Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/583 E. 2018/921 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/583 Esas
KARAR NO : 2018/921 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ: 28/04/2015
KARAR TARİHİ: 24/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 28.04.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; “davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekilinin 19.01.2015 havale tarihli dilekçesi ile takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, işbu davanın bahse konu itirazın iptaline yönelik olarak ikame edildiğini, davacının davalıya 31.01.2012 tarihli 038416 seri numaralı 25.116,20 -TL tutarlı fatura düzenlediğini ve bu faturaya dayalı olarak Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının takipte belirtilen borç tutarına ve yetkiye 29.05.2013 tarihinde itiraz ettiğini, yetki itirazı doğrultusunda icra dosyasının İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, davalının 19.01.2015 havale tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itiraz dilekçesinde herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürdüğünü, bu iddiayı kabul etmediklerini, davacının davalı şirkete acentelik yapmak suretiyle hizmet sunduğunu ve bu hizmete karşılık olmak üzere takip konusu faturayı düzenlediğini, davalının da fatura bedelini ödemediğini, taraflar arasında 22.06.2012 tarihli acentelik sözleşmesi yapıldığım ve 2 yıl süre ile davacının … Organize Sanayi Bölgesi acentesi olduğunu ve bu kapsamda davalı tarafından gönderilen kredi kartı, banka kartı gibi kart ve emtiaları sahibine teslim etmeyi üstlendiğini, davacının teslimat kurallarına bağlı olarak teslimatlarını gerçekleştirildiğini ve tüm şubeler arasında teslimat oranında yüksek bir başarı sağladığını, buna rağmen davacının hiç beklemediği bir zamanda ve beklemediği şekilde davalının sözleşmeyi haksız feshi ile karşı karşıya kaldığını, … Noterliğinin 30.01.2013 tarih ve … yevmiye numaralı fesih ihbarı gönderildiğini, bu ihbarnamede “gördüğümüz lüzum üzerine” denilmekle yetinildiğini ve herhangi bir haklı sebep gösterilmediğini, davalının bu fesihten sonra dayanaksız iddialar ileri sürerek İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde …Esas sayılı dosya ile davacı aleyhine tazminat davası açtığını, bu davayı ispatlayamaması sebebiyle reddedildiğini, davalının davacı hakkında Kayseri Cumhuriyet Savcılığı’na hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve tehdit suçlarından şikayette bulunduğunu, bahse konu şikayet neticesinde davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının ticari defterleri, faturaları, dağıtım detayları ve ay bazındaki raporları incelendiğinde davalıya hizmet yaptığının anlaşılacağını ve 31.01.2012 tarihli … seri numaralı 25.116,20 TL bedelli fatura nedeniyle alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, bu alacak nedeni ile davalıya … Noterliğinin 15.02.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, bahse konu ihtarnamenin 21.02.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini belirterek itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 23.07.2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; takip konusu faturanın davalıda bulunmadığını, davacı iddiasını kabul etmediklerini, dosyaya sunulan hesap ekstresi ve davalı defterleri incelendiğinde bahse konu faturanın kayıtlı olmadığının anlaşılacağını, bu faturanın davalıya tebliğ edilmediğini, delil niteliği kazanabilmesi için muhatabına tebliği gerektiğini, tek başına delil olarak nitelendirilemeyeceğini, faturanın tarihi hususunda da belirsizlik bulunduğunu, davacı bahse konu faturanın dava dilekçesinde 31.01.2012 tarihli olduğunu belirttiğini, ancak 31.10.2013 tarihli olarak düzenlendiğini, fatura üzerindeki tarih ile fatura cinsi kısmında yer alan açıklama arasında çelişki olduğunu, acentelik sözleşmesi kapsamında hak ettiği ücretlerin davacıya ödendiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacı tarafın sözleşmenin feshi halinde iade etmekle yükümlü olduğu emtiaları iade etmediğini, bu emtiaların Kayseri Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04.02.2013 tarih ve … D. İş sayılı arama ve el koyma kararı ile iade alındığını, davacı acentelik sözleşmenin feshiyle birlikte tüm bilgisayar kayıtlarını, ATM ve kredi kartı şifrelerini, mağaza kartlarını, teslimat detaylarım, internet bankacılığı şifrelerini ve kredi kartı sözleşmelerini tutanakla teslim etmesi gerekirken bunu ihlal ettiğini, davacının özellikle bankalara ait zarflan davalıya teslim etmemesi, davalı şirketin ilgili bankalarla yapmış olduğu sözleşmeler uyarınca sorumluluk doğurduğunu ve maddi ve manevi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, sözleşme ile belirlenen teslimat kuralarına aykırı davrandığını, tüm bunlara ilave olarak davalıya tebliğ edilmeyen ve hiçbir şekilde davalının sorumlu olmadığı faturaya dayalı takip yaptığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 25.116,30- TL asıl alacağa % 9 temerrüt faizi tutarı 4.156,75 Tl ile birlikte toplam 29.273,05 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 14.