Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1021 E. 2018/1027 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1021 Esas
KARAR NO : 2018/1027

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledenlerinin 02/05/2014 olay tarihinde, mülkiyeti …’e ait olan ve sürücü … yönetimindeki ve davalı … A.Ş.’ne …-…-… nolu poliçe 02/08/2013 – 02/08/2014 tarihleri arasında sigortalı … plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında ağır şekilde yaralandıklarını, uzun süren tedaviler sonucu iyileşme sağlanamayarak ağır ve kalıcı sakatlıklarının ortaya çıktığını, özellikle vekiledeni …’ın söz konusu kaza neticesinde kaza öncesi devam eden kanser tedavisinin yarım kaldığını ve bu sebeple bir göğsünün alındığını, uzunca bir sürede bakıcıya ihtiyaç duyduğunu, vekiledeni …’ın kaza öncesi yüksek bir gelire sahip olan muhasebeci olduğunu, diğer vekiledeni …’ın ise kaza öncesi otopark işletmeciliği yaptığını, kaza sonrası eski gücü ve kuvveti yerinde olmadığından ciddi bir efor kaybı yaşadığını, kaza sebebiyle hem kendisinin, hem de eşinin mağduriyeti sebebiyle uzun süre otopark işlerinin aksadığını ve çok ciddi gelir kaybına uğradığını, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi kayıpların çok büyük olup, davalılar tarafından hiçbir tazminat ödemesi de yapılmadığını, davalı … hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını ve yapılan yargılama sonunda cezalandırılmasına karar verildiğini beyanla, öncelikle … plakalı aracın 3. Şahıslara devrinin engellenmesi için, davalı … adına kayıtlı olması halinde araç üzerine tedbir konulmasına, yapılacak bilirkişi incelemesi ile gerçek zarar miktarının tam olarak belirlenmesi halinde her iki davacının maddi tazminat talepleri açısından belirsiz alacak davası kapsamında ileride artırılmak üzere; Vekiledeni … için, 4.000-TL meslekte kazanma gücü/efor kaybı ile 1.000-TL bakıcı giderinin, müşterek ve müteselsil sorumluluk gereğince tüm davalılardan ve davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitleri dahilinde dava tarihi, diğer davalılardan haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca 80.000,00-TL manevi tazminatın davalı sürücü ve davalı araç maliki açısından haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, vekiledeni … için, 1.000-TL meslekte kazanma gücü/efor kaybı tazminatının/geçici işgöremezlik tazminatının müştereken ve müteselsil sorumluluk gereğince davalılardan, davalı şigorta şirketi açısından sigorta limitleri dahilinde ve dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile diğer davalılardan haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; vekiledeninin çalışanı olan diğer davalı …’un kaza tarihinde … plaka sayılı araçla davacılardan …’ ın sürücüsü olduğu ve diğer davacı …’ ın içerisinde bulunduğu … plaka sayılı araca çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, davalı …’un gerek ceza yargılaması sırasında, gerek vekiledenine yaptığı savunmada kazada asıl sorumlu ve kusurlu olduğunu kabul ettiğini ancak davacıların talep ettiği tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun bulunmadığını, vekiledenine bu olay sebebi ile husumet yüklenemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, 29/11/2016 tarihli celseye katılarak kazadan sonra davacılar ile her şekilde ilgilendiklerini, ancak davacıların özellikle kendisinin ceza almasını istediklerini, kazada kusurlu olduğunu ve bunu inkar etmediğini, ancak davacıların taleplerinin dava açılmadan da karşılanabileceğini beyan etmişlerdir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili , … plakalı aracın vekiledeni şirket nezninde …-…-… numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, vekiledeni şirketin ZMSS gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nisbetinde olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan vekiledeni şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kazaya sebep olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacılar vekilinin … ile …’ın daimi sakatlığının bulunduğu iddiası ile vekiledeni şirketten sakatlık tazminatı talebi var ise de, davacıların kalıcı bir sakatlığı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından yapılan masraflardan vekiledeni şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu husustaki sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olduğunu, ayrıca davacı … bakımından talep edilen bakıcı giderleri ile ileride iktisaden karşılaşılabileceği mağduriyetinden doğabilecek zararları ve karşılanmayan giderlerin tazmini taleplerinden de vekiledeni şirketin sorumlu olmadığını, kaza sırasında davacının sigortalı araçta yolcu konumunda olduğundan hatır taşıması olup olmadığı hususunun mahkemece araştırılıp tespiti gerektiğini ve bu halde TBK. 51-52 maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca kabul anlamamına gelmemek kaydıyla hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; yaralamalı trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
Davalı sigorta nezdindeki …-…-… nolu ZMSS Poliçesi getirtilip incelenmiş, … plaka sayılı aracın 02/08/2013-2014 tarihleri arasında kaza tarihinide kapsayacak şekilde sigorta poliçesi teminatı altına alındığı, trafik poliçesinde kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatının ayrı ayrı 268.000-TL olduğu anlaşılmaktadır.
…. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında, yapılan yargılama sonunda verilen 30/06/2015 tarihli kararla, sanık …’un bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçu sabit görülmekle, 5237 sayılı TCK ‘nun 89/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, Ceza yargılaması sırasında kusur raporu alınmadığı, sanık …’ın kusurlu olduğunu ikrarı ve buna uygun kaza tespit tutanağı doğrultusunda sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce sürücü …’ in tam kusurlu olduğuna dair açık ikrarı ve bunu doğruluyan Ceza dava dosyası arasında bulunan kaza tesbit tutanağı aslına göre, yeniden kusur raporu alınmasına gerek duyulmamış, davalı sürücünün olayda %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacıların maddi tazminat talepleri yönünden, davacılara ait bütün hasta dosyaları toplanmak suretiyle ve Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun ön raporu doğrultusunda davacı …’nin … Onkoloji ve Ortapedi bölümlerne yeniden sevki ile alınan raporlar doğrultusunda davacılar Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’na sevk edilmişler, kurul tarafından düzenlenen 14/06/2017 tarihli raporda :
”… kızı, 1979 doğumlu …’ın 02.05.2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı pelvis yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği ” tespit ve rapor edilmiştir.
Yine Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 14/06/2017 tarihli raporda;
“… oğlu, 1974 doğumlu …’in 02.05.2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazası sonucu 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirecek araz tespit edilmediğinden sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı” tespit ve rapor edilmiştir.
Adli Tıp … İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda davacı … yönünden gecici iş göremezlik süresi ön görülmediği bu konuda herhangi bir beyanın bulunmaması sebebiyle bu konuya açıklık getirilmesi amacıyla davacı … yönünden davacıya ait belgelerle birlikte dosya yeniden Adli Tıp … İhtisas Kuruluna sevk edilerek davacı …’nın geçici iş göremezlik hali mevcut olup olmadığı ve varsa süresi hususunda rapor istenmiş, Adli Tıp … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 06/03/2018 tarihli raporda;
“… oğlu, 28/12/1974 doğumlu …’ın 02/05/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirecek araz tarif ve tespit edilmediği kurulumuzn 14.6.2017 tarih … sayılı kararına eklenecek herhangi bir bulgu bulunmadığı” tespit ve rapor edilmiştir,
Davacılar vekili, özellikle … açısından ve kazadan evvel gördüğü kemoterapi tedavisine ilişkin ve davacı … yönünden sadece raporun eksik ve hatalı olduğu gerekçesi ile rapora itiraz edip, dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesini istemiş iselerde, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu raporunun ayrıntılı ve davacılar vekilin tüm itirazlarını cevaplar mahiyette olduğundan talep reddedilmiştir.
Toplanan tüm delillere davacı … yönünden talep edilen geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı miktarının tespiti yönünden, dosya aktüer bilirkişiye verilmek suretiyle 24/05/2018 tarihli rapor alınmıştır.
Toplanan delillere, tüm dosya kapsamına, alınan maluliyet ve aktüer bilirkişi raporlarına göre;
Davalı …, ceza yargılaması sırasında 03/05/2014 tarihli ifadesinde kazayı “kontör almak için işverenimin bilgisi dışında iş yerine dönüş güzergahından farklı bir yol kullanarak … AVM önündeki trafik ışıkları kırmızıdayken dikkatsizliğim nedeniyle kırmızı ışık ihlali yaparak … plaka sayılı araca çarparak kazaya sebebiyet verdim. Söz konusu kaza tamamen kendi kusurumdan meydana gelmiş olup, ” ifadeleriyle anlattığı, davalı …’un beyanından ve Ceza dosyası arasındaki tespit tutanağı aslından, 2918 Sayılı K.T.K’nun asli kusurlarından 47/1-b “Işıklı trafik işaretlerinden kırmızı renkli olanına ve sesli işaretlere uymamak” kuralını ihlal ettiği, olayda %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılıp kabul edilmiştir.
T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 14.06.2017 tarih ve … sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; davacı …’ın araç içi trafik kazasına bağlı pelvis yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, davacı tarafından bakıcı gideri tazminatı talep edilmekle birlikte dava dosyasına sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan Adli Tıp Raporu’nda bakıcı gideri tazminatına ilişkin hüküm kurulmadığı, davacının yaralanmasına göre bakıcı ihtiyacının bulunmadığı,
Davacı vekili tarafından ayrı ayrı toplam 6.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği, aktüer bilirkişi rapor hesap tarihi 24.5.2018 itibariyle, davacı mağdur … için ödenebilir geçici İşgöremezlik tazminatı tutarının 2.680,87 TL olarak saptandığı, davacının bakıcı ihtiyacı tespit edilmediğinden, bakıcı gideri tazminatı talep edemeyeceği, her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafında geçici işgörememezlikten sorumlu tutulamayacaklırına ilişkin itirazları mevcut ise de, davalı sürücü İbrahim’in haksız fiil sorumluluğuna göre, davalı Malik …’in KTK 85. maddeye göre, davalı sigorta şirketinin ise KTK’nun 91. maddesi atfı ile aynı yasanın 85. maddesi ve buna uygun düzenlenen trafik poliçesi genel şartları A.1 maddesi uyarınca geçici işgörememezlik maddi tazminatından sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketinin en son 2015 tarihinde değişen genel şartlar A.5 maddesi B bendi uyarınca sağlık giderlerinden sorumlu olmadıklarına ilişkin savunmalarının, mahkememizce hüküm altına alınanın tazminat olması dolayısıyla yerinde olmadığı anlaşılıp kabul edilmekle, davacı … yönünden 2.680,87-TL geçici iş görememezlik maddi tazminatına, ayrıca bu davacı yönünden geçirdiği kaza sebebiyle duyduğu elem ve üzüntüye, hernekadar Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu raporu ile davacının görüdüğü kemoterapi tedavisinin yarıda kesilmesi nedeniyle göğsünün alınması ile trafik kazası arasında illiyet kurulamaması ve trafik kazasının davacı …’nin göğsünün alınmasına sebebiyet vermediği bildirilmiş ise de, davacı …’ın hayatı boyunca duyacağı kuşku ve acı sebebiyle ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma sonuçları ve kusur durumuda nazara alınarak davacı lehine takdiren 25.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalı sigorta şirketinin itirazına rağmen davacı … eş olup, olayda hatır taşımacılığı bulunmadığından başkaca indirim yapılmasına yer olmadığına, davacı … yönünden maddi tazminat talep edilmiş ise de, Adli Tıp Kurumu raporuna göre yaralanmasının geçici ve sürekli işgörememezlik durumu doğurmadığı sebebine göre maddi tazminat talebinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM
1-)Davacı … yönünden 2.680,87-TL geçici iş görememezlik tazminatının davalılar … ve …’ten olay tarihi 02/05/2014 tarihinden itibaren, diğer davalı … A.Ş’ den dava tarihi 26/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Davacı … yönünden 25.000-TL Manevi tazminatın davalılar … ve …’ten olay tarihi 02/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazla talebin REDDİNE,
3-) Davacı … yönünden maddi tazminat taleplerinin tümden REDDİNE,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.890,82-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 293,74-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.597,08-TL harcın davalı … A.Ş’nin sorumluluğu 154,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 293,74-TL peşin harç, 4,10-TL vekalet harcı,700,00-TL bilirkişi ücreti, 536,20-TL davetiye-teskere gideri olmak üzere toplam 1.561,74-TL yargılama giderinden, red ve kabul oranına göre 502,00-TL’sinin davalı … A.Ş.’nin sorumluluğu 48,00-TL sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat yönünden; 2.180-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat yönünden; 3.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı … tarafından yapılan 45,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 14,00-TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı … A.Ş. kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat talepleri yönünden 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahlisi ile davalıya verilmesine,
10-) Davalı … kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat yönününden 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen, reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden tarifenin 10.(2) maddesi nazara alınarak 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
11-)Davacılar, davalılar tarafından yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacılara / davalılara /vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2018

Katip …

Hakim …