Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/498 E. 2019/571 K. 21.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/498 Esas
KARAR NO: 2019/571

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/05/2015
KARAR TARİHİ: 21/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili …’nin 15/03/2014 günü çalıştığı işyerinin önünde mal yüklemesi yaptığı esnada … adına tescilli… yönetimindeki… plakalı aracın çarpması ile yaralandığını, müvekkilin çalıştığı marketin müşterilerinin araçlarını pak etmeleri için ana yola paralel yapılan tali yolda bulunmadığı, davalı…’nın anayoldaki trafiği atlatmak için bu yola girdiği ve hızlıca müvekkile çarptığı, kaza sonrası davalı… ‘nın 10-15 km hızla yol aldığı beyanının gerçekle alakası olmadığı, aracında ve müvekkilde meydana gelen hasarda bunun kanıtı olduğu, davalı…’nın olay yeri Trafik Kazası Tespit Tutanağında açıkça belirtildiği üzere olayda trafiğin mevcut koşullarına göre gerekli tedbirleri almayarak, hızının yol durumuna göre yavaşlatmayarak müvekkilin ağır derecede yaralanmasına aslı kusuru ile sebebiyet verdiği, davalı…’nın müvekkilden özür dilemesinin her türlü tedavi masraf ve giderleri ile ihtiyaçlarının tarafınca karşılanacağına dair söz vermesi üzerine müvekkilin iyiniyetli olarak sanık hakkında şikayetçi olunmadığı, müvekkilin şikayetçi olmaması sebebi ile de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numarasında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildiği, sanık…’nın karakolda verdiği sözleri tutmaması üzerine takipsizlik kararına itiraz edilmişse de netice alınamadığı, davalının kaza sebebi ile yaraladığı müvekkili kaza sonrasında iyiniyetini suistimal ederek manevi yönden de yaraladığı, davalıların müvekkili kaza sonrası aramamış ve müvekkilin aramalarını da cevapsız bıraktığı, kazaya karışan… palakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konmasına, davalının aracı elden çıkartmış olması ve dava sonunda alınabilecek manevi tazminatın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan davalılar… adına olan araç ve gayrimenkul kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, müvkkili için 20.000,00 TL manevi tazminat ile ilerde kazanç kaybı hesaplandığında artırmak üzere (500,00 TL kazanç kaybının) davalılardan … ve… ‘dan 15/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı… A.Ş ve davalılar … ve …’dan tahkikat sonucunda ortaya çıkacak maddi kayıp miktarına artırılmak eksiltilmek üzere şimdilik 1.000,00 TL sakatlık tazminatının 1.000,00 TL tedavi masrafı olmak üzere toplamda 2.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 15/03/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı… vekili cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde bahsi geçen… plaka sayılı aracın müvekkil şirkete 30/04/2013-2014 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, bu poliçeden dolayı sorumluluğu sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğu, teminat limitini bildirmeleri davayı kabul anlamında olmadığı, manevi tazminat poliçe teminatına dahil olmadığı, kaza sonucu üçüncü kişinin yaralanması veya malul kalması söz konusu olduğu takdirde sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında yaralanan malul kalanlara veya vekiline tazminat ödemekle yükümlü olduğu ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların tedavi gideri olarak yapmış oldukları harcamaların uygun olup olmadığı, maluliyet oranı çalışabilecek durumda olup olmadığı, bir maluliyet söz konusu ise bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiği, müvekkil şirketin sorumluluğu oluşmadığından dolayı temerrüdünden bahsedilemeyeceği, dolayısıyla davacının temerrüt tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğu, öncelikle motorlu araç işleteninin üçüncü kişilere karşı mali sorumluluğunu yüklenen sigortacının rizikonun gerçekleşmesi halinde ne zaman temerrüde düşeceğinin önem kazanacağı, bu nedenle müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren temerrüde düşüldüğü için dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine, müvekkil şirketin yargılama gideri ve masraflardan sorumlu olmadığı, karşı tarafa yargılama masrafları ve vekalet ücretinin yükletilmesine kaza tarihinden itibaren avans faiz talebinin reddine, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… ve … vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davaya konu kaza … Caddesi üzerinde gerçekleştiği, müvekkillerin adreslerinin belirtilmiş olduğu, müvekkillerin Ataşehir ilçesinde ikamet ettiği, bu nedenle gerek kazanın gerçekleştiği yer, gerekse müvekkillerin adresleri dikkate alındığında iş bu dava açısından yetkili mahkeme, İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğu, dava yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan yetki itirazında bulundukları, öncelikle yetki itirazımız doğrultusunda yetkisizlik kararı verilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maluliyete ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İş bu dava sebebiyle davacının maluliyeti yönünden dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, 21/04/2017 tarihli ADLİ TIP RAPORUNDA özetle; … oğlu … doğumlu …’nin 15.3.