Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/378 E. 2019/291 K. 29.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/378 Esas
KARAR NO : 2019/291
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/04/2015
KARAR TARİHİ : 29/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilin yolcu olarak bindiği minibüsün 20/12/2013 tarihinde 70 Evler köprüsünden Maltepe içine giderken saat 08.30 civarında sorak arasından çıkan taksiye çarpmamak için ani fren yapması sonucu ve bu ani fren etkisiyle ayakta tutunmaya çalışırken müvekkilin kolunun ters dönkesiyle sol kolunun kırıldığını, kazadan sonra müvekkilin acılar çekerken minibüsçünün müvekkili hastaneye götürmediği gibi yolun ortasına atarak olay yerinden kaçtığı, müvekkili ters dönen kolundaki kırık ve can acısıyla aracın plakasını alamadığı minibüs müvekkilinin aşağı atarak hızla olay yerinden kaçtığı, müvekkilinin kırığın etkisiyle bayıldığı ve vatandaşlarca … Hastanesine kaldırıldığı, müvekkilin kazadan sonra kenisini bu şekilde yaralayan ve aşağı atarak akaçan minibüsün tespiti için olay yerine gören Mobese kameraları dahil her türlü araştırmayı emniyetten ve savcılıktan talep ederek şikayetçi olduğu fakat failinin tespit edilemediği, müvekkilin sol kolundaki sakatlığına bağlı sürekli işgüç kaybı oranı ve bu orana bağlı geçici ve kalıcı iş göremezliği sebebiyle şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat, temerrüd tarihinden itibaren işleyecek MB Avans Faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından bu ön şart yerine getirilmeden doğrudan dava açıldığı, davacıya önel verilerek başvuru ve evraklarının ikmalinin sağlanması aksi halde davanın bu sebeple reddine karar verilmesini, esasa ilişkin itirazlarının ise kazaya sebep olduğu bildirilen ve plakası alınamayan aracın varlığı kesin ve somut delillerle ispatlanması gerektiği, davada müvekkil kurumun sorumluluğunun tespit edilebilmesi için mutlak suretle davacıda meydana geldiği iddia olunan yaralanmanın plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğu trafik kazasından kaynaklandığının kesin ve somut delillerle ispatlanması gerektiği, aksi takdirde davacının ispatlanamayan haksız davasının reddine, dava konusu iddia edilen maddi vakıa hayatın olagan akışına uygun olmadığı gibi kaza ile zarar arasında illiyet sağlanması mümkün olmadığı, haksız çıkar sağlamak amaçladığı, hatlı minibüs olduğu iddia edilen bu aracın tespit edilememesi kabul edilebilir bir durumda olmadığı, davacı bu konudaki delillerini toplamalı kazaya başkaca bir aracın sebep olduğunu kesin verilerle ispat etmesinin gerektiği, ancak o takdirde diğer araç sürücüsüne atfedilecek kusur tespit edilmesi durumunda anılan kusur oranında ancak olay tarihinde geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere … sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği, usule yönelik itirazların karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maluliyete ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dosyanın kusur yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesine gönderildiği 06/09/2018 tarihli ADLİ TIP raporunda özetle ; Dosya içerisinde olayın oluş şeklini ve olay yeri özelliklerini anlatır trafik kazası tespit tutanağı bulunmadığı, minibüs sürücüsünün fren yaptığı ve bu fren sonucu başka bir araca çarpmadığı, tanzim edilen 15.01.2018 tarihli …’a ait bilirkişi raporunda plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın %50 oranında kusurlu olduğu, tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri içeriği, davacı ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde incelendiğinde kazanın yukarıda ”OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği, plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsü aracında ayakta yolculuk etmekte olan kişilerin de varlığını dikkate alarak seyrini daha müteyakkız sürdürmesi gerekirken bunu yapmadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada tali derecede kusurlu olduğu, davacı …, ayakta yolculuk ettiğini dikkate alarak araç içerisinde daha dikkatli tutunması gerekirken bunu yapmadığı, sürücünün aldığı ani frene karşılık etkin korunma tedbirine başvuramadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli derecede kusurlu olduğu, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporu olayın oluş şekli ve mahal şartları dikkate alındığında kusur dağılımı isabetsiz bulunduğu, davacı yolcunun asli kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek raporlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Maluliyet yönünden dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği Adli Tıp Kurumunun 30/03/2016 tarili ADLİ TIP raporunda; … oğlu … doğumlu …’ın 20.12.2013 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazası kazasına bağlı arızası sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak Gr1 VII( 12Ba…………7 )%11 E cetveline göre %9,2 (dokuzvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Maluliyet raporundan sonra dosyanın kusur ve aktüerya bilirkişisine tevdi edildiği 22/03/2017 tarihli raporda özetle ; 20/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %9,2 oranında malul kalan davacı … ile davalı … arasında uyuşmazlık noktaları yönünden; Araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu durumda 82.401,40 TL, Araç sürücüsünün % 87,5 kusurlu olduğu durumda 72.101,23 TL, Araç sürücüsünün % 75 kusurlu olduğu durumda 61.801,05 TL, Araç sürücüsünün % 62,5 kusurlu olduğu durumda 51.500,88 TL, Araç sürücüsünün % 50 kusurlu olduğu durumda 41.200,70 TL, Araç sürücüsünün % 37,5 kusurlu olduğu durumda 30.900,53 TL, Araç sürücüsünün % 25 kusurlu olduğu durumda 20.600,35 TL, Araç sürücüsünün % 12,5 kusurlu olduğu durumda 10.300,18 TL olarak tespit edildiği, temerrüt başlangıç tarihinin 10/04/2015 dava tarihi olduğu, işleyecek faiz olduğu, 15/01/2018 tarihli ek raporda özetle ; 20/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %9,2 oranında malul kalan davacı … ile davalı … arasında uyuşmazlık noktaları yönünden; Olay sırasında davacının yolculuk yapmakta olduğu plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün olayda %50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın olayda %50 kusurlu olduğu, davacı …’ın maluliyeti nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının temerrüt başlangıç tarihinin 10/04/2015 dava tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal olduğu, 29/01/2018 tarihli düzeltme beyanına istinaden ; maluliyet nedeniyle 2.296,33 TL geçici işgöremezlik, 43.920,52 TL sürekli işgöremezlik tazminatı talep edilebileceği, 14/02/2019 tarihli ek raporunda özetle ; 20/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %9,2 oranında malul kalan davacı … ile davalı … arasında uyuşmazlık noktaları yönünden; Davacı nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.148,16 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 27.073,64 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 10/04/2015 dava tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu, işbu raporda hesaplanan maddi zarar tutarının önceki raporda hesaplanan tutardan düşük olmasının kusur oranının değişmesinden kaynaklandığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 25/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 28.221,80 TL olarak arttırmıştır.
