Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1116 E. 2021/9 K. 05.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1116 Esas
KARAR NO : 2021/9
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR TARİHİ : 05/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketlerin oluşturduğu “… ve … İnşaat Ortaklığı” adi ortaklık arasında, “Taşınmazın Satılması Hakkında Aracılık Sözleşmesi”’ imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili şirketin, satış bedelinin %10‘u oranında hizmet bedeli karşılığında davalıların …- … İsimli projesinde satışa sunduğu dairelerine yurtdışında ve yurtiçinde alıcılar bulacağını ve onlar ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında taşınmaz satış vaadi satış sözleşmesi imzalanmasını sağlayacağını, müvekkili şirketin 18.05.2015 tarihli “Taşınmazın Satılması Hakkında Aracılık Sözleşmesi” imzalanması akabinde projenin tanıtımı için yurdışı ve yurtiçi tanıtım faaliyetlerine giriştiğini, bunun için reklam, tanıtım ve pazarlama harcamaları yaptığını, tanıtımı yapılan projeden daireler için alıcılar bulunduğunu, rezervasyon için davalılara 21.000-TL rezervasyon bedelleri ödendiğini, ancak davalıların rezervasyon bedellerini almalarına rağmen sözleşmelerin imzalanması için gerekli evrakların müvekkiline verilmediğini, bir kısım alıcılar tarafından imzalanan “Satış Vaadi ve Satış Sözleşmeleri”ni imzalamadığını, çeşitli bahaneler ileri sürülerek sözleşmenin tüm koşullarının oluşmasına rağmen kötü niyetli ve haksız eylemleri ile sözleşmeleri imzalamaktan imtina edildiğini, taraflar arasında güven sorunu oluştuğunu, rezervasyon bedelinin 2.000-TL’den 2.000 paunda çıkartıldığı gibi davalıların ayrıca, satışların gerçekleşmediği iddiasıyla müvekkilinin ödediği rezervasyon bedellerini irad kaydettiklerini belirterek, güvene uygun özenli ve dürüst davranma yükümlülüğünü ihlali neticesinde sözleşmeler nihayete erdirilemediğini, müvekkilinin ödediği 21.000-TL rezervasyon bedelinin geri verilmesi gerektiği gibi müvekkilin hizmetini gerektiği gibi sunmasına rağmen davalıların imzalamaktan imtina ettiği sözleşmelerden kaynaklanan hizmet bedellerinin de kendisine ödenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu tanıtım, reklam, telefon araması ve pazarlama faaliyetleri neticesinde …’ye … Blok D: … , …’ya A.Blok Daire … satışı yapıldığını, satış sözleşmeleri imzalandığını, kesin satış yapılmasına rağmen hizmet bedellerinin ödenmediğini, müvekkili tarafından gönderilen faturaların davalılarca kabul edilmeyerek iade edildiğini, müvekkili ile davalılar arasında oluşturulan … İnşaat Ortaklığı ile akdedilen sözleşmenin devam edeceğini, müvekkilinin getirdiği alıcılar ile satış sözleşmeleri imzalanacağı inancı ile birçok tanıtım, reklam, pazarlama hizmetleri gerçekleştirildiği gazete ilanı, medya ilanı, personel harcaması, telefon, internet gibi harcamalrda bulunduğunu, bu çerçevede proje satışlarında artış olduğunu, davalılar müvekkilin getirdi alıcılar ile satış saöleşmeleri yapmalarına karşılık müvekkilin yaptığı harcamalar ve verilen hizmetlerin karşılığında umut ettiği bedellerden mahrum kaldığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, müvekkili şirketin hizmeti sonucunda davalılara ait …… projeden … ile …’ya satılan dairelere ilişkin müvekkili şirketin hizmet bedeli olarak 40.300-TL’nin hak ediş tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, davalıların aracılık sözleşmesini ihalal etmeleri nedeniyle müvekkilii tarafından ödenen 21.000 TL’lik rezervasyon bedelinin davalıların temerrüde düştüğü dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, yine rezervasyonlarla ilgili olarak rezervasyon yaptırmış müşterilerle satış sözleşmelerini imzalamaktan imtina edilmesi nedeniyle mahrum kalınan hizmet bedelleri için şimdilik 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, ayrıca aracılık sözleşmesinin süreceği ve yeni satış sözleşmeleri imzalanacağı umuduyla yapılan harcamalar için şimdilik 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılkardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … San Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı beyan ve iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, davacı ile müvekkillerinin oluşturduğu ortaklık girişimi arasında usule uygun imzalanmış ve hukuken geçerli her hangi bir aracılık sözleşmesi bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirketlerin oluşturduğu ortak girişim arasında görüşmeler yapıldığını, görüşmeler neticesinde tarafların KDV dahil %10 komisyon üzerinde mutabık kaldıklarını, varılan mutabakata rağmen haksız kazanç sağlamak amacıyla daha sonra % 15 komisyon talep etmesi ile varılan mutabakat anlaşma halini almadığını, görüşmeler esnasında, davacıya taşınmazın satılması hakkında aracılık sözleşmesi dahil bir kısım belgelerin verildiğini, davacı şirket tarafından dosyaya sunulan 18.05.2015 tarihli sözleşmenin geçerli hale getirilemeyen taslak “Taşınmazın Satılması Hakkında Aracaılık Sözleşmesi” olduğunu, davacıya tüm belge ve evraklar gönderilmesine rağmen KDV dahil %10 komisyonda mutabık kalındığını, davacının talebi ile yaklaşık 2.000.000 TL’lik 12 daire reserve edildiğini, daireler için toplamda 21.000 TL, her bir daire için 2.000 TL rezervasyon bedeli alındığını, davacı, reserve ettiği belli süre içinde sözleşmesini ve ödemesini yaptırması gerekirken davacı müvekkili şirketleri oyaladığı 12 adet daireyi uzun süre bekleterek müvekkileri zarara uğrattığını, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 18.05.2015 tarihli taşınmazın satılması hakkında aracılık sözleşmesinin müvekkili şirketlerin oluşturduğu ortaklık girişimi açısından hukuken geçerli bir aracılık sözleşmesi olmadığını, şirket yetkilileri tarafından imzalanmadığını, söz konusu aracılık sözleşmesinin taraflar arasında yapılan görüşmelerde imzalanması düşünülen ve bu nedenle paraflanan sözleşme taslağı olduğunu, müvekkillerinin oluşturduğu ortaklık girişimine toplamda 21.000 TL rezervasyon bedeli ödendiğini, ortaklık girişiminin davacıya 12 adet daire rezerve ettiğini, ortaklık girişiminin bu miktardaki bir satışı yapmak istememesi ve sözleşmeleri imzalamaktan imtina etmesi hayatın olağan akışına ters olduğunu, davacı … ve …’ya aracılık yaptığı iddiasında bulunduğunu, bu kişiler ile müvekkili şirketlerin ortak girişimi arasında sözleşme imzalandığını açıkça beyan ile kendi iddialarını çürüttüğünü, bu kişilerle sözleşme yapıldığından rezervasyon bedelleri satış tutarından düşüldüğünü, dosyaya ibraz edilen …Rezarvasyon / Satış Formları incelendiğinde, alıcı adına rezerve edilen bağımsız bölümlerin belirtilen sürelerde peşinat ödemesi yapılmamış ise satış iptal edileceği ve kapora iadesi yapılmayacağının açıkça belirtildiğini, davacıya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gönderilmiş olmasına rağmen davacı belirtilen sürelerde alıcı ile müvekkillerinin oluşturduğu ortak girişim arasında sözleşme imzalanmasını sağlayamadığı gibi alının yapması gereken ön ödemeyi de yaptıramadığını, kapora iadesi talebinde bulunulmayacağını, taraflar arasında imzalandığı iddia edilen sözleşmenin 5. maddesi müvekkili şirketlerin oluşturduğu ortaklık girişiminin satış işlemini gerçekleştirip gerçekleştirmemesi konusunda tamamen serbest olduğu açıkça hüküm altına alındığını, bu konuda davacının müvekkili şirketlere yönelik suçlamaların hukuki dayanağı da kalmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere taraflar arasında böyle bir sözleşmenin var olduğu kabul edilse dahi davacı taraf işbu sözleşme hükümlerine riayet etmediğinde müvekkili şirketlerin oluşturduğu ortaklık girişiminden komisyon ve/veya hizmet bedeli talep edemeyeceğini, davacı … adına 04.06.2015 tarihinde rezervasyon yaptırdığını, satışın 01.07.2015 tarihine kadar kesin satışa dönüşmesi gerekirken satışın 28.08.2015 tarihinde gerçekleşebildiği dolayısıyla davacının komisyon ve/veya hizmet bedeli talep etmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacı tarafından müvekkillere gönderdiği faturanın aracılık sözleşme hükümlerine de aykırı olduğu KDV dahil %10 iken, %10 + KDV şeklinde düzenlenen faturanın kabul edilmesi ve ödenmesi söz konusu olmadığını, üstelik satış, davacı şirket ile ilişkinin sona ermesinden sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle talebin hukuki dayanağı