Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1104 E. 2020/4 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1104 Esas
KARAR NO : 2020/4
DAVA : Yöneticinin sorumluluğuna dayalı tazminat
DAVA TARİHİ : 19/11/2015
KARAR TARİHİ : 09/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Yöneticinin sorumluluğuna dayalı tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar … ve …’nın kurucu ortaklardan müteveffa … mirasçısı sıfatı ile … San. ve Tic. A.Ş.’de ortak olduklarını , ilgili şirketin bir aile ortaklığı olduğunu, şirket yönetim kurulu üyesi davalıların şirket mal varlığını diğer şirketlere aktardıkları, suça konu işlem ve eylemlerle kurmuş oldukları şirketler ve markalar lehine menfaat sağladıklarını, yasadan ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile yerine getirmediklerini ve bu nedenle şirketin zarara uğradığını beyanla, zararın tespiti ile şimdilik 10.000-TL’nin davalı yönetim kurulu üyelerinden alınarak şirkete tazmin edilmesine, davalılar mal varlıklarına tedbir konulmasına ve ihbar olunan şirkete acilen kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ihbar olunan Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin bir aile ortaklığı olup, davacıların toplam sermaye paylarının %10,4 olduğunu, ana faaliyeti kumaş ticari olan şirketin 1996 yılında hazır giyim üretimi yapan … San. ve Tic. A.Ş,’ne ortak olduğunu ve daha sonra tüzel kişiliğe ait payların şirket ortakları gerçek kişilere devredildiğini, davacıların da bu kapsamda … A.Ş. ortakları olduğunu, müteveffa … sağlığında yani 2009 yılında faaliyetsiz hale gelen şirketin, 2000 yılından sonra ticari faaliyetinin yalnızca diğer aile şirketleri ile olduğunu, yine dava dışı … Ltd. Şti.’nin %84 pay sahibinin de … A.Ş. olduğunu, … A.Ş.’nin gerek … A.Ş. ve gerekse … Ltd. Şti . ile olan ticari ve hukuki ilişkilerinin yasaya ve mevzuata uygun olduğunu, … Ltd. Şti. … Lojistik A.Ş. ile … A.Ş.’nin herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, davacı şirket ortaklarının şirket genel kurul öncesi ve toplantı sırasında bilgi alma hakkını kullanmış ve toplantının ertelenmesi ve gündeme madde eklenmesi yönünde istemlerinin her defasında karşılandığını, ihbar olunan şirket yönetim kurulu üyelerinin TTK 396. Maddesinde düzenlenen rekabete yasağına aykırı hareket ettiklerine ilişkin iddiaların soyut ve dayanaksız olduğunu, davacıların son üç genel kurul toplantısında alınan kararlara karşı davalar açtıklarını, bu suretle uyuşmazlık çıkardıklarını beyanla, haksız ve yersizi davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; TTK 555 madde kapsamında … A.Ş.’nin uğradığı zararın yönetim kurulu üyesi davalılardan tahsili ile şirkete verilmesine ilişkin yöneticinin sorumluluğuna dayalı tazminat davasıdır.
TTK 553 (1) madde uyarınca, yönetim kurulu üyeleri kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri taktirde hem şirkete, hem pay sahiplerine, hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
Davacı yanın iddiaları doğrultusunda … A.Ş.’nin geriye dönük son 5 yıllık finansal tabloları incelenmek suretiyle TTK 376-377 maddeleri uyarınca gerekli incelemenin yapılması ve TTK 396 madde kapsamında haksız rekabet eylemlerinin tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler heyetinden 25/05/2017 tarihli rapor alınmıştır.
İbranın etkisi başlıklı TTK 558 maddede;” (1) İbra kararı genel kurul kararıyla kaldırılamaz. 445 inci madde hükmü saklıdır.
(2) Şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşer. ” hükmü düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporunda da değinildiği üzere, davalı yönetim kurulu üyelerinin kanun ve esas sözleşmenin kendilerine yüklediği ödevleri yerine getirip getirmedikleri, özvarlığın karşılıksız kalmasına rağmen genel kurulu toplantıya çağırmamak suretiyle şirkete zarara uğrattıkları hususları bir yana öncelikle hak düşürücü süre yönünden ibra kararlarının değerlendirilmesi zorunludur.
Davacılar tarafından son 3 genel kurul toplantısı için dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize işbu dava açıldığı tarihte:
15/03/2013 günlü 2009-2010-2011 yılları ertelenmiş Olağan Genel Kurul toplantısı yönünden genel kurul kararlarının iptali, şirkete kayyım atanması ve özel denetçi tayini talepli davanın … Asliye Ticaret mahkemesinin 2013/119 esas sayılı dosyasında;
18/04/2014 günlü 2012-2013 yılları ertelenmiş Olağan Genel Kurul toplantısı yönünden genel kurul kararlarının iptali, şirkete kayyım atanması ve özel denetçi tayini talepli davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1166 esas sayılı dosyasında;
06/05/2015 günlü 2014 yılı ertelenmiş Olağan Genel Kurul toplantısı yönünden genel kurul kararlarının iptali, şirkete kayyım atanması talepli davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/538 esas sayılı dosyasında;
06/05/2015 günlü genel kurul toplantısından sonra şirkete özel denetçi tayini talepli davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/567 esas sayılı dosyasında;
Şirket tasfiye memurunun azli ve yeni tasfiye memuru atanması talepli davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1061 esas sayılı dosyasında açılan davaların derdest oldukları anlaşılmaktadır.
Özellikle ibra kararlarının iptali hususunda açılan davalar TTK nun 558 madde kapsamında önemli olup, mahkememizce dava neticeleri beklenmiş, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/119 esas sayılı dava dosyasında; 23/12/2014 tarihinde verilen yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin ibrasına yönelik maddenin ( 5 nolu) iptaline ilişkin kararın, Yargıtay denetiminden geçerek hükmün 11/04/2017 tarihinde kesinleştiği, ancak 23/12/2014 karar tarihinden itibaren dahi işbu davanın 6 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, oysa … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada da , davacıların … ve … oldukları,
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1166 esas sayılı dava dosyasında ve …Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/538 esas sayılı dava dosyasında, açılan davalar ise red ile sonuçlanmış olup, neticede davalı yöneticiler yönünden verilen ibra kararlarının kesinleştiği, dolayısıyla davacı pay sahiplerinin 18/04/2014 ve 06/05/2015 tarihli genel kurul toplantılarından sonra 6 aylık hak düşürücü süresi içinde sorumluluk davası açmadıkları, açılan tüm davalarda bizzat davacıların davacı safında yeraldıkları anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)DAVANIN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE SEBEBİYLE REDDİNE,
2-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 54,40-TL maktu red harcının peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
3-) Davacılar tarafından yapılan tüm yargılama giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalılar tarafından yapılan 26,00-TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
5-)Davalılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.400-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
6-)Gider/delil avanslarından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde, davacılara/ davalılara/vekillerine iadesine,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2020

Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.