Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/354 E. 2020/110 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/354 Esas
KARAR NO : 2020/110

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/08/2011
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; … Ltd. Şti.’nin davalı banka ile 2002 yılından beri kredi, kredi kartı, çek, POS cihazı üzerinden tahsilatlar gibi hertürlü çeşitli bankacılık işlemleri yaptığını, kredi kullanımlarında her kredi kullanımı için ayrı sözleşme imzalanıp, ayrıca bankaya aynı tutarda kambiyo senedi verildiğini, 21/02/2005 tarihine kadar işlemlerin en üst düzeyde bu şekilde devam ettiğini,
**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**
aradaki teamül gereği çeklerin saat 14’de ödenip, saat 16’da hesaba gelen paraları çek ödeme karşılığı tahsil ettiğini, ancak bu tarihten sonra hesapta para olmasına rağmen çek bedellerini ödemediğini, çeklerin arkasının yazılmasına sebebiyet verildiğini, ancak bir sonraki gün hesaptan parayı aldığını, bankanın bu tür işlemler yapmasına rağmen kendilerine çekleri süresinde ödemiş gibi bilgi verdiğini, bankanın hatalarını düzeltip, kendilerine yardımcı olması beklenirken, bankanın Gaziosmanpaşa… Noterliğinin 23.02.2005 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi hesaplarını kat ettiklerini bildirerek; iki adet cari hesap hesap borcu ve anaparası için 207.246-TL, iki adet taksitli kredi için 171.399,16-TL, … kredisi için 19.178,27-TL, 400.000-TL tutarlı teminat mektubundan nakde dönüşen 100.000-TL olmak üzere toplam 497.823-TL’nin 3 gün içinde ödenmesini talep ettiklerini, oysa hesap kat işleminin yapıldığı tarih itibariyle hesaplarda 530.000-TL nakit paranın olduğunu, 21.05.2005 tarihi itibariyle 400.000-TL paraya talimatları dışında el konulduğunu, bir kısım paranın da başka hesaplara aktarıldığını, POS cihazından gelen tahsilatları kayıtlarında göstermediğini, POS cihazı işlemlerinden komisyon alınmaması gerekirken komisyon alındığını, davalı bankanın 22/05/2005 vadeli 1.750.000-TL bedelli borçlusu … Gıda, … ve … ve kefili… olan bedeli ve vadesi sonradan düzenlenmiş bonoya dayalı olarak, Kadıköy… Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alarak, Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasından icra takibine giriştiklerini, icra takibi sonrasında şirket ortağı vekiledeni … …’nun battığını, icra takibine konu edilen 1.750.000-TL bedelli bononun boş iken sonradan doldurulduğunu, senette borçlu olarak gösterilen …ile bir ilişkilerinin olmadığını, …’nin şirketi adına … kredisi alabilmesi için 50.000-TL’lik bono ve kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı bankanın bono ve kredi sözleşmesindeki tutarları değiştirerek tahrif ettiğini, senette borçlu olarak görülen …’na atfedilen imzanın ona ait olmadığını, bankaya kredi ilişkisi veya bono nedeniyle bir borçlarının olmadığını, bono ve kredi nedeniyle borçlarının olmadığının tespiti ile icra takbinin iptaline kararı verilmesini, lehlerine haksız takip tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; …T.A.Ş. … şubesi tarafından davacılardan … Ltd. Şti.’ne Genel Kredi Sözleşmesine istinaden, …, …ve …’nin müteselsil kefaleti ile kredi kullandırıldığını, … Ltd. Şti.’nin lehdarı, …, … ve …’nin keşidecisi olduğu 22.02.2005 vade tarihli 1.750.000-TL miktarlı bononun alacaklı bankaya ciro ve teslim edildiğini, bu bonoya dayalı olarak Kadıköy …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, icra takibinde borçlular tarafından imzaya ve borca yapılan itirazın Kadıköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından reddedildiğini, İstanbul … ATM’nin… esas sayılı dosyasından açılan tasarrufun iptali davasında tasarrufun iptaline karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını beyanla, haksız davanın reddine, lehlerine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacılar vekilinin işbu davadaki iddiaları; Kadıköy … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına dayanak edilen 1.750.000-TL miktarlı bononun aslında…’nin bankadan kullandığı 50.000-TL krediye karşılık 50.000-TL miktarlı olup bononun sonradan tahrif edildiği, bonoya isimlerin sonradan yazıldığı, bononun sonradan doldurulduğu, takibe konu bononun teminatı olarak gösterilen 23/02/2005 tarihli hesap katının, gerçek anlamda boş durumunu yansıtmadığı, bono altındaki imzanın davacılardan Nurdan’a ait olmadığı, 1.250.000-TL miktarlı kredi olmadığı, bu miktar kredi kullanılmadığı, davalı bankaya borçlu olunmadığına ilişkindir.
Getirtilip incelenen Kadıköy … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında alacaklı… T.A.Ş.tarafından borçlular …Ltd. ŞTi., …,…, … aleyhine 1.750.000-YTL asıl alacak, 15.100-YTL işlemiş faiz, 77,50-YTL protesto masrafı olmak üzere toplam 1.765.177,50-YTL alacağın tahsili için 1.750.000-YTL bedelli bonoya dayalı olarak 03/03/2005 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişildiği anlaşılmaktadır.
Kredi kullandıran … T.A.Ş. tarafından alacağın dava açılmadan önce…A.Ş.’ne devir ve temlik edildiği, yargılama sırasında bu kez… A.Ş.’nin …A.Ş.ile birleştiği ve tüzel kişiliğinin sona erdiği, nihayet … A.Ş.’ninde …A.Ş. İle birleştiği ve tüzel kişiliğinin sona erdiği, davayı … A.Ş.’nin davalı sıfatı ile takip ettiği anlaşılmıştır.
Dava başlangıçta 20.000-TL bedel üzerinden açılmış, davacılar vekili tarafından iş bu davada adli yardım talebinde bulunulmuş, nihayet en sonunda adli yardım talebinin reddi üzerine davacı vekili iş bu dava bedelini senet miktarına yükselterek bakiye 1.730.000-TL üzerinden 21/09/2016 tarihinde ıslah harcı yatırmış ve miktar itibarıyla dosya heyete gönderilmiştir.
Getirtilip incelenen karara göre takip ile ilgili borçlu… tarafından Kadıköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasından bonoya sonradan üç taraf eklendiği hususundaki şikayetin 17/08/2005 tarihli karar ile reddine karar verildiği,
Diğer takip borçlularının imzaya ve borca itirazları üzerine, mahkememizce getirtilip incelenen Kadıköy … İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında ise itirazların, özellikle borçlular yönünden imza itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca tarafların iddia ve savunmalarında geçen ve mahkememizce getirtilip incelenen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… -… E.K.sayılı dava dosyasında; borçlulara ait taşınmazlara yönelik tasarrufun iptali davası açıldığı 09/06/2010 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 08/03/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
İşbu davada İcra Mahkemesinden verilen karar mahkememiz yönünden bağlayıcı olmadığından, davacı Nurdan’ın bono altındaki imzaya itirazları yönünden yeniden inceleme yaptırılmış, bilirkişi Prof. Dr. …’dan alınan 21/03/2013 tarihli raporda bono altındaki imzanın davacı Nurdan’ın el ürünü olduğu rapor edilmiştir. Davacı vekilinin bilirkişi kanaatinin yüksek derecede benzerlik olgusuna dayandığı gerekçesi ile itirazları üzerine bu kez Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden 11/02/2014 tarihli rapor alınmış, raporda … adına atılı basit tersimli imzaların, teşhise götürecek önemli karakteristlik materyal içermeyen ve taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin Nurdan’ın eli ürünü olup olmadığı husususun tespit edilemediğine dair kanaat raporu verilmiştir. Davalı …A.Ş.vekili bu rapora karşı; bilirkişi incelemesinde esas mukayese edilen belgelerin tespit açısından yeterli sayı, çeşitlilik ve belirleyicilikte olmadığını, davacının mukayese imzaları bulunan yeni belgelerin temini ile senetteki imza yönünden yeniden inceleme yapılması gerektiğini, aksi halde dava konusu senet üzerindeki imzaların ispat yükü üstünde olan davacı…’na ait olmadığı iddiasının ispatlanamadığı gereğine göre davanın reddine karar verilmesini itirazen beyan etmişlerdir.
