Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1231 E. 2018/29 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1231 Esas
KARAR NO : 2018/29
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde;… Sağlık Tesisleri ve Eğitim Müesseseleri ünvanlı şirketin toplam 2.161.320.000.-TL lik hisselerinin devri zımnında hisse satıcıları tarafından verilen 17/12/2010 tarihli vekaletnameleri gereği… ile … arasında 20/12/2010 tarihli Anonim Şirket Hisse Devri ve İbra Sözleşmesi bağıtlandığını, sözleşme ile …’nun hisse satıcılarına 1.000.000 USD peşin ce’man 15.000.000 USD ödeneceğine ilişkin mutabakata varıldığını, sözleşmenin 6.7.2 maddesine göre bakiye bedelinin 7 eşit taksit halinde beheri 2.000.000. USD bedelli 7 adet bononun tediyesi ile ödeneceği hükmü altına alındığını, 26/04/2011 tarihli “Anonim Şirket Hisse Devri ve İbra Sözleşmesine Katılma Belgesi” ile … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş. nin … yerine Alıcı sıfatı kazandığını, … ise katılan … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş.’nin fiilini taahhüd ve garanti eden müşterek ve müteselsil borçlu sıfatına haiz olduğunu, söz konusu katılma gereği taraflar arasında 26/04/2011 tarihli “beyan ve tutanak” imzalandığı ve değişikliklerin hükme bağlanarak tutanakta belirtilen bonolarında gereği gibi tanzim edilerek değiştirildiğini, 26/04/2011 tarihli “Ödeme Taahhüdü ve garanti” beyanına göre davalı …nin alıcı sıfıtanı kazanan … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş.’nin “3. Şahsın fiilini taahhüd edenler” sıfatıyla garantör olduğunu, sözleşme belge ve beyanlar gereği 26/04/2011 tarihinde alacaklısı …, borçlusu … Sağlık Yatırımları A.Ş aval verenleri … Sağlık Hizmetleri A.Ş,…Sağlık Hizmetleri A.Ş ve … olan herbiri 2.000.000- USD bedelli 26/04/2011 tanzim tarihli 7 adet bono düzenlendiğini, 01/10/2013 vade tarihli ve 2.000.000 USD bedelli bononun çekilen protestoya rağmen ödenmediğini, İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, İİK’nun 43. maddesi uyarınca İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takibin iflas takibine çevrildiğini, İflas Takibine ilişkin ödeme emirlerinin borçlu şirketlere tebliğ edildiğini, borçluların borca tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyanla, itirazın kaldırılmasına ve davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde: 17.04.2011 tarihli yönetim kurulu kararı gereğince vekiledeni şirketin, ilgili sözleşme ve senetlerden dolayı herhangi bir borç ve sorumluluğu bulunmadığını, davacı yanın dilekçesinde bahsi geçen sözleşmelerden sadece 26.04.2011 tarihli Ödeme Taahhüdü ve Garanti Beyanında vekildeninin adı geçtiğini, ancak bu belge altındaki imzaların ise vekiledeni şirketin o dönemdeki imza yetkililerine ait olmadığını, vekiledeni şirketin davacıya ilgili senetten dolayı herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; İİK 174 maddeye dayalı itirazlı iflas davasıdır.
Davaya dayanak İzmir … İcra Müdürlüğünün … e sayılı takip dosyasında alacaklı … borçlular … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş., … Sağlık Hizmetleri A.Ş, A.Ş, … aleyhine, 26/01/2011 tanzim, 01/102013 vade tarihli 2.000.000-USD bedelli bir adet bonoya dayalı olarak 11/10/2013 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişildiği, alacaklının takip yolunu değiştirerek borçlulara 03/02/2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiği, borçlular … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş. Ve …vekili tarafından süresinde 07/02/2014 tarihinde tüm borca ve fer’ilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Alacaklı davacı yanca takip borçluları … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş. ve …aleyhine aynı gün ayrı ayrı açılan iflas davaları Mahkememize ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilmiştir.
