Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1226 E. 2020/65 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1226 Esas
KARAR NO : 2020/65
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
KARAR TARİHİ : 07/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 29.12.2009 tarihinde davalı şirketten 2010 model … marka … tipi … plakalı aracı satın aldığını, aracın periyodik bakımlarını devamlı olarak … Oto … servisine götürmesine rağmen aracın 45.000 Km’den sonra yağ yakmaya başladığını, yetkili servisin bu durumun normal olduğunu belirttiğini, aracın 90.000 Km’ye geldiğinde yağ yakma sorununun artması üzerine bu sorunun giderilmesi için davacı tarafından servise götürüldüğünü, aracın bir hafta serviste kaldığını, davalının sorunun giderildiğini söylediğini, ücret alınmadığını, revizyon yapılan aracın 1700 Km sonra yağ yakmaya başlayınca tekrar servise başvurulduğunu, 2 hafta serviste kaldığını, araçta tekrar ücretsiz revizyon yapıldığını, ancak araçtaki motor sorununun giderilemediğini, davacının oyalandığını, davacının 13 .07.2015 ve 30.09.2015 tarihlerinde yağ ölçümü istediğini ancak sonuç alamadığını, bu arada davacının Aralık 2014 tarihinde aracın değerinin tespiti için …’a başvurduğunda aracın ön kaput vc arka bagaj kapağının boyanmış olduğunu öğrendiğini, kendisine kaza yapmış aracın satıldığını anlayan davacının aynı gün müşteri hizmetlerine başvurduğunu ve boya farklılığının açıklanmasını istediğini, buna karşılık 29.01.2015 tarihli cevapta parçaların ayrı ayrı boyanması nedeniyle boya kalınlıklarının farklı olmasının norma! olduğunu belirten bir mail gönderildiğini, davacının hem motor arızası bulunan hem dc kaza yapmış bir aracın kendisine satılması karşısında 03.06.2015 tarihinde ihtarname gönderdiğini, zararının karşılanmasını istediğini, davacının imalat hatalı ve gizli ayıplı aracı sattığını, aracını sürekli servise götürmesine rağmen motorunun yağ yakma sorununun giderilemediğini, ayrıca kazalı ve boyalı araç satıldığını, bu nedenle seçimlik hakkından ayıp oranında satış bedelinden indirim talep ederek bu davayı açtığını belirtmiş ve fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere aracın ayıpsız değeri ile ayıplı değeri arasındaki fark 20.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu aracın garanti kapsamının sona ermiş hem de davanın borçlar kanunu 231. Maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, aracın garanti süresinin 2 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin de 2 yıl olduğunu dava konusu aracın davacıya 29.12-2009 tarihinde teslim edildiğini, garanti süresinin 29.12.2011 tarihinde dolduğunu, zamanaşımı süresinin 29.12.2011 tarihinde dolduğunu, dava tarihinin 23,12.2015 olduğunu, davacının usulüne uygun bir ayıp ihbarında bulunmadığını, aracın ayıplı olmadığını, davacının teknik incelemeye dayanmayan ayıp ihbarının geçersiz olduğunu, araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, araçta yağ eksiltmesinin normal bir durum olduğunu, aşınmayı önlemek için yağ kullanıldığını, ayrıca soğutma için de yağın gerekli olduğunu, tüm motorlarda yağ sarfiyatının gerekli olduğunu, sürüş tarzına ve kullanım şekline göre 0,5 lt/1000 Km olabileceğini, davacının 2 yıl önce 28,02.2014 tarihinde 75.652 Km’deyken yağ sarfiyatı için geldiğini, tüketin testi uygulandığını, aracın yağ tüketimi için birden fazla servise çağrılmasının nedeninin test olduğunu, yağ ölçümü için yapılan servis işlemlerinin her birinin sanki arızaymış gibi gösterildiğim, araçta yağ lüketimiyie ilgili bir arıza bulunmadığını, diğer taraftan aracın ön ve arka kapaklarında çizikler olduğunu, bu nedenle aracı boyanmış olabileceğini, aynca boya kalınlıklarının farklı çıkabileceğini, dikey yüzeyde 350 mikron, yatay yüzeylerde 500 mikron boya kalınlığının normal olduğunu, davacının faiz talebinin haksız olduğunu belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davalıdan tacirler arası satım sözleşmesine istinaden 29.12.2009 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle satım bedelinden indirim yapılması ve indirilecek tutarın, satım tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili talebi niteliğinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler Araç Satış faturası, Ruhsat, Servis faturaları, dava konusu aracın servis bakım ve tamir işlemlerini gösterir belgeler, … değerlendirme belgesi, İhtarname, tanık ve bilirkişi vs. deliline dayanmışlardır.
