Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1261 E. 2022/219 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1261 Esas
KARAR NO :2022/219

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …, eşi … ve iki çocukları … ve arkadaşlarının Mary Stevens ile birlikte tatil için …’e geldiklerini, tatilin 3 Haziran 2012 – 10 Haziran 2012 tarihleri arasında olduğunu, müvekkili ve beraberindekilerin tatilerinin bir gününü davalılardan … Otelcilik Tur. İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti (kısaca “… Otelcilik”)’nin sahibi ve işleticisi olduğu … …’ta geçirmek istedikleri ve 6 Haziran 2012 tarihinde aquaparka geldiklerini, Saat 11:30 civarında müvekkil …, aquaparkta bulunan bir kaydıraklı havuzu kullanmak istediklerini, kaydırak görevlisinin müvekkiline, kayması için minder kullanmasını, minderin ön kısmında bulunan kısımlardan tutunmasını ve mindere yüz üstü yatarak kaymasını söylediğini, müvekkilinin kaydırağa çıktığında kaymak için bekleyen kimse bulunmadığını, Kaydırak – görevlisinin müvekkilinin kaymak istemesi üzerine kaydırağı çalıştırdığını ve bu şekilde kaydıraktan aşağıda su akımının başladığını, müvekkilinin suyun da gücüyle makul bir hızda kaydıraktan kaydığını, fakat kaydıktan sonra kaydırağın sonunda bulunan havuzun merdivenlere yüz üstü şekilde çarparak ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrası davalı … Otelcilik tarafından herhangi bir kaza tespit tutanağının tutulmadığını, kazanın meydana gelmesinin asıl sebebinin kaydırağın sonunda bulunan ve kaydırağı kullanan – kişilerin düşmelerini yavaşlatması gereken havuzdaki su miklarının yetersiz oluşunun olduğunu, kazanın meydancı geldiği sırada su seviyesi olması gerekenin neredeyse yarısı kadar olduğunu, öte yandan havuzdaki su seviyesi düşmeyi yeterli derecede yavaşlatacak seviyeye gelmeden su kaydırağı konukların kullarımına açılmış ve kaydırağı kullanan konuklara bu yönde bir uyarı yapılmadığını, kaydırak görevlisi tarafından sadece minderde yüz üstü şekilde ve yine minderin ön kısmında bulunan tutmaçlardan tutunarak kayılması gerektiği uyarısında bulunulduğunu, müvekkili …’un kazanın meydana gelmesinden yaklaşık 5 dakika sonra aquaparkta bulunan ilk yardım görevlisi tarafından muayene edilmiş ve müvekkilin iyi olduğunu ve limonlu su içebileceği tavsiyesinde bulunulduğunu, müvekkilinin fazlaca acı çektiği gören eşi müvekkilin hareket ettirilmesini engellediğini ve zor da olsa ambulans çağırılması konusunda görevlileri ikna ettiğini, kazadan yaklaşık 30 dakika sonra kaza yerine gelen sağlık görevlilerinin müvekkilin her iki el bileğinde kırık olduğu şüphesiyle müvekkilinin … Devlet Hastanesine götürüldüğünü, burada ultrason ve x-ray taraması yapıldıktan sonra her iki bileğinin alçıya alınan müvekkilinin Kuşadası Üniversal Hastane’sine sevk edildiğini ve geceyi bu hastanede geçirmek zorunda kaldığını, kaza neticesinde tatilini yarım bırakmak zorunda kalan müvekkili ve ailesinin 10 Haziran 2012 günü İngiltere’ye döndüğünü, kaydırak görevlisinin de konukları su seviyesi konusunda uyarmamasına istinaden davalının sorumluluğunun izahtan vareste olduğunu, kaldı ki daha önce de aynı aquaparkta kaydırak kazasının yaşandığını ve başka bir kazazadenin kolunu, burnunu, çene ve elmacık kemiklerini kırdığını, müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle iki bileğinde kalıcı ağrı meydana geldiğini, kaza nedeniyle maddi zararların ortaya çıktığını, müvekkilinin kaza nedeniyle ortaya çıkan maddi zararın toplamda 344,40 GEP (İngiliz Sterlini)’karşılığı olan 1.210-TL olduğunu, müvekkilinin işbu