Mahkememizce itirazın kaldırılması ve iflas talepli davada davanın esasına girilmiş, mali müşavir bilirkişiden alınan 20/04/2016 tarihli raporun dava dışı borçlu … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş. Defterleri incelenerek düzenlendiği, (istanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen iflas davasında davalı olup, dava dilekçeleri karıştırıldığından inceleme bu şirket defterleri üzerinde yapılmıştır.) anlaşılmakla bu kez aynı bilirkişiden davalı şirket ile dava dışı ortağı olan… Sağlık Hizmetleri A.Ş’ne ait ticari defterlerin incelenmesi suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş, 05/01/2017 tarihli ek raporda; incelemeye ibraz edilen davalı şirket defterlerinde dava konusu bonolara ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, esasen bono borçlusu …olmadığından bu şirket defterlerinde kayıt olmasınında fiilen mümkün olmadığı tespit ve rapor edilmiştir. Ayrıca Mahkememizce kapak hesabına esas olmak üzere 09/11/2017 tarihli rapor alınmış ancak borçluya depo emri tebliğ edilmemiştir.
Davalı vekilinin 15/02/2017 tarihli dilekçesindeki itirazları ve dosya kapsamına göre; İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dava dosyası getirtilip incelendiğinde; davacı … tarafından davalı … Sağlık Yatırımları Holding A.Ş aleyhine girişilen İzmir 13 … Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında borçlu davalının itirazı üzerine 02/05/2014 tarihinde itirazın kaldırılması ve iflas talepli dava açıldığı, davanın derdest olup duruşmasının 08.02.2018 tarihine erteli olduğu anlaşılmıştır.
İİK 176/b. Maddesinde ”Bir çek, poliçe veya emre muharrer senedin takip edilen borçlusu birden ziyade olup da hepsi iflasa tabi şahıslardan ise, alacaklının bunlar hakkında aynı talepte (Haciz veya iflas) bulunması lazımdır. Bu halde, borçlu tarafından itiraz vukuunda talebin mahiyetine göre 169, 169 a. ve 170 inci veya 174 üncü maddeler hükümleri uygulanır… “
İİK 174. madde de ”Alacaklı, borçlunun itiraz ve şikayetinin kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden isteyebilir. Mahkeme 158 inci madde uyarınca iflas davasını karara bağlar.” hükümleri düzenlenmiştir.
Hernekadar başlangıçta aynı bonodan dolayı iflasa tabi borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takiplere ilişkin ödeme emri gönderilmek suretiyle takibe girişildiği ve borçluların aynı vekil vasıtasıyla borca, fer’ilerine itiraz ettikleri, ancak iflas davalarının herbir şirket yönünden ayrı ayrı mahkemelere açıldığı anlaşılmakta ise de, asıl borçlu ve aval veren borçlu yönünden iflas davasının birlikte görülebileceği, (iflas kararı verildiği takdirde zaten iflas tasfiyesi herbir şirket için ayrı ayrı masa teşkil edilerek infaz edilecektir.) zira; davalı borçlu bonoyu aval veren sıfatıyla imzalamış ise de, TTK 702 madde uyarınca “aval veren kişi kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. ” hükmü uyarınca aval verenin lehine aval verdiği kimsenin alacaklısıyla arasındaki ilişkiden kaynaklanan savunma sebeplerine dayanabileceği kabul edilmektedir. (Tamdoğan Borçlar II sayfa 714, Reisoğlu Kefaret, Sf. 89) o halde asıl borçlunun savunma sebeplerinin aval veren borçluda ileri sürebileceğinden ayrı ayrı yürütülen davalar yönünden savunmaların birlikte değerlendirilmesi zorunlu görünmektedir. Borçlu davalılar aynı borçtan sorumlu olup, bir borçlu davalı aleyhine birden fazla iflas davası açılmış olması hususu söz konusu değildir.
HMK. nun 166.(1) maddesi hükmü gereğince; ‘Aynı yargı çevresinde, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.’ hükmü uyarınca aynı sebepten doğan borç yönünden davalıların sorumluluklarının birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Birbiriyle ilgisi olan davaların özellikle aynı sebepten doğan davaların bağlantılı olduğu açık olmakla davalar birlikte görülmelidir. Davaların doğrudan bağlantılı olup biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği anlaşılmakla, Mahkememizde açılan işbu davanın; HMK 166. Maddesi kapsamında, Mahkememizdeki davadan evvel açılan İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/909 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
İİK 176/b madde atfı uyarınca İİK 174 madde gerği mahkememizde görülen bu dava ile … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın birlikte görülmesi gerekmekle mahkememizin iş bu dava dosyasının daha evvel açılan …Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Davaların birleşen dosya üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
HMK 331. Maddesi uyarınca, harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla birlikte hüküm altına alınmasına,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 168/(1) maddesi uyarınca nihai kararla birlikte, tarafların İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verildi. 25/01/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …