Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/738 E. 2019/597 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/738 Esas
KARAR NO: 2019/597

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/07/2015
KARAR TARİHİ: 28/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 23.04.2014 tarihinde davacıya 46.909,72 TL borç bildiriminde bulunduğunu, ödemenin davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödendiğini, ödenmediği iddia edilen reaktif bedellerin 2013 yılına ait olduğunu, 2013 yılından itibaren reaktif bedellerin özel tedarikçiler tarafından tahsil edilmeye başlandığını, davacı ihtarname ile …kurumundan reaktif bedelini iadesinin istendiğini, davalının bahsi geçen dönemde kamu kuruluşu olması nedeniyle tahakkuk ettirilmediği 2012 yılına ait faturalandırma işleminin 2013 yılında tamamlandığını, ilgili yönetmelik maddeleri doğrultusunda davacıdan tahsil edilen reaktif bedellerin hukuka aykırı tahakkuk ettirilmiş olsa bile zaman aşımına uğradığını, bu nedenle iade edilmesi gerektiğini, davalı tarafından EPDK nın 4193 sayı ve 18.12.2012 tarihli Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Perakende Satış Şirketlerinin tarife uygulamalarına ilişkin usul ve esaslar hakkında kararının 12. Maddesinde belirtilen hususlar dikkate alınmadan tahakkuk ve tahsilat yaptığını, davalı tarafından davacıya herhangi bir bildirimin yapılmadığını, bu nedenle davalı tarafından tahsil edilen reaktif bedel tutarının geri ödenmesi gerektiğini belirterek 46.909,72 TL nin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu faturaların endeks esaslı olmayan tahakkuk şeklinde tanzim edildiğini, mevzuata uygun olarak sayaç mahalline bırakıldığını, bahsi geçen dönemde davacının özel tedarikçiden enerji aldığını davalının bir kamu kuruluşu olduğundan enerji kesme işlemini uygulamadığını, davalı kurumun 2013/01 dönemi sonrasında özel tedarikçiden enerji temin eden firmalara reaktif enerji nedeniyle fatura tahakkuk ettirmediğini, 2013/01 dönemli reaktif faturasında 01.12.2012-28.12.2012 aralığı için düzenlendiğini, davacını ilk defa reaktif güç uygulamasına girecek abonelere ilişkin sunduğu EPDK kararının kendisi ile ilişiği bulunmadığını, başka bir tedarikçi şirkete geçmeden önce … abonesi ve reaktif uygulama yükümlüsü olduğunu, bu nedenle herhangi uyarı yapılmasının söz konusu olmadığını, davacının reaktif sistemini doğru çalıştırmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; Davanını taraflar arasındaki elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklı tahsil edilen bedelin iadesi istemiyle açılan alacak davası olduğu görüldü.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile belgeleri üzerinde inceleme yapılarak ödeme tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verildiği, mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi Elektrik Mühendisi …’dan Alınan 12/04/2017 Tarihli Raporunda: Davacı …, aktif enerji miktarının %15’ini aşan şekilde kapasitif reaktif enerji tükettiğinden ; Şubat’2012, Mart’2012, Nisan’2012, Mayıs’2012, Haziran’2012, Kasım’2012, Aralık’2012 ayları için toplam 46.909,72 TL reaktif enerji tüketim bedeli (reaktif ceza) ödemesi gerektiği, faturaların davacıya tebliği açısından : düzenlenen reaktif enerji bedel (reaktif ceza) faturaları yönetmeliğe ve tebligat kanununa uygun şekilde tebliğ edilmediğinden veyine Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.Maddesi gereğince ödemeleri zamanında yapılmadığı halde elektriği kesilmediğinden reaktif cezaya girdiğinden haberi olamadığından kompansasyon tesisatını düzeltememiş