Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1644 E. 2018/533 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1644 Esas
KARAR NO : 2018/533
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2014
KARAR TARİHİ: 07/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni … (…)’nun %99,98 hissesine sahip olduğu … Petrol Yatırımları AŞ (….) ile davalı arasındaki bayilik ilişkisi nedeniyle, davalı tarafından, … ili … ilçesi, … Köyü, … Mevkii, … parselde kain 9.298 m2 yüzölçümlü taşınmaz üzerinde … Petrol … A.Ş. lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, akabinde de 22.06.2004 tarihinde taraflar arasında 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi bağıtlandığını, taraflar arasındaki ilişki devam ed….en Rekabet Kurulunun 05.03.2009 tarihli kararları ve 12.03.2009 tarihli duyurusu üzerine dava dışı …. Petrol.. A.Ş. , davalı ve vekiledeni şirket arasında, sektörde oluşan bu yeni düzenlemeye uyarlamanın sağlanması yönünde, dava dışı …. Petrol … A.Ş. ve davalı arasında mevcut “dikey anlaşmanın” sonlandırıldığı ve 14.09.2010 tarihinde üçlü bir Protokol bağıtlandığını, buna göre Protokolün 2, 3, 4 ve 8. maddeleriyle 18.09.2010 tarihinde, …. Petrol … A.Ş. lehine tesis edilmiş 15 yıl süreli intifanın 18.09.2015 tarihinde sona erecek şekilde kısaltıldığını ve dava dışı …….A.Ş. ile davalı arasında 18.09.2010- 31.12.2010 tarihleri arasını kapsayan bir Bayilik Sözleşmesi bağıtlandığını ve 01.01.2011 tarihinden 18.09.2015 tarihine kadar kısaltılmış intifa kullanım hakkının vekiledeni şirkete devri ve yine bu tarihten 18.09.2015 tarihine kadar süreli olmak üzere … Bayiliği tesis edilmesinin kararlaştırıldığını, 01.01.2011 tarihinde vekiledeni şirket ile davalı arasında Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi bağıtlandığını, 14.09.2010 tarihli Protokolün 10. maddesinde de davalının istasyonunda LPG satışlarının, bayilik sözleşmesinde belirtilen süre boyunca dava dışı ……. A.Ş. veya vekiledeni şirket tarafından yapılacağı hükme bağlanmış olduğundan, bu kez vekiledeni ile davalı arasında 18.09.2010 tarihinde 5 yıl süreli bir “Otogaz Bayilik Sözleşmesi” bağıtlandığını, işbu sözleşmenin 4/a maddesinde davalının, istasyonunda münhasıran vekiledeni …’dan ve/veya vekiledeni … ‘nun belirleyeceği yerden satın alacağı LPG-oto gazı bulundurmayı, teşhir etmeyi ve satmayı, bu yerde vekiledeni … tarafından tespit ve tayin olunacak şirketlerin malları dışında başka şirketlerin mallarını satmamayı, bulundurmamayı ve teşhir etmemeyi kabul ve taahhüt ettiği halde ve yine Otogaz Bayilik Sözleşmesinin 11. maddesinde; bayinin, mahalli piyasa ihtiyaçlarını karşılamak için satış yerinde; mutat satışı, olağanüstü hal ve vaziyetleri ve tatil günlerini göz önünde tutarak 24 saat kesintisiz bir şekilde mal satışını sürdürecek yeterli mal ve stoku bulundurmakla yükümlü olduğunun kararlaştırıldığı halde davalının, akaryakıt bayiliği devam etmekteyken taraflar arasındaki 14.09.2010 tarihli Protokol ve 18.09.2010 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesi gereği üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, istasyonda sözleşmelerde belirtildiği şekilde vekiledeninden veya vekiledeninin belirlediği bir kaynaktan LPG- Otogaz temin etmediğini, ancak istasyonunda bir başka otogaz dağıtım şirketinin (… LPG Dağıtım Tic. ve San. A.