Mahkememizce 05/06/2017 tarihinde söz konusu araç üzerinde Makina mühendisi bilirkişiler ile keşif yapıldığı, keşifte davacı tanığı olarak … …’ın dinlenildiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … …’ın 05/06/2017 tarihli keşif tutanağındaki beyanında:”Davacı benim dayım olur, 2009 yılında … … Otomotivden satın aldım, araç belli bir yaşa geldiğinde aracı değiştirmek istendi, zaten araçtada motordan kaynaklanan sıkıntılar vardı, 2014 yılı Aralık ayı aracı değiştirmek için …’ye gidildi. Yine … Oto ‘nun … diye tabir edilen yerine götürdük, orda araç üzerinde yapılan inceme üzerine ön motor kaputu ve bagaj kaputun boyalı olduğu söylendi bunun üzerine satın aldığımız firmaya gittik, onlarda konuyla ilgileneceklerini söylediler fakat hiç birşey yapılmadı söyleyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, bilirkişi heyetin rapor alınmış, 25.11.2017 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle: dosyadaki belgelere ve mahallinde keşfen yapılan incelemelere göre dava konusu aracın gizli ayıp niteliğinde imalat hatalarının olduğu, araçtaki gizli ayıp niteliğindeki imalat hataları nedeniyle araçta 28.000,00 TL’lik değer kaybı oluştuğunu, 31/05/2018 tarihli bilirkişi 1.ek raporunda özetle: kök raporda da belirtildiği üzere, araçtaki yağ yakma probleminin tespiti için uzun süreli testler gerekmektedir. Bu nedenle bu konuda dosyaya sunulan ve araç servisleri tarafından yapılan tespitlerden yararlanılmıştır. Ancak bu testlerin tekrarlanması gerekiyorsa, ya aracın uzun süreli (1000 Km’lik kullanım için) bilirkişi heyetine teslim edilmesi, bu süre zarfında tüketilecek akaryakıt için uygun bir çözüm bulunması ve bilirkişi heyeti tarafından 1000 Km kullanıldıktan sonra yağ seviyesinin yetkili serviste ölçülmesi veya araca yetkili serviste tam kapasite yağ doldurulup mühürlenmesi ve en az 1000 Km kullanıldıktan sonra yağ seviyesinin tekrar ölçülmesi gerektiğini, araçta tespit edilen ön ve arka kısımlardaki yeniden boyanmış bölgeler konusunda kök rapordaki görüş ve tespitlerimiz aynen geçerli olup araç davalı şirketçe davacıya gizli ayıplı olarak satıldığı, araçta bu nedenle ortalama 3.000,00 TL değer kaybı oluştuğu, 11.01.2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle: aracın boyanmış parçaları nedeniyle değer kaybının 3.000,00-TL olduğu işlemin ne zaman yapıldığının tespitinin mümkün olmadığı, motor yağ tüketimi standart değerlerin üzerinde olup onarımı gerektiği, motor revizyonu ile onarın yoluna gidilmesi halinde araçta 5.000,00-TL değer kaybı olacağı ya da komple motor değişikliği ile arızanın giderilmesinin mümkün olduğu bu işlemlerin davalı tarafın yetkili servisinde yapılması gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı ve davalı vekilinin itirazları konusunda dosyanın otomotiv mühendisi ve ayıp konusunda hukukçu bilirkişiye tevdi edildiği, 30.09.2019 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle: davacının davalıdan dava tarihi itibariyle, 7.304,38 TL bedel indiriminden kaynaklanan alacağı olduğu; bu alacağın talep gibi satım tarihi olan 29.12.2009 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği kanaatine varıldığını, mahkemece, indirim bedeli olarak, motorun yenisi ile değiştirilmesi bedeline hükmedilmesi kanaatine varılacak olur ise; 25.11.2017 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporunda hesaplanmış olan KDV dahil 25.000 TL’lik motor değişimi bedeli tutarının, rapor tarihi olan 25.11.2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği yönünde sonuca varılabileceğini tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 16/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 28.000,00-TL olarak arttırmıştır.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, bilirkişilerden alınan raporlara göre; davalıdan tacirler arası satım sözleşmesine istinaden 29.12.2009 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle satım bedelinden indirim yapılması ve indirilecek tutarın, satım tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili talebi niteliğinden ibaret olduğu,
