Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/358 E. 2020/62 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/358 Esas
KARAR NO : 2020/62
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2011
BİRLEŞEN ….ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN
2011/453-2012/98 E.K. SAYILI DOSYASI
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/12/2011
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni şirket ile davalı …Ltd. Şti. arasında Kocaeli İli, … İlçesi, … Mah. … Pafta, … ada, 1 parsel sayılı, üzerinde akaryakıt istasyonu kurulu gayrimenkulün 10 yıl süre ile vekiledeni şirkete kiralanmasına ilişkin sözleşme bağıtlandığını, bu sözleşme gereği kullanma hakkına sahip oldukları istasyonu … Marka ve Logosu ile faaliyette bulunmak üzere davalı … A. Ş.’ ye tevdi ettiklerini, anılan anlaşma gereği akaryakıt istasyonuna önemli değere sahip yatırımlar yaptıklarını ve finansal destek sağladıklarını, sözleşmenin rekabet kurulu düzenlemeleri gereği 18.09.2010 tarihinden itibaren geçersiz kılındığını, bu nedenle geçersiz kalan süreye ilişkin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmiş 370.447,28-TL kira bedelinin davalı … Ltd. Şti.’ den, anılan gayrimenkul üzerine satışın geliştirilmesi için prim, yatırım destek adları altında ödenen güncellenmiş 107.984,33 TL nin davalı … A. Ş.’ den, kalıcı yatırımlar için güncellenmiş 70.773,56 TL’nin her iki davalıdan, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesinde, Rekabet kurulu tarafından yayınlanan tebliğ gereğince 2 yıllık uyumlaştırma süresi bulunduğunu, davacı tarafın bu yasal zorunluluğa uymadığını ve rekabet etmeme yükümlülüğünün bulunduğu dönemde dava konusu sözleşmeyi akdetmek suretiyle hukuka aykırı davrandığını, dolayısıyla sözleşmenin 5 yılı aşan kısmının geçersiz olduğunu, davacı talebinin zaman aşımına uğradığını, vekiledeni şirketin kendisine yapılan inkişaf bedeli ödemesini amacına uygun şekilde kullandığını, şirket mamelekinde bir artış meydana gelmediğini, davacı talebinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacı talebinin çok fahiş olduğunu ve kendi kusuruna dayanarak hak iddia ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde, davacı şirketin davalı …A.Ş. yetkilisi tarafından verilen 250.000,00 TL tutarındaki şahsi teminat mektubunu, dava konusu alacağı bahane ederek nakde çevirdiğini, bu konuda açtıkları dava ile eldeki davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı talebinin daha önce …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından reddedildiğini, ihtilaf konusu akaryakıt istasyonunun eski maliki sıfatıyla vekiledeni şirket ile davacı arasında 10 yıllık kira sözleşmesi bağıtlandığını, bu sözleşme gereğince 10 yıllık kira bedeli olarak 400.000,00 USD aldıklarını, aldıkları bu bedeli yine akaryakıt istasyonu için kullandıklarını, vekiledeninin aldıkları hiç bir şeyi geri verme yükümlülüğü olmadığını, davacı talebi kabul edilse dahi maksimum 156.666,00 USD karşılığı 232.963-TL olabileceğini, davacı talebinin neye göre hesap edildiğinin belli olmadığını, davacının vekiledeninden hiç bir alacağı olmadığı halde teminat mektubunu tazmin ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir
BİRLEŞEN … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN
2011/453-2012/98 E.K. SAYILI DOSYASINDA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni ile davalı arasında 14/10/2004 başlangıç tarihli intifa karşığı akaryakıt dağıtım anlaşması olduğunu, ticari muamelelerden yada vekiledeni tarafından davalıya tevdi edilmiş veya edilecek senet taahhütnamelerden doğan borçları karşılığında … Bankası … şubesine ait 250.000-TL bedelli 22/06/2011 tarihli … seri nolu teminat mektubu verildiğini, 18/09/2005 tarihinden itibaren bağıtlanan sözleşmenin 18/09/1010 tarihinde rekabet kurulu kararları uyarınca geçersiz sayılması üzerine teminat mektubunun geri istendiğini ancak davalının mektubu iade yerine, herhangi bir uyarı yapmadan ve gerekçe göstermeden mektubu paraya çevirdiklerini, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin haksız olduğunu, bu olay sebebiyle ticari itibarınında zedelendiğini beyanla, davanın kabulü ile haksız olarak tahsil edilen 250.000-TL nin davalıdan geri alınmasını, ticari itibarın zedelenmesi nedeniyle 50.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler, 09/04/2011 havale tarihli dilekçesi ile de, davalı şirketin, vekiledeni tarafından teminat mektubunun verilmiş olduğu akaryakıt istasyonuyla ilgili olarak sözde alacağı için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/391 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, açmış oldukları dava ile işbu dava arasında fiili irtibat bulunduğunu beyanla, her iki davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/391 esas sayılı davada birleştirilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekiledeni şirketin 5015 sayılı kanun ve ilgili mevzuat kapsamında EPDK ‘nun tanzim ettiği “Dağıtıcı Lisansı” kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet göstertiğini, vekiledeni şirket ile davalı …Ltd. Şti. arasında Kocaeli İli, … İlçesi, … Mah. … Pafta, … ada, 1 parsel sayılı, üzerinde akaryakıt istasyonu kurulu gayrimenkulün 10 yıl süre ile vekiledeni şirkete kiralanmasına ilişkin …. Noterliğinin 24/08/2004 tarih ve 62791 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kira sözleşmesi bağıtlandığını, bu sözleşme gereği kullanma hakkına sahip oldukları istasyonu … Marka ve Logosu ile faaliyette bulunmak üzere davalı … A.Ş.’ ne tevdi ettiklerini, anılan anlaşma gereği akaryakıt istasyonuna önemli değere sahip yatırımlar yaptıklarını ve finansal destek sağladıklarını, sözleşmenin rekabet kurulu düzenlemeleri gereği 18.09.2010 tarihinden itibaren geçersiz kılındığını, işbu davaya konu teminat mektubunun … Ürünleri …Ltd. Şti. den olan 357.984,33-TL prim bedelinin iadesine ilişkin alacaktan mahsup edildiğini beyanla, öncelikle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dosyanın aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/391 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, taraflar arasında 24/08/2004 tarihinde bağıtlanan “Kira Sözleşmesi” ve bağlı 14/10/2014 tarihinde bağıtlanan “İşletmecilik Anlaşması”na dayalı sözleşmelerin kullanılmayan süresine ilişkin intifa, inkişaf, yatırım bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tahsili ile aynı ilişki çerçevesinde haksız olarak tazmin edilmiş teminat mektubu bedelinin tahsili ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/453 Esas sayılı dosyası HMK 166 ve devamı maddeleri uyarınca mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilmiştir.
Davaya dayanak edilen davacı … ile davalı kiralayan … LTD. ŞTİ arasında 24/08/2004 tarihli ve noterde düzenlen kira sözleşmesinin 10 yıl süreli olarak Kocaeli ili, … ilçesi, … Mahallesi mevkiinde kaim … ada ve 1 parsel sayıda kayıtlı 1902 m2 miktarlı taşınmaz için bağıtlandığı, keza 14/10/2004 tarihli işletmecilik anlaşmasının davacı … ile diğer davalı … Ürünleri … LTD. ŞTİ arasında kiralanan taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonun işletilmesi için 5 yıl süreli olarak bağıtlandığı analaşılmaktadır.
