Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1315 E. 2019/417 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/1315 Esas
KARAR NO: 2019/417

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2014
KARAR TARİHİ: 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeninin altın imalatçısı olduğunu ve davalı … isimli firmanın ortakları olarak muhtelif tarihlerde vekiledeninden altın aldığını, davalıların en son 9.098,07 gr 14 ayar altını aldığını fakat bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalılardan …’ın firmanın sahibi olarak Savcılığa şikayet edildiğini ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Esas sayılı dosyasında davalının borcu ikrar etmesine rağmen halen ödeme yapılmadığını, …isimli firmanın… üzerine kayıtlı olduğunu, ancak diğer davalıların kardeşi olduğunu ve her üç davalınında altın teslim irsaliyelerinde imzası bulunduğunu, ancak davalıların borcu ikrar etmelerine ve irsaliyelerden da anlaşılacağı üzere dava konusu altınları vekiledeninden almalarına rağmen bedelin ödenmediğini, iş bu sebeple vekiledeni şirketin 18/12/2012 tarihi itibariyle 361.790,14-TL alacağının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, İstanbul … İcra Hukuk mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması talep edilmiş ise de, ihtilafın yargılamayı gerektiği gerekçesiyle taleplerinin 17/04/2014 tarihli kararla reddedildiğini beyanla; davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; vekiledenlerine karşı davacı tarafından ilk olarak Gaziosmanaşa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe girişildiğini, söz konusu takibe itiraz edildiğinde ise bu sefer İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, iş bu itirazın kaldırılması amacı ile İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nde … E sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak talebin reddine karar verildiğini, talep konusunun zamanaşımına uğradığını, öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, vekiledenlerinden …ve …’in bir dönem abileri olan …’ ın iş yerinde çalıştığını, söz konusu döneme ait sigorta dökümlerininde mevcut olduğunu, buna rağmen olmayan bir ortaklığın, salt abi kardeş ilişkisinden çıkarmanın hiç bir hukuki yönü olmadığını ve söz konusu firma ile bir bağlantılarınında bulunmadığını, … yönünden ise davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği belgelerden bir borç olup olmadığı anlaşılamayacağı gibi söz konusu alacak için fatura kesip kesmediği ve ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacı tarafa söz konusu nam altında bir borçlarının bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı/Alacaklı tarafından öncelikle Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 18.12.2012 tarihinde takibe girişildiği, borçluların yetki itirazı üzerine alacaklı vekilinin yetki itirazı kabul ettiği, dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderildiği, İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … E sayısına tevzi edilen takip dosyasında; alacaklı … Şirketi tarafından borçlular …, … ve … aleyhine 3600 Gr. Altın karşılığı, düzenlenen müşteri teslim formlarına dayalı olarak 360.000-TL asıl alacağın tahsili için 01.07.2013 tarihinde borçlulara ilamsız genel haciz yoluna dair ödeme emri gönderildiği, borçlulara ödeme emrinin 04.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 08.07.2013 tarihinde süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davada davacı yan tanık deliline dayanmakla ve kuyumculuk işiyle uğraşan esnaf arasında altın alım-satımına dair işlerde yazılı belge aranmaması teamül haline geldiğinden (Yargıtay 19 HD. 2006/9837 E sayılı 19.03.2007 tarihli kararı) davacı tanıkları …, …, … dinlenmiş, ifadelerinde özetle;