Mahkeme heyeti ve davacı ve davalı vekilleri, bilirkişilerce birlikte davacı şirkete ait araç üzerinde yapılan 05/06/2017 tarihli keşfen incelemede, aracın yağ eksiltme probleminin bariz olduğu, 2014 model … marka bir araçta olmaması gereken seviyede yağ eksiltme probleminin olduğu tespit edildiği, aracın motor kaputu ve bagaj kapağında yapılan boya kalınlığı ölçümleri sonuçlarının değerlendirilmesinden ve dosyada bulunan servis formlarında belirtilen bagaj kapağının yerine oturtulamaması arızasından, aracın ön ve arka kısımlarından işlem gördüğü tespit edildiği, aracın satın alınması aşamasında sıradan bir tüketici için tespit edilmesi mümkün olmayan bu arızaların imalat hatası olduğu ve aracın davacıya gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edildiği, araçtaki yağ eksiltme probleminin giderilmesi için aracın motorunun komple yenisiyle değiştirilmesi gerektiği, bu işlem, KDV dahil 25.000,00 TL’ye mal olacağı, 3.000,00-TL değer kaybı oluştuğu dosyadaki belgelere ve mahallinde keşfen yapılan incelemelere göre dava konusu aracın gizli ayıp niteliğinde imalat hatalarının olduğu,
Aracın ayıplı olmasına ve bu ayıp ancak motor değişimi suretiyle giderilebilecek olmasına rağmen, davalının (veya davalının yetkili servisinin) ayıbı kökünden gidermeyen tamiratlarla davacıyı sürekli oyaladığı, bu nedenle davalının ağır kusurlu davrandığı kanaatine varıldığı, davalı ağır kusurlu davrandığı için de, davalının, yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı ve davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını ileri sürmek suretiyle sorumluluktan kurtulamayacağı, davacıya satılmış olan dava konusu araç, imalat hatasından kaynaklı ayıplı olduğu, bu nedenle de davacının bu davadaki bedel indirimi talebinin yerinde olduğu, indirim bedeli olarak, motorun yenisi ile değiştirilmesi bedelinin 25.11.2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda hesaplanmış olan KDV dahil 25.000 TL’lik motor değişimi bedeli tutarının, rapor tarihi olan 25.11.2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği yönünde sonuca varılabileceği hususunun tespit ve rapor edildiği denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
-Asıl ve ıslahla açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-25.000,00-TL’nin 25/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.707,75-TL harçtan peşin alınan 341,55-TL, Islah harcı 136,62-TL mahsubu ile bakiye 1.229,58-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan peşin harç 341,55 TL, Islah harcı 136,62 TL olmak üzere toplam 478,17-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 206,30-TL keşif harcı, 3.300,00-TL bilirkişi, 182,50-TL davetiye gideri ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.716,50-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 3.307,68-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.750,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 3.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair,Davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2020

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.