Adli Tıp Kurumu raporuna göre bono altındaki imzanın karakteristik metaryal içermemesi, taklidinin kolay olması, basit tersimli imza olması sebebiyle aidiyetinin tespit edilemediği belirlenmiş olup, davalı vekilinin savunmasının aksine imza itirazında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden tarafta olup, davalı vekili davacı Nurdan’ın imzası yönünden mukayese edilecek başkaca belge ve delil sunmadığından ve mahallini bildirmediğinden Adli Tıp Kurumu kanaati davacı lehine yorumlanmak suretiyle takibe dayanak bono altındaki imzanın davacı Nurdan’a ait olmadığı kabul edilip bu şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacılar vekili ayrıca yine takibe dayanak bonoya teminat olarak gösterilen 23/02/2005 tarihli hesap kat ihtarının gerçek durumu yansıtmadığını ve borca itiraz ettiklerini, 1.250.000-TL miktarında kredi sözleşmesi bulunmadığını, bu miktar kredinin çekilmediğini, bonoda tahrifat yapıldığını iddia etmekle; bu konuda öncelikle bankacı ve mali müşavir bilirkişilerden oluşturulan 3 kişilik heyetten 16/05/2014 tarihli rapor alınmış, raporda takip tarihi itibariyle alacaklı bankanın toplam 461.853,17-TL alacaklı olduğu ve takibe dayanak edilen senetin tahsil senedi sıfatı ile kayıtlara alındığı ancak netice itibariyle dava konusu kredilere ilişkin hesap ekstreleri ile, davacıların POS cihazı ile yapılan işlemlerden kaynaklanan komisyon alacağına yönelik temlik eden banka (…T.A.Ş.) kayıt ve belgelerinin sunulmaması nedeni ile bu aşamada değerlendirme yapılamadığı tespit ve rapor edilmiş, bu kök rapora yapılan itirazlar ve davalı bankanın sunduğu bir kısım belgeler üzerinden 16/03/2005 tarihli aynen kök rapora atıfta bulunulan ek rapor, yine davalı banka vekilinin sunduğu bir kısım belgelerden sonra 02/05/2016 tarihli davacı yanın takip tarihi itibariyle 692.000-TL alacaklı olduğuna, dolayısıyla davalı bankaya borçlu olmadığına ilişkin 2.ek rapor ve buna da davalı vekilinin itirazı üzerine aynı bilirkişiler heyetinden 29/03/2017 tarihli ve 2.ek rapora atıfla, itirazların sonuca etkili olmadığına dair 3.ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosyanın heyete tevdinden sonra mevcut kök ve birden fazla ek raporun denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve davalı vekilinin itirazları üzerine, bu kez bankacı bilirkişilerden oluşturulan 3 kişilik heyetten yeniden 28/11/2018 tarihli rapor alınmıştır.