24/08/2004 akdedilen kira sözleşmesi 18/09/2005 tarihinden önce yapıldığı ve bu tarih itibariyle kalan süresi 5 yılı aşan dikey anlaşmaların azami 18/09/2010 tarihine kadar 2002/2 sayılı tebliğ ile tanınan grup muafiyetinden yararlanma olanağı bulunduğundan uyuşmazlık konusu 24/08/2004 tarihli kira sözleşmesi 18/09/2010 tarihinde rekabet kurulu kararları gereğince son bulmuştur. Bu konuda taraflar arasında çekişme yoktur. Davacı, davalı kiraya veren … LDT. ŞTİ. ye 10 yıllık kira sözleşmesi için peşin ödenen 400.000-USD kira bedelinin sözleşmenin geçersiz kılınan kısmını yani 18/09/2010 – 24/08/2014 arasına tekabül eden kısmına ilişkin kira bedelini denkleştirici adalet ilkesine göre davalı … LTD. ŞTİ. den, keza davacı …LTD. ŞTİ. arasında bağıtlanan 14/10/2004 tarihli işletmecilik sözleşmesi uyarınca davalıya ödediği “prim”, “yatırım destek” ve “ticari teşvik” bedellerinin işlememiş süreye tekabül eden kısmını bu davalıdan ve petrol istasyonu için yaptığı kalıcı yatırımlarıda her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen talep etmektedir.
Davalı … Ltd. Şti.’nin zamanaşımı itirazları yargılama sırasında 09/04/2012 tarihli celsede reddedilmiştir.
Birleşen davada hernekadar davalı … tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de teminat mektubu veren davacı olmakla, husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Yargılama sırasında hukukçu bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulan 2 kişilik bilirkişiler kurulundan 12/04/2013 tarihli rapor, davacı vekilinin bu rapora itirazları ve heyete inşaat mühendisi ve makine mühendisi bilirkişi dahil edilerek ek rapor alınması talepleri doğrultusunda heyete konusunda uzman bilirkişiler dahil edilerek hukukçu bilirkişi dışında 3 kişilik bilirkişi heyetinden 20/01/201 tarihli raporun alındığı, bu rapora da itiraz edildiği, bu arada kalıcı yatırımlar yönünden …’ye birden fazla talimat yazıldığı ve raporlar alındığı, talimat raporlarından ve taraf vekillerinin itirazlarından sonra bu kez yeniden oluşturulan 4 kişilik bilirkişiler heyetinden 10/05/2017 tarihli rapor alındığı, itirazlar üzerine heyete hukukçu bilirkişide tayin edilmek suretiyle 18/01/2018 tarihli ek rapor alındığı, itirazlar üzerine aynı bilirkişiler heyetinden 28/05/2019 tarihli 2.ek rapor alındığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosyada daha evvelce alınan birden fazla rapor hüküm kurmaya elverişle görülmediğinden 23/06/2016 tarihli celsede konularında uzman bilirkişilerden oluşturulan 4 kişilik heyetten rapor alınmasına karar verildiği, 11/05/2017 tarihli rapor alındığı, bu rapora asıl ve birleşen davada davacı vekilleri ile davalı … vekilinin itiraz ettikleri ve bu kez sözleşmeler uzmanı hukukçu bilirkişi … ‘ında heyete dahil edilmek suretiyle denetlemeye, hükme dayanak etmeye elverişli 18/01/2018 tarihli rapor alınmıştır. Son olarak alınan 28/05/2019 tarihli ikinci ek rapor ise 18/01/2018 tarihli raporun tekrarından ibarettir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm deliller, iddia ve savunma, mahkememizce hükme dayanak etmeye elverişli 18/01/2018 tarihli 5 kişilik bilirkişiler heyeti raporu referans alınarak karar verilmiştir.
Davacı ile davalı … arasında bağıtlanan kira sözleşmesinin süresinden evvel rekabet kurulu kararı gereğince geçersiz sayıldığı tartışmasızdır. Davacı geçersiz kalan süre yönünden denkleştirici adalet ilkesine göre geçersiz kalan süreye ilişkin kira bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının bu talebi sebepsiz iktisap kurallarına dayanmaktadır. Davalı, kira sözleşmesinin hükümsüz kalan süresine isabet eden kira bedelini, kıstelyevm usulü gereğince yapılan hesaplama ile davacıya iade yükümü altındadır. Ne var ki, davalı-kiraya veren … Ltd.Şti.’nin iyiniyetli olduğu, ne sözleşmeyi kurarken ne de 400.000 USD’yi iktisap ederken, kira sözleşmesinin (24.08.2014’de sona erecek) normal ömrünü tamamlamadan 18.09.2010 tarihinde Rekabet Kurulu Kararı gereğince geçersiz kılınacağını bilmemektedir, bilmesinin de gerekmediği anlaşılmaktadır. İyiniyetli sebepsiz zenginleşenin iade yükümünün şümulü, sebepsiz iktisabın ortaya çıktığı 18.09.2010 tarihinde yürürlükte bulunan ve olaya uygulanması gereken1 818 sayılı Borçlar Kanunu çerçevesinde gerçekleşecektir.
BK m.63/1 hükmüne göre “Haksız olarak bir şeyi istifa eden kimse, onun istirdadı zamanında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği miktar nispetinde red ve iade ile mükellef değildir”. Bu hükümde iyiniyetli sebepsiz zenginleşenin iade yükümünün kapsamı düzenlenmiştir. Borçlunun “elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği miktar nispetinde” iadeyle yükümlü olmaması, iktisaden yararlanılmamış miktar için bir iade yükümünün bulunmamasını ifade eder. Sebepsiz zenginleşmede iade ile yükümlü borçlunun sorumluluğunun tayininde, bu kimsenin iktisabın geçerliliğine duyduğu güvenin korunması gerekir. Kanunda öngörülmüş hükümler çerçevesinde ayrıcalıklı bir durumda bulunan borçlunun iade yükümünün kapsamı da ancak borçluya ait söz konusu güven olgusunun yardımıyla belirlenebilecektir. Daha somutlaştırmak gerekirse, sadece borçlunun elde ettiği iktisabın sürekliliğine ve kalıcılığına duyulan güvene bağlanabilecek eksilmeler iade borcundan indirilebilecek ve böylelikle alacaklı ancak bu çerçeve içinde yoksullaşmadan doğan hasara katlanacaktır. Gerçekten kanun koyucunun, iadenin kapsamı açısından iyiniyetli zenginleşeni kötüniyetli zenginleşene göre kayırdığı bir gerçektir. Somut olayda iyiniyetli iade yükümlüsü davalı … Ltd.Şti.nin, iade mecburiyetini öğrendiği anda (kiranın bitiş tarihi olan 18.09.2010 tarihinde) malvarlığında davacı tarafından istirdatı istenen kazandırmanın mevcut bulunup bulunmadığı dosyadan anlaşılamamaktadır. Taraflar arasındaki 24.08.2004 tarihli Kira Sözleşmesinin 7.maddesinde kiracı …’nin ihtiyarı dışında herhangi bir resmi makamın emir, karar veya müdahalesi gibi sebeplerle mecurda akaryakıt satış ve servisinin yapılamaması durumunda kiralayan … Ltd.Şti. 10 yıllık süre için kendisine ödenen peşin kiranın işlememiş bölümünü kiracıya nakden ve defaten derhal iade etmeyi kabul ve taahhüt eder hükmü de bu doğrultudadır. 10 yıllık (=120 aylık) kira bedeli 400.000 USD, yıllık kira bedeli 40.000 USD ve aylık kira bedeli 40.000 + 12 = 3.333 USD’dir. Kira sözleşmesinin geçerli kaldığı ve davalı kiraya veren … Ltd.Şti.nin kira bedeline hak kazandığı süre 24.08.2004 ila 18.09.2010 arasındaki yaklaşık 73 aydır. Kalan süre 120 ay – 73 ay = 47 ay olup, iadesi gereken kira bedeli toplamı 47 ay X 3.333 USD = 156.651 USD’dir. TCMB verilerine göre 18.09.2010 tarihinde 1 USD’nin efektif satış fiyatı 1.4981 TL olup, buna göre davacı davalıdan 156.651 X 1.49 = 234.663,19 TL talep edebilecektir. Davacının bu meblağın üstünde kalan talebinin reddi gerekmiştir. Bu konuda davalı … Ltd. Şti.’nin kıstalyevm usulüne ilişkin esas alınan kriterler yönünden itirazları haklı ve yasal bulunmuştur. Zira USD olarak ele alınan kira üzerine herhangibir denkleştirme yapılamayacağı yüksek mahkemece kabul edilmektedir. Mahkememizce de aynı kanaate varılmıştır (Yargıtay 19 H.D. 2014/8740 – 2015/6137 E.K.Sayılı 27/04/2015 tarihli kararı). Tespit edilen alacağa 18.09.2010 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmiştir.
