Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1166 E. 2019/805 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1166 Esas
KARAR NO : 2019/805
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2015
KARAR TARİHİ : 18/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekilinin 7.12.2015 tarihli dava dilekçesinde; “Müvekkili ile Davalı arasında imzalanan Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi ile müvekkili adına … nolu hesap açıldığı ve bu hesap üzerinden müvekkilinin işlemler yapmaya başladığı, sözleşmenin verdiği yetkiye istinaden 29.5.2013 tarihinden itibaren hesabında parite işlemleri yapmaya başladığı, son olarak 31.05.2013 tarihinde verdiği emirlerden sonra işlemlerine ara verdiği, 31.05.2013 tarihinde saat 18:45 civarında platforma tekrar girmek istediğinde, müvekkilinin girişinin engellendiği, yeni şifre talebi üzerine gönderilen yeni şifre ile de platforma giriş yapılamayınca, müvekkiline “Paritem Hesabının Pasifize Edildiğinin”in bildirildiği, müvekkili hesap hareketlerini kontrol ettiğinde, davalı aracı kurumun, müvekkili adına ve fakat rızası olmaksızın hesabında ters alım satım işlemleri gerçekleştirerek elde ettiği tüm karın sıfırlandığını gördüğü, bu işlem sonrası davalı çalışanının müvekkiline ibraname göndererek tüm işlemleri kendi talimatı ile yaptığını kabul ettirmeye zorladığı, bunun üzerine davalıya gönderilen ihtarnameye karşı gönderilen cevabi ihtarnamede, 31.05.2013 tarihinde, 00:10:43-10:59:06 saatleri arasında (yaklaşık 11 saat) “Paritem Sistemindeki Veri Aktarımındaki Hata” nedeniyle işlemlerin gerçek değerler üzerinden gerçekleşmediği, Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi’nin 6. Genel İşleyiş 6.1. maddesi gereğince ters işlemlerin yapılarak davacı hesabının önceki durumuna getirildiği, sistem hatası ve davacının bundan faydalandığına ilişkin bilgilerin müracaatında verileceğinin bildirildiği, genel işlem koşulları içeren Çerçeve Sözleşme hükümleri gerekçe gösterilerek işlemlerin resen iptal edilmesinin mümkün olmadığı, davalı aracı kurumun, sunmuş olduğu sistemdeki bir hatayı veya arızayı tam 11 saat fark edecek bir denetim veya uyarı mekanizması getirmemiş olmasının kendi sorumluluğunda olduğu”belirtilerek ve fazlaya ilişkin hakları da saklı tutularak, şimdilik 10.000 TL’nin, 31.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hüküm verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilleri tarafından dosyaya mübrez 26.1.2016 tarihli cevap dilekçesinde öncelikle; Paritem platformu, kaldıraçlı işlemler ve çerçeve sözleşmelere ilişkin mevzuat düzenlemelerinden bahsedilmiş ve müteakiben; “Davacının meydana geldiğini iddia ettiği zarar ile yapılan çerçeve sözleşmesi şartları arasında bir illiyet bağı bulunmadığı, davacının işlem yaptığı ‘Paritem’ sisteminde, 10 un üzerinde fiyat sağlayıcı bankadan, saniye zaman dilimlerinde alman anlık fiyatların en ivi alış ve satış fiyatları sistem tarafından belirlenip, müşterilere sunulduğu ve bu fiyatlar esas alınarak işlemler yapıldığı, yurtdışı kaynaklı 10’un üzerinde data sağlayıcıdan parite çifti bazında, saniyede yaklaşık 1500 fiyat bilgisinden en iyi olanların seçilerek platforma aktarıldığı, dava konusu işlemlerin yapıldığı 31.05.2013 gecesi, Paritem sistemi normal çalışmasını sürdürürken, yurt dışı kaynaklı data sağlayıcı bir kurum nezdinde, fiyat alma sürecinde teknik bir hata meydana geldiği, bu hatanın, müvekkil kuruma ve dolayısıyla Paritem müşterilerine hatalı fiyat gönderilmesine sebep olduğu, 31.05.2013 tarihinde, 00:10:43 – 10:59:06 saatleri arasında USD/CHF için zaman zaman paritem platformuna gönderilen hatalı fiyatlar nedeniyle yapılan işlemler, sabah yapılan kontrollerde fark edilerek, hatalı fiyat akışının durdurulduğu, hatalı fiyatlardan gerçekleşen müşteri işlemleri nedeniyle, … AŞ.’ye otomatik olarak işlem anında gönderilen ve muhasebeleşen müvekkil kurum hedge işlemlerinin, … A.Ş. tarafından hedge edilemediği ve gerçekleştirilemeyen bu işlemlerin … A.Ş. tarafından iptal edildiği, bu hatalı fiyatlardan gerçekleşen ve haksız kar/zarar sağlanan ve aralarında davacının da bulunduğu tüm müşteri işlemlerinin ilgili SPK tebliğ hükmü gereğince iptal edildiği ve müşteri/davacı pozisyonlarının hatalı veri başlangıcı öncesine döndürüldüğü, müşterilerin haberdar edildiği, davacının da, bu hatalı pariteler üzerinden yaptığı işlemler sonucu kar ettiği, iptal edilen emirler nedeniyle zarara uğradığı iddiası ile bu tazminat davasını açtığı, müvekkil kurumun, yanlış gelen ve oluşan hatalı fiyat nedeniyle, korunma amaçlı olarak bir pozisyon alamadığı, bu nedenle müvekkil kurumun yaptığı emir iptali işleminin yerinde ve haklı olduğu, genel hüküm niteliğindeki TBK -İrade bozuklukları- yanılma hükümleri yanında, özel hüküm mahiyetindeki SPK düzenlemesinin, müvekkil kurumun emir iptali işleminin hukuki dayanağını oluşturduğu”belirtilerek, haksız davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki kaldıraçlı alım satım işlemleri çerçeve sözleşmesinden kaynaklı maddi tazminat davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil belgelerini ibraz etmişler ve delilinde : Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Çerçeve Sözleşmesi, davacının hesap hareketleri, davacıya gönderilen sms kayıtları, e posta yazışmaları, ibraname, ihtarname, bilirkişi, keşif, tanık deliline dayanmışlardır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiden alınan 18/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davacı tarafın talebine konu tutarın bariz hatalı fiyatlarla yapılmış işlemlerden kaynaklandığı,davacının 30.05.2013 tarihindeki USD/CHF paritesindeki işlemlerinde gerçekleşen fiyat aralığının 0,95487-0,95925 düzeyinde olduğu dikkate alındığında, Davacının USD/CHF paritesinin düzeyi ve hatalı olduğu hususunda bilgi sahibi olduğunun anlaşıldığı, davalı Aracı Kurum tarafından gerçekleştirilen iptal işlemlerinin ilgili sermaye piyasası düzenlemesine uygun olduğu, taraflar arasında akdedilmiş Çerçeve Sözleşmede yer alan bazı klozların ve kayıtların sermaye piyasası mevzuatına ve TBK’nda yer alan genel işlem koşulları düzenlemelerine aykırılık teşkil etmesinin, davalı Aracı Kuruma tanınan ve işlem iptaline izin/imkân tanıyan Tebliğ ve çerçeve sözleşme hükümlerinin geçerliliğine halel getirmeyeceği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; dava konusu işlemlerin piyasada foreks olarak bilinen “kaldıraçlı alım satım” işlemleri olduğu, bu işlemlerin SPK tarafından sermaye piyasası faaliyeti olarak düzenleme altına alındığı, işlemlerin yürütüldüğü dönemde yürürlükte bulunan SPK’nın Seri:… , No: … sayılı “Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” kapsamında olduğu, davacının hesabında, dava konusu işlemlerin yapılmasından önce, 31.05.2103 tarihi saat 00.00.01 itibarıyla 10.011,43 TL parasının (net varlığının) bulunduğu,davacının, 30.05.2013 tarihinde USD/CHF paritesinde15’i alış, 12’si bunların satışı olmak üzere 27 işlem yapmış olduğu ve bu işlemlerde gerçekleşen fiyat aralığının 0,95487-0,95925 düzeyinde olduğu dikkate alındığında, Davacının USD/CHF paritesinin düzeyi hakkında bilgi sahibi olduğunun değerlendirildiği,davalı Aracı Kuruma 31.05.2013 tarihi saat 00:10:43 -10:59:06 saatleri arasında USD/CHF paritesine ait fiyatların, likidite sağlayıcı olan …’tan hatalı olarak geldiği, Davacının 31.05.2013 tarihi saat 00:24:34’den itibaren 10:35:20 zamanına kadar USD/CHF paritesi yapmış olduğu 17 alış-satış işlemin tamamında, Davacının, Davalı Şirketten alış fiyatlarının bariz hatalı olduğu, (Davalı şirketin satış fiyatı, Davacının alış fiyatıdır) şöyle ki; Davalı Şirketin alışlarında doğru fiyatların 0,9531-0,9593 aralığında iken satış fiyatlarının 0,8565-08572 aralığında kaldığı, başka ifadeyle ticari hayatın akışına ters olarak Davalı Şirketin satış fiyatlarının alış fiyatlarından düşük olması gibi bir fiyatlama hatasının ortaya çıktığı (Müşterilerin aynı anda düşük fiyatla alıp yüksek fiyatla satması gibi),davacının hatalı fiyatlarla yapmış olduğu işlemler nedeniyle hesabında toplam 696.218,07 TL kar oluştuğu, bu kapsamda saat 15:18:49 itibarıyla hesap bakiyesinin 704.077,04 TL düzeyine ulaştığı, Davalı tarafından hatalı işlemler nedeniyle oluşan karın düzeltilmesi amacıyla (-) 688.116,21 TL’lik sonuç doğuran düzeltme işlemi yapıldığı ve hesap bakiyesinin 12.957,29 TL düzeyine indiği, tebliğin “Emir İptali” başlıklı 10 uncu uyarınca, Davacı müşteri emrinin alınması sonrasında, davacı aracı kurumun söz konusu emre ilişkin olarak başka bir kuruluş (…) nezdinde korunma amaçlı olarak almış olduğu pozisyonun karşı tarafça iptal edilmesi durumunda, emir iptali yapılabileceğinin hükme bağlandığı, anılan düzenlemeye istinaden Davalı Aracı Kurumun yapmış olduğu emir iptalinin (…’ın işlem iptaline dayandırılması gerekçesiyle) sermaye piyasası düzenlemesine uygun olduğu, diğer yandan benzer bir şikâyete ilişkin olarak SPK tarafından yapılmış incelemede de bu yönde karar alındığı, Davacı tarafın talebine konu tutarın bariz hatalı fiyatlarla yapılmış işlemlerden kaynaklandığı,davacının 30.05.2013 tarihindeki USD/CHF paritesindeki işlemlerinde gerçekleşen fiyat aralığının 0,95487-0,95925 düzeyinde olduğu dikkate alındığında, davacının USD/CHF paritesinin düzeyi ve hatalı olduğu hususunda bilgi sahibi olduğunun anlaşıldığı, davalı aracı kurum tarafından gerçekleştirilen iptal işlemlerinin ilgili sermaye piyasası düzenlemesine uygun olduğu, taraflar arasında akdedilmiş Çerçeve Sözleşmede yer alan bazı klozların ve kayıtların sermaye piyasası mevzuatına ve TBK’nda yer alan genel işlem koşulları düzenlemelerine aykırılık teşkil etmesinin, davalı aracı kuruma tanınan ve işlem iptaline izin/imkân tanıyan Tebliğ ve çerçeve sözleşme hükümlerinin geçerliliğine halel getiremeyeceği hususu da göz önüne alındığında denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 170,78 TL den mahsubu ile 126,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve davacıya istek halinde iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı ve davalılarca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalılar/vekillerine iadesine,
5-Yapılan tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.