Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1264 E. 2018/1206 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1264 Esas
KARAR NO : 2018/1206

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde;01/11/2010 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı …’ ın yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin malul kalması sebebiyle davalı … Genel Müdürlüğünün Karayolları Zorunlu Taşımacılık Poliçesi kapsamında sorumluluğu bulunmakla beraber, … AŞ’ ye gereli evrakların temin edilerek poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde teminat miktarı kadar ödeme yapılması için başvuruda bulunulduğunu, ancak müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla; müvekkilinin trafik kazasında uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya belge örneklerinin ve bilirkişi raporlarının taraflarına tebliğini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla ZMMS poliçesi bulunduğundan ve taşımacılık sigortası bulunmadığından, davacının zararları var olan sigorta olan ZMMS karşılanması gerektiğini, ZMMS bulunduğundan poliçe yokluğunda devreye giren müvekkil kurumun pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, dava konusu taşımanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 17. Maddesinde belirtilen kapsamda bir taşıma olmadığını, bu itibarla dava konusu taşıma faaliyetinin ilgili mevzuatı gereği kanuni taşıma sigortası yaptırma zorunluluğuna bağlanan bir faaliyet niteliğini taşımadığını, bu nedenle müvekkil kurumun bu olaydan dolayı sorumlu olmadığını, davacının maluliyet oranının ve iş göremezlik tazminatının bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu olay sebebiyle daha önce Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Heyetine 18/11/2013 tarihli 2013 E … Sayılı dosyası ile başvuru yapıldığını, ilgili başvuru sonucu müvekkil şirket lehine 16/12/2013 tarihli 2013 K, … Sayılı karar ile hüküm edildiği, söz konusu başvurunun sona erdiğini, başvuru sahibi tarafından itiraz yoluna gidilmiş ise de, itiraz kararı başvuru ile reddedildiği, müvekkil şirket lehine hüküm edildiği, kesin hüküm itiraz çerçevesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazasına dayalı maluliyete ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta nezdindeki … nolu hasar dosyası ve … nolu ZMMS Sigorta Poliçesi getirtilip incelenmiştir.
Davacının bakım giderlerinin ve maluliyet giderlerinin tespiti için bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 06/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda; ZMMS zorunlu kılınmış ise de; öncelikle davalılardan …nın sorumlu tutulması, belirlenecek zarar bedelinin (bakım giderleri ile maluliyet limitlerinin ayrı ayrı işlemesi koşuluyla) 175.000,00 TL’ yi aşması lehinde bakiye zarardan Sigorta Tahkim Komisyonundaki davanın kesin hüküm kuralına düşüp düşmediğinin mahkeme takdirinde olduğu, diğer davalı … AŞ ‘nin sorumlu tutulabileceği, ZMMS sigortası zorunlu kılınmamış ise; yalnız diğer davalı … AŞ’ nin sorumlu tutulabileceği 21/10/20015 tarihli ek raporda dava konu olayda dava dışı (Özel Halk Otobüsü Sürücüsü) …’nın %100 kusurlu davacı …’ın ise kusursuz olduğu, kazaya karışan … Plakalı aracın zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk tabi bir araç niteliğinde olmadığı, bu konuda bir zorunluluk öngörülmemiş olduğu, davalılardan … A.Ş’nin trafık sigortasının mevcut olması sebebiyle oluşan zararın davalıdan … AŞ’nin sorumluluk alanı içerisinde sayılması gerektiği, Aktüerya bilirkişisi tarafından bakım gideri ile maluliyet gideri toplamından yalnızca davalı … A.Ş.nin sorumlu tutulabileceği, diğer davalı …’nın herhangi bir sorumluluğunun doğmayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı, yaralanmalarının niteliği, maluliyet oranı, iş ve güçten kalma süresi ve iyileşme süresinin tespiti hususlarında Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, kurul tarafından düzenlenen 17/05/2017 tarihli raporda; ” … kızı 1969 doğumlu …’ın 01.11.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr1 I(12a…….30)A %34 X3/5 =%20.4, E cetveline göre: %20.2(yüzdeyirminoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Toplanan delillere göre mahkememizden talep edilen maluliyeti nedeniyle zararının ve bakıcı giderinin tespiti yönünden dosya aktüer ve kusur bilirkişilerine tevdi edilmiş ve rapor alınmış, bilirkişiler 05/09/2017 tarihli raporlarında; Davacı …’ ın maluliyeti nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 87.710,07 TL olduğu, davacı …’ ın bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 9.648,00 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 04.11.2013 dava tarihi olduğu, işleyecek faizin avans faizi olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
İlgi Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 18/11/2013-2013 E … 16/12/2013-2013 K … Sayılı uyuşmazlık hakem heyetinin kararında başvuranın … kuruluşunun …, uyuşmazlık tutarının 10.001,00-TL olduğu, başvurunun husumetten reddine karar verildiği, bu kararında itiraz hakem heyetince 03/03/2014 tarihinde reddine kesin olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporuna ve bilirkişiden alınan kusur ve aktüer hesap raporuna göre;
Dosyaya kusur durumuna ilişkin teknik bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Ancak; davacının hatlı yolcu otobüsünde yolcu konumunda olduğu dikkate alınarak davacının kusursuz olduğu, davalıların %100 kusur sorumluluğu bulunduğu, Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun 17.05.2017 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; meslekte kazanma gücünden azalma oranının %20,2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremez ve %100 malul sayılan süre) ise (12) ay olduğu, dava dilekçesinde davacının bakıcı gideri nedeniyle maddi zararı talep edilmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2011/10149K. 2012/12157 T. 7.11.2012 kararında özetle: “25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih, 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinin açık lafzından da anlaşıldığı üzere, yapılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak, maddenin devamında ve geçici 1. maddede düzenlenen “aktarım”ın gerçekleşmesi koşuluyla, hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve …nın yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve …nın tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve … tarafından karşılanmaya devam edecektir.” denilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2011/10149 K. 2012/12157 T. 7.11.2012 kararı gereğince; SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri kapsamında olan bakıcı ve refakatçı giderleri yönünden davalı sigorta şirketinin ve diğer davalıların sorumluluğunun devam ettiği kanaatine varıldığından takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere bakıcı giderleri yönünden değerlendirme ve hesaplama yapılacaktır. Adli Tıp Kurumunca davacının %100 malul sayılması gereken tıbbi iyileşme süresi (12) ay olarak tespit edildiğinden hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere (12) aylık sürede davacının bir başkasının yardım ve desteğine muhtaç olduğu kabul edilecek ve buna göre hesaplama yapılacaktır. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 08.03.2011 tarih ve 2010/11117 Esas, 2011/2009 K. sayılı kararında ve diğer bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında, bakıcı gideri brüt asgari ücretlere göre belirlenmesi gerektiği belirtildiğinden; davacının bakıcı giderleri memleketimizde uygulanan brüt yasal asgari ücretlere göre, bakıcı gideri nedeniyle maddi tazminatı hesaplanacaktır. Davacının 01.11.2010 kaza tarihinden itibaren 01.11.2011 tarihine kadar geçen (12) aylık işlemiş ve iskontosuz bakıcı gideri aşağıdaki gibidir: Davacı …’ ın maluliyeti nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı = 87.710,07 TL dır. Davacı …’ ın bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı = 9.648,00 TL dır. … A.Ş tarafından düzenlenen zmss poliçe teminatı yönünden değerlendirme: Sigorta Uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 21.10.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda davacının maddi zararının davalı … A.Ş’ nin sorumluluk alanı içerisin sayılması gerektiği belirtilmektedir. Sayın Mahkemece anılan bilirkişi raporunda belirtilen yönde hüküm kurulması halinde teminat limiti yönünden değerlendirmeler aşağıdaki gibidir. … plakalı otobüs 24.05.2010-24.05.2011 vadeli ve 175.000,00 TL teminatlı ZMSS (Trafik) poliçesi ile davalı … A.Ş tarafından sigortalanmıştır. Anılan poliçede; tedavi giderleri için de ayrıca 175.000,00 TL teminat limiti mevcuttur. Davacının maluliyeti nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı 87.710,07 TL olup, 175.000,00 TL tutarındaki sakatlık teminat limitinin altında kalmaktadır. Davacının bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı tutarı 9.648,00 TL olup, 175.000,00 TL tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kalmaktadır. Dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilmektedir. Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “… MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denmektedir. Dava dilekçesi ekinde mevcut ihtarnameden ve üzerindeki tebliğ kaşesindeki tarihten davacının tazminat ödemesi yapılması için ihbarının davalı … A.Ş tarafından 21.10.2013 tarihinde teslim alındığı anlaşılmaktadır. Buna göre; 21.10.2013 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 04.11.2013 tarihinin temerrüt başlangıcı olduğu kanaatine varılmıştır. Sigortalı aracın ticari kullanım amacına haiz olduğu ve biletli taşıma işi yapılığı anlaşıldığından işleyecek faiz avans faizdir. Sonuç olarak; Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 01.11.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde %20,2 oranında malul kalan davacı … ile davalılar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; davacı …’ ın maluliyeti nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 87.710,07 TL olduğu, davacı …’ ın bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 9.648,00 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 04.11.2013 dava tarihi olduğu, işleyecek faizin avans faizi olduğu tespit edildiği, (Davalı … kesin hükme dayandığı, dosyaya getirilen Sigorta Tahkim Komisyonunun ilgili kararı değerlendirildiğinde mahkememizce tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma, olayın tüm özellikleri, davacının maluliyet oranı, Özel halk otobüsü sürücünün kusur oranları, hak ve nefaset kuralları çerçevesinde ve MK 4 maddesi referans alındığında, Sigorta Tahkim Heyetince verilen hükmün meblağı farklı olduğu hususu da göz önüne alındığında, davalının kesin hüküm itirazı yerinde görülmemekle olayın oluş biçimi, maluliyet oranı ve kusur durumları göz önüne alındığında, …’nın sorumlu olduğu kanısına varılarak) anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Asıl ve ıslahla açılan davanın kısmen kabulü ile;
1-)Geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat yönünden 87.710,07-TL, Bakıcı giderleri yönünden 9.648,00-TL olmak üzere toplam 97.358,07-TL’nin temerrüt tarihi olan 04/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …dan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 6.650,52-TL harçtan peşin alınan 354,32-TL (peşin+ıslah) harcın mahsubu ile bakiye 6.296,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 354,32-TL (peşin+ıslah) peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 381,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.406,20-TL yargılama giderinin davalı …dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.538,65-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı … duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Davacı yüzüne karşı gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi.21/12/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**