Davacı tanığı …’ın talimat duruşmasındaki beyanında; ” Ben … ile iş arkadaşıydım. İstanbul’da migros marketlerinde birlikte çalışıyorduk. Bir sabah ben işe gelirken … aradı beni. Kaza yaptıığnı, gelip kebndisini almamı istediğini söyledi. Sonra tekrar aradı. Taksiye bindirildiğini ve hastaneye gittiğini söyledi. Bunun üzerine ben … Sigorta hastanesine gittim. … dan duyduğum kadarıyla bir minibüs ile kaza yapmış, kolu dört yerden kırıktı. Orada bana minibüs şoförünün ilgilenmediğini, kendisini taksiye bindirenlerin yoldan geçen insanlar olduğunu söyledi. Daha sonra … rapor aldı. 21 günlük rapordu. Sonra süresi uzatıldı. Gerçekleştirilen ameliyatın ağır olduğunu biliyordum. 3,4 ay işe gelemedi sonrasında tekrar işe devam etti. Minibüs şoförünün davacıyı orada bırakıp kaçmamış, ama hiç bir şekilde yardımda da bulunmamış, son olarak bidiğim husus kolu sebebiyle işini iyi yapamadığı ve sıkıntı yaşadığıdır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporuna ve bilirkişiden alınan kusur ve aktüer hesap raporuna göre; 20.12.2013 günü saat 08:30 sıralarında kimliği belirsiz sürücü sevk ve idaresindeki minibüsü ile 70 Evler Köprüsü istikametinden Maltepe yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan yere geldiği esnada ani fren yapması neticesi aracında ayakta yolculuk etmekte olan davacı …’ın tutunduğu yerden kolunun dönmesi neticesi dava konusu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, ATK Trafik İhtiss Dairesinin 06.09.2018 tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ ın %75 oranında kusurlu olduğu belirtiltiği, Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun 30.03.2016 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; meslekte kazanma gücünden azalma oranının %9,2 olduğu, geçici iş göremez ve %100 malul sayılan sürenin ise (4) ay olduğu belirtiltiği ancak SGK … Sosyal Güvenlik Merkezinin Sayın Mahkemenin müzekkeresine verdiği 18.05.2015 havale tarihli cevapta cevap ekindeki sağlık ödemeleri sistemi dökümünden davacının istirahatli olduğu 20.12.2013-05.05.2014 tarihleri arasında geçen (4,5) ay için davacıya (4.252,80)TL iş göremezlik ödemesi yapıldığı tespit edildiği, ortada fiili gerçek varken ATK … Adli Tıp İhtisas Kurulunca farazi olarak tespit edilen (4) aylık iş göremezlik süresine göre hesaplama yapılamayacağından SGK tarafından bildirilen (4,5) aylık süre için geçici iş göremezlik maddi zararı hesaplanacağı, davacı tarafından açılan davada davalı …na sorumluluk yöneltilmesinin gerekçesi plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14/2-b maddesinde “sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için …na başvuru yapılabileceği” belirtiltiği, …na yapılan başvurular sebebiyle yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınmaktadır. Kaza tarihini de kapsayan 01.01.2013-31.12.2013 vadeli olarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ZMSS poliçe limitleri sakatlık halinde (250.000,00)TL. olarak belirlendiği, davalı …’ na tazminat ödemesi için ihtar/ihbarın tebliğ edildiğine dair belge bulunmadığı, başka bir anlatımla dava öncesinde; davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğüne ilişkin belge bulunmadığı, temerrüt başlangıç tarihi 10.04.2015 dava tarihi olduğu, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.148,16 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 27.073,64 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 10.04.2015 dava tarihi olduğu, işleyecek faizin yasal faiz olduğu, raporda hesaplanan maddi zarar tutarının önceki raporda hesaplanan tutardan düşük olmasının kusur oranının değişmesinden kaynaklandığı rapor tanzim edilmiş olmakla , denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna (06/09/2018 tarihli Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporu, maluliyet raporu, 14/02/2019 tarihli Aktüerya bilirkişi raporu göz önüne alındığında) göre asıl ve ıslahla açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile;
1-Geçici iş göremezlik maddi tazminat talebi için 1.148,16 TL, sürekli işgöremezlik maddi tazminat talebi için 27.073,64 TL olmak üzere toplam 28.221,8 TL temerrüt tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.927,83 TL harçtan peşin alınan 27,70-TL ve ıslah harcı olan 79,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.820,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 27,70 TL peşin nispi harcın ve ıslah harcı olan 79,35 TL olmak üzere 107,05 TL davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 1.350,00TL bilirkişi ücreti, 378,45 TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.756,15 -TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.386,62 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi. 29/03/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.