Davalı vekili rapora itirazları olmadığını bildirmişler ise de, davacılar vekilinin itirazları üzerine bu kez aynı heyetten 24/04/2019 tarihli ek rapor alınmış, her ihtimalde yapılan terditli hesaplamalara göre takip tarihi itibariyle borç miktarının kök ve ek raporda aynı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
İddia ve savunmaya, özellikle hükme dayanak etmeye elverişli 28/11/2018 tarihli kök ve 24/04/2019 tarihli ek rapora göre; bilirkişiler heyeti tarafından gerek icra dosyası içeriği ve gerekse dava dosyası içeriği, belgeler ve banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre:
Davacılardan … Ltd. Şti. İle … T.A.Ş…. Şubesi arasında 1.250.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu kredi sözleşmesine …, … ve …’nin 1.250.000-TL limitle müteselsil kefil oldukları,
…T.A.Ş. tarafından … Ltd. Şti.’ne 06.03.2003 tarihinden itibaren 24.01.2005 tarihine kadar muhtelif tarih ve tutarlarda nakit ve gayrinakit kredi kullandırımları yapıldığı, Genel Kredi Sözleşmesinin 13. maddesindeki düzenleme gereğince bankanın, kullandırdığı veya kullandıracağı kredilerin teminatı için rehin cirosu veya ciro edilmiş kambiyo senedi talep edebileceği,
İcra takibine konu edilmiş 03.03.2004 tanzim, 22.02.2005 vade tarihli 1.750.000-TL miktarlı bononun …, … ve … tarafından …Ltd. Şti lehine düzenlendiği, lehdar …Ltd. Şti. tarafından beyaz ciro ile … T.A.Ş. … Şubesine ciro ve teslim edildiği,
Banka hamili olduğu bono için 23.02.2005 tarihinde Beşiktaş… Noterliğinin … yevmiye numarası ile Ödememe Protestosu düzenlettirdiği, takibe konu bononun bankaya teslim tarihini gösterir bir belge yok ise de, dosyaya ibraz edilmiş 28.02.2005 tarihli “Senet Raporu” başlıklı belgeden, senedin banka ile kredi borçlusu arasındaki kredi ilişkilerinin devam ettiği süreç içerisinde verildiği, bankanın bonoyu “Şube tahsil senedi” olarak kayıt altına aldığı, bononun arkasındaki cirodan, bononun beyaz ciro ile (temlik cirosu ile) bankaya ciro ve teslim edildiği, taraflar arasındaki kredi ilişkisi ve bonoyu düzenleyenlerin niteliklerin dikkate alındığında bononun, bankaya kredi ilişkisi içerisinde ve kullandırılmış veya kullandırılacak kredilerin teminatı olmak üzere temlik cirosu ile ciro edilerek teslim edildiğinin kabulünün gerekeceği (Yargıtay 19 H.D. 27/02/2018 tarih 2016/14044 – 2018/999 E.K. Sayılı kararı),
Takibe konu bononun protesto ettirildiği 23.02.2005 tarihi itibariyle; kredi borçlusu veya yetkili temsilcisi, vekili tarafından nakit olarak çekildiği belgelenemeyen, dolayısıyla cari hesapta bulunması gereken 307.969-TL’lik tutarın 23.02.2005 tarihi itibariyle toplam nakit ve nakde dönüşmüş gayrmakit, gayrinakit kredi tutarı 777.770-TL’den mahsup edildiğinde; 777.770-TL – 307.969-TL = 469.801-TL alacağının devam ettiği,
Menfi tespit davasının açıldığı 18.08.2011 tarihi itibariyle kredi ilişkisinden kaynaklanan alacağın; 408.393,05-TL, Kredi ana para 1.259.417,04-TL, işlemiş faiz %48 62.970,85-TL, %5 gider vergisi 1.730.780,94-TLolarak hesaplandığı,
… Ltd. Şti’nin başvurusu sonrasında Banka Kredi Kartları Müdürlüğü’nün 12.03.2003 tarihinde aldığı kararla …Ltd. Şti.’ne bir adet POS cihazı bağlanmasını %3,65 oranında komisyon ve sıfır bloke gün uygulanmak kaydıyla uygun gördüğü, … Ltd. Şti. ile …T.A.Ş. … Şubesi arasında 13.03.2003 tarihinde Kredi Kartaları Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığı, POS cihazından yapılan tahsilatların geçirildiği hesaba ait hareketler incelendiğinde 26.03.2003 tarihinden itibaren 04.04.2005 tarihine kadar olan dönemi kapsayan incelemede; 02.10.2014 tarihinde 5.250-TL Banka Kredi Kartları komisyonu kesildiği, başkaca bir komisyon kesilmediği, yine Üye İşyeri Günlük bildirim Listesi dökümlerinden işlemlerde “0” komisyon uygulandığı saptanmıştır.