ve arka arkaya cezaya girdiği, tüketicinin reaktif ceza ödeyip ödemeyeceğinin aylık fatura bazında değerlendirilmesinin nedeni cezaya girdiğinde kompanzasyon tesisatını derhal düzeltmesi için olduğu, davacının, kamu kurumu niteliğinde meslek odası olması nedeniyle elektriğinin kesilmemesi söz konusu olamayacağı, ayrıca sayaç mahalline faturaların bırakılmasının (ki bu faturala kaybolmaktadır) hem sözü geçen yönetmeliğe hem de tebligat kanuna uygun olmadığı, bu nedenle davalının 46.909,72 TL bedeli davacıya iade etmesi gerekmektedir. EPDK Kurul Kararları Açısından : 15.01.2004 tarih ve 25347 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan EPDK’nın 8/1/2004 tarih ve 284/2 sayılı kararının 5.D. maddesinde , 10.07.2004 tarih ve 25518 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 06.07.2004 tarih ve 337 sayılı kararlarının 5.D. maddesinde ; “Aboneye ait kompanzasyon tesisinde arıza sonucu oluşan ihlalin yılda (takvim yılı) bir kez olması halinde reaktif enerji bedeli faturalamada dikkate alınmaz”hükümleri olduğu, bu kararlar raporun yukarısında da açıklandığı gibi halen yürürlüktedir. Davalı, 7 adet reaktif ceza tahakkuk ettirildiğini olaydan çok sonra ve hepsini birden 23.07.2014 tarihinde bildirdiği, bundan dolayı davalının 2012 yılında bir kez cezaya girdiği şeklinde değerlendirilmesi gerektiği, 2012 takvim yılında davacıya ait kompanzasyon tesisinde arıza sonucu oluşan ihlalin yılda (takvim yılı) bir kez olması nedeniyle reaktif enerji bedelinin dikkate alınmaması ve davalının 46.909,72 TL bedeli davacıya iade etmesi gerekmektedir. Faturaların davacıya tebliği açısından da , EPDK kurul kararları açısından da , davalının 46.909,72 TL’yi davacıya iade etmesi gerektiği tespit ve rapor alınmıştır.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek itirazlar konusunda rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi Elektrik Mühendisi …’ndan Alınan 06/08/2018 Tarihli Raporunda: Davacı, 2012/-03-04-05-06-11-12 ve 2013/01 dönemlerinde reaktif enerji tükettiğini, yukardaki tabloda hesaplaması yapılan ve toplam 46.909,72 TL tutarındaki dava konusu reaktif bedel tutarını davalıya ödediğini, davalı, bu bedeli EPDK’ nin yukarda belirtilen ilgili yönetmelik maddesi gereğince davacıdan talep edip tahsil edilmesinde haklı olduğu, davacının, 46.909,72 TL tutarındaki ödemiş olduğu reaktif enerji bedelinin iade edilmesi ile ilgili talebinin yerinde olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
İki rapor arasındaki çelişki sebebiyle, çelişkinin giderilmesi yönünde dosya yeni bir bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi Prof. Dr. K. Ytü Elektrik Müh. Böl. Öğretim Üyesi …’ndan Alınan 20/05/2019 Tarihli Raporunda: dava dosyasından dava konusu uyuşmazlığın; davalı şirket tarafından Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Aralık 2012 ve Ocak 2013 dönemleri için davacı adına düzenlenen elektrik faturalarında kapasitif reaktif enerji tüketim (ceza) bedeli olarak tahakkuk ettirilen ve davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenen 46.909,72 TL tutarındaki bedelin iadesinin gerekip gerekmediğine ilişkin olduğu anlaşıldığı, dava konusu 3218845 nolu abonelik için davacı ile … arasında 27.06.2000 tarihinde tek terimli ticarethane tarifesinden ve 1.256 kVA kurulu güç üzerinden “Orta Gerilim Elektrik Satış Sözleşmesi” imzalanmıştır. Abonelik 20.02.2012 tarihine kadar devam etmiş, 20.02.2012-13.08.2014 tarihleri arasında başka bir tedarikçiden enerji tedarik edildiği, abonelik 1.256 kVA kurulu güç üzerinden yapıldığından ve kurulu gücü 