Tanık … beyanında; 30 senedir davacı şirkette çalıştığını, şuanda pazarlama müdürü olarak görev yaptığını, şirket olarak yurtdışına ihracat yapan fuarlara katılan bir firma olduğunu, satış yapan firmalar ile beğenilen mallar için söz usulü anlaşılarak belirli bir süre yada anlaşılan süre kadar mal gönderdiklerini, davalılar ile de bu kapsamda 2008 yılından önce alışveriş yaptıklarını ve bu ilişkinin 2008 yılı sonuna kadar sürdüğünü, yurtdışı firmalar da dahil çalıştığı tüm şirketleri bizzat tanıdığını, fakat …’un kimin adına kayıtlı olduğunu bilmediğini, fakat bildiği kadarıyla işyerinin …, … ve … kardeşler adına kayıtlı olduğunu, işi sürekli bu 3 kardeşin yaptığını ve teslim belgelerinde her üçünün imzası bulunduğunu, dolayısıyla resmiyette herhangi birinin adına işyeri gözüksede fiiliyatta üç kardeş birlikte çalıştığını beyan ettiği,
Tanık … beyanında; davacı şirkette işçi sıfatıyla 9 yıldır çalıştığını, 2007 yılından 2008 yılı sonuna kadar …kardeşlerin ortak olarak çalıştığı …’un sipariş ettiği malları genellikle kendisinin teslim ettiği, şirketin …, …, …’ın ortak işlettiğini bildiğini, dükkanda kim var ise malı onun teslim aldığını, alınan malların teslim tutanaklarında hepsinin imzasının bulunduğunu ve davalıların … isimli kişi tarafından dolandırıldığını, dolayısıyla piyasaya borçlarını ödememeye başladıklarını, davalılardan 14 ayar altın bazında 9 küsür gr alacakları olduğunu beyan ettiği,
Tanık … beyanında: davacı … davalı şirket yetkilileri ile aynı piyasada çalıştığından dolayı çok iyi tanıdığını, davalı 3 kardeşin 2008 yılında çok fazla zarara girdiklerini, ürettikleri ürünleri fire vermesi mümkün olmayan … verdiklerini, bu ürünleri piyasaya sattıklarını, davacı ile birlikte kendisininde parasının ödenmediğini, …kuyumculuğun davalılara verdiği 9 kilo üretilmiş mal verdiklerini ve bedelini alamadıklarını bildiğini, görünürde işleri yapanan … olduğunu ancak her üç kardeşinde birlikte hareket ettiklerini, kendi alacağı için davalılara karşı herhangibir dava olmadığını beyan ettiği, anlaşılmaktadır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının …5 soruşturma nolu dosyası getirtilip incelenmiş, …Şti. Ve …nde aralarında olduğu birden fazla müşteki tarafından şüpheli sıfatıyla davalı …’ın (…) ve …nin şikayet edildiği, müştekilerin ifadelerinde …’ ın kendilerinden aldığı altını … verdiğini ve parasını ödemediklerini bu suretle dolandırıldıklarını, şüphelilerin emniyeti suistimal ettiklerini beyanla cezalandırılmaları istemiyle şikayet yapıldığı, istedikleri, Cumhuriyet Başsavcılığın 13.03.2009 tarihli kararıyla olay hukuki ihtilaf olarak değerlendirilerek koğuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, karara itirazında reddedildiği, kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre ticari ilişkinin 2006 yılından itibaren asıl borç ilişkisini oluşturan 2008 yılında da aralıksız devam ettiği bildirilmekle bu yıllar ticari defter ve belgelerinin incelenmesi surutiyle ve dosyadaki diğer delil ve belgeler ve tanık beyanlarıda esas alınmak kaydıyla alacak borç ilişkisinin tespiti açısından mali müşavir bilirkişiden 28.07.2017 tarihli rapor alınmıştır. Raporda: ”… Birinci alternatif olarak; Ticari defterler boyutunda karar vermesi durumunda, davacı yanın davalı yanlardan fatura düzenlenen …’dan (…) takip tarihi olan 01.07.2008 tarihi itibariyle 28.08.2008 tarihli Seri … no.lu faturadan dolayı 169.951,81 TL (9.098,07 Gram 14 ayar Altın) alacaklı olacağı, İkinci alternatifli sonuç olarak: ticari defterler, müşteri teslim formları ve şahitlerin beyanları boyutunda karar vermesi durumunda ise, davacı yanın davalıların her birinden müştereken ve mütesselsilen takip tarihi 01.07.2008 tarihi itibariyle 28.08.2008 tarihli Seri… no.lu faturadan dolayı 169.951,81 TL (9.098,07 Gram 14 ayar Altın) alacaklı olacağı…” tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya … vergi dairesinden gönderilen …’a (…) ait tarh dosyası ve şişli vergi dairesinden gelen … ve …’un mükellefiyet kayıtları içerir dosyalarla birlikte yeniden inceleme yapılıp ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişe verilmiş, vergi dairesinin dosyalarına göre işin sahibinin … olduğu, diğer davalıların Davut’un işçisi olup olmadığının tesbit edilemediği beyanla kök rapordaki sonuç yinelenmiştir.