olmadığını, davacının sözleşmenin devam edeceği umuduyla bir takım masraflar yapıldığını, hizmet bedellerinden mahrum kalındığı iddialarının da hukuki dayanağı bulunmadığını, ortaklık girişimin her hangi bir sözleşme imzalamadığını, davacı haksız kazanç sağlama amacıyla komisyon oranını %15 çıkarmak istediğini, bir an için kabul anlamına gelmemek üzere 18.05.2015 tarihli sözleşmenin var oluğu kabul edilse dahi, madde 3/3’e göre aracının münhasır aracı sıfatına sahip olmadığını, madde 3/4’e göre, aracının sözleşme kapsamında yapacağı pazarlama, tanıtım, satış aktiviteleri ile ilgili masrafların tamamını kendisi karşılayacağını, madde 3/5’e göre, işverenin / yani ortaklık girişiminin, nihai alacılar ile satış işlemlerini gerekleştirip gerekleştirmemekte tamamen serbest olduğunu, madde 3/15’e göre işverenin / yani ortaklık girişiminin haklı sebeplerle ve dilediği zaman sözleşmeyi fesih edebileceğini, madde 4/3’e göre aracının anlaşmanın imzalanması tarihinden itibaren 4 haftada en az 5 adet ve toplamda 8 haftada en az 20 adet daire satışını yapmayı taahhüt ettiğini ve bunu yapmaması halinde sözleşmenin işveren / yani ortaklık girişimi, tarafından tek taraflı olarak feshedileceğinin belirtildiğinin, açıkça hüküm altına alındığını, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; taraflar arasında imzalanan aracılık sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tespit ve tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada belge ve yazışmalar, ticari defter ve kayıtlar, keşif, bilirkişi, tapu kayıtları, tanık, yemin vs. deliline dayanmışlardır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmış 11/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; dava konusu sözleşmenin davalılar tarafından imzalanmış (paraflanmış) olması, HMK. m. 199 uyarınca yazılı senet niteliği bulunan mail yazışmalarıyla sözleşmenin varlığının teyid edilmesi, sözleşme uyarınca davacının bir takım hizmetler vermesi, bu hizmetlerin davalılar tarafından kabul edilerek kaparolarının alınması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçerli bir aracılık sözleşmesinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, söz konusu aracılık sözleşmesi kapsamında davacı tarafından muhtelif iletişim yolları kullanılmak üzere, yazılı ve görsel basın yoluyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, işbu hususlarda davacı tarafından yapılan masraf ve harcamaların söz konusu aracılık sözleşmesine göre davacı tarafından yapılacağının kabul edildiği, dolayısıyla davacı tarafından yapılan tanıtım, reklam, pazarlama konularındaki masrafların davalılardan talebinin 18.03.2015 tarihli aracılık sözleşmesine göre yerinde olmadığı, davacı tarafından davalılara ait konut projesinden yurtiçi ve yurtdışı konut alıcıları ile ilgili olarak gerek konut alıcılarının gerekse konut alıcıları adına davalıların ortak girimişimi adi ortaklığa konut rezervasyonu için kaparo adı altında ödenen bedellerin konut alıcıları tarafından ödenmiş olması nedeniyle işbu bedellerin de davacı tarafından talebinin yerinde olmadığı, aracılık sözleşmesi gereğince, davacı tarafından davalılara ait inşaat projesinden satışı gerçekleştirilen iki konut satışından dolayı konut satış bedelleri üzerinden KDV dahil % 10’u olarak hesaplanan (201.000 TL), %10’u 20.100 TL ve 202.000 TL %10’u 20.200 TL olmak üzere) toplam 40.300 TL aracılık hizmet bedeline davacının hak kazandığı ve bu hizmet bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilebileceği ve dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince ticari faiz talep edilebileceği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasında imzalanan aracılık sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tespit ve tahsiline ilişkin olduğu, davacının geçerli, davalıların ise söz konusu sözleşmenin görüşüldüğü paraf edildiği, ancak ortaklık girişimi tarafından İmzalanmadığından geçerli olmadığını ileri sürdüğü sözleşme İncelendiğinde; Sözleşme taraflarının … / … İnşaat Ortaklığı ile … San. Tic. Ltd. Şti. olarak belirlendiği, davacı tarafından adına reserve edilen ve alıcılar tarafından işveren ortaklık girişimine ödenen