Davacı ile davalılardan … Ltd.Şti. arasında 14.10.2004 tarihinde yukarıda anılan taşınmazdaki akaryakıt satış ve servis istasyonu hakkında İşleticilik Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin tümünün davacı tarafın genel işlem koşullarından oluşan tip (standart ya da formüler) sözleşme niteliğinde bulunduğu, davacının çok sayıda işletici ile ileride kurmayı planladığı anlaşılan sözleşme metninde bulunan bazı boşlukların el yazısı ile doldurulduğu, bazı boşlukların ise doldurulmadan bırakıldığı görülmektedir. Sözleşmenin 12.maddesi “Müddet” kenar başlığını taşımaktadır. Buna göre “İşbu anlaşmanın müddeti imza tarihinden itibaren 5 yıldır”. Bu hüküm gereğince sözleşme 14.10.2009 tarihinde sona ermiştir. Ne var ki sözleşmenin yenilenmesi söz konusu olmaksızın sözleşmenin taraflar arasında yaklaşık 11 ay daha uygulandığı ve davacı ile diğer davalı arasındaki Kira Sözleşmesinin son bulduğu 18.09.2010 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır, zira her iki sözleşme, bileşik sözleşme niteliğindedir. İşleticilik Sözleşmesinin 12.maddesinin 2.fıkrasında “Anlaşmanın süresi sonunda … ve İşleticinin (…) mutabakata vararak
aralarında yeni bir İşleticilik Anlaşması imzalanmaması halinde İşletici satış yerini derhal terk ve …’ye teslim etmeyi kabul ve taahhüt etmiştir”. Bu hüküm çerçevesinde, İşleticilik Sözleşmesinin doğal ömrünü doldurduğu 14.10.2009 tarihinden sonra, taraflar arasında yeni bir İşleticilik Anlaşması akdedilmediğine göre İşleticilik Sözleşmesinin yenilenmesinden bahsedilemez. Davacı, akaryakıt satış istasyonunun faaliyetinin ve satışının geliştirilmesinde kullanılmak üzere, davalı …’e ödediği “prim”, “yatırım destek” ve “ticari teşvik” bedellerinin, işlememiş süreye tekabül eden kısmı olan 107.984,33-TL’nin temerrüt (Ödeme) tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmektedir. Davacının davalıya “prim”, “yatırım destek” ve ticari teşvik bedelleri ödediği dosyadan anlaşılmaktadır; Davacı ve davalılardan … arasında akdedilen 14.10.2004 tarihli İşleticilik Sözleşmesi, sözleşmede öngörülen 5 yıl süre boyunca yürürlükte kaldığına göre, davacının prim, yatırım destek ve ticari teşvik ödemeleri amacına ulaşmıştır. Yeni bir İşleticilik Anlaşması da taraflar arasında akdedilmediğine ve sözleşmemin yenilenmesi söz konusu olmadığına göre, davalı …’ün herhangi bir iade yükümü altında bulunduğundan söz edilemez.