maddi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin manevi zararlarının tazmini için 25.000 TL manevi tazminatın davalı … Otelcilik’ten alınarak müvekkiline verilmesini, bilirkişiler marifetiyle belirlenecek iş göremezlik tazminatına istinaden, bu aşamada taraflarınca hesaplanması mümkün olmadığından ve ileride artırılmak üzere şimdilik 1.000 TL iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini, müvekkili …’nin dava sonunda alacağını tahsil etmesinin temini için davalı … Otelcilik’e ait menkul, gayrimenkul, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasını, müvekkili …’nin kaza nedeniyle meydana gelen manevi zararlarına karşılık olmak üzere 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan … Otelcilik’ten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Otelcilik Tur. İnş. Taah. LTD. ŞTİ.’nin müvekkili şirket nezdinde … no.lu 31.05.2012-31.10.2012 başlangıç ve bitiş tarihli üçüncü şahıs mali mesuliyet sigorta poliçesi üçüncü şahıs mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe özel ve genel şartları dahilinde olduğunu, poliçe gereği üçüncü şahıs sorumluluk sigortasının olay başına azami teminat limitin 750.000 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talepleri, netice zararları ve güvenlik önlemleri alınmayan su oyunları sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacının geçici iş göremezlik dönemine ilişkin tazminat talepleri poliçe teminatı dışında olduğunu, davaya konu kazaya dair poliçede yer alan klozlar bakımından müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müvekkili şirketin sigorta poliçesinden dolayı sorumluluğu sigortalısının kusurunun ve sorumluluğunun ispat edilmesi halinde başlayacağını, davacı tarafından sigortalının kusur ve sorumluluğunun ispatlanması gerektiğini, dava konusu kaza hakkında adli tıp kurumundan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığı Adli Tıp Kurumu 3. ihtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacının maddi tazminat talepleri fahiş olup davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Otelcilik Tur. İnş. San. Tic. Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde; Yetki ve görev yönünden itirazlarının olduğunu, müvekkiline ait aquaparkın Ege bölgesinin en büyük ve en kaliteli su parklarından başta geleni olduğunu, müvekkiline ait … niteliğindeki , büyüklüğündeki ve kalitesindeki aquaparkların rastgele yapılamadığını ya da yaptırılamadığını, aquaparkın açılabilmesi için sayısız izin ve ruhsatın gerektiğini, kurulumda en iyi malzemelerin ve en iyi ekiplerle aquaparkın kurulup işletildiğini, davaya konu aquaparkın yerli ve yabancı misafirlere hizmet verdiğini, parkın her bölümünde uzman insanların çalıştığını, su seviyesinin yetersiz olduğu iddiasının yersiz olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının iddia edildiği gibi beliğinde kırığın olmadığını, hiçbir kusuru bulunmayan müvekkili şirketin yapılan tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, konu ile ilgili herhangi bir soruşturma ya da ceza davasının olmadığını, iddia edilen olayda davacının kişilik haklarına saldırı olmadığını, kişilik haklarının zarar görmediğini, zedelenmediğini, öncelikle usule yönelik itirazlarının değerlendirilerek davanın yetki ve görev yönünden reddine, dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın sigorta sözleşmesine dayalı maluliyet nedeniyle açılan maddi tazminat ve işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; internet haberleri, doktor raporu, sigorta poliçesi, tıbbi rapor, fotoğraflar, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin ve tüm yasal deliller.