kaparolar ve verilen mehil sürelerinin satış form’Iarından tespit edildiği,… atış Formlarının … İnşaat Ortaklığı adına … tarafından kaşe ve imzalı olarak düzenlendiği ve kaparo bedellerinin de tahsil edildiği, 9 adet satış formu İncelendiğinde işbu formlardan 17.000 TL kaparo tahsil edildiği, ancak davacı ödemesi yapılan 21.000 TL kaparonun iadesini talep ettiği, dosyaya sunulu e.posta yazışmalarının davacı şirket yetkilisi …ile davalı şirket yetkililerinden … arasında olduğu, … ’ın da davalı şirketlerin Ortak Girişim’i olan “… ve … Adi Ortaklığı”nı temsil ve ilzama yetkili olması nedeniyle, taraflar arasında aracılık sözleşmesinin varlığının kabulü gerekeceği, davalıların 18.03.2015 tarihli sözleşmenin kendileri tarafından paraf edildiği ancak imzalanmadığı ve hukuki geçerliliği bulunmadığı yönünde iddialarda bulunmalarına karşılık, söz konusu sözleşmeye uygun olarak davacının aracılık faaliyetlerinde bulunduğu ve bulduğu alıcılarla ilgili olarak, rezervasyonların yapıldığı, kaparolar tahsil edildiği, satış aşamasına gelen alıcılara da konut satışları gerçekleştirildiği anlaşıldığından bu konularda taraflar arasında mail yazışmaları da gerçekleştirildiğinden, bu yazışmalar HMK. m, 199 hükmü uyarınca yazılı belge sayıldığından, yine dava konusu sözleşme davalılar tarafından da imzalandığından (paraflandığından) taraflar arasında geçerli bir aracılık sözleşmesi kurulduğunun kabulü gerekeceği, … ve … İnşaat Ortaklık Girişimi’ne ait incelenen 2015 yılı ticari defterlerine göre, davacı şirket tarafından bulunan konut alıcıları adına yapılan rezervasyonlar ve alıcılar adına yapılan konut rezerve edilmesi ile alıcılardan alman kaparo miktarlarının adi ortaklık defter kayıtları olarak yapılan tespitlerde; davacı ile davalıların ortak girişimi olan adi ortaklık arasında 18.05.2015 tarihli sözlşeme ile davacı tarafından davalılara ait inşaat projesinden daire satıştan için yurt içi ve yurtdışı konut alıcılaraına yönelik aracılık yaptığı, aracılık yapılan konut alıcıları için projeden belirlenen dairelerin önceden konut alıcılar adına rezerve edildiği / alıcılar adına belli süre için konut tahsisi yapıldığı, adına konut rezerve edilenden kaparo olarak / rezervasyon bedeli olarak 2.000 TL tahsil edildiği, tahsil edilen kaparonun, konut aliminin kesinleşmesi ile sözleşme imzalanması akabinde, alınan kaparonun konut bedeline mahsup edildiği, şayet konut reserve edilen alının konut almaktan vaz geçmesi halinde veya gerekli sözlşemleri imzalamaması halinde kaparo olarak yapılan ödemenin alıcıya ödenmeyeceği satış formu / …rezervasyon formunda açıkça hüküm altına alındığı anlaşıldığı, davacı yan, …projesine ilişkin olarak rezervasyon bedeli olarak yapılan kapora ödemelerini, alıcılar adına kendisinin yaptığı, sözleşme imzalanmamasında davalıların sorumluluğu bulunduğu iddia edilerek yapılan rezervasyon bedellerinin iade edilmesi talebinde bulunduğu, ödenen kaparoların dava dışı 3. şahıslar veya onlar adına yapılmış olması karşısında, satışı gerçekleşmeyen alıcılardan tahsil edilen kaparolardan kaynaklı bedellerin davacı tarafından talebinin yerinde olmadığı, ayrıca, davacı tarafından aracılık edilen konut satışları İle ilgili olarak …’ye konut satışının gerçekleştiği, bu nedenle aracılık komisyonuna hak kazanıldığından hareketle davacı tarafından davalıların ortak girişimi olan “… ve … İnşaat Ortaklık Girişimi” adına 04.08.2015 tarih … seri nolu fatura ile 201.000 TL daire satış bedeli üzerinden %10 + %I8 KDV üzerinden 23.718.00 TL bedelli aracılık danışman komisyon bedeli faturası düzenlendiği, aracılık edilen … ile ilgili olarak da a blok … nolu 202.000 tl fiyatla satışa konu daire için de satış bedeli üzerinden % 10 + % 18 KDV =23.896.00 TL olarak danışmanlık hizmet bedeli olarak düzenlenen 24.07.2015 tarih … seri nolu faturanın davalıların ortak girişimi olan … ve … İnşaat Ortaklık Girişimi adına düzenlendiği ve işbu iki faturadan kaynaklı toplam 47.614 TL’nın ödenmesi davalılardan talep ettiği, taraflar arasındaki 18.05.2015 tarihli “Taşınmazın Satılması Hakkında Aracılık Sözleşmesi” ve …Rezervasyon / Satış Formu ile taraflar arasındaki e.posta yazışmaları çerçevesinde