Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1233 E. 2018/232 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/324 Esas
KARAR NO : 2018/189
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalı tarafa İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasıyla 64.301,57TL alacağının tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, iş bu takip çerçevesinde ödeme emrinin davalıya 27.02.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın itiraz dilekçesi üzerine durdurulduğunu, itirazın dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, borçlunun yetki itirazının yersiz olduğunu, HMK’nın 7. Maddesi çerçevesinde 5 ayrı borçlu olduğundan ve takipteki diğer borçlular için İstanbul İcra daireleri yetkili olduğundan 5 borçlu içinde İstanbul İcra dairesinde takip başlatıldığını, davalı borçlunun yetki itirazı haksız olduğunu, icra konusu çekten kaynaklanan alacağın davacı tarafa ödenmediğini, davalı-borçlu şirketin davacı tarafı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, alacak iddiasının haklılığının davalı tarafın ticari defterleri incelendiğinde anlaşılacağını beyanla; itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çekin kambiyo senedi vasfı taşımadığını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, dolayısıyla da delil başlangıcı niteliği bulunmayan iş bu çekten ötürü davacının davasını ispat etme yükümlülüğü bulunduğunu, keza davacının yine davalı şirket ile arasında bulunan temel borç ilişkisini de açıklaması ve ispatlaması gerektiğini, davalı şirketin davacıya ne kambiyo senedine dayalı, ne de temel borç ilişkisine dayalı bir borcu bulunmadığını, bu durumda ticari defter kesin delil niteliği taşıdığını, davalı şirketin ticari defterleri incelendiğinde alacaklı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığının ortaya çıkacağını, davacının var olduğunu iddia ettiği alacak konusunda kendi keyfine göre işlemiş faiz talep ettiğini, açıkladıkları sebepler de göz önünde bulundurulduğunda ödeme emri, faiz ve diğer talepler yönünden de usule uygun olmadığını beyanla, davanın reddine, davacının %40′ tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına, çek aslına, SGK kayıtlarına, ticari defter ve kayıtlara, bilirkişi incelemesine, tanık, yemin vs. delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, borçlular … Şti., …, …, … Şti., …A.Ş. aleyhine, 59.273,10 TL asıl alacak (27.000,00 USD), 5.028,47 TL işlemiş faiz (2.290,56 USD) olmak üzere toplam 64.301,57 TL alacağın tahsili için 20/02/2014 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 27/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 06/03/2014 tarihinde yetkiye ve borca, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 17/10/2016 tarihli 4. celsede davalı şirket yetkilisinin isticvabına karar verilmiş, 13/03/2017 tarihli 5. celsede davalı şirket vekilinin duruşmada hazır bulunmuş, dava konusu çek ile ilgili beyanlarının alınmış; yemin metninde bahsi geçen çekten haberdan olmadığını, … ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, kendisini tanımadığını, … ile ticari ilişkisi olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 29/04/2016 tarihli raporunda: davalının 2012 – 2013 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğu görüldüğünden davacı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacının belirlenen inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini ibraz etmediği, takibe dayanak çekin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının ticari defterlerindeki kaydî verilere göre, davalı ile davacı arasında ticari ilişki olmadığı, davalı şirket ile dava dışı ciranta …Şti arasında ticari ilişki olduğu, ancak takibe dayanak çekin …Şti’ye verildiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davacının alacak iddiasının, dosyaya mübrez bilgi ve belgeler ile davalının ticari defterleri kapsamında bu aşamada ispata muhtaç olduğu bildirilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davacı tarafın, davalı şirketin ciranta sıfatıyla borçlusu olduğu 27.000,00 USD tutarlı çeke istinaden davalı şirket aleyhine icra takibi başlattığı, davalı şirketin takibe itirazı sonucunda takip durduğu, davacı vekili, dava dilekçesinde “Alacak iddiasının haklılığı davalı tarafın ticari defterleri incelendiğinde anlaşılacaktır” şeklinde yazılı beyanda bulunarak, itirazın iptali ile takibin devamını talep ettiği, davalı şirket vekili ise; takip konusu çekin kambiyo senedi vasfı taşımadığını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, davacının yine davalı şirket ile arasında bulunan temel borç ilişkisini de açıklaması ve ispatlaması gerektiğini, davalı şirketin davacıya ne kambiyo senedine dayalı, ne de temel borç ilişkisine dayalı bir borcu bulunamadığını beyan ettiği ve dosyanın incelenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, ancak davacının ticari defterlerinin ibraz etmediği bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere; taraflardan Davalı …A.Ş 2012 – 2013 yılı ticari defterler, yardımcı defter kayıtları incelendiğinde; dava konusu takibe dayanak olan … keşide tarihli 27.000,00USD tutarlı … numaralı …şubesi çekinin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, takibe dayanak çek üzerindeki ciro silsilesi incelendiğinde; …Şti tarafından keşide edilen çekin, davalı şirketten önce sırasıyla,… ve …Şti tarafından ciro edildiği, en son olarak da davalı şirketin unvanı yazılı olan kaşe ve imza ile ciro edilerek davacıya verildiği, bu nedenle çek üzerindeki cirantaların her biri davalı şirket ticari defterlerinde aranarak, davalı şirketin bu cirantalarla ticari ilişkisinin olup olmadığının tetkik edilmeye çalışıldığı, yapılan inceleme neticesinde çek üzerindeki cirantalardan … Şti. ile davalı şirket ile arasında ticari ilişki bulunduğu gözlemlendiği, takibe dayanak çeke ilişkin …Şti. cari hesabında kayıt olmadığı, ayrıca 101 alınan çekler hesabında da takibe dayanak çeke ilişkin bir kayıt bulunmadığı, ayrıca davalı şirket ile davacının da aralarında ticari ilişki bulunduğuna dair kayıt olmadığı tespit edildiği, dosyaya sunulan deliller ve ticari defterlerin incelemesi sonucu, davalının ticari defterlerindeki kaydî verilere göre takibe dayanak çekin hiçbir şekilde davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığı görülmekle, davacının iddiasının dosyaya mübrez bilgi ve belgeler ile davalının ticari defterleri kapsamında bu aşamada ispata muhtaç olduğu anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının REDDİNE,
-Davalının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin alınan 1.098,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.062,22 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.423,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …¸
**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**