Ş) Bayiliğini sürdürdüğünü, sözlü uyarılara rağmen vekiledenini oyalaması üzerine vekiledeni şirket tarafından davalıya … 41. Noterliğinden 11.11.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, işbu ihtarnameye rağmen davalı, taraflar arasında mevcut Otogaz Bayilik Sözleşmesi gereği üzerine düşen edimini yerine getirmediğinden vekiledeninin taraflar arasındaki 18.09.2010 tarihli Oto gaz Bayilik Sözleşmesini, … 25. Noterliğinden keşide ettiği 17.11.2014 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile feshettiğini, fesih ihtarında 14.09.2010 tarihli Protokol ve Otogaz Bayilik sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca haklı fesih sebebiyle 150.000 USD tutarındaki cezai şartın ve protokolün 10. Maddesine göre hesaplanacak kar mahrumiyeti bedelinin ihtarnamenin tebliğini takip eden 7 gün içinde ödenmesinin istendiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini beyanla 14.09.2010 tarihli protokolün “Feshin Sonuçları” başlıklı 14/a maddesi uyarınca davalının 150.000,-USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının ABD Doları ile açılmış 1 yıl vadeli mevdut hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile, sözü edilen protokolün 10. Maddesini gereğini yerine getirmediğinden, Otogaz Bayilik Sözleşmesinin Kâr Mahrumiyetini başlıklı 22 ve Feshin Sonuçları başlıklı 35/c maddeleri uyarınca, 18.09.2010 tarihinden, otogaz bayiliğinin … tarafından haklı sebeple feshedildiği 17.11.2014 tarihine kadar işlemiş kar mahrumiyeti zararı ile, bu tarihten Otogaz Bayilik Sözleşmesinin normalde sona ereceği 18.09.2015 tarihine kadar işleyecek kar mahrumiyeti alacağından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.09.2010-18.09.2015 Otogaz Bayilik Sözleşmesi dönemi için şimdilik 60.000-TL kar mahrumiyeti alacağının 3095 Sayılı yasanın 2 maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, vekiledeninin davacı yanın iddialarını dayandırdığı
18.09.2010 tarihli otogaz bayilik sözleşmesinden öncesine dayanan bayilik sözleşmesi ile dava dışı … LPG Dağıtım A.Ş. ‘nin oto-gaz bayiliğini yaptığını, davacı yan vekiledeninin başka bir şirketin oto-gaz bayiliğini yaptığını başından beri bilmekte ve bu ticari ilişkiye vakıf basiretli bir tacir olarak vekiledeni ile 2004 yılından buyana en son 01.01.2011 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi çerçevesinde ticari ilişkisini aralıksız olarak bugüne kadar devam ettirdiğini, hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, vekiledeni ile dava dışı … LPG A.Ş. arasında oto-gaz bayilik ilişkisi 2006 yılından buyana devam ed….en davacı yan ile vekiledeni arasında 18.09.2010 tarihli oto-gaz bayilik ilişkisinin kurulduğu kabul edilse dahi, davacı yan ile vekiledeni arasında 18.09.2010 tarihinden sözleşmenin davacı yan tarafından fesih edildiği 17.11.2014 tarihine kadar hiçbir otogaz LPG alım satımı olmadığını, oto-gaz bayilik ilişkisinin fiilen hayata geçmediği, davacı yanın oto- gaz satışı için ne teknik ne hukuki nede ticari olarak hiçbir girişim veya talebi olmadığını, davacının 11.11.2013 tarihli uyarı ihtarnamesine kadar geçen 3 yıl 3 aylık sürede taraflar arasında otogaz bayilik ilişkisinin fiilen başlamamış olmasına rağmen ne sözleşmeyi fesih ettiğini, ne de uyarı ihtarı çektiğini, esasen vekiledeni ile akaryakıt bayilik ilişkisinden kaynaklı ticari ilişkisini devam ettirdiği halde davaya konu 5 yıl süreli otogaz bayilik sözleşmesinin bitimine 10 ay kala vekiledeninin kendilerinden LPG almadığı nedeniyle sözleşmeye aykırı davrandığından bahisle sözleşmeyi fesih etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, esasen vekiledeninin davacının taraflar arasında düzenlendiğini iddia ettiği 18.09.2010 tarihli otogaz bayilik sözleşmesinden çok daha önce … LPG Dağ. Tic. ve San. A.Ş. ile otogaz bayilik sözleşmesi bağıtlandığını ve ilk lisans aldığı 26.05.2006 tarihinden bu yana dava dışı … A.Ş. nin otogaz bayilik faaliyetini yürüttüğünü, davacının iddia ettiği 18.09.2010 tarihli oto-gaz bayilik sözleşmesinin hiçbir şekilde fiilen yürürlüğe girmediğini, davacının 3 yıl 3 ay bekleyip … 25. Noterliğinin 17.11.2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle bayilik sözleşmesini haklı nedenle feshettiği iddiasının hukuksal ve sektörel teammüller gereği kabul görmeyeceği sabit iken, vekiledeninden cezai şart talep edilmesinin hakkın açıkça kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu, vekiledeninden kar mahrumiyeti talep etme hakkının da söz konusu olmadığını, davacının da kabulü olduğu üzere davaya konu 18.09.2010 tarihli otogaz bayilik sözleşmesinin fiilen hiçbir suretle yürürlüğe girmediğini, davaya konu 18.09.2010 tarihli sözleşme hükümleri gereği geçmişe yönelik olarak kar mahrumiyeti talebinde bulunamayacağının açık olduğunu beyanla, davacı yana karşı haksız rekabet teşkil eder netilekteki tutum ve davranışlarından ötürü her türlü hukuki yollara başvurma hakları saklı kalmak kaydı ile davacı yanın hiçbir suretle fiilen yürürlüğe girmemiş bir sözleşmeye dayanarak MK. 2 maddesi gereği dürüstlük ve iyi niyet kaidelerine aykırı bir şekilde vekiledeninden cezai şart ve kar mahrumiyeti taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; yanlar arasında bağıtlanan bayilik sözleşmelerinden kaynaklı cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı talebinden ibarettir.
Evveliyatta davacı ile (…. Petrol Yatırımları A.Ş.) davalı … arasında bağıtlanan 18.09.2010 tarihli “İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi “, 14.09.2010 tarihli … -…. Petrol A.Ş. – Petrol Ofisi A.Ş. arasında bağıtlanan protokol, 18.09.2010 tarihli “Otogaz Bayilik Sözleşmesi ” , 01.01.2011 tarihli “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi”, intifa resmi senedi getirtilip incelenmiştir.
Davalı yanın faaliyet gösterdiği … /Hassa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye hukuk mahkemesine talimat yazılarak, davalı yanın 2010-2011-2012-2013-2014-2015 yılları ticari defter ve tüm kayıtlarının incelenmesi suretiyle, davacı ile olan sözleşmesel ilişki ve özellikle davacı ile otogaz alışverişi yapılıp yapılmadığı ve bu hususta yansıyan faturalar ile davalının dava dışı … ile mevcut ticari yıllarda yaptığı iş ve işlemlere dair tüm ticari ilişkinin miktar ve boyutlarının tespiti istemiyle SMMM bilirkişi vasıtasıyla rapor alınması talep edilmiş, 07.10.2016 tarihli raporda;
“… Davacı …Ş. ile davalı … arasında OTOGAZ (LPG) alış verişine, davalı …’in incelenen defter ve belgelerinde 2010-2011-2012-2013 yıllarında rastlanmadığı,
2014-2015 yıllarına ait defter ve belgeler ibraz edilmediğinden dolayı incelenemediği,
Davalı … otogaz (LPG) alımlarının tamamını … A.Ş den almış olduğu ,
Davacı ve davalı tarafların Motorin ve Benzin alış verişi haricinde LPG (otogaz ) alış verişlerine rastlanmadığı;” tespit ve rapor edilmiştir.