Davacı yanca başlangıçtan beri her üç davalının adi ortaklık olarak birlikte çalıştıkları ancak firmanın … adına kayıtlı olduğu iddia edilmekle bu kez davalılar … ve … ile … işyerine ait sigorta hizmet dökümleri istenmiş, gelen hizmet dökümlerine göre …’ın 30.04.2008 – 30.05.2008 arası … işyerinde 15.06.2009’dan itibarende … Üniversitesinde sigortalı olarak çalıştığı, keza …’ın 20.04.2008 – 20.05.2008 aralığında…, 24.07.2008 – 31.08.2008 aralığında …, 17.04.2009 tarihinden itibaren …Şti.’de sigortalı çalıştıkları tesbit edilmiştir.
Davaya dayanak müşteri teslim formları 19.06.2008, 21.06.2008, 22.05.2008, 05.06.2008 tarihli … imzalı, 04.07.2008 tarihli … imzalı, 31.05.2008, 25.07.2008, 26.07.2008, 28.08.2008 tarihliler ise … imzalıdır. Kayıtlara göre … işyerini yani …’ u 31.08.2008 tarihinde terketmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre Davalıların birlikte adi ortaklık şeklinde çalıştıkları davalılar … ve …’inde borçtan sorumlu tutulacağı iddiaları isbatlanmamıştır, zira … ve …’un olayın sıcağında C.Başsavcılığı şikayetinde hiçbir şekilde isimleri geçmediği gibi, babaları …’a ait işyerinde ilk defa sigortalı olarak işe başladıkları, … ve oğlu …’ın işyerlerinin yine kuyumculuk faaliyeti ile ilgili ancak çok ayrı yerlerde …ta, …ta mevcut işyerlerinde faaliyet gösterikleri, …’un işinin aynı yerde büyük oğlu … tarafından devam ettirildiğinin bildirildiği, sadece …’in 1 ay … yanında çalışmasının ortak olduklarına karine teşkil etmeyeceği, kaldıki hayatın olağan akışı içinde ağabeylerine kısa süreli yardım etmelerinin de makul olduğu, o halde borçtan sadece … (…)’un sorumlu tutulabileceği, hernekadar takipte 3600 gr. Altın karşılığı 360.000-TL üzerinden takibe girişmiş ise de, dosyada davacının HMK 222 md. Uyarınca usulüne uygun tutulmuş defterlerine kayıtlı 28.08.2008 tarihli fatura konusu sadece 14 ayar 9098,14 gr. Altın karşılığı 169.951,81-TL alacaklı gözüktüğü, C.başsavcılığı aşamasında dinlenen kuyumculuk işiyle uğraşan müştekilerin beyanlarında bunun yaklaşık takipte istenen gramdan has altına (24 ayar) tekabül edeceği, davalı vekilininde …Yönünden fatura bedeliyle sınırlı şartlı beyanları doğrultusunda davanın … yönünden ödenmeyen fatura bedeli 169.951,51-TL asıl alacak üzerinden kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.

HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-)Davalılar … ve … yönünden davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Davalı … (…) yönünden İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında İTİRAZIN 169.951,81-TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktara takip tarihinden sonra yıllık %19 oranında faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA,
Fazla talebin REDDİNE,
3-)Alacağın %20 si oranında 33.990,36-TL icra inkar tazminatının davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 11.609,35-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.378,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.230,85-TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı yanca yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 4.378,50-TL peşin harç, 850,00-TL bilirkişi ücreti, 190,70-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 5.448,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2.559,00-TL’sinin davalılardan …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 16.147,11-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 17.460,29-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … (…)’a verilmesine,
Davalı … ve … duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
8-)Davacının / davalıların gider /delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya /davalılara/ vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …