Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/327 E. 2021/78 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/327 Esas
KARAR NO : 2021/78

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ve …’ün, … A.Ş’nin Kahramanmaraş Şubesi ile özellikle 2004 yılı başından itibaren bankacılık işlemleri gerçekleştirdiğini ve müvekkillerin bu işlemleri o dönem bankanın Kahramanmaraş Şubesi’nde Portföy Yönetmeni ve Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta olan davalılardan… tarafından gerçekleştirildiğini, … A.Ş. Kahramanmaraş Şubesi ile çalışmaya başladıkları ilk dönemlerde işlemlerini genelde kredili hesaplan üzerinden gerçekleştiği için yapılan usulsüzlüklerin takibi her zaman mümkün olmadığını, ancak 2005 yılı başından 2006 yılı ilk aylarına kadar müvekkillerin hesaplarından bilgi ve iradeleri dışında onlarca işlemle paralar çekildiğini ve müvekkillerin bu işlemlerle toplam 1.308.112-TL zarara uğratıldığı tespit edildiğini, müvekkili Şirket yetkililerince Kahramanmaraş Şubesi çalışanlarıyla yapılan görüşmeler sonucunda hesaplardan usulsüz olarak çekilen paraların şubede Müdür Yardımcısı ve Portföy Yönetmeni olarak görev yapmakta olan …’ nun talimatıyla bizzat ona ya da onun gösterdiği üçüncü şahıslara ödendiği öğrenildiğini, müvekkillerin hesaplarından çekilerek davalı … emrine verilen bu paraların, davacılardan …’ün boş olarak imzalayıp davalıya vermiş olduğu boş dekontların ve …K.Maraş Şubesinde EFT Virman/Havale Talimatı olarak kullanılan matbu evrakların davalı tarafından sonradan müvekkilin bilgisi hilafina doldurulması marifetiyle olduğunu, bizzat şubede çalışanların ifadesiyle de sabit olduğunu, …, müvekkil Şirket yetkililerinden, Şirketlerin kendi hesapları arasındaki virman işlemlerinde kredi ödemelerinde ve sair mutat bankacılık işlemlerinde kullanılmak üzere almış olduğu imzalı boş banka dekontlarım ve EFT Virman/Havale Talimatı olarak kullanılan matbu evrakları veriliş nedenlerine aykırı olarak müvekkillerin bilgisi dışında doldurduğunu ve paralan kendisi veya kendi yakınlan tahsil ettiğini, bu suretle bir güven müessesi olan bankaya doğal olarak güvenerek mutat Bankacılık işlemlerinin yapılması sırasında gereksiz zaman kaybının da önüne geçileceği düşünce ve inancı ile müvekkil Şirketlerin yetkilisi davacı … tarafindan Bankanın talebi doğrultusunda imzalanarak müdür yardımcısı ve portföy yönetmeni olan davalıya verilen imzalı boş dekontların davalı yada talimatıyla diğer çalışanlar tarafindan üzerlerinin sonradan doldurulması ile müvekkiller dolandırıldığını toplam 1.308.112-TL zarara uğratıldığını, davalı … teslim aldığı dekontları, amaç ve kabul edilebilir uygulama dışında, usulsüz nakit çekiş işlemlerinde kullandığını, müvekkillerin zararın teşkil eden paralan bizzat kendisi veya bir yakını elden teslim aldığını imzalı boş dekontları ise davacı “…’ e Ödenen” ibaresi ile doldurduğunu ya da doldurtulduğunu, paraların çekildiği tarihlerin hemen hemen tamamında … Banka Şubesinin bulunduğu yerden yaklaşık 200 Km uzakta bîr başka bankada veya noterde işlem yapmakta olduğunu, …’ün aynı gün ve saatte iki farklı yerde olmasının imkansızlığı karşısında bankanın veznesinden para çekmesi de fizikken mümküm olamayacağının açık olduğunu, müvekkillerin uğramış olduğu zararın, fazlaya ilişkin haklarımız ve doğabilecek munzam zararı talep hakları sakil kalmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının işlemiş ve işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillere ödenmesine yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş 02/10/2006 tarihinde BDDK ve SPK mevzuatı dahilinde alman izinlere istinaden yasal olarak…AŞ ile tüm hak ve yükümlülükleri …Bankasına ait olmak üzere birleşmiş olduklarından cevap dilekçesinin…Bankası olarak verildiğini, davacılar vekilinin, dilekçesinde Kahramanmaraş Şubemizde çalışan bir personelin dahli ile müvekkillerine ait paraların rızaları dışında kullanıldığını ve bu suretle zarara uğratıldıklarını iddia ettiğini ancak bu iddialar hukuken kabule şayan olmadığını, dava dilekçesinde yer alan iddiaları ispat için ileri sürülen olayların önemli bir kısmı için zaten taraflar arasında sulh olunmuş konulara ilişkin olduğunu sulh konusu dışındaki iddialara ilişkin hiçbir delil ileri sürülmediğini, dilekçede tekrar tekrar anlatılan ihtarnamelere konu olduğu belirtilen ve tanık ile sanık ifadeleri ile vurgulanmaya çalışılan olayların toplam değeri sadece 84.500 TL civarında olduğunu ( ve bu tutarın ödenmiş olduğu zaten tartışmasız olduğunu) buna bir de 40.000 TL değerli çek konusu dahil edilebileceğini alacaklı oldukları iddia edilen diğer alacak ile ilgili (ki bu tutar 1.3.milyon TL’dir) hiçbir yazılı delil veya somut olay gösterilmediğini, davacı iddiasını ispat ile mükelleftir ve davanın niteliği nedeniyle yazılı delil ibrazı esas olduğunu, tacir davacıların iddialarının yazılı delil ile ispatlamak ile mükellef olduğu, müvekkil banka savunmasının tamamen yazılı belgelere dayanmak olduğu halde iddiaların veya savunmaya karşı iddiaların hiçbiri yazılı dehle dayanmamaktadır. Gerek Yargıtay’ın kararlarına gerekse doktrinde yerleşmiş görüşlere göre boş kağıdı imzalayan tacirin imzaladığı anda bu tasarrufunun sonuçlarını göz önünde bulundurmak ve sonuçlarını da kabul etmek durumunda olduğunu ayrıca gerek davacıların beyanları gerekse diğer bulgular ışında ve davacıların her koşulda sadece diğer davalı ile işlem yapmaları bu boş dekontları sadece davalıya teslim etmeleri davacıların diğer davalı … ile bir banka çalışanı sıfatının ötesinde ilişki kurdukları göz önüne alındığında bu tür boş dekontlar vererek kendisi ile özel vekalet akdi tesis ettikleri aşikar olduğunu, Üç adet tacir davacının hiçbirinin hesaplarının 3 yıl boyunca sorgulamaması ve şimdi ellerinde hiçbir yazılı delil olmadığı halde sadece nasıl tutulduktan belli olmayan kayıtlara dayanarak iddia etmeleri hukuken kabul olmadığını, bankanın dikkatli olması gerektiğinin iddia edildiğini, bankanın gereken özeni ve dikkati zaten gösterdiğini banka kayıtları açık olduğunu paraların çekildiği dekontlarda davacıların imzaları olduğunu, banka savunmasını belgeleyebildiğine göre paraların iddia edildiği gibi diğer davalı tarafından alındığını davacıların yükümlülüğü olduğunu ve bu ispatta ancakyazılı delil ile olduğunu, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla işbu haksız ve yersiz davantn reddini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, usulsüz Bankacılık işlemleri nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararlara ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dava, 18/08/2006 tarihinde açılmış olup İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilerek … esas sırasına kaydedilmiş, yeni Mahkemelerin kurulmasıyla İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilerek … esas sırasına kaydedilmiş, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kapatılması üzerine dosya Mahkememize tevzi edilerek … esas sırasına kaydedilmiştir.
Davacı vekili 21/09/2010 havale tarihli ıslah dilekçesiyle Kahramanmaraş … Ağır Ceza Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında alınan 04/08/2008 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davayı ıslah ederek 10.000-TL olan dava değerini 41.000-TL’ye çıkararak faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış ve dosya içeriği deliller ile davacı şirket ticari defterleri üzerinde davacı alacağının varlığı ve miktarın saptanması için bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi …, …ve… tarafından müşterek imzalı 21/11/2011 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıları temsile yetkili … tarafından imzalanmış boş dekontların davalı banka çalışanı diğer davalı …’ya bıraktığını, imzalı boş dekontların veriliş amacı dışında kullanılarak para çekildiğinin iddia edildiğini, dekontların kullanım amacının sözlü olarak belirtildiğini ve kullanım amacına dair yazılı belge düzenlenmediğini, beyaza imza atılması durumunda belgenin idare uyuşmasına aykırı şekilde doldurulduğunun yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, dekontların veriliş amacına aykırı kullanıldığına dair yazılı belge bulunmadığını, … tarafından atılmış imzalarla ilgili tüm işlemlerde davacıların herhangi bir tazmin yükümlülüğünün bulunmadığını, davacılar tarafından davalı bankaya tahsil için teslim edilen, 30.01.2006 keşide tarihli 40.000,-YTL ilk çek, davalı Banka çalışanı diğer davalı … tarafından 02.02.2006 tarihinde (keşide edilmiş olduğu… Bankasından) üçüncü bir şahsa tahsil ettirilmiş olduğu halde; çek bedelinin davalı banka nezdindeki davacılar hesabına yatırıldığına veya bizzat davacılara teslim edildiğine dair bir belgeye dosya muhteviyatında rastlanılamamakta olduğunu, davacıların 40.000 TL olan çek bedelinin tazminini müştereken ve müteselsilen davalı bankadan ve davalı banka çalışanı diğer davalı …’dan talep edebileceğini, davacıların ıslah dilekçelerinde 41.000 TL tazmin talebinde bulunduğunu taleplerinin tespitlerimizi aşan kısmının uygun olmadığını, tarafların tacir olmakla davacıların; çekin tahsil tarihi olan 02.02.2006 tarihinden itibaren 40.000 TL olan alacağına borcun tamamen ödeninceye kadar ticari faiz talep edebileceği tespit ve rapor edilmiştir. Davacı ve davalı vekillerinin rapora itirazları üzerine 28/12/2011 tarihli celse ara kararı ile itirazlar kapsamında ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosya ek rapor için bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi …’in kök rapora itirazların tamamının hukuksal nitelikte olması gerekçesiyle görüş bildirmekten imtina etmek suretiyle, Bilirkişiler tarafından müşterek imzalı 13/07/2012 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporun sonuç kısmında belirtilen 40.000,00-TL’lik çek bedelinin davalı Banka tarafından 21/07/2006 tarihinde işleyen faizi ile birlikte davacı yana ödendiğini ve bu durumun davacıların kabulünde olduğunu, taraflar arasında bu hususta bir ihtilaf kalmadığını, davacıların ıslah dilekçesine dayanak tuttuğu Kahramanmaraş …Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan 04/08/2008 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile BDDK Bankalar Yeminli… tarafından düzenlenen 04/05/2007 tarihli raporunda işlemlerin öncelikle şifahi talimatlara istinaden para kasaya teslim edilmeden dekont üzerinde yapıldığı ancak işleme ilişkin paraların ya tamamının ya da bir kısmının Bankaya davacılar tarafından getirtilmemesi üzerine imzasız ödeme dekontlarının iptali amacıyla düzenlendiği ve imzaların bu nedenle alınmamış olduğu belirtilmiş olmakla davalı bankanın objektif özen yükümlülüğünün ihlali ve adam çalıştıran olarak kusursuz sorumlu olması nedeniyle davacıların uğramış olduklarını iddia ettikleri 41.000-TL zararlarını ödemek durumunda olduğunu tespit ve rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı taraf dava dilekçesinde, 2005 yılı başından 2006 yılı ilk aylarına kadar hesaplarından bilgi ve iradelerinin dışında onlarca işlemle para çekildiğini ve bu işlemler nedeniyle zarara uğradıklarını, paraların davacılardan …’ün boş olarak imzalayıp davalı …’ya verdikleri boş dekontların ve matbu evrakların davalı tarafından sonradan davacının rızası hilafına doldurulması suretiyle verildiğini, davacıların hesaplarından usulsüz nakit çekilişlerinin imzalı boş dekontların sonradan doldurulması suretiyle gerçekleştirildiğini, 21/02/2005 tarihli 2.000,00-YTL bedelli nakit çekiliş işleminde banka dekontu üzerinde imza bulunmadığını, 31/05/2005 tarihli 26.500,00-YTL tutarında işlemdeki dekontta atılı imzanın davacı … veya herhangi bir şirket çalışanına ait olmadığı ve imzanın sahte olduğu iddialarıyla zarara uğratıldığını belirterek uğradığı zararın şimdilik 10.000-YTL tutarındaki kısmının davalılardan tahsilini istediği,
Davacı vekili 21/09/2010 havale tarihli ıslah dilekçesinde, Kahramanmaraş … Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında alınan 04/08/2008 tarihli bilirkişi raporunda 41.000,00-TL zarara uğradıkları tespit edildiğinden bahisle davayı ıslah ederek 10.000-TL olan dava değerini 41.000-TL’ye çıkararak faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Öncelikle 40.000,00-TL’lik çek bedelinin davalı Banka tarafından 21/07/2006 tarihinde işleyen faizi ile birlikte davacı yana ödendiği ve bu hususta taraflar arasında ihtilaf kalmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davalı taraftan 40.000-TL tutarındaki çeke ilişkin alacağının veya zararının bulunmadığı hususu tespit edilmiştir. Zira davacı tarafın sunmuş olduğu gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde çeke ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Bu nedenle bu hususta hüküm kurmaya gerek görülmemiştir.
Bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu ek raporda belirtilen, Kahramanmaraş …Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında alınan 04/08/2008 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile BDDK Bankalar Yeminli … tarafından düzenlenen 04/05/2007 tarihli raporuna göre üzere imzasız 41.000,00-TL tutarındaki işlemlerin şifahi talimatlara istinaden para kasaya teslim edilmeden dekont üzerinde yapıldığı, sonrasında işleme ilişkin paraların Bankaya davacılar tarafından getirtilmemesi üzerine imzasız ödeme dekontlarının iptali amacıyla düzenlendiği anlaşıldığından davacıların hesaplarından gerçek bir para çıkışı/aktarımı olmadığı, davacıların hesaplarından çekilen para olmaması nedeniyle davacıların zarara uğradıklarından da söz edilemeyeceğinden, her ne kadar bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle sorumluluğu hususunda bilirkişi raporunda tespit bulunsa da ortada tazmini gereken bir zarar bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcın, peşin alınan 426,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 367,64 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 6.150,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.