işbu faturalar değerlendirildiğinde: aracılık sözleşmesine göre, davacının davalılardan daire satış fiyatı üzerinden KDV dahil %10 aracılık hizmet bedeline hak kazandığının kabulü gerekeceği, bu halde, davacı tarafından davalılara ait … inşaat projesinden aracılık edilen ve satışı gerçekleştirilen … tarafından satın alınan A Blok, Kat 4, 38 nolu dairenin satış bedeli 201.000-TL olduğu ve sözleşme gereğince KDV dahil % 10 aracı hizmet bedeli olan 20.100 TL’nin davacı tarafından hak edilen ücret olarak davalılarca ödenmesi gereken ücret olduğu, … ile ilgili satışa konu daire içinde 202.000 TL satış bedeli üzerinden KDV dahil %10 20.200 TL danışmanlık hizmet bedeline hak kazanılmış olacağı, ancak işbu satışın kesinleştiğine ilişkin dosyaya somut belge ibraz edilmesi halinde 20.200 TL’nin talep edilebileceği, davacı tarafından, tanıtım, reklam, pazarlama vb adlar altında yapılan harcamalar karşılığı olarak da fazlaya ilişkin haklar saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000 TL masraf bedeli talep edildiği, ancak taraflar arasındaki aracılık hizmet sözleşmesine göre, davacı aracı tarafından bu türdeki harcamaların aracı tarafından yapılacağı ve karşı taraftan talep edilmeyeceği hususunda mutabık kâlınmış olması karşısında davacıların belirtilen adlar altında yapmış olduğu tanıtım harcamaları talebinin yerinde olmadığı, sonuç olarak dava konusu sözleşmenin davalılar tarafından imzalanmış (paraflanmış) olması, HMK. m. 199 uyarınca yazılı senet niteliği bulunan mail yazışmalarıyla sözleşmenin varlığının teyid edilmesi, sözleşme uyarınca davacının bir takım hizmetler vermesi, bu hizmetlerin davalılar tarafından kabul edilerek kaparolarının alınması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçerli bir aracılık sözleşmesinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, söz konusu aracılık sözleşmesi kapsamında davacı tarafından muhtelif iletişim yolları kullanılmak üzere, yazılı ve görsel basın yoluyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, işbu hususlarda davacı tarafından yapılan masraf ve harcamaların söz konusu aracılık sözleşmesine göre davacı tarafından yapılacağının kabul edildiği, dolayısıyla davacı tarafından yapılan tanıtım, reklam, pazarlama konularındaki masrafların davalılardan talebinin 18.03.2015 tarihli aracılık sözleşmesine göre yerinde olmadığı, davacı tarafından davalılara ait konut projesinden yurtiçi ve yurtdışı konut alıcıları ile ilgili olarak gerek konut alıcılarının gerekse konut alıcıları adına davalıların ortak girimişimi adi ortaklığa konut rezervasyonu için kapora adı altında ödenen bedellerin konut alıcıları tarafından ödenmiş olması nedeniyle işbu bedellerin de davacı tarafından talebinin yerinde olmadığı, aracılık sözleşmesi gereğince, davacı tarafından davalılara ait inşaat projesinden satışı gerçekleştirilen iki konut satışından dolayı konut satış bedelleri üzerinden KDV dahil % 10’u olarak hesaplanan (201.000 TL), %10’u 20.100 TL ve 202.000 TL %10’u 20.200 TL olmak üzere) toplam 40.300 TL aracılık hizmet bedeline davacının hak kazandığı ve bu hizmet bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilebileceği ve dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince ticari faizi talep edilebileceği hususunun tespit ve rapor edildiği görülmekle denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-) 40.300,00-TL’nin dava tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 2.752,89-TL harçtan peşin alınan 1.081,01TL harcın mahsubu ile bakiye 1.671,88- TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırıla 1.081,01TL peşin nispi harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı,1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 191,75 TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 1.819,45-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.164,44TL davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
4-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.039,00 -TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair; davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı ; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.