Yapılan bu incelemeler sonucu davacılar vekilinin 1.250.000-TL miktarlı kredi sözleşmesi bulunmadığına ilişkin iddialarının yerinde olmadığı, düzenlenen raporlara bu konuda itiraz etmeyerek sözleşmeleri kabul ve ikrar ettikleri, keza TTK 680 maddesi (ETK 592 madde) uyarınca açık bono düzenlenmesi olanaklı olup, senedin boş olan diğer kısımların sonradan doldurulmasının, senedin kambiyo niteliğine etkili olmadığı, takibe dayanak bononun 1.750.000-TL miktarlı olarak düzenlendiği, tahrifat iddialarının yerinde olmadığı, bilirkişiler heyeti tarafından saptanan miktara göre hesap kat tarihi itirabiyle davacıların davalı bankaya 469.801-TL borçlu oldukları, dolasıyla teminat bonosunun ancak bu miktar üzerinden takibe konulabileceği, o halde davacıların bakiye 1.280.199-TL miktarınca borçlu olmadıklarının tespit edildiği, ancak yukarıda açıklanan gerekçelerde davacı Nurdan yönünden bono altındaki imzanın kendisine ait olduğu tespit edilemediği sebeple bu davacı yönünden davanın kabulüne karar verildiği, yargılama sırasında davacılardan …’nun 08/10/2018 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının Adana … Sulh Hukuk Mahkemesinin…- … E.K.sayılı 31/12/2018 tarihli kararı ile mirası kayıtsız şartsız reddettikleri ve davacı vekilinin mirasçılar yönünden davayı takip
etmeyeceklerini bildirdikleri sebeple bu davacı yönünden davanın reddine karar verildiği, mahkememizce verilen kararda hernekadar hüküm kısmında davacı olmamakla birlikte takibin …Ltd. Şti. ve … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, kefil borçlunun, asıl borç miktarınca sorumlu olacağı cihetle bu hususun dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Bu itibarla;
HÜKÜM
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-)Davacı …yönünden davanın KABULÜ ile,
Evveliyatı Kadıköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında dayanak bonodan dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-… yargılama sırasında ölmüş olmakla ve mirasçıları tarafından mirasın reddedildiğine ilişkin kararın sunulup davacı vekili tarafından kendisine vekaletname verilmemesi sebebiyle mirasçılar yönünden davayı takip edemeyeceklerini beyan etmiş olmakla bu davacı yönünden davanın REDDİNE,
3-)Davanın … Ltd. Şti. ve … yönünden KISMEN KABULÜ ile evveliyatı Kadıköy … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına dayanak 1.750.000-TL miktarlı bononun 1.280.199-TL’si yönünden BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 87.450,39-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 297-TL harç ile 29.545-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 57.608,39-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacılar tarafından yatırılan 297-TL peşin harç, 29.545-TL ıslah harcı toplamı 29.842-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-)Davacılar tarafından yapılan 328,25-TL posta/davetiye gideri, 4.000-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.328,25-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 3.166,30-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 77.606,97-TL nisbi vekalet ücretinin ücretinin davalıdan tahsili ile davacılar …Ltd.Şti. ve …’na verilmesine,
8-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 40.540,05-TL nisbi vekalet ücretinin davacı … Ltd. Şti.’den tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Gider/delil avanslarından artan bakiyelerin karar kesinleştiğinde davacılara/ davalıya/vekillerine iadesine,
Davacılar vekilinin ve dava…A.Ş. vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/02/2020
Başkan
¸e-imzalıdır.
Üye
¸e-imzalıdır.
Üye
¸e-imzalıdır.
Katip
¸e-imzalıdır.