Dosyanın maluliyet yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği 19/08/2015 tarihli adli tıp kurumu raporun özetle; 30.07.1971 doğumlu …’nin 06.06.2012 tarihinde geçirdiği … kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, İyileşme süresinin, kırıkların bilateral ve intraartiküler olduğu göz önüne alındığında, 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyanın maluliyet yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği 04.06.2020 tarihli adli tıp kurumu raporun özetle; 30/07/1971 doğumlu …’nin 06.06.2012 tarihinde geçirdiği … kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin, kırıkların bilateral ve intraartiküler olduğu göz önüne alındığında, 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edilmiştir.
İddia savunma ve toplanan deliller kapsamında aktüerya ve sigorta hukuk uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 26/02/2016 tarihli kök raporda özetle; davacının geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının – (22.442,88)TL olduğu, davacının belgelenen tedavi gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının (35,90)TL olduğu sonuç ve kanaat edildiği, 09/09/2016 tarihli bilirkişi heyeti ek rapor özetle; davacının geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının (22.442,88)TL, davacının belgelenen tedavi gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının (904,21)TL olduğunun tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların beyanları ve itirazları doğrultusunda aktüerya, sigorta hukuk uzmanı ve kusur yönünden incelenmesi bakımından dosyanın bilirkişiye verildiği, 22/04/2021 tarihli bilirkişi raporda özetle; Davalı … Otelcilik Turz. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğu ve işlettiği aguaparkın emniyetli olmasını sağlamadığı ve davacı …’nin yaralanmasına neden olduğu için olayın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; Davacı …’nin havuzun içindeki basamağın farkında olamayacağı ve kaydırak uzmanı olmadığı için olayın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; Davalı sigorta şirketinin manevi zarar sorumluluğunun bulunmayacağı, Davalı sigorta şirketinin maddi zarar sorumluluğunun bulunmadığı, Davalı sigorta şirketinin geçici iş görmezlik zararından sorumluluğunun muafiyet tenzili akabinde 20.367,88.- TL olacağı, davalı … Otelcilik şirketi, 904,21. TL. maddi zarar bedeli ile 22.442,88.- TL. İş görmezlik zararından sorumlu olacağı, davalı … Otelcilik şirketi yönünden manevi tazminat takdir ve tasnifinin Mahkemeye ait olduğu, davalı … Otelcilik şirketi olay tarihi olan 06.12.2012 tarihinden, … Sigorta A.Ş. Ne başvurunun belgelenmemesi sebebiyle dava tarihinden itibaren faiz sorumluluğu bulunacağının tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda; davacının İngiliz Vatandaşı olduğu, ailesi ve arkadaşları ile birlikte 03/06/2012-10/06/2012 tarihleri arasında tatil için …/…’ ye geldikleri davalı … Otelcilik Ltd Şti sahibi ve işleteni olduğu, … … tesislerinden 1 günlüğüne yararlanmak için 06/06/2012 tarihinde tesise giriş yaptıkları davacının su havuzunu kullanmak istediğini havuzda yaralanmaması sebebi ile iş bu maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı, davalı … Otelcilik Turz. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğu ve işlettiği aguaparkın emniyetli olmasını sağlamadığı ve davacı …’nin yaralanmasına neden olduğu için olayın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; davacı …’nin havuzun içindeki basamağın farkında olamayacağı ve kaydırak uzmanı olmadığı için olayın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı;
Söz konusu olay sebebi ile maluliyet için iki kez Adli Tıp Kurumuna dosyanın gönderildiği, 19/08/2018 ve 04/06/2020 tarihli maluliyet raporunda da maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit ve rapor edildiği
… Sigorta A.Ş. nezdindeki 3. Şahıs Sorumluluk Sigorta Poliçesi incelendiğinde “… no.lu ve 31.05.2012/31.10.2012 vade tarihli poliçede sigortalının … Otelcilik Ltd.Şti. olduğu, 3. Şahıs mali mesuliyet teminatının olay başına 750.000,00.- USD karşılığı TL. olduğu belirlendiğini, Poliçede olay başı beher maddi hasarda 1.500,00.- USD , bedeni hasarda 250,00.-USD karşılığı tenzili muafiyet uygulanacağı şerh konulduğu, poliçede sigortalının faaliyet konusunun, agua park ( su parkı bölümü) — agua park dahilindeki su parkı işletme faaliyetleri ( animasyon- gıda zehirlenmesi dahil) olarak belirtildiği,
Davalı sigorta şirketinin maddi zarar sorumluluğunun bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin geçici iş görmezlik zararından sorumluluğunun muafiyet tenzili akabinde 20.367,88.- TL olacağı, davalı … Otelcilik şirketi, 904,21. TL. maddi zarar bedeli ile 22.442,88.- TL. İş görmezlik zararından sorumlu olacağı hususunun tespit ve rapor edildiği,
03/12/2021 tarihli celsede davacı vekilinin dosyanın tekrardan ATK’ ya gönderilmesini talep ettiği, mahkememizce mevcut dosya kapsamı aldırılan iki Adli Tıp Raporunda da maluliyet tayinine mahal olmadığı şeklinde rapor düzenlenmesi sebebi ile dosyanın tekrardan ATK’ ya gönderilmesi talebinin reddedildiği bu seferde davacı vekilinin ıslah dilekçesini vermek için mahkememizden süre istediği, sürenin verildiği ve aynı oturumda gelecek celsenin sözlü yargılama olacağı hususunun ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 17/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın tamamen ıslahını talep ettiği anlaşılmıştır.Davacının 02/06/2014 tarihli dava dilekçesindeki talebinin davacının 06/06/2012 tarihinde davalı … Otelcilğin sunduğu ayıplı hizmet dolayısıyla uğradığı maddi zararlara karşılık olmak üzere neticeyi taleplerinin 344,40 GBP karşılığı olan 1.210,00-TL’ nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işlem azalması sebebi ile 1.000,00-TL iş görmezlik tazminatı ve 25.000,00TL manevi tazminat talebi olduğu, davacı vekilinin 17/12/2021 tarihli tamamen ıslah dilekçesi ile davacının talebinin 06/06/2012 tarihli davalı … Otelciliğin sunduğu ayıplı hizmet dolayısıyla uğradığı maddi zararlar karşılık olmak üzere neticeyi talep kısmının 1.284,00-GBP + 294 GBP +1.000-GBP =2.578,00-GBP nin olay tarihinden itibaren dövize işletilecek bankalara uygulanan en yüksek mevduuat faizi ile birlikte davalılardan tahsili, iş görmezlik tazminatına istinaden 7.925,58-GBP nin tazminatı ve 25.000,00-TL manevi tazminat davalılardan talep ettikleri anlaşılmıştır. Davacı vekili ıslah dilekçesi vermiş ise de bu süre içerisinde herhangi bir harç yatırmadığı anlaşılmıştır. Davacının ıslah dilekçesi incelendiğinde dava dilekçesindeki olaylarda bir değişiklik olmadığı sadece alacak kalemlerinin değiştiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 176. maddesi yarınca, taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islah yoluyla hasmın değiştirilmesi mümkün değildir.
Islah kısmi olabileceği gibi (HMK m.180) tam ıslah da olabilir (HMK m.181). Davasını tamamen ıslah eden taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Tam ıslah halinde dava, yeni dava dilekçesine göre yürüyecektir. Dava açılırken verilen dava dilekçesinin, yargılamada bir hükmü kalmayacaktır. Kısmi ıslahta da m.181 ile benzer bir düzenleme yapılmıştır. Dava dilekçesinde yer almayan bir talebin kısmi ıslah yoluyla davaya dahil edilmesi mümkündür.