Davacı dava dilekçesinde üçüncü talebi olarak, akaryakıt istasyondaki ticari faaliyetin geliştirilmesi için gerçekleştirilen kalıcı yatırımların (mütemmim cüz niteliğindeki yatırımlar, malzeme-teçhizat, demirbaş desteği) işlememiş süreye tekabül eden miktarı olan 70.773,56-TL’nin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmektedir. Davalılardan … açısından kalıcı yatırımların işlememiş olan süreye tekabül eden kısmı söz konusu olamaz. Zira adı geçen davalı ile akdedilen 14.10.2004 tarihli 5 yıllık İşleticilik Sözleşmesi, daha sonra bu sözleşmenin yenilenmesi söz konusu olmaksızın normal ömrünü tamamlamıştır. Bu itibarla davacının dava dilekçesinde talep ettiği kalıcı yatırımlar için davalı …’ün herhangi bir iade mükellefiyeti söz konusu olamaz. Davalılardan/Kiraya veren … Ltd.Şti’nin, kalıcı yatırımların işlememiş olan süreye tekabül eden kısmı bakımından bir iade mükellefiyetinin bulunup bulunmadığı, Kira Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ele alınmalıdır. 24 Ağustos 2004 tarihli 10 yıl süreli Kira Sözleşmesinin 1-2-3-4.madde hükümlerinde kira konusu taşınmaz üzerinde halihazırda akaryakıt satış ve servis istasyonu bulunduğu tekraren ifade edilmektedir. Dosyada bulunan Kocaeli İdare Mahkemesinin 31.05.2007 tarihli E. 2006/1854 K. 2007/959 sayılı kararında söz konusu yapıya 1968 yılında inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni alındığı, yapıda imar mevzuatınca ruhsata tabi bir uygulama yapılmadığı, restorasyon yapılan işlerin zemin kaplaması, asma tavan yapılması vb. basit tamir ve tadilatlar olduğu ve ruhsata tabi olmadığının anlaşıldığı belirtilerek yıkıma yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir. Kira Sözleşmesinin 2. ve 4.maddelerinde servis istasyonunda inşaat ve sair tadilat işlemleri yapılacağı öngörülmüş ise de, 4.maddeye göre “Mecur üzerinde yer alan akaryakıt satış ve servis istasyonunun inşaatı ve sair tadilat işlemleri gerekli hür türlü ruhsat ve izinler tüm masrafları uhdesinde kalmak üzere kiralayanlar tarafından … standartlarına uygun olarak temin edilecektir” 24.08.2004 tarihli Kira Sözleşmesinin başlangıcında davacı …. “kiracı” ve davalı … Ltd.Şti. ise “kiralayan” olarak adlandırılmaktadır. Bu durumda, 4.maddeye göre akaryakıt istasyonundaki inşaat ve sair tadilat işlemleri gerekli hür türlü ruhsat ve izinler tüm masrafları uhdesinde kalmak üzere kiralayan davalı … Ltd.Şti. tarafından karşılanacağına göre, davacının talebinin sözleşme ile uyuşmadığı görülmektedir. Sözleşme metninden çıkan anlam, tüm masrafların kiralayan … Ltd.Şti. tarafından üstlenileceğidir; davacı kiracının kalıcı yatırımlara ilişkin istirdat talebi sözleşmeye aykırı olduğundan, davacı taraf sözleşmenin 4.maddesinde öngörülmesine rağmen tüm masrafları davalı … Ltd.Şti.’nin değil de kendisinin
üstlendiği konusunda yazılı sözleşmenin hüküm ve kuvvetini değiştiren yeni bir yazılı delil ile iddiasını ispat etmek zorunda olup, bu husustaki ispat külfeti davacı tarafından yerine getirilmiş değildir. Bu itibarla, davacı tarafın, davalı kiraya veren … Ltd.Şti’nden, kalıcı yatırımların işlememiş olan süreye tekabül eden kısmı adı altında bir talepte bulunma hakkı yoktur.