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak, Gr1 XII (32a———–1) A%5 E cetveline göre %5.2(Yüzdebeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,İyileşme (işgöremezlik) süresinin 15.3.2014 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Maluliyet raporundan sonra dosyanın kusur ve aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, 05/02/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ; Davacı …’ nin olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü…’ nın olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 1.976,71 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 21.902,41 TL olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 14.05.2015 dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise 15.03.2014 kaza tarihi olduğu ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, 25/09/2018 tarihli 1. ek raporda ; davalı sürücü…’ nın olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’ nin olayda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, geçici iş göremezlik nedeniyle zarar 3.953,43 TL olduğundan davalıların sorumlu olduğu tutarın 2.965,07 TL olduğu, sürekli iş görmzelki nedeni ile maddi zarar 43.804,83 TL olduğundan davalıların bu tutarın %75’i olan 32.853,62 TL olduğu, 28/03/2019 tarihli 2. ek raporda ; Davacı …’ nin olayda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü…’ nın olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 1.875,12 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 30.442,13 TL olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 14.05.2015 dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise 15.03.2014 kaza tarihi olduğu ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu ek raporda hesaplanan sürekli iş göremezlik maddi zararının 1. Ek rapordan farklı olmasının sebebinin kök raporda maddi hata bulunan sürekli iş göremezlik maddi zarar tutarının 1. Ek raporda kullanılmış olmakla birlikte, işbu 2. Ek raporda maddi hatanın düzeltilmesinden kaynaklandığı, bu ek raporda hesaplanan geçici iş göremezlik maddi zararının 1. Ek rapordan farklı olmasının sebebinin dosyaya celp olunan İstanbul … İş Mahkemesinin… E.,… K. 29.03.2016 T. kararı dikkate alınarak Kurum ödemesinin rücuya tabi kısmının tenzilinden kaynaklandığı tespit ve rapor edilmiştir.
25/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda dava dosyası içerisinde olay yeri krokisi ve olay yeri fotoğraflarının olmadığı, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği bu sebeple kaza yapılan yerde mahkememizce keşif yapılarak kusur yönünden 28/03/2019 tarihinde ek rapor alındığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 18/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 30.817,30 TL olarak arttırmıştır.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Adli Tıp Kurumun’dan alınan maluliyet raporuna ve bilirkişiden alınan kusur ve aktüer hesap raporuna göre; 15/03/2014 tarih saat 07.40 sıralarında davalı sürücü… yönetimindeki… plaka sayılı aracı ile Sancaktepe Ankara caddesine takiben Samandıra istikametine seyri sırasında Namık Kemal caddesine dönüş yaparak 104 sayılı bina önünde yolda yükleme işinde çalışmakta olan davacı …’ye çarparak yaralanmasına neden olduğu, mahkememizce yapılan keşif sonrasında kazanın meydana geldiği yolun ana yol olmayıp servis yolu olduğu, tek yönlü ve parke kaplama olan yolda yoğun araç trafiği olmadığı, markete gelen araçların yol kenarında durup yüklerini boşaltabildikleri yine yol kenarında park halinde araçların bulunduğu, olay yerine ilişkin fotoğrafların çekildiği, kusur bilirkişisi tarafından davalı sürücü …’nın olayda %75 oranında kusurlu olduğu, davacı …’nin ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği,
Adli Tıp Kurumu …Adli Tıp İhtisas Kurulunun 21.04.2017 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; Meslekte kazanma gücünden azalma oranının %5,2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremez ve %100 malul sayılan süre) ise (3) ay olduğu,
Olayın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan… plakalı aracın dava dışı sürücüsü %75 oranında kusurlu olduğundan %75 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacı yararına maddi zarar olarak dikkate alınacağı, Başka bir anlatımla davacının %25 kusuru oranında kusur indirimi yapılacağı, davacının maluliyet derecesi %10 oranının altında kaldığından 5510 sayılı yasanın 19. Maddesine göre davacıya iş kazası sigortasından sürekli maluliyet geliri bağlanması mümkün değildir. Bununla birlikte; İstanbul … İş Mahkemesinin … E., …K. 29.03.2016 T. kararında davacıya yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin 1.089,95 TL kısmını Kurumun talep etme hakkı bulunduğu hükmü kurulduğu, buna göre; hüküm kurulan tutarın tamamının hesaplanan geçici iş göremezlik maddi zarar tutarından tenzili gerekeceği, davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına ilişkin bilgi ve belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığı,… plakalı araç 30.04.2013-30.04.2014 vadeli ZMSS poliçesi ile sakatlık halinde 250.000,00 TL teminatla davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı ancak; kaza tarihi itibarı ile zeyilnameye bakılmaksızın geçerli teminat limiti 268.000,00 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 1.875,12 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 30.442,13 TL olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 14.05.2015 dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise 15.03.2014 kaza tarihi olduğu ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu hususunun tespit edildiği, denetlemeye elverişli bilirkişi raporuna göre maddi tazminat yönünden geçici iş göremezlik maddi tazminat talebi için 1.875,12 TL, sürekli iş göremezlik tazminat talebi için 30.442,13 TL olmak üzere toplam 32.317,25 TL’nin davalı… A.Ş.yönünden 14/05/2015, diğer davalı … ve… yönünden 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden; Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Manevi tazminat talebi, tarifini, B.K’nun 56. maddesinde bulmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. B.K’nun 56. maddesinin yukarıda açıklanan hükmüne göre, böyle özel durumlar gerektiriyorsa, manevi giderim öngörülmüş bulunmaktadır. Ayrıca B.K.’nun 56. maddesi, gerek sözleşme dışı sorumlulukta ve gerekse B.K’nun 114/II maddesi ile yapılan yollamadan dolayı, sözleşmeden doğan sorumlulukda da uygulama alanı bulur. Ancak, manevi tazminatın gerek doğması, gerekse kapsamı, özel koşullara bağlanmıştır. Özel hak ve şartlardan maksat, olayın özellikleri olup her olaya göre değişir, Manevi tazminat miktarı belirlenirken B.K.’nun 51. ve 52. maddelerindeki kuralların aynen uygulanması gerekir. Ölenin ailesine manevi tazminat talep etme hakkı tanınmıştır. Aile kavramından, anne, baba, evlat, eş, nişanlı gibi yakınları anlaşılmalıdır. Davacılar da, ölenin anne, babası ve kardeşleridir. Böyle elim bir kaza sonucu eşi ve babalarını yitiren davacıların kişilik hakları, ağır ve haksız bir tecavüze uğramıştır. Davacıların, meydana gelen ölümle sonuçlanan trafik kazası eyleminden sonra, elem ve ızdırap içerisinde bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Beklenmedik bir şekilde eş ve babalarını, bir trafik kazası eyleminden sonra ölmesi, davacılarda kapanması zor manevi bir yara açmıştır. Bu nedenle, manevi tazminata hükmedilmelidir.
Ayrıca Medeni Kanunun 4. maddesi dikkate alınarak, hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği hususları değerlendirilerek, manevi tazminat talebi yönünden; davacı yönünden geçirdiği kaza sebebiyle duyduğu elem ve üzüntüye, 21/04/2014 tarihli Adli Tıp raporu ve trafik kazası sebebiyle, kazanın oluşumundaki kusuru da göz önüne alındığında davacı hayatı boyunca duyacağı kuşku ve acı sebebiyle ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma sonuçları ve kusur durumuda nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve…’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Asıl ve ıslahla açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN :Geçici iş göremezlik maddi tazminat talebi için 1.875,12 TL, sürekli iş göremezlik tazminat talebi için 30.442,13 TL olmak üzere toplam 32.317,25 TL’nin davalı… A.Ş.yönünden 14/05/2015, diğer davalı … ve… yönünden 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin davasının kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 15/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve…’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.549,14 -TL harçtan peşin alınan 76,85-TL ve ıslah harcı olan 527,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.945,28 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 76,85 TL peşin nispi harcın ve ıslah harcı olan 527,00 TL olmak üzere 603,85 TL davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti 322,50 -TL davetiye gideri , 350 TL keşif gideri olmak üzere toplam 1.700,20-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.878,07 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kısmen kabul edilen manevi tazminat yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 -TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve…’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kısmen red edilen manevi tazminat yönünden; Davalı … ve…’dan duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,

Dair, Davacı vekili ve davalı … ve… vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi.

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.