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 19.01.2015 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.02.2018 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Takibe konu davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 31.01.2013 tarihli 038416 no.lu 25.116,30 TL tutarlı faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Dava dosyasına Heyetimizden evvel, Prof. Dr. … tarafından sunulan 04.10.2016 havale tarihli Bilirkişi Raporu’nda davacı ticari defterleri İncelenmiş ve takibe konu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının işletme hesabı esasına göre defter tutması sebebiyle fatura karşılığında tahsilat yapıp yapmadığının anlaşılamadığı, usulüne uygun olmaması sebebiyle ticari defterlerin davacı lehine delil olamayacağı yönünde görüş bildirildiği, Dosya kapsamında takip konusu fatura bedelinin nasıl hesaplandığı ve faturanın davalı yana ne şekilde teslim edildiğine ilişkin bir bilgi ve veri bulunmadığından bu zaviyelerden de faturanın ispata muhtaç olup davacının bahse konu fatura içeriğine ilişkin hizmetin/işin yapıldığını/ sunulduğunu ve bedelini ispatlaması gerektiği, bahsekonu kapsamda, davacının savlarının kabulü halinde bile, davacının davalı yanı Sözleşme ve yasanın genel hükümleri çerçevesinde usulünce (takipten evvel) temerrüde düşürmediği değerlendirilmekle, davacı yan yararına hüküm kurulursa, davacının sadece asıl alacağı için takip tarihinden sonra faiz isteyebileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 02.08.2018 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacının davalı aleyhine 31.01.2013 düzenleme tarihli 25.116,30-TL bedelli faturaya dayalı olarak takip yaptığı, takibe konu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının işletme hesabı esasına göre defter tutması sebebiyle fatura karşılığında tahsilat yapıp yapmadığının anlaşılamadığı, usulüne uygun olmaması sebebiyle ticari defterlerin davacı lehine delil olamayacağı, davacı tarafça düzenlenen fatura konusu hizmet bedelinin nasıl hesaplandığının tarafımızca anlaşılamadığı, davacının takip konusu faturaya dayalı hizmet bedelini ispatlaması gerektiği, bu konuda davalının ticari defterleri incelenebileceği gibi bu alanda uzman bilirkişilerce de tespit yapılabileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Dosyada mevcut taraflarca 22.06.2012 tarihinde imzalanmış Sözleşme mevcuttur. Buradaki temel sorun davacı tarafça düzenlenen faturanın içeriğinin tespiti noktasında toplanmakta olup, bu fatura içeriği tespit edildiğinde davacının davalıdan takip konusu faturadan alacaklı olup olmadığı anlaşılabilecektir. Dosya kapsamında takip konusu fatura bedelinin nasıl hesaplandığına ilişkin bir bilgi ve veri bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı bahse konu fatura içeriğine İlişkin hizmetin sunulduğunu ve bedelini ispatlaması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının davalı aleyhine 31.01.2013 düzenleme tarihli 25.116,30 TL bedelli faturaya dayalı olarak takip yaptığı, takibe konu faturanın davacımn ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının işletme hesabı esasına göre defter tutması sebebiyle fatura karşılığında tahsilat yapıp yapmadığının anlaşılamadığı, usulüne uygun olmaması sebebiyle ticari defterlerin davacı lehine delil olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen fatura konusu hizmet bedelinin nasıl hesaplandığının anlaşılamadığı, davacının takip konusu faturaya dayalı hizmeti verip vermediği, dolayısı ile hizmet bedelini ispatlaması gerektiği kanaatine varılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı % 20 kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş isede, davacının bu takibi kötü niyetle yaptığı kanıtlanamadığından reddine karar vermek gerekmiştir. Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Davacının kötü niyeti kanıtlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-35,90-TL karar harcının peşin alınan 499,92-TL den düşümü ile kalan 464,02-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Davalı tarafından yapılan 19,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.512,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …