Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1135 E. 2020/668 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1135 Esas
KARAR NO : 2020/668
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 27/11/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; 18.11.2009 tarihinde davacı müvekkil …’in içinde bulunduğu … kontrolündeki … plakalı araca, Tavşanlı istikametine seyir halindeyken Simav istikametinden Harmancık istikametine gitmekte olan … kontrolündeki , … adına kayıtlı … plakalı araç geçiş üstünlüğü kuralına uymaksızın çarptığını, kaza sonucunda … Amirliği tarafından 18.11.2009 tarih ve 2009/18 defter sıra numaralı kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, kazada araç sürücüsü …’ın 2918 Sayılı yasanın 84 maddesinde yer alan asli kusurlardan, KOD:8 (Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) asli kusurunu işlediği ve davacı müvekkilin içinde bulunduğu araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu tespit edildiğini, kazada … plakalı araç sürücüsü … asli kusurlu olduğunu, davacı müvekkil …’in yaralanmasına sebep olan olayda , … plakalı araç sürücüsü …’ın eyleminden dolayı … Asliye Ceza Mahkemesi 2010/… esas sayılı dosyası ile hakkında kamu davası açıldığını, açılan bu dava sonucunda kusurlu araç sürücüsü …’a TCK’nın 89/4 maddesindeki taksirle yaralamadan dolayı 7 ay 15 gün hapis cezası verilmiş ve ceza kesinleştiğini, davacı müvekkil …’in … Hastanesi’nde 19/11/2009 tarihinde … protokol numarası ile odyolojik bulguları tespit edildiğini, odyolojik bulgulara göre davacı müvekkilin % 68 oranında sol , % 76 oranında sağ taraftan verilen sesleri işitme seviyesinde olduğu görüldüğünü, davacı müvekkil … Hastanesi’nden 30/12/2009 tarihli … dosya numaralı konsültasyon raporu aldığını, bu raporda da davacı müvekkilin işitme kaybı olduğu belirtildiğini, davacı müvekkil …’in … Hastanesi’nde 19/10/2010 tarihinde … protokol numarası ile odyolojik bulguları tespit edildiğini, odyolojik bulgulara göre davacı müvekkilin % 92 oranında sol , % 84 oranında sağ taraftan verilen sesleri işitme seviyesinde olduğu görüldüğünü, davacı müvekkil 19/10/2010 tarihinde … Hastanesi’nden … rapor numarasıyla sağlık kurulu raporu aldığını, raporda davacı müvekkilin %2 oranında işitme kaybı olduğu ve bu özrün sürekli olduğu belirtildiğini, davacı müvekkil … Merkezi’nde odyometre kontrolü yaptırmış olup bu kontrolde de sol kulakta işitme kaybı bulguları gözlemlendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüyle poliçe limitiyle sınırlı kalmakla beraber 5.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalıdan alıp davacı müvekkile verilmesine hükmedilmesini , yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 25/12/2015 cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu, kaza tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki, dava dışı … adına tescilli … plakalı araç için müvekkil şirketçe 14/02/2009-14/02/2010 tarihleri arasında … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiği, müvekkil şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlıdır. Poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami 150.000,00 TL ile sınırlandırıldığını, şirketleri tarafından toplam 2.712,86 TL ödendiğinden bakiye sorumluluklarının 147.287,14 TL olduğunu, trafik sigortası bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, müvekkil Şirketin kaza nedeniyle poliçe kapsamında oluşan tüm sorumluluğunu tamamen yerine getirmiş olup, davacı tarafından müvekkil şirketçe yaptırılmış bulunan aktüerya hesabına hiçbir somut maddi ve gerekçeli bir itirazı olmamasına rağmen huzurdaki davanın ikame edilmiş olmakla müvekkil şirketin dava açılmasına hiçbir şekilde sebebiyet vermediği ve davacı yanın beyanlarındaki kötü niyetin varlığı açıkça anlaşıldığını, bu nedenle; davanın açılmasına müvekkil şirket sebebiyet vermediğinden faiz, masraf ve vekalet ücreti yönünden davanın reddi gerekli olduğunu, sair hususlar hakkında cevap ve itiraz haklarımız saklı kalmak kaydıyla, cevaplarımızın kabulü ile ettirdiği ve 2.712,86 TL ödemeyi davacı başvuru sahibine yaptığından, acılan haksız, maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan davanın tamamen reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 18/11/2009 tarihinde gerçekleşen iki taraflı trafik kazası nedeniyle davacının maluliyetine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili vermiş olduğu 28/11/2019 tarihli dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini, davalı şirketten hiçbir yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağı talepleri olmadığını belirtilmiştir. Davacı vekilinin dosyaya ibraz edilen vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin açıkça yer aldığı görülmüştür.
Davalı vekili 28/11/2019 tarihli dilekçesinde; Davacı tarafla sulh protokolü yapılarak anlaşmaya vardıklarını, davacı vekili yapılan protokole istinaden davadan feragat ettiklerini, davadan feragate ilişkin davacı taraftan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nun 307.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı vekili 28/11/2019 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini bildirdiğinden ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi açıkça yer aldığı görüldüğünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Davadan feragat ilk celseden sonra gerçekleştiğinden harçlar kanunu 22.maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 2/3 ü olan alınması gereken 36.27-TL harcın peşin alınan 27,70 -TL den mahsubu ile bakiye 8,57 -TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekili vekalet ücreti talepleri bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekili yargılama gideri talepleri bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”