Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/801 E. 2021/900 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/801 Esas
KARAR NO : 2021/900

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili 15.05.2014 günü saat 8:30 sıralarında … Mahallesi … Merkezi …Blokta bir arkadaşını ziyaret ettikten sonra çıkarken, üst kat otoparktan çıkan bir araç hızlı geldiği için frene bastı ancak duramadı ve müvekkiline çarptığı, çarpma sonucu müvekkilinin bacağının kırıldığını, hızlı olduğu için duramayan ve keşifte de görüleceği üzere hız yapmanın çok tehlikeli olduğu bir yerde hızlı giderek, gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne uymayarak müvekkiline çarpan …kusurlu olduğunu, kendi karakol ifadesinde de birinin çıkabileceğini öngördüğünü söylediğini, …kaza yapan aracın sahibi olduğunu, kusursuz sorumlu olduğunu, kem KTK hem de BK açısından kusursuz sorumluluğunun olduğunu, aracın trafik sigortası … Sigorta A.Ş. tarafından yapılmıştır. Sigortanın sorumluluğu ekte sunduğumuz poliçedeki rakamlarla sınırlı olduğunu, oluşan zararın henüz belirli olmadığını, müvekkilinde kalıcı bir sakatlık olup olmayacağı henüz anlaşılamadığını, davanın geç açılmasında sakınca bulunmasından ve müvekkilinin başına gelen kaza sonucu bir özür dahi dilenmemesi nedeniyle daha da üzülmesi de göz önüne alınarak, hasar belirlenmeden bu davayı açma lüzumu gördüklerini, Tazminatın hesabına esas olmak üzere müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumu şu şekildedir: müvekkilinin aylık geliri yaklaşık 6.000,00 TL civarında olduğunu, kendi işini yapmadığını, gelirleri giderlerinden de anlaşılabileceğini, aylık yaklaşık 350 TL İsteğe bağlı bağkur, 475 TL konut kredisi, 960 TL araç kredisi, üç çocuğu için 1.000,00 TL muhtelif, 1.000,00 TL elektrik, doğal gaz, aidat ve mutfak gideri, 1.500,00 TL benzin olmak üzere 5.285,00 TL gideri olduğunu, bunun haricinde çocukların dershane paraları, eşyalar vesaire mutat giderleri de karşılayabilecek geliri olduğunu, müvekkilinin, büyük miktarlardaki hurdaların alım satımında aracılık ederek komisyon almakta olduğunu, ailesinde başka çalışan olmadığını, çocukları 8,17 ve 18 yaşında olduğunu, kendi üzerine arabası ve arsası var ve eşinin üzerine de evi olduğunu, Sosyal durumunun da yüksek olduğunu, kazanın olduğu günden dava tarihine kadar ve beklentiye göre daha bir kaç ay daha müvekkilinin çalışamayacak durumda olduğunu, her 15 günde bir muayene olmakta ve sağlığı düzenli takip edilmekte olduğunu, her 15 günde bir 15 günlük istirahat doktoru tarafından öngörüldüğünü, müvekkilinin çalışamadığı günler nedeniyle gelir elde edemediğini, mağduriyeti her geçen gün büyüdüğünü, doktor tarafından bacağın tamamen eski işlevini kazanabilmesinin düşük bir ihtimal olduğu söylendiğini, fakat henüz bu durum açığa kavuşmadığını, engel durumunun ortaya çıkıp çıkmayacağı muayyen olmadığını, bu hususta mahkemece bir rapor temin edilmesi yerinde olacağını, bacağın kırılması akabinde yaşanan acı ve elem, para ile ölçülemeyecek bir durumdur. Müvekkilinin bu acısı ve devamında halen daha çektikleri izaha ihtiyaç duymadığını, 2 aydır bu durumda olan müvekkilinin durumunun ne kadar daha devam edeceği belli olmadığını, kaza nedeniyle maddi açıdan da sıkıntı yaşaması ayrıca bir manevi zarara yol açtığını, arz ve izah ettiğimiz nedenlerle müvekkilinin zararlarının karşılanması için iş bu davanın açıldığını, davamızın neticesinde tam ve kesin rakam tahkikatta bilirkişi raporuyla ortaya çıkacağından şimdilik 1.000,00 TL çalışamadığı günler için belirsiz maddi tazminat, engel durumu ortaya çıkması halinde 1.000,00 TL belirsiz maddi tazminat, 50.000,00 TL kaza nedeniyle manevi tazminat olmak üzere 52.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın (Sigortanın sorumluluğu sadece maddi kısmı olan şimdilik 2000 TL) davalılardan alınarak tarafımıza verilmesini, aracın kaydına tedbiren devredilmemesi ve üzerinde tasarruf edilmemesi yönünde şerh konmasına, sigortanın sorumluluğu maddi tazminatla sınırlı olmak üzere 2.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı …Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç, sigortacı şirket tarafından tanzim edilen, 17.02.2014-17.02.2015 vadeli … poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, dosyada kusur durumuna ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra 15.05.2014 tarihinde meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini, “Trafik Sigortacısı, işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğundan, somut olayda işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında, davalı sigorta şirketinin de sorumluluğu yoktur.” Dava konusu olayda da sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğunu, dolayısıyla işletenin, davacılara karşı sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, sigorta şirketi de davacılara karşı sorumlu olmadığını, netice itibarıyla davanın reddinin gerektiğini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiklerini, ancak önemle belirtelim ki aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini, ayrıca dava dilekçesinde murisin 6.000,00 TL civarı olarak belirtilen aylık gelirine itiraz eder, murisin maaşının tespitine yönelik olarak SGK kayıtlarının ve vergi levhasının celbini talep ettiklerini, açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine, mahkeme masraf ve vekalet Ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini; aksi halde, celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasına, Kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … ile davalı …’e usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
Davanın Trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Manevi tazminat talepleri yönünden değerlendirmeye dikkate alınmak üzere gerçek kişi davalılara ilişkin sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması hususunda ilgililerin tespit edilen adresleri itibariyle yetkili kolluğa müzekkere yazılmış, davalı…yönünden…Emniyet Müdürlüğünden 11/12/2019 tarihli müzekkere cevabı ve ekinde … araştırma tutanağı gönderildiği, davalı …önünden … İlçe Emniyet Müdürlüğünden 15/01/2020 tarihli müzekkere cevabı ve ekinde … araştırma tutanağı gönderildiği görülmüştür.
İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, ceza dosyası incelendiğinde; katılanın…, sanığın … olduğu, 15/05/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle sanık Cengiz hakkında taksirle yaralama suçu nedeniyle adli para cezasına hükmedildiği, kararın itiraz edilmeden 21/01/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 03/06/2016 tarihli maluliyet raporunda özetle; Vahit oğlu 12.05.1970 doğumlu …’ın 15.05.2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazası kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(32a.1)A %5 E cetveline göre %5.2(yüzdebeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 15.05.2014 tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğini oy birliği ile tespit ve rapor edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas dairesinin 12/06/2017 tarihli kusur raporunda özetle; Davalı sürücü … ‘ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya… ‘ın %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğunu, tespit ve rapor edilmiştir.
İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında keşif yapılmak suretiyle alınan 04/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda sanık …’ın tali kusurlu olduğu, katılan…’ın ise asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Aktüer Bilirkişi … 30/01/2019 tarihli raporunda özetle; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 2.046,58 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 8.649,24 TL olduğunu, tespit ve rapor etmiştir.
Davacı vekili 27/11/2019 tarihli talep dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporuyla belirlenen ve %75 kusur indirimi yapıldıktan sonra 2.046,58 TL geçici iş görmezlik ve 8.649,24 TL sürekli iş görmezlik maddi zarara ilişkin harcı tamamladıklarını belirterek talep sonucunu artırmıştır.
Aktüer Bilirkişi …22/02/2021 tarihli ek raporunda özetle; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 2.046,58 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 11.559,94 TL olduğu, tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 17/03/2021 tarihli talep dilekçesinde özetle; Önceki raporda 2.046,58 TL geçici iş görmezlik ve 8.649,24 TL sürekli iş görmezlik maddi zarar tespit edildiğini ve talep artırım dilekçesi verilerek eksik hacın tamamlandığını ancak asgari ücretin değişmesi nedeniyle yeniden rapor alındığını ve bu raporda belirlenen fark nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olduğu nazara alındığında ikinci kez talep miktarı artırılmasına bir engel olmadığını belirterek raporda müvekkilinin belirlenen geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 2.046,58 TL ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 11.559,94 TL için harcı tamamladıklarını belirterek talep sonucunu artırmıştır.
Aktüer Bilirkişi … 02/08/2021 tarihli ikinci ek raporunda özetle; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 2.046,58 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek şürekli iş göremezlik maddi zararının 13.953,85 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 02/08/2021 tarihli talep dilekçesinde özetle; Son ek raporda tespit edilen rakamın, 17.03.2021 tarihli talepten fazla olduğunu ve dava belirsiz alacak davası olduğundan bedele ilişkin yeniden beyanda bulunarak son taleplerinin 2.046,58 TL geçici iş görmezlik ve 13.953,85 TL sürekli iş görmezlik olmak üzere toplam 16.000,43 TL maddi zarar için harcı tamamladıklarını belirterek talep sonucunu artırmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davalı … idaresindeki … plakalı araç ile davacı yaya …’a çarpması neticesinde 15/05/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporuna göre davalı sürücü …’ın %25 oraınnda kusurlu olduğu, davacı yaya…’ın ise %75 kusurlu olduğu belirlenmiş, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası keşif yapılmak suretiyle alınan kusur raporunda da sanık (davalı) …’ın tali kusurlu olduğu, katılan (davacı)…’ın ise asli kusurlu olduğu belirlenmiş, ceza Mahkemesince alınan kusur raporu ile Mahkememizde alınan kusur raporu birlikte değerlendirildiğinde raporlar arasında çelişki bulunmadığı anlaşılmış, ATK 3. Adli Tıp İhtisas kurulunun maluliyet raporuna göre davacının dava konusu kaza neticesinde %5,2 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan kök rapor ile 1.ek raporunda davacıların talep edebileceği tazminatın hesaplanmasında PMF 1931 tablosuna ve progressive rant yöntemine göre hesaplama yapılmış, ikinci ek raporda ise tazminatın hesaplanmasında TRH 2010 tablosu ve progressive rant yöntemine göre hesaplama yapılmış olup ikinci ek rapordaki hesaplama yönteminin Yargıtay 17.HD 14/01/2021 tarih 2020/2598 esas 2021/34 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 17.HD 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı ilamına uygun yöntemle hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan…plakalı aracın kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesine göre teminat limitinin 268.000,00-TL olduğu ve belirlenen maddi zararın teminat limiti altında kaldığı, davalı …’in aracın kaza tarihi itibariyle maliki olduğu belirlendiğinden maddi zarardan davalıların müştereken sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi ikinci ek raporda; davacının %75 kusurlu olması nedeniyle davacının kusuru oranında indirim yapılarak hesaplanan nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 2.046,58-TL olduğu, nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 13.953,85-TL olduğu, yapılan hesaplama Yargıtay 17.HD 14/01/2021 tarih 2020/2598 esas 2021/34 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 17.HD 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı ilamına uygun olduğundan ikinci ek rapor hükme esas alınarak davacı vekilinin 02/08/2021 tarihli talep artırım dilekçesi de dikkate alındığında davacının geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararları nedeniyle 2.046,58-TL geçici iş göremezlik zararı ile 13.953,85-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 16.000,43-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, Dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmamış olup, davacı vekilinin sunduğu 02/08/2021 tarihli dilekçesi talep artırım dilekçesi olup, talep artırım dilekçesinde maddi tazminat talebi yönünden tarih belirtmeksizin reeskont avans faizi işletilmesi, manevi tazminat yönünden ise kaza tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesi talep edilmiş, ancak dava dilekçesinde faiz talebi bulunmadığından belirlenen tazminat tutarlarına ilişkin faiz işletilmesi talebi yerinde görülmemiş, bu nedenle salt tazminat tutarları yönünden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

TBK’nun 56. Maddesine göre “…Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak ve TBK 56 maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nefaset kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira MK’nun 4.maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği görülmüştür. Bu takdir hakkı kullanılırken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikler gözönünde tutulmalı ve buna göre manevi tazminat takdir edilmelidir (Yargıtay HGK 23/06/2004, 13/291-370).
Kazanın oluş şekli, …plaka sayılı araç sürücüsü …’ın olayda %25 oranında kusurlu oluşu, mevcut olay sebebiyle ATK’nın maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyetinin %5,2 ve iyileşme süresinin 9 ay oluşu, dava sırasında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçları dikkate alındığında kazanın gerçekleştiği 2014 yılı ve karar tarihi dikkate alındığında takdiren 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılar .. ve …’den tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2.046,58-TL geçici iş göremezlik zararı ile 13.953,85-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 16.000,43-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2- Karar tarihi itibari ile alınması gereken 1.434,53-TL harçtan 177,61-TL peşin harç ve 30,00 TL tamamlama harcı toplamı 207,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.226,92 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 684,70-TL tebligat posta gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 862,00-TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 2.046,70-TL’nin kabul red oranına göre 651,06-TL tutarındaki kısmı ile 25,20-TL başvurma harcı, 177,61 peşin harç, 3,80-TL vekalet harcı, 30,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 887,67-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat yönünden; Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden; Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 15(2) madde uyarınca 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı …’ın yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”