50 kVA ve üzerinde olan aboneler çektikleri aktif enerjinin %15’ini aşan şekilde sisteme kapasitif reaktif enerji vermeleri halinde, reaktif enerji tüketim (ceza) bedeli ödemekle yükümlü olduğundan davacı %15 sınırını aşması durumunda reaktif enerji tüketim (ceza) bedeli ödemekle yükümlü olduğu, 2012/12 ve 2013/01 dönemlerine ait detaylı fatura suretleri ile dava konusu diğer dönemler için 12.04.2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nda verilen tablo incelendiğinde; dava konusu tüm dönemler için %15 sınırının aşıldığı görülmektedir. Dolayısıyla bu dönemler için davacı reaktif enerji tüketim (ceza) bedeli ödemekle yükümlü olduğu, dava konusu 2012/12 ve 2013/01 dönemlerine ait dosya kapsamında bulunan detaylı fatura suretleri ile 12.04.2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nda verilen tablo incelendiğinde, kapasitif reaktif enerji tahakkukların endeks değerleri üzerinden yapılmış olduğu ve gerek bu faturalarda gerekse detay verilmeyen dava konusu diğer dönemlere ait faturalarda yer alan birim fiyatların EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren dönemsel tarifelerdeki birim fiyatlara uygun olduğu tespit edildiği, dava konusu dönemlerin tümü için davacının ödemesi gereken kapasitif reaktif enerji bedeli toplamı KDV dahil 46.909,72 TL’dir. Davacı tarafından 46.909,72 TL ihtirazi kayıtla 19.09.2014 tarihinde ödendiği, dosya kapsamında bulunan 2013/01 dönemine ait kapasitif reaktif enerji bedeli faturasında ilk okuma tarihi 01.12.2012 ve son okuma tarihi 28.12.2012 olduğundan, bu faturanın da 2012 yılına ait olduğu anlaşıldığı, başka bir Tedarikçi Firmadan enerji temini gerçekleştiren şirketlerin 2013/01 dönemine kadar olan reaktif ceza tahakkuklarının Dağıtım Şirketi tarafından tahakkuk edileceği, bu dönemden sonraki tahakkukların ise Tedarikçi Firma tarafından tahakkuk edilerek bedelin hesaplarına aktarılacağı…’ın 23.07.2014 tarihli yazısında belirtildiği, davacı 20.02.2012-13.08.2014 tarihleri arasında dava dışı başka bir tedarikçiden enerji tedarik etmiştir. Bundan dolayı dava konusu dönemler için kapasitif reaktif enerji bedeli tahakkuku davalı şirket tarafından yapıldığı, dosya kapsamında bulunan fatura suretleri incelendiğinde dava konusu faturaların fatura tarihleri ile son ödeme tarihleri arasında EPMHY’nin 21. Maddesi gereği bırakılması gereken sürenin bırakılmış olduğu görüldüğü, buna ilaveten davacının davaya konu dönemlerden önceki dönemlerde de kapasitif reaktif enerji bedeli ödemiş olduğu görülmektedir. Hem taraflar arasındaki sözleşme ve hem de davacının dava konusu dönemlerden önce %15 sınırını aştığı dönemler için ödemiş olduğu faturalarda kapasitif reaktif enerji tüketim (ceza) bedeli tahakkuk ettirilmiş olduğu dikkate alındığında, davacının reaktif uygulama yükümlüsü olduğunu bilmesi gerektiği ancak davacı taraf dava konusu faturaların zamanında taraflarına bildirilmediğini iddia ederken, davalı taraf fatura suretlerinin sayaç mahalline bırakıldığını iddia ettiği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden bu hususla ilgili herhangi bir tespitin yapılabilmesi mümkün olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen düzenlenen faturalar ve dosya üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, davacı, davalının … nolu abonesinin olduğu, davacı kendisine gelen 23.07.2014 tarihli davalıya ait yazıda, 46.909,72 TL ve güncellenmiş tutarının da 65.658,40 TL olan reaktif borcunun ödenmesinin istenildiği, davacı asıl borç tutarı olan 46.909,72 TL yi 19.09.2014 tarihinde davalıya ödediğini, ancak bu tutarın iadesi için davalıya 08.06.2015 tarihinde İstanbul 3. Noterliğinin 2474 sayılı ihtarname ile talep etmişlerdir. Davalı söz konusu ihtarnameye 25.06.2015 tarih ve 6251 sayılı cevabi yazısında, tahakkuk ettirilen reaktif tutarlarının doğru olduğu, davacı talebinin uygun olmadığı, dosya kapsamında, dava konusu ve toplam 46.909,72 TL tutarındaki 7 adet faturanın mevcut olduğu, ayrıca aboneye ait aboneye ait detay bilgileri, abonelik sözleşme suretleri, fatura detayları, TL bazında tüketim ekstreleri, davacının söz konusu 2012/-03-04-05-06 11-12 ve 2013/01 dönemlerine ait reaktif bedel EPDK’nın yönetmelik ve tarifelerine uygun olarak hesaplandığı, Reaktif Enerji Fatura Hesabının toplam 46.909,72 TL olduğu,
Reaktif Enerji “Kullanımda işe yaramayan” enerji olarak tanımlanmaktadır. Bu oranlar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nun Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 16. maddesinde aşağıdaki gibi belirtilmiştir;… kurulu gücü 50 kVA’nın altında olanlar, çektikleri aktif enerji miktarının yüzde otuzüçünü aşan şekilde endüktif reaktif enerji tüketmeleri veya aktif enerji miktarının yüzde yirmisini aşan şekilde kapasitif reaktif enerji tüketmeleri halinde; kurulu gücü 50 kVA ve üstünde olanlar ise, çektikleri aktif enerji miktarının yüzde yirmisini aşan şekilde endüktif reaktif enerji tüketmeleri veya aktif enerji miktarının yüzde onbeşini aşan şekilde sisteme kapasitif reaktif enerji vermeleri halinde, reaktif enerji tüketim bedeli ödemekle yükümlüdür…. Denilmektedir. Kompanzasyon, akım ile gerilim arasındaki faz farkının en ideal olabilecek açıya getirilerek, sistemi olumsuz etkileyen reaktif güçlerin sıfıra yaklaştırılması olayıdır. Yani güç faktörü cosϕ düzeltilir. Böylece enerji iletim hatlarının ve şebekenin gereksiz yere yüklenmesine sebep olan ve kayıpları artıran reaktif güç, olabildiğince minimum seviyede tutulur. Buna göre davacının dava dilekçesindeki dönemler için toplam 46,909,72 TL tutarındaki raktif bedeli harcadığı, dava konusu faturaların fatura tarihleri ile son ödeme tarihleri arasında EPMHY’nin 21. Maddesi gereği bırakılması gereken sürenin bırakılmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve hem de davacının dava konusu dönemlerden önce %15 sınırını aştığı dönemler için ödemiş olduğu faturalarda kapasitif reaktif enerji tüketim (ceza) bedeli tahakkuk ettirilmiş olduğu dikkate alındığında, davacının reaktif uygulama yükümlüsü olduğunu bilmesi gerektiği, davacı, 2012/-03-04-05-06-11-12 ve 2013/01 dönemlerinde reaktif enerji tükettiğini, yukardaki tabloda hesaplaması yapılan ve toplam 46.909,72 TL tutarındaki dava konusu reaktif bedel tutarını davalıya ödediğini, davalı, bu bedeli EPDK’nın ilgili yönetmelik maddesi gereğince davacıdan talep edip tahsil edilmesinde haklı olduğu, davacının, 46.909,72 TL tutarındaki ödemiş olduğu reaktif enerji bedelinin iade edilmesi ile ilgili talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna (06/08/2018 tarihli bilirkişi raporu ve 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporları göz önüne alındığında,) göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 801,11 TL den mahsubu ile 756,71 TL nin karar kesinleştiğinde ve davacıya istek halinde iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.510,07 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 600,00-TL bilirkişi masrafının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı ve davalıya yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalıya/vekillerine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.