Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/753 E. 2018/716 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/753 Esas
KARAR NO: 2018/716 Karar
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 28.07.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; “… Tekstil Turizm İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin amaç ve konusu Tekstil ve Turizm olarak 100.000,00 -TL sermaye ile 19.10.2012 tarihinde tescil edildiğini, … Tekstil Turizm Kuyumculuk Nakliye San ve Tic. Ltd. Şti.’nin 247.500,00 TL sermaye ile 10.11.1995 tarihinde tescil edildiğini, müvekkili … Tekstil Turizm Kuyumculuk Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin “…” markasının tescilli sahibi olduğu ve uzun süreden beridir kullanmakta olduğu bu markayı müvekkilinin tüm dünyaya tanıttığı, meşhur ve maruf hale getirdiği, “…” markası için müvekkili şirketin 2013 yılında tescil başvurusunda bulunduğu ve …11 tescil numarası ile markasını tescil ettirdiğini, diğer tescilin ise … tescil nosu ile gerçekleştirdiğini, şirket markaları için 3, 18, 23, 24, 25 ve 35. sınıflar için tescilli bulunduğunu, … kelimesinin özellikle … bölgesinde müvekkili şirketle özdeşleştiğini, bu ismin tanıtımı için yoğun çaba harcandığı ve bilinir hale getirildiğini, müvekkili şirket adına kayıtlı gayrimenkuller, araçlar, şirketin iç ve dış hacmi bu şirketlerin ciddiyetini ve itibarını gösterdiğini, davalı şirketin ise “…” kelimesi bakımından oluşturulan itibardan haksız olarak yararlandığını, davalı şirket, unvan dışında ayrıca marka tescil başvurusunda da bulunduğu ve onunla ilgili itiraz sürecinin işletildiğini, müvekkilinin ticaret unvanını 19.10.2012’de tescil ettirirken, davalının ticaret unvanını 19.01.2015 tarihinde tescil ettirdiğini, yani davalı ticaret unvanını müvekkili unvanından sonraki bir tarihte tescil ettirdiğini, davalının bu ismi seçmesindeki tek amacın müvekkili tarafından oluşturulan itibardan yararlanmak olduğunu, TTK m.52 gereğince, davalı ticaret unvanının terkinine veya “…” kelimesinin unvandan çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, bir markanın aynısının ya da benzerinin iltibas oluşturacak şekilde ticaret unvanı olarak terkin edilmesi halinde “öncelik ilkesi” uyarınca, sonradan tescil edilen ticaret unvanının terkini gerektiğini, “…” kelimesinin ek olarak kullanıldığı ticaret unvanı ile üçüncü kişilerde yanlış bir görünüş oluşturduğu ve üçüncü kişilerin bu şekilde müvekkili şirketlerden biri zannederek, ticari ilişkiye girdiği ve üçüncü kişiler üzerinde bu şekilde yanıltan, aradan bağlantı olduğu izlenimini oluşturan davalı unvanının terkin edilmesi gerektiği talebi ile iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davalının davaya cevap vermediği, davalı vekilinin dosyaya vekalet sunduğu, katıldığı duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak dava tarihi itibarıyla davacının talebinin yerinde olup olmadığının saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 03.11.2016 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Ticaret unvanın terkini için, ilk tescili yaptıranın öncelik hakkının mevcut olduğu; ancak bunun talep edilmesi için, hitap ettiği müşteri çevresinin ve işkolunun aynı olması, yani iltibas gerçekleşmesi gerektiği, Davacı … Tekstil Turizm İthalat İhracat San. Tic. Şti.’nin öncelik hakkı mevcut olmakla birlikte, davalı … Otelcilik İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin müşteri çevresi ve işletme faaliyet sahalarının benzer olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi sunulmadığından ötürü “ticaret unvanın terkini” talebi için gerekli şartların sağlanamadığı, Diğer davalı … Ltd. Şirketi markasının tanınmış olduğunu ispatlayamadığı, davalının unvandaki moto kelimesini (…) markasal olarak kullandığı yolunda herhangi bir delil sunmadığı dosyadan anlaşıldığı, davanın iddasını ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır.” kanaati ile raporlarını sunmuşlardır.
Bu rapora itiraz edilmesi üzerine dosya itirazların değerlendirilmesi için ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişi kurulu itirazlar karşısında ayrı ayrı rapor düzenleyerek sunmuşlardır.
Bilirkişilerden Ticaret Hukukçusu Prof.Dr …’ın düzenlediği 28.09.2017 tarihli 5 sayfadan ibaret Ek raporda özetle; “Dosya kapsamında tarafların işletmelerinin faaliyet sahalarıyla ilgili yeterli delil bulunmaması sebebiyle, sadece ilk tescili yaptıranın öncelik hakkının yeterli olmayacağı, bu nedenle unvan terkini için gerekli şartların oluşmadığı yönündeki Kök Rapor’da varılan kanaatimizi değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığı” sonuç ve kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Bilirkişilerden Ticaret Odası vekilliğinden emekli Av. …’in düzenlediği 06.04.2018 tarihli 4 sayfadan ibaret Ek raporda özetle; “Bu açıdan kök raporumuza eklenecek ve değişiklik yapacak herhangi hukuki bir motif ve husus bulunmamaktadır.” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen sicil dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davaya konu talep, davalı … Otelcilik İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin davacı … Tekstil Turizm İthalat San. Tic. Ltd. Şti. ile … adına tescilli “…” kelimesini unvanında kullanması nedeniyle 6102 sayılık TTK’nun 46. ve 52. Maddeleri uyarınca Davalı ticaret unvanının terkini, mümkün olmaması durumunda ise söz konusu kelimenin unvandan çıkarılmasına ilişkindir.
Davacı … Tekstil Turizm İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 30.10.2012 tarih ve 8182 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil edildiği; diğer davacı … Tekstil Turizm Kuyumculuk Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin İstanbul Ticaret Odası firma sicil bilgilerine göre 10.11.1995’de tescil edildiği; davalı … Otelcilik İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin unvanının ise 23.01.2015 tarih ve 8743 sayılı Sicil Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiği dosya muhteviyatında yer alan belgelerden ve Ticaret Sicil Gazetesi’nden tespit edilmiştir.
Türk hukuk sisteminde ticaret unvanı, ticari işletme sahibini müşterilere ve üçüncü kişilere tanıtmaya ve böylece, bir taraftan müşterileri işletmeye bağlamaya, diğer taraftan da onlara tercih yapma imkânı vermeye yaradığından, TTK madde 39, ticari işletmeye ilişkin işlemlerin bu unvan ile yapılması ve unvanının, ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılması mecburiyeti getirmiştir ( Prof/Yasaman, Ticari İşletme Hukuku, İstanbul 2015, 15. bası, s. 408) . İşletme adının fonksiyonu sadece ticari işletmeyi tanıtmak olup, bu açıdan unvanın ayırt edici ve bağlayıcı fonksiyonuna paralel bir fonksiyon ifa eder. Tescil zorunluluğu ve sicilin ve haksız rekabet hükümlerinin sağladığı koruma burada da vardır.
Bu durumda, “…” ibaresinin … nezdinde tescilinin bulunması, bu dava açısından bir önem teşkil etmemektedir. … nezdinde tescil edilmiş olması, söz konusu markanın “tanınmış marka” statüsüne sahip olduğunu göstermez. Konu itibariyle de “ticaret unvanın terkini” talep edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2007/8127, K. 2008/11151, 14.10.2008 tarihli kararda, “TTK’nun 54. maddesi, daha önce kullanılan bir unvanın daha sonra bir başkası tarafından kullanılmasının yasaklanması suretiyle, ticaret unvanını koruma altına almıştır. Aynı yasanın 56’ıncı maddesi ise, iktisadi rekabetin her türlü suiistimalini yasaklamıştır. Yasadaki bu sınırın aşılması MK’nun 2’inci maddesinde yazılı bulunan objektif iyi niyet kurallarına aykırı biçimde ekonomik rekabetin kötüye kullanıldığı hallerde meydana çıkmaktadır. Karışıklığa meydan verebilecek bir ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa yol açılması, yalnız başına iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış olarak kabul edilmelidir. Bilindiği gibi iltibas unsurunun varlık kazanması için aranan en önemli unsur başkalarının emek ve masraf yapmak suretiyle elde ettiği haklı şöhrete ortak olmak ve bu benzerlikten yararlanma yollarını denemektir…. Bu itibarla her iki unvandaki diğer ibarelerin ayırt edicilik unsuru olmadığı gibi görsel ve işitsel olarak iltibasa neden olabilecek derecede benzerlik vardır. Her iki şirketin aynı işkolunda ve aynı bölgede faaliyette bulunması da iltibası arttırmaktadır. Bu nedenle, davacının uzun yıllar kullandığı bu ibarenin kazandığı ün ve müşteri potansiyelinden, davalı şirketin aynı ibareyi kullanmak suretiyle, aynı iş kolunda çalışmaya başlaması açıkça unvan tecavüzü oluşturmaktadır”.
Bu durumda haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için, başkasının unvanı kullanarak veya bu unvanla iltibas yaratarak, başkasının emeğinden fayda sağlanmış ve rekabetin kısıtlanmış olması şartları aranmaktadır.
Davacı … Tekstil Turizm İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti’nin unvan tescil tarihi 30.10.2012 iken, davalı … Otelcilik İnşaat İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin unvan tescil tarihi 23.01.2015’dir. Bu durumda tarihsel olarak öncelik bakımından davacının unvanın önceliği olduğu açıktır. İşkolu bakımından davacı ile davalı arasında benzer faaliyetlerde bulunulduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlanamamaktadır. Bu durumda, her ne kadar davacı taraf “Laleli piyasasında” bilinen bir işletme olduğunu belirtse de, bu husus davalı tarafın davacının müşteri portföyünden yararlanma amacı güttüğünü göstermemektedir.
Ticaret unvanın terkini için, ilk tescili yaptıranın öncelik hakkının mevcut olduğu; ancak bunun talep edilmesi için, hitap ettiği müşteri çevresinin ve işkolunun aynı olması, yani iltibas gerçekleşmesi gerektiği; Davacı … Tekstil Turizm İthalat İhracat San. Tic. Şti.’nin öncelik hakkı mevcut olmakla birlikte, davalı … Otelcilik İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin müşteri çevresi ve işletme faaliyet sahalarının benzer olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi sunulmadığından ötürü “ticaret unvanın terkini” talebi için gerekli şartların sağlanamadığı, Diğer davalı … Ltd. Şirketi markasının tanınmış olduğunu ispatlayamadığı, davalının unvandaki moto kelimesini (…) markasal olarak kullandığı yolunda herhangi bir delil sunmadığı dosyadan anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Reddine,
2- 35,90-TL karar harcının peşin alınan 27,70-TL den düşümü ile kalan 8,20-TL nin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacıların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair davacılar ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/07/2018

Katip Hakim