Birlesen dava bakımından ise; Davacı taraf davalının, …’ün …. ile akdettiği İşleticilik Sözleşmesi nedeniyle doğabilecek borcunu temin için verdiği 250.000-TL tutarındaki teminat mektubunun davalı … tarafından 16.09.2011 tarihinde haksız olarak paraya çevrildiğini beyan ile bu paranın paraya çevirme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsilini, ayrıca 50.000-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmektedir. Davalı …., … A.Ş.’ye yazdığı teminat mektubunun tazmini talepli ve 16.09.2011 tarihli yazısında, … A.Ş.nin veya …’in şirket ile imzalamış olduğu anlaşmalara dayalı mevcut ticari ilişkiden kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmediği ve şirkete (…’ye) olan borcunu ödemediği belirtilerek 22.06.2011 tarihli Banka Teminat Mektubunda yazılı tutarın tamamının nakden ödenmesini talep etmiş olup, dava dışı banka tarafından 16.09.2011 tarihinde 250.000 TL davalı …’nin hesabına ödenmiştir. Asıl davadaki davacı ….’nin talepleri bakımından yapılan incelemede, …’ün …leri .AŞ’ne karşı herhangi bir sözleşmeye aykırılığı bulunmadığı ve sebepsiz zenginleşme hukuki/sebebinden kaynaklanan bir iade borcu altında olmadığı tespit edilmiş bulunmaktadır. Teminat mektubunu veren ve bu bedeli bizzat ödediği … Bankası A.Ş.’nin 16.09.2011 tarihli dekontundan anlaşılan …, işbu haksız paraya çevirme dolayısıyla 16.09.2011 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte teminat mektubu tutarı olan 250.000-TL’nin kendisine tazminini isteyebilecektir. Birleşen davada davacı … ayrıca 50.000-TL tutarında manevi tazminat talep etmiş ise de, hangi kişilik hakkının saldırıya uğramış olduğu, kişilik değerlerinde ne gibi bir manevi zarara uğradığını kanıtlayamamış olup, Kanunun manevi tazminat istemi için aradığı koşulların, birleşen davada davacı yararına gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davalı … rekabet kurulu kararı doğrultusunda sebepsiz zenginleşmeye dayalı iade talebi doğrultusunda işlem yapmıştır. Ancak yargılama sonucunda davacı …’ın yetkilisi olduğu …ün iade borcu altında olmadığı tespit edilmiş olmakla manevi tazminat koşulları da oluşmamıştır.
Açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davanın kısmen kabulüne karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür. Bu itibarla;
HÜKÜM:
ASIL DAVADA;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-) 156.651-USD karşılığı 234.663,19-TL kullanılmayan süreye isabet eden kira alacağının 18/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Ltd.Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Davacının ticari teşvik bedelleri yönünden davalı … Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açtıkları davanın REDDİNE,
3-)Davacının kalıcı yatırımlar yönünden her iki davalı aleyhine açtığı davanın
REDDİNE,
4-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 16.029,84-TL nisbi ilam harcından başlangıçta peşin alınan 8.155,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.874,14-TL harcın davalı
…AŞ.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafından yapılan 18,40-TL başvuru harcı, 8.155,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 8.174,10-TL’nin davalı …AŞ.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-) Davacı tarafından yapılan 6.050,00-TL bilirkişi ücreti, 180,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 6.230,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 3.313-TL’sinin davalı …AŞ.’den tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 24.876,42-TL nispi vekalet ücretinin davalı … AŞ.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
😎 Davalı … AŞ tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücretinin red ve kabul oranına göre 425,42-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-) Davalı … Ürünleri ….LTD. ŞTİ tarafından yapılan 60,00-TL davetiye teskere giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-) Davalı … AŞ duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kira bedelinin reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 16.852,34-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
11-) Davalı … Ürünleri … LTD. ŞTİ duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen inkişaf bedeli üzerinden hesaplanan 14.208,51-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
12-) Davalılar … A.Ş. ve … Ltd. Şti. yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen kalıcı yatırımlar bedeli üzerinden hesaplanan 10.000- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
13-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/ vekiline iadesine,
BİRLEŞEN DAVADA;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
14-)250.000-TL teminat mektubu bedelinin davalıdan 16/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avas faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
15-)Koşulları oluşmayan manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
16-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 17.077,50-TL nisbi ilam harcından başlangıçta peşin alınan 4.455-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.622,50-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
17-) Davacı tarafından yapılan 18,40-TL başvuru harcı, 4.445-TL peşin harç, 2,90-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.476,30-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
18-) Davacı tarafından yapılan 452,45-TL davetiye giderinin red ve kabul oranına göre 377,04-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
19-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 25.950-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
20-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve tarifenin 10(3) maddesi uyarınca 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
21-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/ vekiline iadesine,
Asıl davada davacı … vekili Av. … ile birleşen davada davacı … vekili Av. özgü … ile asıl davada davalı … Ltd. Şti. vekili Av. …’ın yüzüne karşı, diğer davalı …. Ltd. Şti./vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2020

Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …

e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.