Dava dilekçesindeki maddi vakıalar ve hukuki sebepler ıslah yoluyla tamamen değiştirilebilir; yeni vakıa ve talepler eklenebilir. Ancak, ıslah yoluyla yapılabilecek değişikliklerin de bir sınırının olması gerekir. Aksi takdirde, boşanma davasının ıslah suretiyle alacak davasına dönüştürülmesine; bir taşınmaz hakkında açılan tapu iptal davasının şirket ortaklığından çıkarma davasına dönüştürülmesine; taşınmazdan meni müdahale davasına şirket ortaklığından çıkma talebinin de eklenmesine sebebiyet verilir ki bu durumun yaratacağı hukuki sakıncalar ilk bakışta bile rahatsızlık yaratmaktadır. Yani, ıslah suretiyle usul işlemlerinde yapılabilecek değişikliklerin bir sınırı olmalıdır ve bu sınır çizilirken ıslahın amacından ve usul hukukunun temel ilkelerinden hareket etmek gerekir.
Usul hukukumuzda iddianın ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı vardır (HMK m.141). Teksif ilkesinin bir sonucu olarak taraflar, usul işlemlerini belirli usul kesitleri içinde yapmak zorunda olup bu şekilde yapılan usul işlemlerini, karşı tarafın açık rızası olmadan, artık değiştiremezler. Islah kurumu, bu yasağın istisnalarından biridir (Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2. Basım, Ankara 2013, s.998 vd.).
Yani, ıslah kurumu, davanın açılmasıyla, yani usul işleminin yapılmasıyla ortaya çıkan usulî sonucun yaratacağı sakıncaların bir defaya mahsus olmak üzere giderilmesi amacıyla getirilmiştir. Yüce 11. HD’nin 201/3337 E-2012/ 7155 K sayılı, 07.05.2012 tarihli kararında da belirtildiği üzere; ıslahın amacı, yargılama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını önlemektir. Yani, ıslah kurumuyla tarafların usul hatalarından kaynaklanan hak kayıplarının önüne geçilmek istenmiştir. O halde, ıslah ile yapılabilecek işlemlerin sınırının belirlenmesinde, ıslahın bu amacının ve niteliğinin gözetilmesi gerekir. Bu durumda, ıslah, ancak yapılmış bir usul işleminin düzeltilmesi için yapılır. Hiç yapılmamış bir usul işleminin ıslah yoluylayapılması mümkün olmamalıdır. Tamamen ayrı bir davanın konusu olan ve dava dilekçesindeki talepten tamamen farklı bir talebin ıslah yoluyla davaya dahil edilmesi mümkün olmamalıdır.
İlk dava dilekçesinde davanın konusu olmayan ve tamamen başka davaların konusunu oluşturacak yeni taleplerin bu yolla davaya dahil edilmesi, yargılamaya hakim ilkelerden usul ekonomisi ilkesine de aykırıdır. HMK’nın 30. maddesinde düzenlenen bu ilkeye göre, hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamakla yükümlüdür. Davanın bir aşamasında, davanın konusu olmayan farklı vakıaların davaya bu suretle dahil edilmesine izin verilmesi bu ilkeyi ihlal edecektir.
Islahın, mahkemenin veya tarafın kabulüne bağlı olmaması, bu konuda hiç bir denetim yapılmayacağı anlamına da gelmez. Kanun’un 32. maddesi uyarınca yargılamanın sevk ve idaresi mahkemeye aittir. Nitekim kanun, kötü niyetli ıslaha izin verilmeyeceğini açıkça düzenlemiştir. Bu açıklamalara göre, mahkeme, ıslahın caiz olup olmadığını denetlemekle yükümlüdür.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu tamamen ıslah dilekçesi incelendiğinde dava sebebini ve olayları değiştirmediği, dava dilekçesindeki neticeyi talep kısmında TL olarak talep ettiği tazminatın İngiliz Sterlini olarak değiştirdiği bu dilekçe incelendiğinde davanın tamamen ıslahı değil kısmi olarak değerlendirildiği,( talep sonucu veya dava sebebi muhafaza edilmekle birlikte, bunların genişletilmesi veya kısmen değiştirilmesi talebini içeren ıslah, davanın kısmen ıslahı olarak kabul edilmelidir.) davacı vekilini ıslah harcını yatırmadığı, mahkememizce iki kez Adli Tıp Raporu aldırılması karşısında iki Adli Tıp Raporda da maluliyete rapor olmadığı yönünde rapor düzenlenmesi, tekrardan davacı vekilinin maliyet raporu istediği bu istemin red edilmesi sonucunda ıslah için süre verildiği ve sözlü yargılamaya geçildiği gelinen aşamada davacı tarafça ileri sürülen ıslah dilekçesi ile davacı tarafça davayı uzatmak için yapıldığı, harcın yatırılmadığı hususuda göz önüne alındığında ıslah dilekçesinin usulüne uygun görülmemekle mahkememizce davanın, dava dilekçesindeki talebi ile bağlı kalarak maddi tazminat talepleri yönünden, maddi tazminat talepleri yönünden: 904,21 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL iş görmezlik tazminatı için davalı … … .Ltd. Şti.’nden 06/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, 1.000,00 TL iş görmezlik tazminat talebinin davalı … Sigorta A.Ş.’den 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmek gerekmiş,
Manevi tazminat talebi yönünden; Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Manevi tazminat talebi, tarifini, B.K’nun 56. maddesinde bulmaktadır. B.K’nun 56. maddesi aynen” Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünü içermektedir. B.K’nun 56. maddesinin yukarıda açıklanan hükmüne göre, böyle özel durumlar gerektiriyorsa, manevi giderim öngörülmüş bulunmaktadır. Ayrıca B.K.’nun 56. maddesi, gerek sözleşme dışı sorumlulukta ve gerekse B.K’nun 114/II maddesi ile yapılan yollamadan dolayı, sözleşmeden doğan sorumlulukda da uygulama alanı bulur. Ancak, manevi tazminatın gerek doğması, gerekse kapsamı, özel koşullara bağlanmıştır. Özel hak ve şartlardan maksat, olayın özellikleri olup her olaya göre değişir, Manevi tazminat miktarı belirlenirken B.K.’nun 51. ve 52. maddelerindeki kuralların aynen uygulanması gerekir.
Ayrıca Medeni Kanunun 4. maddesi dikkate alınarak, hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği hususları değerlendirilerek, manevi tazminat talebi yönünden; davacı yayanın söz konusu Davalı … Otelcilik Turz. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğu ve işlettiği aguaparkın emniyetli olmasını sağlamadığı ve davacı …’nin yaralanmasına neden olduğu için olayın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; davacı …’nin havuzun içindeki basamağın farkında olamayacağı ve kaydırak uzmanı olmadığı için olayın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; Adli Tıp Kurumundan alınan 19/08/2018,04/06/2020 tarihli raporlarında davacının davacının maluliyeti mahal olmadığı, tıbbi iyileşme süresinin (6) aya kadar uzayabileceği, davacının bu kaza sebebiyle hayatı boyunca duyacağı kuşku ve acı sebebiyle tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma sonuçları ve kusur durumuda nazara alınarak 5.000,00 TL’nin 06/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … … .Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya verilmesine, gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM
1-Davacının davasını KISMEN KABULÜ İLE;
A-Maddi tazminat talepleri yönünden: 904,21 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL iş görmezlik tazminatı için davalı … … .Ltd. Şti.’nden 06/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine,
1.000,00 TL iş görmezlik tazminat talebinin davalı … Sigorta A.Ş.’den 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
B-Manevi tazminat talebi yönünden 5.000,00 TL’nin 06/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … … .Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 472,99-TL harçtan peşin alınan 92,25-TL, mahsubu ile bakiye 380,74-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 92,25-TL peşin harç, 3,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 121,25-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 510,00-TL davetiye gideri 2.800,00-TL bilirkişi ücreti, 562,00-TL Adli Tıp faturası olmak üzere toplam 3.872,00-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talepleri yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.904,21-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat talepleri yönünden; Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı … … .Ltd. Şti.’ tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat talepleri yönünden: davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde davacının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır