013 yılı hesaplarına aktarıldığı, buna göre davalının ticari defterlerinde 3.497,04TL farkla davacının 53.390,88TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının dosyaya mübrez 2013 yılına müteallik (8 adet) faturaları incelendiğinde takipteki alacak miktarını oluşturan faturalar üzerinde davalıya teslim tebliğ edildiğine dair faturalar üzerinde bir ibare ya da emare yoksa da faturaların içeriği malların teslim edildiği dayanak irsaliyelerin Eczacı teknisyeni Sevda Saylı ve Sevilay Dülger imzalarına teslim edildiği, kaldı ki söz konusu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı oldukları da görüldüğünden esasen ayrıca bir teslim / tebliğ işlemine mahal olmaksızın dahi davalı şiket aleyhine borç doğurduğu sonucuna varılmakla, faturalar yönünden davacının 42.165,36TL lik alacağının tartışmasız olduğu, ancak; dosyaya mübrez olmayan 26.11.2012 tarihli, 111418 sayılı, 3673,08 tutarlı ve 06.12.2012 tarihli, 111890 sayılı 11.049,48TL tutarlı olan iki faturanın teslim/tebliğ durumu belirlenemediği, dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu, davacının ticari defterlerindeki kaydî verilere göre takip tarihi itibariyle 56.887,22TL davalıdan alacaklı olduğu, ancak; bununla birlikte teslim/tebliğ hususu şüpheli olan 14.722,56TL tutarlı 2 faturanın davalının ticari defterlerindeki 2013 açılış kaydında 3.497,04TL eksiği ile 11.225,52TL olarak kayda alınmış olması dikkate alınarak, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle, 56.887,22TLkaydî alacağı olduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle, 53.390,88TL davacıya borçlu olduğu, davacının takipte talep ettiği alacağını oluşturan faturalarından 42.165,36TL tutara tekabül eden 8 adedinin teslim tebliğ eksikliği olmadığı gibi davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu nedenle davalı aleyhine borç doğurduğu, takipten önce temerrüt oluşmadığı gibi davacının takipte işlemiş faiz talebi olmadığı, taraflar arasında akdi faiz yönünden bir sözleşme olmadığından, uyuşmazlığın 3095 sayılı Yasa hükümlerine göre çözülmesi gerektiği, buna göre Merkez Bankası verilerinden, 24.07.2014 takip tarihi itibari ile ticari faizi oranının %11,75 olduğu anlaşıldığından, davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak ticari faizi yürütülebileceği, anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 42.165,36 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa %11,75 avans faizi uygulanarak devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 8.433,07 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.880,32 TL harçtan peşin alınan 687,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.193,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 687,11 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 117,50-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 745,20 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 551,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.988,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**