Hassa Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde yapılan inceleme üzeri verilen raporda 2014-2015 yıllarına ait defterlerin ibraz edilmediği bildirildiğinden talimat mahkemesi tarafından 10.10.2016 tarihli celsede yeniden 2014-2015 yıllarına ait ticari defter ve belgelerin hazır bulundurulmasına ve incelenmesine karar verilmekle, bu eksiklikler davalı tarafından giderilmesi üzerine bilirkişiden ek talimat raporu alınmış, 15.12.2016 tarihli ek raporda;
“… Davacı …Ş. ile davalı … arasında OTOGAZ (LPG) alış verişine, davalı …’in incelenen defter ve belgelerinde 2014-2015 yıllarında rastlanmadığı,
Davalı … otogaz (LPG) alımlarının tamamını … A.Ş den almış olduğu ,
Davacı ve davalı tarafların Motorin ve Benzin alış verişi haricinde LPG (otogaz ) alış verişlerine rastlanmadığı;” tespit ve rapor edilmiştir.
Bu kez talimat raporları ile de ilişkilendirilerek, taraflar arasında bağıtlanan davaya dayanak bayilik sözleşmeleri kapsamında ve davacı yanın ticari ilişkiye münhasır döneme ait tüm ticari defterlerinin de incelenmesi suretiyle, cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı yönünden rapor düzenlenmesi için Sektör bilirkişisi ve Mali Müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişiler heyeti tarafından düzenlenen 22.06.2017 tarihli raporda;
“…Davacı şirkete ait 2011-2012-2013-2014-2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yılsonu kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği ve usulüne uygun tutulduğu,
Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, sözleşmenin fesih tarihine kadar davalı yana hiç LPG satışının bulunmadığı,
Davacının davalı ile dava dışı … dağıtım şirketiyle olan 22.11.2008 tarihli Oto gaz LPG Bayilik sözleşmesinin 22.11.2013 tarihinde sona ereceği dikkate aldığından dolayı, davalı yana lisans tadili yapıp bu akaryakıt istasyonunda davacı yandan Oto gaz LPG ürününü alıp satmaya başlaması için ilk defa Noterden 11.11.2013 tarihte ihtarname gönderdiği, davalı işbu ihtarnameye rağmen söz konusu edimini yerine getirmediğinden, davacı yanın, … Noterliğinden gönderdiği 17.11.2014 tarihli, … Y, nolu ihtarname ile dava konusu Oto gaz LPG Bayilik Sözleşmesini feshetmesinin haklı olduğu, buna göre davacı yanın, davalı yanın … ile oto gaz LPG Bayilik sözleşmesinin sona erdiği 22.11.2013 tarihinden işbu bayilik sözleşmesinin normalde sona ereceği 18.09.2015 tarihine kadar olan süre için kar mahrumiyeti talep edebileceği,
Bu çerçevede yapılan hesaplamalarda, talimat raporlarında yer verilen, davalı yanın 22.11.2013-18.09.2015 tarihleri arasında dava dışı …dan yapmış olduğu LPG alım miktarları dikkate alınarak, davacı yanın talep edebileceği mahrum kalınan kar tutarının 107.697,52 TL olduğu,
Davacı yanın cezai şart talebi hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı yan vekillerinin itirazı üzerine ek rapor alınmış, 01.03.2018 tarihli raporda;” tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları da dikkate alınmak sureti ile yapılan yeniden değerlendirmelerde, kök raporda ulaşılan sonuç ve kanaat aynen muhafaza edildiği, kar mahrumiyeti hesaplamasında dava dışı … ‘ın karı gözetilerek değil, davacı yandan talep edilen 2015 yılı Kurumlar Vergi Beyannamesi ekindeki karlılık oranları dikkate alınarak hesaplama yapıldığı ” mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm delillere, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişiler heyeti raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Evveliyatta … ‘nun %99,98 hissesine sahip …. ile davalı arasında bağıtlanan 15 yıl süreli intifa ve 22.06.2004 tarihli 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi mevcut iken, rekabet kurulunun 05.03.2009 tarihli kararları doğrultusunda sözleşmelerin sonlandırılmasına ve yeni bir dikey anlaşma tesisi için …., .. ve davalı arasında 14.09.2010 tarihli üçlü protokol imzalandığı, bu protokol kapsamında intifa süresinin kısaltılması, süreli bayilik sözleşmeleri bağıtlanması ve intifa kullanım hakkının …. ‘ya devri hususunda anlaşmaya varıldığı ve buna istinaden …. ile davalı arasında 18.09.2010 – 31.12.2010 tarihleri arası ve bundan sonrası için 01.01.2011 ve 18.09.2015 tarihli arası da … ile davalı arasında Akaryakıt Bayilik Sözleşmeleri, Protokolün 10. Maddesi uyarınca, … ile davalı arasında 18.09.2010 tarihli 5 yıl süreli Otogaz Bayilik Sözleşmesi bağıtlandığı anlaşılmaktadır.
18.09.2010 tarihli ve bu davaya dayanak edilen Otogaz Bayilik Sözleşmesinin 4/a maddesinde ” istasyonda münhasıran … ‘dan ve /veya …’nun belirleyeceği yerden satın alacağı LPG-Otogazı bulundurmayı, satmayı bu yerde … tarafından tespit ve tayin olunacak şirketlerin mallarının dışında başka şirketlerin mallarını satmamayı, bulundurmamayı” davalı yan kabul ve taahhüt etmiştir. Aynı sözleşmenin 11. maddesinde de davalının 24 saat kesintisiz bir şekilde LPG satışını sürdürecek yeterli mal ve stoku bulundurmakla yükümlü olduğu kararlaştırılmıştır.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve belgelerinin de incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi raporlarında, davacı ile davalı arasında motorin ve benzin alışverişinin haricinde LPG (otogaz) alışverişine hiç rastlanmadığı tespit edilmiştir. Davacı yan sözleşmenin kuruluşundan 3,5 yıl sonra davalıya Beyoğlu 41. Noterliğinden 11.11.2013 tarihinde ihtarname göndererek, kendilerinden otogaz ürünü alıp satmaya başlanmasını, lisans tadili yapılmasını ihtar ettikleri, buna rağmen davalının, davacıdan otogaz almadığı ve sözleşmenin … 25. Noterliğinden 17.11.2014 tarihinde gönderilen ihtarname ile feshedildiği anlaşılmaktadır. İhtarnamede;
” Tarafınız ile şirketimiz …(…) arasında 18.09.2010 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesi imzalanmıştır. Bahse konu sözleşmenin 4. maddesi uyarınca, satış yerinde münhasıran …’tan veya …’ın belirleyeceği yerden LPG- Otogaz satın almayı, satış yerinde … tarafından tespit ve tayin olunacak şirketlerin malları dışında başkaca şahısların mallarını satmamayı kabul ve taahhüt etmiş bulunmaktasınız. Ancak vaki uyarı ve taleplerimize rağmen, müvekkilimiz şirketle aranızdaki Otogaz Bayilik Sözleşmesi gereklerini yerine getirmemeniz, sözleşmeye konu satış yerinde …’ tan veya …’ ın onay verdiği dağıtıcılardan tedarik edilmeyen LPG satışı yapmaya devam etmeniz üzerine, en son 11.11.2013 tarihinde, İstanbul …. Noterliği’nin … yevmiye numarasına kayıtlı ihtarname ile sözleşme şartlarına riayet etmeniz, sözleşmeye uygun şekilde … otogaz bayii olarak faaliyete başlamak üzere LPG lisans tadilini yerine getirmeniz, aksi taktirde ceza-i şart, satış yerinin tahliyesi ve sair tazminat da dahil olmak üzere her türlü akdi ve kanuni hakların kullanacağı ihtar edilmiştir. Yine bu ihtarname ile bahsi geçen sözleşme tarihinden ihtarnamenin tebliğ tarihine kadar geçen süreye ilişkin uğranılan menfi ve müspet her türlü zararımızın talep ve tazmin hakkı saklı tutulmuştur. Ne var ki sözü edilen ihtarnamenin tebliğinden bugüne kadar geçcen zaman içerisinde şirketimiz ilgili personelinin defalarca sözlü istem ve uyarılarına rağmen ihtarnameye konu akde aykırılık gösterilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle , müvekkilimiz … ile aranızdaki 18.09.2010 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesinin, işbu sözleşmenin 34/a maddesi uyarınca feshedildiğini bildiririz.
Buna göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkilimiz … ile aranızdaki 14.09.2010 tarihli Protokol’ün 14/a ve Otogaz Bayilik Sözleşmesinin 22. ve 35. maddeleri uyarınca; haklı fesih sebebiyle 150.00 USD tutarındaki ceza-i şartı ve müvekkilimiz …’ın Otogaz Bayilik Sözleşmesinin imzalandığı 14.09.2010 tarihinden fesih tarihine kadar cereyan eden dönem içerisinde başka dağıtıcıdan tedarik ederek satışını yaptığınız LPG Otogaz tutarları nazara alınarak 14.09.2010 tarihli Protokolün 10. maddesindeki esaslara göre hesaplanacak kar mahrumiyeti bedelin işbu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde müvekkilimiz şirkete ödemenizi ihtaren bildiririz.” şeklinde fesih sebebinin açıklandığı görülmüştür.
Somut olayda davacı yan haklı fesih sebebiyle 150.000-USD cezai şart ve protokolün 10. maddesine göre hesaplanacak kar mahrumiyetini( müsbet zarar kapsamında) istemektedir. Cezai şart Otogaz Bayilik Sözleşmesi’nde doğrudan doğruya düzenlenmemiştir. Protokolün 14/a maddesinde cezai şart düzenlenmiş olup, Otogaz Bayilik Sözleşmesi’nin 34/a maddesinde ” işbu bu sözleşmede açıkça belirlenen haller ve bayinin sözleşme mevzu vecibeleri ile borç ve taahhütlerini kısmen yada tamamen yerine getirmemesi ” fesih sebebi olarak düzenlenmiştir. 14.09.2010 tarihli üçlü protokolün 14/a maddesinde Bayilik Sözleşmesi’nin fesih başlıklı 13. maddenin a bendi hükmüne göre ( 13/a bayinin işbu protokol ve/veya taraflar arasında akdedilecek bayilik sözleşmesinin herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği veya borç ve taahhütlerini yerine getirmediği ahvalde …. veya … işbu protokol ve /veya buna uygun olarak akdedilecek sözleşmelerden dilediklerini feshetmek yetkisini haizdir) hükmüne göre fesih yada bayi tarafından haksız suretle feshi halinde bayi ; ödeme tarihindeki T.C. … Bankası döviz satış kuru üzerinden 150.000 USD tutarında cezai şartı …. veya …’ ya ödemekle yükümlü tutulmuştur.
Protokolün 14/a maddesinin devamında ise, 10. maddedeki esaslara göre hesaplanacak kar mahrumiyeti bedelinin Otogaz Bayilik Sözleşmesi’nin 22 ve 35/c bendi uyarınca talep edilebileceği düzenlenmiştir. Otogaz Bayilik Sözleşmesi’nin 22.maddesi satışın gerekli düzeyin altında kalması halinde kar mahrumiyeti talep edebileceğine ilişkin olup, işbu davanın asıl dayanağı 35/a maddede ise ” sözleşmenin davacı tarafından haklı feshi halinde kar mahrumiyeti talep edebileceği ” düzenlenmiştir.
Davada talepler sözleşmenin davacı tarafından haklı sebeple feshi nedenine dayandırılmıştır. Bu noktada öncelikle haklı fesih durumunun incelenmesi gerekecektir. Taraflar arasında Otogaz Bayilik Sözleşmesi 2010 tarihinde bağıtlanmış olup, sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar Otogaz Sözleşmesi hiçbir şekilde fiilen uygulanmamış, yürürlüğe girmemiş, davacı yan fesih tarihine kadar teknik, hukuki ve ticari hiçbir girişim veya talepte bulunmamış, yine davacı yanın ihtar çektiği tarihe kadar 3,5 yıl boyunca davalıya bu konuda hiçbir uyarı ve ihtarda bulunulmamıştır. Kaldı ki bu devrede davalının dava dışı … A.Ş. ile Otogaz Bayilik ilişkisi içinde olduğu ve ilişkinin devamedegeldiği de sabittir. Davacı yan bu durumu sözleşme bağıtladığı tarihten itibaren bilmektedir. Davacının 3,5 yıl sonra davalıya gönderdiği 11.11.2013 tarihli ihtardan sonra dahi bir yıl boyunca otogaz alınmamasına rıza göstererek herhangi bir uyarıda bulunmadığı, ancak en son 17.11.2014 tarihli ihtarname ile otogaz alımı yapılmadığı gerekçesi ile sözleşmeyi feshettikleri ve haklı fesih olgusuna dayandıkları anlaşılmaktadır. Ancak ihtardan fesih tarihine kadar geçen bir yıllık sürenin dahi makul süreden çok fazla bir süre olduğu, dolayısıyla davacının, Otogaz Bayilik Sözleşmesi’ne rağmen, sözleşmenin fiilen uygulanmadığını ve uygulanmayacağını kabul ettiği, davacının bu hareketi sebebiyle davalıda sözleşmenin uygulanmayacağına dair haklı bir kanaat oluştuğu, zira davacının hiç yürürlüğe girmeyen Otogaz Bayilik Sözleşmesi’ne rağmen davalı ile akdi ilişkisini yani, Akaryakıt Bayiliği Sözleşmesini sürdüregeldiği, tüm bu aşamalardan sonra sözleşmenin hiç ifa edilmemesi durumuna bağlı olarak ( TBK 179/1 mad. ) cezai şart ve keza aynı gerekçelerle kar mahrumiyeti talep etmesinin MK 2 maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi hakkın kötüye kullanılması yasağına da açıkça aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; yanlar arasında bağıtlandığı, ancak fiilen hiç hayata geçmeyen Otogaz Bayilik Sözleşmesi ‘nin haklı olarak feshedildiği olgusuna dayalı olarak cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edilmesinin haklı, yasal ve yerinde olmadığı , talebin MK 2 maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına da aykırı olduğu, davalı yanın savunmasında belirttikleri üzere, mevcut hareket tarzının davalıyı yeni bir akaryakıt ve intifa sözleşmesi bağıtlamaya zorlamak amaçlı görüldüğü, davacının sözleşmenin bağıtlandığı tarihten feshine kadar 4 yılı aşkın süre eylemsiz kalmasının ceza koşulu ve kar mahrumiyeti isteme hakkından açıkça vazgeçtiği şeklinde yorumlandığı, aksi halde hakkın bu şekilde kötüye kullanmasının kabul edilemeyeceği anlaşılıp kabul edilmekle, davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90-TL maktu ret harcının başlangıçta peşin alınan 7.172,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.136,65-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-) Davacı yanca yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-) Davalı tarafından yapılan 18,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 30.750,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Davacı/davalı tarafından yatırılan gider /delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı/davalı/vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi 07/06/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …