Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/731 E. 2021/393 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/731 Esas
KARAR NO:2021/393

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/07/2015
KARAR TARİHİ:26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un … Bankası A.Ş. … … şubesindeki hesabı gereğince kendisine verilmiş olan … no.lu çekin müvekkili bilgisi dışında başkaları tarafından doldurularak imzalandığını, çek doldurulduktan sonra … numaralı, 15.07.2015 tarihli, 300.000TL bedelli dava konusu çekten başkaca çekler de müvekkili bilgisi dışında imzası taklit edilerek doldurulduğu ve imzalandığı çeklerin müvekkil banka şubesinden sorulunca müvekkilin durumdan haberdar olduğunu, davalı şirket adına keşide edilmiş görünen çekte bulunan yazıların ve imzaların kendisine ait olmadığını fark ettiğini bunun üzerine müvekkilin vekili aracılığı ile grafoloji ve sahtecilik uzmanı olan iki bilirkişiye imza incelemesi yaptırıldığını yapılan bilimsel inceleme neticesinde söz konusu çeklerdeki imzaların …’un elinden çıkmadığını imzaları model alınmak suretiyle takliden atıldıklarının anlaşıldığını dava konusu çekteki yazı ve imzaların müvekkile ait olmadığının açıkça ortada olduğu bu çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının da ortada olduğunu, müvekkilinin 23.06.2015 tarihinde vekili aracılığı ile hesabının bulunduğu … Bankası A.Ş. … … Müdürlüğü’ne başvurarak 23.06.2015 tarihli bilimsel mütalaayı sunduğu ve dava konusu çekin şubeye veya takas merkezine ibrazı halinde ödenmemesini arkasına karşılıksız şerhi vurulmamasını çeklerdeki imzaların kendisine ait olmadığı konusunda şerh konulmasını, çekin davalılardan … A.Ş. tarafından takas merkezine ibraz edildiği müvekkilin hesabının bulunduğu … Bankası A.Ş. tarafından çekteki imzalar karşılaştırıldığı, imzaların karşılaştırılması sonucunda çekteki imzanın müvekkile ait olmadığı ve çek bedelinin ödenmediğini ancak bu durum müvekkile ancak hukuki bir koruma sağlamamakta olduğu dava konusu çek için derhal ihtiyati haciz işlemlerinin başlatılacağını ve müvekkili aleyhine icra takibine girişileceğini, müvekkili basiretli bir tacir olduğunu bugüne kadar hiçbir çeki yazılmadığını, dava konusu çekte yer alan imza ve yazıların müvekkili eli ürünü olmadığını bilimsel mütalaa ile sabit olduğunu, dava konusu çeke yazılmış olan bedelin çok yüksek meblağlı olduğunu bu çeke ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı alınmasını ve uygulanmasını icra takibi başlatılması halinde müvekkilinin çok zor durumda kalacağını, ticari itibarının sarsılacağını kendisine ait olmayan imza ve yazı ile başkaca kişi ya da kişilerce doldurulmuş olan bu çek nedeniyle belki de ticari işletmesini kaybedeceğini, ekonomik istikbali tehlikeye gireceğini, HMK’nun “Yazı veya imza inkârının sonucu” başlığını taşıyan 209. Maddesi gereğince sahteliği iddia edilen çekin hiçbir şekilde işleme esas alınamayacağını dava konusu çekte yer alan imzanın sahte olduğunu çekin davalılar tarafından icra takibine konu edilmemesini çeklere ilişkin ihtiyati haciz kararı alınmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … San ve Tic AŞ ve …San ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK m. 6 uyarınca genel yetkili mahkeme müvekkillerinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin “… … Organize … Bölgesi … Cadde …. ve …. Sokak …” adresinde mukim olduğunu şirketlerin de … Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olduğu, davaya bakma yetkisi … Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olmakla dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi üzere “yetkisizlik kararı” verilmesini, davaya konu çekin davacı tarafça müvekkili … .. A.Ş.’ye kendilerine çıkartılacak ürünlerin bedelini teşkil etmek üzere avans olarak keşide edildiğini, müvekkilinin firmalar piyasalardaki sıkışıklık, başlamış bulunduğu mega plant yatırımı ve özellikle ham madde fiyatlarındaki aleyhe değişim nedeniyle ödeme dengesinde sıkıntı yaşamaya başladığını ve bunun neticesinde iflas erteleme talepli olarak mahkemeye başvurduklarını, bu arada üretimin de durduğunu, müvekkili firmaların en kısa süre içerisinde imalata başlamak için elinden gelen çabayı göstermekte olduğunu yakında üretim faaliyetlerini yeniden başlayacağını düşündüklerini ve bu halde keşide edilen avans çekleri karşılığı olan ürünleri davacıya teslim edeceğini, dolayısıyla açılmış olan davada hukuki menfaat bulunmadığı gibi taraflar arasındaki mutabakatlara uygun olarak ürün verilmesi halinde çeklerin karşılıksız kalmayacağı da aşikar olduğunu haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama harç ve masraflarının davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu olan .. Bankası A.ş. … … şubesine ait olan 300.000,00-TL bedelli, … çek numaralı diğer davalı …ş. emrine düzenlenen çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, bu nedenle dava konusu çek ile ilgili borçlu olmadığını davacı yanın mezkûr iddiaları her türlü dayanaktan yoksun olduğunu, davacı yanın, dava dilekçesinde dava konusu çek üzerinde müvekkili tarafından uzman bilirkişilere imza incelemesi yaptırıldığını, söz konusu inceleme neticesinde de çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının belirlendiğini beyan ettiğini, davacı yanın işbu yöndeki beyanlarına katılmak mümkün olmadığını zira varlığı iddia edilen inceleme, fotokopi belgeler üzerinde yapıldığını belge aslı üzerinde bulunan imza örneği incelenmediğinden cihetle Yargıtayın Yerleşik İçtihatları doğrultusunda dikkate alınmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirketin dava konusu senedi ciro yolu ile temin edildiğini, senet bedelini talep etme hakkı bulunmadığını müvekkilin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, esasa ilişkin itirazları kapsamında haksız ve hukuka aykırı taleplerle ikame olunan işbu davanın reddine, müvekkili zarara uğratma ve müvekkilin haklı alacağına halel getirme kastları sabit olan davacının alacağın %20sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davacının dava konusu … … … Şubesine ait … hesap nolu … çek nolu 15/07/2015 tarihli 300.000,00TL tutarlı çek üzerinde davacıya atfen atılı imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla davalılara borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce davacının imza örnekleri alınmış, takibe konu çek aslı, davacının ıslak imzalarını içerir evrak asılları celp edilerek dosyamız arasına alınmış, Çek aslı ve celp edilen tüm mukayese imzaları içerir evrak asılları ile birlikte dosya ATK’ya gönderilerek dava ve takip konusu çek üzerinde atılı imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor istenmiştir.
ATK Fizik İhtisas Dairesi 28/06/2016 tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu çek ve üst yazıda mukayese için ibaresi bulanan çekin 23/06/2015 tarihli … ve …n’in bilirkişi raporunda incelenen çekler arasında bulunduğu görüldüğünden … seri numralı çekin mukayese olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olduğunu, söz konusu çekteki keşideci imzasının …’a gösterilerek kabul edip etmediğinin sorularak taraflarına bildirilmesine, …’un evvelce başka amaçlarla atmış olduğu bol ve samimi imzalarını içerir belgelerin muhtarlıklar, noterler, bankalar, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme dairesi, dernekler ve vakıflar v.b gibi çeşitli kurum ve kuruluşlardan teminine, …’un evvelce yazmış olduğu el yazılarını içerir mektup, not defteri, fihrist, sınava kağıtları, dilekçe v.b belge asıllarının temini ile huzurda çekteki yazıların baştan sona kadar aynı tip harflerle gösterilmeden en beşer sayfa yazdırılmasından elde edilecek tutanakların mevcutlar ile birlikte kuruma gönderilmesinin gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
ATK Fizik İhtisas Dairesi 30/05/2017 raporunda özetle; İnceleme konusu çekte …-… ve Kimyasal Katık Üretimi adına atılı keşideci imzası ile …’un mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler gözlenmekle birlikte gerek inceleme konusu imzaların gerekse mukayese imzaların tersimi basit-taklidi kolay imzalar olmaları nedeniyle söz konusu imzanın …’un eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği tespit ve rapor edilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı … tarafından sunulan 25/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu çekte … adına atfen atılmış keşideci imzası ile adı geçen şahsa ait mevcut mukayese imzaları arasında gerek işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı dereceği bakımından farklılıklar bulunduğundan söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’un eli ürünü olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Dava konusu … … … Şubesine ait … hesap nolu … çek nolu 15/07/2015 tarihli 300.000,00TL tutarlı çek incelendiğinde davacının keşideci olduğu görülmekle, eldeki dava, menfi tespit davası olup, davacı çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini talep etmiştir.
Çekte bulunan keşideci imzasının sahte olduğu iddiası mutlak def’ilerden olup hamilin iyi niyetli olup olmadığına bakılmaksızın her hamile karşı ileri sürülebilir.
Mahkememizce alınan ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 30/05/2017 raporda; İnceleme konusu çekte …-… …adına atılı keşideci imzası ile …’un mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler gözlenmekle birlikte gerek inceleme konusu imzaların gerekse mukayese imzaların tersimi basit-taklidi kolay imzalar olmaları nedeniyle söz konusu imzanın …’un eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği tespit ve rapor edilmiş olup, Adli Tıp Uzmanı …’nun 25/07/2017 tarihli raporunda ise; İnceleme konusu çekte … adına atfen atılmış keşideci imzası ile adı geçen şahsa ait mevcut mukayese imzaları arasında gerek işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı dereceği bakımından farklılıklar bulunduğundan söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’un eli ürünü olmadığı tespit ve rapor edilmiş, alınan raporlar neticesinde imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması koşulu gerçekleşmediğinden senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senedi elinde bulunduran ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya düşeceğinden bu ispat külfetini borçluya yüklemek ve ispat edemediğinden imzaya itirazını reddetmek olanaklı değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 06/02/2008 tarih, 2008/12-77 Esas, 2008/90 Karar sayılı dosyası) Sonuç olarak çekteki imzanın davacıya ait olduğu sabit olmadığından, davacının menfi tespit talebinin kabulü ile davacının dava konusu … … … Şubesine ait … hesap nolu … çek nolu 15/07/2015 tarihli 300.000,00TL tutarlı çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulüne,
Davacının dava konusu … … … Şubesine ait … hesap nolu … çek nolu 15/07/2015 tarihli 300.000,00TL tutarlı çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 20.493,00-TL harçtan peşin alınan 5.123,25-TL’nin mahsubu ile bakiye 15.369,75-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 5.123,25-TL peşin harç, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 210,00-TL ATK rapor ücreti, 438,50-TL tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 6.299,45-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 29.450,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.